mevzuatinyeri https://www.mevzuatinyeri.com Mevzuatinyeri memur maaş, soruşturma, izin,harcırah, disiplin, misafirhaneler,memurlar haber,kamu mevzuatı, tr-TR Copyright © 2024. Her hakkı saklıdır. News Sat, 20 Dec 2025 06:37:19 +0300 1 <![CDATA[Amirine edepsiz diyen memur hakkında verilen ceza]]> https://www.mevzuatinyeri.com/amirine-edepsiz-diyen-memur-hakkinda-verilen-ceza Amirine edepsiz diyen memur hakkında verilen ceza

Davacının eşi ile birlikte hastaneye gitmek için amirinden izin istediği, amirin ise davacının özel hayatı ile ilgili sorular sorması üzerine taraflar arasında tartışma çıktığı, tartışma esnasında davacının amirine hitaben 'edepsiz' dediği hususu, muhakkik tarafından dinlenen tanık ifadeleri ile sübuta ermesine karşın, özel hayatın gizliliği ilkesinin ihlal edildiği düşüncesinde bulunan davacının sıralı amirine yaptığı izin başvurusu sonrasında, görev alanı ile ilgili olmayan ve kişilerin detaylarını açıklamaya zorlanamayacakları sağlık sorunları nedeniyle meydana gelen olayda söylenen sözlerde amirine saygısızlık kastının olmadığı kanaatine varıldığından dava konusu işlemin iptaline, yoksun kalınan parasal hakların dava açma tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine hükmedilmiştir.

T.C.

D A N I Ş T A Y

İKİNCİ DAİRE

Esas No : 2021/7830

Karar No : 2023/4162

KARARIN DÜZELTİLMESİNİ

İSTEYEN (DAVALI) : .. Valiliği

VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …

İSTEMİN KONUSU : ..İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın onanmasına ilişkin Danıştay Beşinci Dairesinin 19/09/2018 günlü, E:2016/19175, K:2018/15654 sayılı kararının; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen 3622 sayılı Kanun ile değişik 54. maddesi uyarınca düzeltilmesi istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :

Dava Konusu İstem : Dava; İstanbul ili, Büyükçekmece ilçe Emniyet Müdürlüğü Çocuk Büro Amirliği emrinde polis memuru olarak görev yapan davacının; görev sırasında amir ve üstlerine saygısız davrandığından bahisle Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü'nün 6/A-12. maddesi uyarınca "4 ay kısa süreli durdurma" cezası ile cezalandırılması gerekmekte ise de, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125/5. maddesi uyarınca yükselebileceği kadronun son kademesinde olması nedeniyle "brüt aylığının 1/4 oranında kesilmesine" ilişkin … günlü, … sayılı İstanbul Valiliği İl Polis Disiplin Kurulu Kararının iptali ile yoksun kaldığı parasal hakların yasal faiziyle tazmini ve özlük haklarının iadesi istemiyle açılmıştır.

İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti : … İdare Mahkemesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararıyla; davacının eşi ile birlikte hastaneye gitmek için amirinden izin istediği, amirin ise davacının özel hayatı ile ilgili sorular sorması üzerine taraflar arasında tartışma çıktığı, tartışma esnasında davacının amirine hitaben 'edepsiz' dediği hususu, muhakkik tarafından dinlenen tanık ifadeleri ile sübuta ermesine karşın, özel hayatın gizliliği ilkesinin ihlal edildiği düşüncesinde bulunan davacının sıralı amirine yaptığı izin başvurusu sonrasında, görev alanı ile ilgili olmayan ve kişilerin detaylarını açıklamaya zorlanamayacakları sağlık sorunları nedeniyle meydana gelen olayda söylenen sözlerde amirine saygısızlık kastının olmadığı kanaatine varıldığından dava konusu işlemin iptaline, yoksun kalınan parasal hakların dava açma tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine hükmedilmiştir.

Daire Kararının Özeti : Danıştay Beşinci Dairesinin 19/09/2018 günlü, E:2016/19175, K:2018/15654 sayılı kararıyla; temyize konu İdare Mahkemesi kararı onanmıştır.

