Defter ve belgeleri ibrat etmeyen kişiye hangi ceza kesileceği hakkında

Defter ve belgeleri ibrat etmeyen kişiye vergi ziyaı ve özel usulsüzlük cezasında miktar itibariyle ağır olanın kesilebileceği

Defter ve belgeleri ibrat etmeyen kişiye hangi ceza kesileceği hakkında

Defter ve belgeleri ibrat etmeyen kişiye vergi ziyaı ve özel usulsüzlük cezasında miktar itibariyle ağır olanın kesilebileceği

Defter ve belgeleri ibrat etmeyen kişiye hangi ceza kesileceği hakkında

Defter ve belgeleri ibrat etmeyen kişiye hangi ceza kesileceği hakkında

Davacının yasal defter ve belgelerini incelemeye ibraz etmemesi hem vergi ziyaı cezasını hem de 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun mükerrer 355. maddesi kapsamında özel usulsüzlük cezası kesilmesini gerektiğinden aynı Kanun'un 336. maddesi uyarınca ancak miktar itibarıyla daha ağır cezanın kesilebileceği hakkında

T.C.

D A N I Ş T A Y

ÜÇÜNCÜ DAİRE

Esas No : 2021/2141

Karar No : 2021/3857

Davacının yasal defter ve belgelerini incelemeye ibraz etmemesi hem vergi ziyaı cezasını hem de 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun mükerrer 355. maddesi kapsamında özel usulsüzlük cezası kesilmesini gerektiğinden aynı Kanun'un 336. maddesi uyarınca ancak miktar itibarıyla daha ağır cezanın kesilebileceği hakkında.

EDEN (DAVACI) : ... Adi Ortaklığı

VEKİLİ : Av. .

TARAF (DAVALI) : Adalar Vergi Dairesi Müdürlüğü

VEKİLİ : Av. .

İSTEMİN KONUSU: Danıştay Üçüncü Dairesinin bozma hükmü uyarınca davayı yeniden inceleyen İstanbul 5. Vergi Mahkemesinin 26/03/2021 tarih ve E:2021/583, K:2021/697 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:

Dava Konusu İstem: Davacı adi ortaklık adına, yasal defter ve belgelerini ibraz etmemesi sebebiyle 2009 yılının Ocak, Mart ila Aralık dönemleri için re'sen salınan üç kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi ile 2014 yılı için 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun mükerrer 355. maddesi uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezasının kaldırılması istemine ilişkindir.

İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti: Danıştay Üçüncü Dairesince, Vergi Mahkemesi kararının; özel usulsüzlük cezasının kaldırılmasına ilişkin hüküm fıkrasının bozulması üzerine söz konusu bozma hükmüne uyulmak suretiyle yapılan incelemede, yasal defter ve belgelerin incelemeye ibraz edilmemesi halinde 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun mükerrer 355. maddesi uyarınca özel usulsüzlük cezası kesileceği uyarısını içeren defter ve belge isteme yazısı tebliğ edilmesine karşın incelemeye ibraz edilmediği açık olduğundan kesilen özel usulsüzlük cezasında hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle dava reddedilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Alış ile satışların gerçek ve faaliyet konusuyla uyumlu olduğu, eksik incelemeye dayalı tarhiyat yapıldığı ve ceza kesildiği, ödemelerin banka aracılığıyla veya çek kullanılarak gerçekleştirildiği ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Savunma verilmemiştir. DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ BERKAY ŞAHİN'İN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE: MADDİ OLAY :

Davacı adi ortaklık adına, yasal defter ve belgelerini ibraz etmemesi sebebiyle 2009 yılının Ocak, Mart ila Aralık dönemleri için re'sen üç kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi salınmış, 2014 yılı için 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun mükerrer 355. maddesi uyarınca özel usulsüzlük cezası kesilmiştir.

İLGİLİ MEVZUAT:

213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun "Ceza Hükümleri" başlıklı Dördüncü Kitabı'nın Birinci Kısmında genel esaslar; "Vergi Cezaları" başlıklı İkinci Kısmının Birinci Bölümünde vergi ziyaı cezası, İkinci Bölümünde usulsüzlük, Üçüncü Bölümünde ise kaçakçılık suçları ve cezalarına yer verilmiştir. Kanun'un suç ve cezalara ilişkin genel esaslara dair hükümlerinden 331. maddesinde, vergi kanunları hükümlerine aykırı hareket edenlerin, bu kitapta yazılı vergi cezaları (vergi ziyaı cezası ve usulsüzlük cezaları) ve diğer cezalar ile cezalandırılacakları, 336. maddesinde, cezayı istilzam eden tek bir fiil ile vergi ziyaı ve usulsüzlük birlikte işlenmiş olursa bunlara ait cezalardan sadece miktar itibariyle en ağırının kesileceği, 353. maddesinde, bu maddede yazılı usulsüzlükler sonucunda vergi ziyaı da meydana geldiği takdirde bu ziyaın gerektirdiği vergi cezalarının ayrıca kesileceği ve bu cezalar hakkında 336. madde hükmünün uygulanmayacağı, mükerrer 355. maddesinin birinci fıkrasının 21/03/2018 tarih ve 7103 sayılı Kanun'un 13. maddesiyle değişiklikten önceki halinde, bu Kanun'un 86, 148, 149, 150, 256 ve 257. maddelerinde yer alan zorunluluklar ile mükerrer 257. madde uyarınca getirilen zorunluluklara uymayanlara maddede üç bent halinde sayılan özel usulsüzlük cezalarının kesileceği kural altına alınmıştır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:

