Vergi Dairesi Mükellefin Borcundan Dolayı Muhasebeciyi Müşterek Sorumlu Tutabilir mi?

Muhasebecinin mali müşavir in Vergi Borcundan Dolayı Sorumlu Tutulması  Vergi Dairesi Mükellefin Borcundan Dolayı Muhasebeciyi Müşterek Sorumlu Tutabilir

Vergi Dairesi Mükellefin Borcundan Dolayı Muhasebeciyi Müşterek Sorumlu Tutabilir mi?

Muhasebecinin mali müşavir in Vergi Borcundan Dolayı Sorumlu Tutulması  Vergi Dairesi Mükellefin Borcundan Dolayı Muhasebeciyi Müşterek Sorumlu Tutabilir mi? vergi borcundan muhasebeci sorumlu olur mı

Vergi Dairesi Mükellefin Borcundan Dolayı Muhasebeciyi Müşterek Sorumlu Tutabilir mi?

Muhasebecinin  mali müşavirin  Vergi Borcundan Dolayı Sorumlu Tutulması 

Serbest muhasebeci mali müşavir olan davacının, muhasebecilik hizmeti sunduğu şirket tüzel kişiliğinin vergi borçlarından müşterek ve müteselsilen sorumlu olduğu kabul edilerek adına bağlı bulunduğu vergi dairesi müdürlüğü tarafından ödeme emri düzenlenmesinde hukuka aykırılık bulunmadığı ve sorumluluğunun 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun Mükerrer 227'nci maddesi kapsamında değerlendirilmesi gerektiği hakkında.

Diğer güncel makalelerimizden haberdar olmak için Facebook Grubumuza üye olabilirsiniz

T.C.

DANIŞTAY Üçüncü Daire

Esas No: 2012/4440

Karar No : 2015/6277

Temyiz Eden: Düden Vergi Dairesi Müdürlüğü

Karşı Taraf : ...

İstemin Özeti: Serbest muhasebeci mali müşavir olan davacı adına, ... Yapı Denetim Limited Şirketinin 2005 yılına ait kurumlar vergisi ve fer'ilerinden oluşan borçlarının tahsili amacıyla 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 227'nci maddesi uyarınca müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu kabul edilerek düzenlenen 09.04.2011 tarih ve 1 takip numaralı ödeme emrinin iptali istemiyle dava açılmıştır. Antalya 2. Vergi Mahkemesinin 28.05.2012 gün ve E:2011/668, K:2012/407 sayılı kararıyla; davacının, muhasebecilik hizmeti sunduğu Antalya Kurumlar Vergi Dairesi Müdürlüğü mükellefi ... Yapı Denetim Limited Şirketinin defterlerinde kayıtlı olduğu tespit edilen sahte faturalar sebebiyle yapılan tarhiyattan sorumlu olup olmadığı, sorumluluğu var ise, bunun ne surede gerçekleşmiş olduğu, şirket adına tarhiyat yapılıp yapılmadığı, tarhiyatm; aşaması, kesinleşmesi, miktarı gibi sebeplerin göz önüne alınması gerektiğinden, beyannamelerini imzaladığı asıl borçlu şirketin bağlı olduğu vergi dairesi müdürlüğü yerine davacının bağlı olduğu vergi dairesi müdürlüğü tarafından düzenlenen ödeme emrinde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle ödeme emri iptal edilmiştir. Davalı idare tarafından; davacının, beyannamelerini imzaladığı şirketin kayıtlarına intikal ettirdiği sahte faturalar nedeniyle sorumluluğunun bulunduğunun serbest muhasebeci sorumluluk raporuyla ortaya konulduğu, 213 sayılı Kanun’un Mükerrer 227'nci maddesine dayanılarak çıkarılan 4 sıra numaralı Vergi Beyannamelerinin Serbest Muhasebeci ve Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlerce İmzalanması Hakkında Genel Tebliğinin müşterek ve müteselsil sorumluluğun tespitine ilişkin bölümünde, sorumluluğu tespit edilen meslek mensupları ile ilgili takibatın, bu meslek mensuplarının bağlı bulunduğu vergi dairelerince yerine getirileceği hükmü yer aldığından dava konusu ödeme emrinde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek kararın bozulması istenmiştir.

Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.

