Sağlık bakanlığında çalışan doktorun eş durumu tayini hk karar

sağlık personelinin eş durumundan dolayı tayin hakkı ile alakalı danıştay kararı , eşi üniversitede çalışan sağlık personelinin tayin hakkı

Sağlık bakanlığında çalışan doktorun eş durumu tayini hk karar

sağlık personelinin eş durumundan dolayı tayin hakkı ile alakalı danıştay kararı , eşi üniversitede çalışan sağlık personelinin tayin hakkı

Sağlık bakanlığında çalışan doktorun eş durumu tayini hk karar

 Sağlıkta Eş Durumundan Tayin Hakkıyla İlgili Karar

Doktor olan ve uzmanlığını tamamlayan davacının, öğretim görevlisi olarak görev yapan eşinden dolayı atanmak için yaptığı başvurunun reddine ilişkin işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı hakkında.

T.C.

DANIŞTAY

İkinci Daire

Esas No : 2016/14831

Karar No : 2018/4387

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay İkinci Dairesince; 25/08/2017 günlü, 30165 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 694 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Düzenlemeler Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile 663 sayılı Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşlarının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnameye eklenen Geçici 15. madde uyarınca, Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumu Başkanlığının dava ve icra takip işlerinin Sağlık Bakanlığına devredildiği görülmüş olup, davanın Sağlık Bakanlığı husumetiyle görülmesine karar verildikten sonra işin gereği düşünüldü:

Dava; 63. Dönem Devlet Yükümlülüğü kurasında Gümüşhane Devlet Hastanesine atanan ve halen anılan hastanede uzman doktor olarak görev yapan davacı tarafından, eşinin Başkent Üniversitesi Adana Uygulama ve Araştırma Hastanesi'nde Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalında 2547 sayılı Yasaya tabi olarak öğretim görevlisi kadrosunda görev yaptığından bahisle eş durumu nedeniyle Adana iline atanma istemiyle yaptığı başvurusunun reddine ilişkin 26/06/2015 günlü işlemin iptali istemiyle açılmıştır.

Adana 1. İdare Mahkemesi'nin 26/04/2016 günlü, E:2015/1388, K:2016/391 sayılı kararıyla; Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşları Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliğinin dayanağı olan Devlet Memurlarının Yer Değiştirme Suretiyle Atanmalarına İlişkin Yönetmelikte serbest veya özel kuruluşlarda çalışan eş dolayısıyla sağlık personeline eş durumu özrü nedeniyle atanma isteğinde bulunma hakkı tanınmış iken, anılan Yönetmelikte hekimleri kapsayan "stratejik personel"e bu konuda kısıtlama getirildiği, Genel Yönetmelikte yapılan değişiklikten sonra, kamu kurum ve kuruluşlarının yönetmeliklerinin bu Yönetmeliğe aykırı olmayan hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağından, kurum yönetmeliklerinin Genel Yönetmeliğe aykırı hükümlerinin uygulanmasına olanak bulunmadığı, stratejik personel için getirilen bu kısıtlamanın hukuken kabul edilemeyeceği, bu hukuki çerçevede 16/08/2014 tarihinden sonra, stratejik personelin eş durumu mazereti nedeniyle nakil talebinde bulunma hakkının mevcut olduğunun kabulü gerektiği, davacının, eşinin, nakil talep edilen yerde, son üç yıl sosyal güvenlik primi ödenmek suretiyle kesintisiz ve halen çalıştığının, başka bir yerde çalışma imkanının da mevcut olmadığının anlaşılması karşısında, dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline hükmedilmiştir.

Davalı idare dava konusu işlemin hukuka uygun olduğunu öne sürmekte, İdare Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.

657 sayılı Devlet Memurları Kanunu, Sağlık Hizmetleri Temel Kanununun Ek 1 inci maddesi ve Devlet Memurlarının Yer Değiştirme Suretiyle Atanmalarına İlişkin Yönetmeliğe dayanılarak, sağlık hizmetlerinin yurt genelinde etkin ve verimli bir şekilde yürütülebilmesi için Sağlık Bakanlığı ve bağlı kuruluşlarında görev yapan sağlık hizmetleri ve yardımcı sağlık hizmetleri sınıfı personelinin atama ve yer değiştirmelerine ilişkin usul ve esasları düzenlemek amacıyla hazırlanmış olan Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşları Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği, 26/03/2013 günlü, 28599 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe konulmuştur.

Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşları Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliğinin dava konusu işlemin tesis edildiği tarihte yürürlükte olan haline göre, "Aile birliği mazeretine bağlı yer değişikliği" başlıklı 20. maddesinin 1. fıkrasında, eşlerin ikisinin de Bakanlık veya bağlı kuruluşlarda kamu personeli olması hali düzenlenmiş, devamında ise;

"(2) Eşlerin farklı kamu kurum ve kuruluşlarında kamu personeli olarak çalışması halinde;

a) Varsa eşinin kurumuyla yapılan protokol hükümleri uygulanır.

b) Eşleri, mevzuatı uyarınca zorunlu yer değiştirmeye tâbi olarak mülki idare amirliği, milli istihbarat, emniyet hizmetleri sınıflarından birinde görev yapanlar ile hâkim, savcı veya Türk Silahlı Kuvvetlerinde subay, astsubay, uzman jandarma, uzman erbaş veya uzman er olarak görev yapan personelin eşinin görev yaptığı yere ataması yapılır.

c) Yer değişikliği talebinde bulunan personelin eşinin görev yaptığı yerin kendi unvan ve branşında C veya D hizmet grubunda olması halinde eşinin görev yaptığı yere ataması yapılır. Aksi halde ilgili kurumla koordinasyon sağlanır. Eşinin görev yaptığı kurumun başka yerde teşkilatının bulunmaması, kadro veya mevzuatı açısından aile birliği mazeretine dayalı atanma imkânının olmaması halinde talebi değerlendirilir.

ç) Eşi, 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu kapsamında kurulan üniversitelerde öğretim üyesi olanların ataması eşinin görev yaptığı yere yapılır.

(5) Kamu görevlisi olmayan eşinin, atanma talep edilen yerde kesintisiz üç yıl sosyal güvenlik primi ödemek suretiyle kendi adına veya bir hizmet akdi ile işverene bağlı olarak çalışmış ve halen çalışıyor olması halinde, personelin yer değişikliği suretiyle ataması yapılır. Sosyal Güvenlik Kurumu kapsamında çalışanlardan askerlik süresini borçlanıp primlerini ödeyenlerin askerlikte geçen süreleri üç yıllık süre kapsamında değerlendirilir.

