Banka Kredilerine Ödenen Sigorta Gelir Vergisinden Düşülür mü?

Banka Kredilerine Ödenen Sigorta Gelir Vergisinden Düşülür mü? Bankadan Çekilen Tüketici Kredisine Ödenen Hayat Sigortası Ücreti Ücret Gelir Vergisi

Banka Kredilerine Ödenen Sigorta Gelir Vergisinden Düşülür mü?

Banka Kredilerine Ödenen Sigorta Gelir Vergisinden Düşülür mü? Bankadan Çekilen Tüketici Kredisine Ödenen Hayat Sigortası Ücreti Ücret Gelir Vergisi Matrahından İndirilip İndirilemeyeceği

Banka Kredilerine Ödenen Sigorta Gelir Vergisinden Düşülür mü?

Banka Kredilerine Ödenen Sigorta Gelir Vergisinden Düşülür mü?

Sayı:B.07.4.DEF.0.71.10.00-193 Sayılı G.V.61 ve 63.Mad.-21
Tarih:23/06/2011


T.C.

KIRIKKALE VALİLİĞİ

Defterdarlık Gelir Müdürlüğü

Sayı:B.07.4.DEF.0.71.10.00-193 Sayılı G.V.61 ve 63.Mad.-21                          23/06/2011


Konu:Bankadan Çekilen Tüketici Kredisine Ödenen Hayat Sigortası Ücreti Ücret Gelir Vergisi Matrahından İndirilip İndirilemeyeceği

İlgide kayıtlı dilekçenizde 30.12.2010 tarihinde çekmiş olduğunuz tüketici kredisine hayat sigortası yapıldığı 411,18 TL hayat sigortası priminin ücret gelirinden düşülüp düşülmeyeceği, ücretlere ne şekilde yansıtılacağı hakkında Defterdarlığımız görüşü talep edilmektedir.

Bilindiği üzere 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun 61 inci maddesinde ücretin tarifi yapılmış olup, 63 üncü maddesinde de "Ücretin gerçek safi değeri işveren tarafından verilen para ve ayınlarla sağlanan menfaatler toplamından aşağıdaki indirimler yapıldıktan sonra kalan miktardır" , hükmü ve 3 üncü fıkrasında "Sigortanın veya emeklilik sözleşmesinin Türkiye'de kâin ve merkezi Türkiye'de bulunan bir sigorta veya emeklilik şirketi nezdinde akdedilmiş olması şartıyla; ücretlinin şahsına, eşine ve küçük çocuklarına ait hayat, ölüm, kaza, hastalık, sakatlık, işsizlik, analık, doğum ve tahsil gibi şahıs sigorta poliçeleri için hizmet erbabı tarafından ödenen primler ile bireysel emeklilik sistemine ödenen katkı payları,

İndirim konusu yapılacak prim, aidat ve katkıların toplamı, ödendiği ayda elde edilen ücretin % 10'unu (bireysel emeklilik sistemi dışındaki şahıs sigorta poliçeleri için ödenen primlerde, ödendiği ayda elde edilen ücretin % 5'ini) ve yıllık olarak asgari ücretin yıllık tutarını aşamaz." hükmü mevcuttur.

Diğer taraftan konuya ilişkin olarak 256 Seri Nolu Gelir Vergisi Genel Tebliğinin "İndirim Konusu Yapılacak Prim ve Katkı Payı Ödemelerinin Belgelendirilmesi " başlıklı 2 inci bölümünde "Gelir Vergisi Kanununun 63 ve 89 uncu maddelerinde yer alan hükümler uyarınca şahıs sigortaları ile bireysel emeklilik sistemine ödenen katkı payı ve primlerin, belirli şartlar çerçevesinde, gelir vergisi matrahının tespitinde indirimi mümkün bulunmaktadır. İndirimin doğru bir şekilde uygulanabilmesi için ödeme tutarı ile tarihinin belgelendirilmesi gerekmektedir." ,

Anılan Tebliğin "Katkı Payı ve Primlerin İndirim Konusu Yapılacağı Dönem" başlıklı 3 üncü bölümünde;

"Katkı payı ve primlerin vergi matrahının tespitinde indirim konusu yapılabilmesi için, gelirin elde edildiği dönem ile ilişkili olması ve bu dönem sonuna kadar ödenmiş olması gerekmektedir.

Gelir vergisi uygulamasında vergilendirme dönemi takvim yılıdır. Bununla birlikte, tevkif yoluyla ödenen vergilerde, istihkak sahipleri ayrıca yıllık beyanname vermeye mecbur değillerse tevkifatın ilgili bulunduğu dönemler vergilendirme dönemi sayılmakta ve kesilen vergiler gelir vergisinin yerine geçmektedir. Buna göre, yıllık beyannamede indirim konusu yapılacak prim veya katkı payının, beyannamenin ilgili olduğu yıl ile ilişkili olması ve bu yılın sonuna kadar ödenmesi, ücretlere ilişkin indirimde ise ücretin ilgili olduğu ay ile ilişkili olması ve bu aylık dönemin sonuna kadar ödenmiş olması gerekmektedir.