Tetkik Hakimi : Muharrem ÇOLPAN

Düşüncesi : Davacının bağlı olduğu vergi dairesi müdürlüğü tarafından ödeme emri düzenlemesinde hukuka aykırılık görülmediğinden, ödeme emrinde yer alan borçlardan, davacının 213 sayılı Yasa’nın mükerrer 227'nci maddesi kapsamında sorumluluğunun bulunup bulunmadığı yönünde inceleme ve değerlendirme yapılmak üzere temyize konu Vergi Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir. 

TÜRK MÎLLETÎ ADINA

Hüküm veren Danıştay Üçüncü Dairesince işin gereği görüşülüp düşünüldü:

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 2'nci maddesinde iptal davaları, idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan davalar olarak tanımlanmıştır. Bu tanıma göre her idari işlemin beş unsuru bulunmakta olup, unsurlardan birindeki hukuka aykırılık işlemin iptalini gerektirmektedir.

3568 sayılı Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanunu’nun serbest muhasebeci, serbest muhasebeci ve mali müşavirler ile yeminli mali müşavirlere vermiş olduğu yetkiye ilişkin mali sorumluluğu düzenleyen 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun Mükerrer 227'nci maddesinde; Maliye Bakanlığının; vergi beyannamelerinin 3568 sayılı Kanuna göre yetki almış serbest muhasebeci, serbest muhasebeci mali müşavir veya yeminli mali müşavirler tarafından da imzalanması mecburiyetini getirmeye, bu mecburiyeti beyanname çeşitleri, mükellef grupları ve faaliyet konuları itibarıyla ayrı ayrı uygulatmaya, bu uygulamalara ilişkin usul ve esasları belirlemeye yetkili olduğu belirtilmiş, aynı maddede beyannameyi imzalayan veya tasdik raporunu düzenleyen meslek mensuplarının, imzaladıkları beyannamelerde veya düzenledikleri tasdik raporlarında yer alan bilgilerin defter kayıtlarına ve bu kayıtların dayanağını teşkil eden belgelere uygun olmamasından dolayı ortaya çıkan vergi ziyama bağlı olarak salınacak vergi, ceza ve gecikme faizlerinden mükellefle birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulacağı hüküm altına alınmıştır.

Maliye Bakanlığınca, bu maddeye dayanılarak çıkarılan ve 29.06.1997 tarih ve 23034 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak 01.01.1998 tarihinden geçerli olmak üzere yürürlüğe giren 4 sıra numaralı Vergi Beyannamelerinin Serbest Muhasebeci ve Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlerce İmzalanması Hakkında Genel Tebliğinin müşterek ve müteselsil sorumluluğun tespitine ilişkin bölümünde, sorumluluğu tespit edilen meslek mensupları ile ilgili takibatın, bu meslek mensuplarının bağlı bulunduğu vergi dairelerince yerine getirileceği kurala bağlanmıştır.

Dosyanın incelenmesinden, davacının sahte olduğu anlaşılan bir kısım faturalar ile belgesi temin edilemeyen gider adı altında 332.047,50- TL'yi defterlerini tutup beyannamelerini imzaladığı ... Yapı Denetim Limited Şirketinin kayıtlarına intikal ettirdiği yolundaki saptamaları içeren vergi inceleme raporuna dayanılarak, şirket tüzel kişiliği adına 2005 yılı için salınan kurumlar vergisi ve fer'ilerinden oluşan borçlardan müştereken ve müteselsilen sorumlu tutularak bağlı bulunduğu vergi dairesi müdürlüğü tarafından düzenlenen ödeme emrine karşı dava açıldığı anlaşılmıştır.

Dava konusu ödeme emrinin, yukarıda kuralına yer verilen hükümler uyarınca, davacının bağlı bulunduğu Düden Vergi Dairesi Müdürlüğü tarafından düzenlenmesinde hukuka aykırılık bulunmadığından, 213 sayılı Kanun’un mükerrer 227'nci maddesi uyarınca davacının sorumluluğu bulunup bulunmadığı yönünde araştırma yapılıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, aksi gerekçeyle verilen Vergi Mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir.

Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulüne, Antalya 2. Vergi Mahkemesinin 28.05.2012 gün ve E:2011/668, K:2012/407 sayılı kararının bozulmasına, 492 sayılı Harçlar Kanunu’ııun 13’üncü maddesinin (j) bendi parantez içi hükmü uyannca cidenmesi gereken harç dahil olmak üzere yargılama giderlerinin yeniden verilecek kararda karşılanması gerektiğine, kararın tebliğ tarihini izleyen onbeş gün içinde Danıştay nezdinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere 14.09.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Güncelleme Tarihi: 13 Eylül 2022, 22:09
YORUM EKLE