KARAR DÜZELTME TALEBİNDE

BULUNANIN İDDİALARI : Davalı idare tarafından; disiplin cezasına konu olan eylemin, yapılan disiplin soruşturması ile sübuta erdiği, dava konusu işlemin usule ve hukuka uygun olarak tesis edildiği ileri sürülerek, Danıştay Beşinci Dairesince verilen kararın düzeltilmesi istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN CEVABI : Cevap verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …

DÜŞÜNCESİ : Davalı idarenin karar düzeltme isteminin kabulü ile, Danıştay Beşinci Dairesi kararı kaldırılarak, İdare Mahkemesi kararının gerekçesi değiştirilmek suretiyle onanması gerektiği düşünülmüştür.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay İkinci Dairesince; Danıştay Beşinci Dairesi tarafından, Danıştay Başkanlık Kurulunun 18/12/2020 günlü, K:2020/62 sayılı kararının "Ortak Hükümler" kısmının 6. fıkrası uyarınca, ayrıca bir gönderme kararı verilmeksizin Dairemize iletilen dosyada, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

Kararın düzeltilmesi dilekçesinde ileri sürülen nedenler, 2577 sayılı Kanun'un Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen 3622 sayılı Kanun ile değişik 54. maddesi hükmüne uygun bulunduğundan, karar düzeltme isteminin kabulü ile Danıştay Beşinci Dairesinin 19/09/2018 günlü, E:2016/19175, K:2018/15654 sayılı kararı kaldırılarak uyuşmazlık yeniden incelendi:

İNCELEME VE GEREKÇE :

MADDİ OLAY : İstanbul ili, Büyükçekmece ilçe Emniyet Müdürlüğü Çocuk Büro Amirliği emrinde polis memuru olarak görev yapan davacının; görev sırasında amir ve üstlerine saygısız davrandığından bahisle Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü'nün 6/A-12. maddesi uyarınca "4 ay kısa süreli durdurma" cezası ile cezalandırılması gerekmekte ise de, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125/5. maddesi uyarınca yükselebileceği kadronun son kademesinde olması nedeniyle "brüt aylığının 1/4 oranında kesilmesine" ilişkin … günlü, … sayılı İstanbul Valiliği İl Polis Disiplin Kurulu Kararının iptali ile yoksun kaldığı parasal hakların yasal faiziyle tazmini ve özlük haklarının iadesi istemiyle temyizen incelenmekte olan dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT :

Uyuşmazlığa konu disiplin cezasının verildiği tarihte yürürlükte bulunan Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü'nün 6/A-12 maddesinde yer alan, "Görev sırasında amir veya üstlerine saygısız davranmak" fiili, 4 ay kısa süreli durdurma cezasını gerektiren eylem, işlem, tutum ve davranışlar arasında sayılmıştır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :

"Kanunsuz suç ve ceza olmaz" ilkesi uyarınca, ceza yaptırımına bağlanan her bir eylemin tanımının yapılması ve yasanın ne tür eylemleri suç sayarak yasakladığının hiçbir kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirtilmesi gerekmektedir. Sözü edilen suç tanımlaması yapıldıktan sonra, suçun karşılığı olan cezanın ve suç sayılan eylemi gerçekleştiren kamu görevlisinin hangi disiplin kuralını ihlal ettiğinin açık bir şekilde ortaya konulması da zorunludur.

Söz konusu eylem, mevzuatta öngörülen tanıma uymuyorsa verilen disiplin cezasının hukuka aykırı olacağı açıktır.

Olayda, her ne kadar davacının, görevi başında amirine söz ile saygısızlık etmek fiilini işlemesi nedeniyle disiplin cezasıyla cezalandırıldığı görülmekteyse de; eşi ile birlikte hastaneye gitmek için amirinden izin isteyen davacıya, amiri tarafından özel hayatı ile ilgili sorular sorulması üzerine taraflar arasında çıkan tartışmada, davacı tarafından amirine yönelik sarf edilen 'edepsiz' ifadesinin saygısızlık boyutuna ulaşmadığı, bu haliyle karşılıklı tartışma sonucunda davacı tarafından ifade edilen sözcüğün Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü'nün 6/A-12. maddesi kapsamında değerlendirilemeyeceği sonucuna varılmış olup, bu sebeple dava konusu işlemde hukuka uyarlık, işlemin iptali yolundaki Mahkeme kararında sonucu itibarıyla hukuki isabetsizlik görülmemiştir.