(7) Stratejik personelin yer değiştirme taleplerinde bu maddenin ikinci fıkrasının (c) bendi ile beşinci fıkrası uygulanmaz.” kurallarına yer verilmiş olup, Danıştay Onaltıncı Dairesinin 30/09/2015 günlü, E:2015/17376 sayılı kararıyla 20. maddesinin 2. fıkrasının (ç) bendinin; 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu'nun "Amaç" başlıklı 1. maddesinde "Bu kanunun amacı; yükseköğretimle ilgili amaç ve ilkeleri belirlemek ve bütün yükseköğretim kurumlarının ve üst kuruluşlarının teşkilatlanma, işleyiş, görev, yetki ve sorumlulukları ile eğitim - öğretim, araştırma, yayım, öğretim elemanları, öğrenciler ve diğer personel ile ilgili esasları bir bütünlük içinde düzenlemektir.", "Tanımlar" başlıklı 3. maddesinde, öğretim elemanları "Yükseköğretim kurumlarında görevli öğretim üyeleri, öğretim görevlileri, okutmanlar ile öğretim yardımcılarıdır.", öğretim üyeleri ise "Yükseköğretim kurumlarında görevli profesör, doçent ve yardımcı doçentlerdir." şeklinde tanımlanmıştır. Aynı Yasa'nın 5. bölümünün başlığı "Öğretim Elemanları" olarak belirlenmiş ve öğretim üyeleri, öğretim görevlileri, okutmanlar ile öğretim yardımcıları (araştırma görevlileri, uzmanlar, çeviriciler ve eğitim - öğretim planlamacılarıdır) bu bölüm altında maddeler halinde düzenlenmiştir. Yine aynı Yasa'nın çalışma esaslarının belirlendiği 36. maddesinde "Öğretim elemanları, üniversitede devamlı statüde görev yapar". şeklinde bir düzenleme mevcuttur. 2914 sayılı Yükseköğretim Personel Kanunu'nun "Kapsam" başlıklı 2. maddesinde "Bu Kanun 04/11/1981 günlü, 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununa tabi üniversite öğretim elamanlarının aylık, ödenek ve sair özlük haklarını kapsar." hükmünün bulunduğu, 2547 sayılı Kanun ile ve 2914 sayılı Kanun beraber değerlendirildiğinde, öğretim görevlisi, öğretim elemanı, okutman, araştırma görevlilerinin, öğretim elemanı olarak bir başlık altında toplandığı ve aynı yasal düzenlemelere tabi olduklarının görüldüğü, dava konusu Yönetmeliğin 20. maddesinde Aile Birliği Mazeretine Bağlı Yer Değişikliğinin hangi durumlar altında gerçekleşeceğinin düzenlendiği, aynı maddenin 2. fıkrasının (ç) bendinde ise, Sağlık Bakanlığı personeli olan birinin eşi eğer Yükseköğretim Kanunu kapsamında kurulan bir üniversitede öğretim üyesi olarak görev yapıyorsa ilgili personelin eşinin yanına atanmasının önünün açıldığı, bu düzenleme ile yükseköğretimde görev yapan öğretim üyesi dışındaki öğretim elemanlarının kapsam dışında tutulduğu, konuya ilişkin Anayasal ve yasal düzenlemeler bir arada değerlendirildiğinde, söz konusu düzenleme ile eşitlik ilkesinin ve aile bütünlüğünün korunmasının ihmal edildiği, aynı zamanda öğretim üyesi dışındaki öğretim elemanlarının kapsam dışı tutularak eksik düzenleme yapıldığı, bu nedenle dava konusu Yönetmeliğin 20. maddesinin 2. fıkrasının (ç) bendinde hukuka uyarlık görülmediği gerekçesiyle yürütmesi durdurulmuş, anılan karara davalı idare tarafından yapılan itiraz, söz konusu maddeye ilişkin olarak Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 20/01/2016 günlü, YD İtiraz No:2015/1419 sayılı kararıyla reddedilmiştir.

Dosyanın incelenmesinden; Tıpta Uzmanlık Eğitimini tamamlayan davacı tarafından eşinin Başkent Üniversitesi Adana Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürlüğü Hastanesi'nde öğretim görevlisi olduğu ve başka yerde çalışma imkanının bulunmadığından bahisle 63. Dönem Devlet Hizmeti Yükümlülüğü Mazeret Kurası kapsamında eş durumu mazeretiyle Adana iline atanma talebinde bulunduğu, başvurusunun Sağlık Bakanlığı ve

Bağlı Kuruluşları Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliğinin 20. maddesi uyarınca reddi ve davacının Gümüşhane Devlet Hastanesine devlet hizmeti yükümlüsü olarak atanması üzerine temyizen incelenmekte olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

Bu durumda doktor olan ve uzmanlığını tamamlayan davacının, Başkent Üniversitesi Adana Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürlüğü Hastanesinde öğretim görevlisi olarak görev yapan eşinden dolayı Adana iline atanmak için yaptığı başvurunun reddine ilişkin işlemde, yukarıda belirtilen hukuksal durum karşısında hukuka uyarlık; dava konusu işlemin iptali yolunda verilen ancak, davacının, eşinin, nakil talep edilen yerde, son üç yıl sosyal güvenlik primi ödenmek suretiyle kesintisiz ve halen çalıştığının, başka bir yerde çalışma imkanının da mevcut olmadığı gerekçesine yer verilmek suretiyle hüküm kuran İdare Mahkemesi kararında ise sonucu itibarıyla hukuka aykırılık bulunmamaktadır.

Açıklanan nedenlerle, davalı idarenin temyiz isteminin reddiyle...

Güncelleme Tarihi: 03 Mart 2020, 15:48
YORUM EKLE