Ölüm, kaza gibi risklere karşı yaptırılan şahıs sigortaları belirli bir dönemi kapsamakta ve bu dönem için hesaplanan prim peşin olarak veya taksitler halinde ödenebilmektedir. Birikimli sigortalar ve bireysel emeklilik sisteminde ise prim veya katkı payları aylık, üç aylık, altı aylık ve yıllık dönemler itibariyle belirlenebilmekte ve ödenmektedir.

Aylık bazda yapılacak indirimde, primin peşin ödenmesi veya taksit dönemlerinin bir aydan daha uzun belirlenmesi halinde, prim tutarı ilgili olduğu aylar dikkate alınarak (ödenmiş olması şartıyla) indirim konusu yapılacaktır. Oransal sınırlar (ücretin %10'u veya %5'i gibi) çerçevesinde kalsa dahi daha sonraki aylara ilişkin peşin olarak ödenen tutarların ödendiği ayda indirim konusu yapılması mümkün değildir.

Yıllık bazda yapılacak indirimde de sadece gelirin ilgili olduğu yıla ilişkin prim tutarı indirim konusu yapılacaktır. Örneğin 1 Temmuz 2005 tarihinden başlamak üzere bir yıllık yapılan ve bedeli peşin olarak ödenen sağlık sigortası priminin altı aylık kısmının 2005 yılına, diğer altı aylık kısmının da 2006 yılına ilişkin beyannamede indirim konusu yapılması gerekir.

Genel bütçeye dahil idare ve müesseseler yaptıkları vergi tevkifatı için muhtasar beyanname vermemektedir. Ücretlerini peşin alan ücretlilerin, aylık dönemler itibariyle ödedikleri şahıs sigorta primleri ve bireysel emeklilik katkı payları, prim ve katkı payı ödeme belgesinin primin ve katkı payının ait olduğu ay içinde işverene ibraz edilmesi koşuluyla oransal ve mutlak sınırlamalar çerçevesinde izleyen aylara (bir sonraki aya) ait ücretlerin vergi matrahının hesabında indirim olarak dikkate alınabilecektir." açıklamaları yer almaktadır.

Anılan Genel Tebliğin "Geçmiş Dönemlere Yönelik Yapılan (Gecikmiş) Ödemelerin Durumu" başlıklı 2 inci bölümünde"Gelir Vergisi Kanununun 63 ve 89 uncu maddelerinde yapılmış olan düzenlemelere göre, ödenmemiş prim veya katkı payları, sigorta poliçesi veya emeklilik sözleşmesi bulunsa dahi indirim konusu yapılamamaktadır. Geçmiş dönemlere ilişkin olarak yapılan prim ve katkı payı ödemelerinin düzeltme yoluyla ödemenin ilgili olduğu dönemin matrahının tespitinde indirim konusu yapılması da mümkün değildir. Ancak ödemenin geçmiş dönem, cari dönem veya izleyen dönemleri de içeren bir ödeme olması halinde, geçmiş döneme ilişkin prim ve katkı payı tutarı da ödemenin ilgili olduğu kalan aylarda indirim konusu yapılabilecektir. " hükmü yer almaktadır.

Yukarıda açıklanan hükümler doğrultusunda, 31.12.2010 ila 31.12.2011 tarihleri arasında olan hayat sigortası poliçe ödemelerinin ücretlere ilişkin indiriminde ise, ilgili olduğu ayda elde edilen ücretin %5'ini ve toplam olarak asgari ücretin yıllık tutarını aşmamak üzere indirim konusu yapılması gerekmektedir. Ancak ... İl Müdürlüğünde ... olarak çalışmanız ve her ayın 15. günü peşin maaş almanız nedeniyle hayat sigortası poliçe ödemelerinin ait olduğu ay içinde Müdürlüğünüze ibraz etmeniz koşuluyla oransal ve mutlak sınırlamalar çerçevesinde 15/02/2011 tarihinde ödenen maaş hesaplamasında dikkate alınmak suretiyle izleyen aya (Şubat/2011) ait ücretlerin vergi matrahının hesabında ilgili aya ilişkin tutarının indirim konusu yapılması imkânı bulunmaktadır.

Bu hüküm gereğince de hayat sigortası tahsilât makbuzunun çalışmış olduğunuz ... İl Müdürlüğüne ibraz etmeniz halinde ibraz tarihinden sonraki dönemlere isabet eden pirim ve katkı payı tutarının indirim konusu yapılması gerekmektedir.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.

Güncelleme Tarihi: 28 Ekim 2019, 12:40
YORUM EKLE