KARAR SONUCU :

Açıklanan nedenlerle;

1. DAVALI İDARENİN TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİNE,

2. ... İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın yukarıda belirtilen gerekçe ile ONANMASINA,

3. Temyiz ve karar düzeltme giderlerinin davalı idare üzerinde bırakılmasına,

4. Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine, 20/09/2023 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

]]>
DİSİPLİN SORUŞTURMASI https://www.mevzuatinyeri.com/amirine-edepsiz-diyen-memur-hakkinda-verilen-ceza Fri, 19 Dec 2025 10:17:00 +0300
<![CDATA[Vergi ve Sosyal Güvenlik Mevzuatında Önemli Değişiklikler]]> https://www.mevzuatinyeri.com/vergi-ve-sosyal-guvenlik-mevzuatinda-onemli-degisiklikler

Vergi ve Sosyal Güvenlikte Kapsamlı Değişiklikler Resmî Gazete’de Yayımlandı

Vergi, harç, emlak vergisi, sosyal güvenlik primleri, üniversite ücretleri ve birçok alanda önemli düzenlemeler içeren 7566 sayılı Kanun Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Kanunla birlikte memurlar, emekliler, işverenler ve vatandaşları yakından ilgilendiren çok sayıda değişiklik yapıldı.

Gelir Vergisi, Harçlar ve Motorlu Taşıtlar Vergisinde Değişiklik

7566 sayılı Kanunla Gelir Vergisi Kanununda önemli düzenlemelere gidildi. Konutlar hariç olmak üzere kiraya verilen mal ve haklara ilişkin gider indirimi kapsamı yeniden belirlendi. Ayrıca geçici 67’nci maddede yatırım fonları ve katılma paylarına ilişkin terminoloji güncellendi.

Motorlu Taşıtlar Vergisi ve Harçlar Kanununda yapılan değişikliklerle Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlıkları birçok istisna kapsamına alındı. Araç satış ve devir işlemlerinde alınacak harçlar yeniden düzenlenirken, ikinci el motorlu kara taşıtı ticareti yetki belgesi bulunanlara yapılan satışlarda harç alınmaması hükme bağlandı.

Tapu, Ruhsat ve Yetki Belgelerinde Yeni Harç Tutarları

Tapu işlemlerinde esas alınacak bedel tanımı değiştirilirken; kuyumculuk, ikinci el araç ticareti, taşınmaz ticareti, özel sağlık kuruluşları, veteriner klinikleri, finansal kuruluşlar ve havayolu işletmeleri için yeni ve yüksek tutarlı yıllık harçlar belirlendi. Büyükşehir belediyesi bulunan illerde birçok harç tutarı bir kat artırımlı uygulanacak.

Emlak Vergisinde Artışa Üst Sınır

Emlak Vergisi Kanununda yapılan değişiklikle, 2026 yılı bina ve arazi vergi değerlerinin 2025 yılı değerlerinin iki katını aşamayacağı hükme bağlandı. Bu düzenleme 2027–2029 yıllarını da kapsayacak şekilde uygulama alanı bulacak.

Üniversite Ücretleri ve Öğrenim Katkı Payları

Yükseköğretim Kanununda yapılan değişiklikle, hazırlık ve birinci sınıf dışındaki öğrenim ücretlerinin belirlenmesinde Yİ-ÜFE ve TÜFE ortalaması dikkate alınacak.

UEFA Organizasyonlarına Vergi İstisnası

2026 UEFA Avrupa Ligi Finali, 2027 UEFA Konferans Ligi Finali ve 2032 Avrupa Futbol Şampiyonası kapsamında; UEFA ve yurt dışı merkezli takımlar için KDV, gelir ve kurumlar vergisi muafiyeti getirildi.

Su Sayaçları İçin Ceza Affı

Damga süresi geçmiş su sayaçları için 31 Aralık 2028’e kadar muayene veya değişim yapılması halinde ceza uygulanmayacak, daha önce kesilen ancak tahsil edilmemiş cezalar silinecek.

İşsizlik Sigortası Fonu ve İstihdam Desteği

İmalat sanayiinde istihdamı korumaya yönelik destek programları için İşsizlik Sigortası Fonundan 2025 prim gelirlerinin yüzde 15’ine kadar kaynak aktarımı yapılabilecek.

Sosyal Güvenlikte Prim ve Kesinti Oranları Artırıldı

5510 sayılı Kanunda yapılan kapsamlı değişikliklerle;

  • Borçlanma ve kesenek oranları %45’e çıkarıldı,

  • Emeklilerin aylıklarından yapılacak prim ve borç kesintilerine %25 üst sınır getirildi,

  • Prime esas kazanç üst sınırı 7,5 katdan 9 kata yükseltildi.

Çek Kanunu ve Yapılandırma Süreleri Uzatıldı

Karşılıksız çek ve yeniden yapılandırma hükümlerinin uygulama süreleri 2035 ve 2028 yıllarına kadar uzatıldı.