213 sayılı Kanun'un 256. maddesinde anılan yükümlülüğün süresinde yerine getirilmemesi nedeniyle özel usulsüzlük cezası kesilen olayda yukarıda yer verilen yasal düzenlemeler karşısında, Kanun'un 336. maddesinde yer alan "usulsüzlük" ibaresinin "özel usulsüzlük cezasını" da kapsayıp kapsamadığının ortaya konulması önem arz etmektedir.

Kanun'un 331. maddesinde usulsüzlükten başka özel usulsüzlük cezası ifadesine ayrıca yer verilmediği görülmektedir. Anılan hükümlerin Kanun'un sistematiğindeki yeri ve diğer maddelerle bağlantısı göz önünde tutulduğunda, Dördüncü Kitabın İkinci Kısmında yer alan "İkinci Bölüm"ün başlığının usulsüzlük cezası olması ve bu başlığın altında hem usulsüzlük cezası ve hem de özel usulsüzlük cezasının düzenlenmesi nedeniyle ayrıca belirtilmediği hallerde "usulsüzlük" deyiminden hem usulsüzlük cezasının hem de özel usulsüzlük cezasının anlaşılması gerekmektedir.

Kanun'un 353. maddesinde bu maddede yazılı usulsüzlük fiillerinin aynı zamanda vergi ziyaına da sebebiyet vermesi halinde vergi ziyaı cezası da kesileceği ve bu halde Kanun'un 336. maddesinde yer alan usulsüzlük cezası ile vergi ziyaı cezasının kıyaslanmasına ve hangisinin kesileceğinin belirlenmesine yönelik kuralın uygulanmayacağı açıklanmıştır. Kanun koyucu bu belirlemeyi yaparken 336. maddede belirtilen usulsüzlük ifadesinin aynı zamanda özel usulsüzlükleri de kapsadığını kabul etmiş, anılan maddede yer verilen hükmün uygulanmayacağına ilişkin kuralı açıkça 353. maddede sayılan usulsüzlük fiilleri ile sınırlandırmış, usulsüzlük fiilerinin yer aldığı diğer maddelerde (352, 355 ve mükerrer 355 maddesinde) bu yönde bir istisna hükmüne yer vermemiştir.

Bu durumda, cezayı gerektiren tek bir fiil ile vergi ziyaı ve usulsüzlük suçunun birlikte işlenmesi halinde, vergi ziyaı cezası ile mükerrer 355. maddeye istinaden kesilen özel usulsüzlük cezası karşılaştırılarak bu cezalardan sadece miktar itibarıyla daha ağır olan ceza kesilebilecektir.

Olayda, davacının 213 sayılı Kanun'un 256. maddesinde yer verilen yükümlülüğe uymayarak usulüne uygun şekilde istenilmesine rağmen 2009 yılına ilişkin yasal defter ve belgelerini ibraz etmeyerek adına aynı Kanun'un mükerrer 355. maddesinde öngörülen cezanın kesilmesine neden olduğu, ayrıca aynı fiil ile de ilgili ödevini yerine getirmediğinden katma değer vergisi indiriminin 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 29 ve 34. maddelerinde yer verilen koşullara uygunluğunu ispat koşulunu yerine getirmeyerek verginin zamanında tahakkuk ettirilmemesine sebebiyet verdiği anlaşılmaktadır.

Buna göre, davacının yasal defter ve belgelerini ibraz etmemesine yönelik tek fiili, hem vergi ziyaı hem de (özel) usulsüzlük cezasının kesilmesini gerektirir niteliktedir. Ancak davacı adına kesilen vergi ziyaı cezasının miktar itibarıyla daha ağır olduğu dikkate alındığında, yazılı gerekçeyle davanın reddi yolundaki kararda hukuka uygunluk görülmemiştir.

KARAR SONUCU :

Açıklanan nedenlerle;

Temyiz isteminin kabulüne,

İstanbul 5. Vergi Mahkemesinin 26/03/2021 tarih ve E:2021/583, K:2021/697 sayılı kararının BOZULMASINA,

Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,

Yargılama giderlerinin yeniden verilecek kararda karşılanması gerektiğine,

2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen onbeş gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 20/09/2021 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

KARŞI OY

Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar bozulması istenen kararın dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçe karşısında istemin kabulünü gerektirecek durumda bulunmadığından temyiz isteminin reddi ile Vergi Mahkemesi kararının onanması gerektiği oyuyla Karara katılmıyorum.

YORUM EKLE