Kentsel Dönüşüm ve Kamu Borçlanması

6306 sayılı Kanun kapsamında kentsel dönüşüm uygulamaları için kamu bankalarından iç borçlanma imkânı sağlandı. Kamu borçlanma limitleri 2025 yılı için 595 milyar TL artırıldı.

Yürürlük

Kanun maddeleri farklı tarihlerde yürürlüğe girecek olup, büyük bölümü yayımı tarihinde, bazı hükümler ise 1 Ocak 2026 itibarıyla uygulanmaya başlanacak.


KANUN

VERGİ KANUNLARI İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE

KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA

DAİR KANUN

Kanun No. 7566

Kabul Tarihi: 4/12/2025

MADDE 1- 31/12/1960 tarihli ve 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 74 üncü maddesinin birinci fıkrasının (4) numaralı bendinde yer alan “Kiraya verilen mal ve haklar” ibaresi “Konutlar hariç olmak üzere kiraya verilen mal ve haklar” şeklinde değiştirilmiştir.

MADDE 2- 193 sayılı Kanunun mükerrer 120 nci maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesinde yer alan “ilk dokuz ayı için belirlenen” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır.

MADDE 3- 193 sayılı Kanunun geçici 67 nci maddesinin (1) numaralı fıkrasının altıncı paragrafı ile (8) ve (17) numaralı fıkralarında yer alan “katılma belgelerinin” ibareleri “katılma paylarının” şeklinde, (1) numaralı fıkrasının altıncı paragrafında yer alan “İstanbul Menkul Kıymetler Borsasında” ibareleri “Borsa İstanbul’da” şeklinde değiştirilmiş ve aynı paragrafta yer alan mevcut “sürekli olarak portföyünün en az %51’i İstanbul Menkul Kıymetler Borsasında işlem gören hisse senetlerinden oluşan yatırım fonlarının” ibaresinden sonra gelmek üzere aşağıdaki parantez içi hüküm eklenmiştir.

“(Katılma payları sadece nitelikli yatırımcılara satılabilen, Türkiye Elektronik Fon Alım Satım Platformu’nda işlem görmeyen ve fon portföyüne alınacak varlık ve işlemlere ilişkin herhangi bir oransal sınırlamaya tabi olmayan yatırım fonları hariç)”

MADDE 4- 18/2/1963 tarihli ve 197 sayılı Motorlu Taşıtlar Vergisi Kanununun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendine “il özel idareleri,” ibaresinden sonra gelmek üzere “yatırım izleme ve koordinasyon başkanlıkları,” ibaresi eklenmiştir.

MADDE 5- 2/7/1964 tarihli ve 492 sayılı Harçlar Kanununun 59 uncu maddesinin birinci fıkrasının (a) bendine “il özel idareleri,” ibaresinden sonra gelmek üzere “yatırım izleme ve koordinasyon başkanlıkları,” ibaresi eklenmiştir.

MADDE 6- 492 sayılı Kanunun 63 üncü maddesinin dördüncü fıkrasında yer alan “% 25 nispetinde” ibaresi “bir kat” şeklinde değiştirilmiştir.

MADDE 7- 492 sayılı Kanuna bağlı (2) sayılı Tarifenin “I-Değer veya ağırlık üzerinden alınan nispi harçlar:” başlıklı bölümünün mülga (5) numaralı fıkrası aşağıdaki şekilde yeniden düzenlenmiştir.

“5. 13/10/1983 tarihli ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu kapsamında araçların ilk tescil işlemleri ile tescil edilmiş araçların satış ve devirlerinde, 1.000 TL’den az olmamak üzere satış ve devir bedeli üzerinden (Binde 2)

Tescil edilmiş araçların ikinci el motorlu kara taşıtı ticareti yetki belgesi bulunanlara yapılan satış ve devirlerinde bu harç alınmaz.”

MADDE 8- 492 sayılı Kanuna bağlı (4) sayılı Tarifenin “I-Tapu işlemleri:” başlıklı bölümünün (20) numaralı fıkrasının (a) bendinde yer alan “beyan edilen devir ve iktisap bedelinden az olmamak üzere emlak vergisi değeri” ibaresi “emlak vergisi değerinden az olmamak üzere beyan edilen devir ve iktisap bedeli” şeklinde değiştirilmiştir.

MADDE 9- 492 sayılı Kanuna bağlı (8) sayılı Tarifenin;

a) “V- Satış ruhsatnameleri:” başlıklı bölümünün;

1) Mülga (1) numaralı fıkrası aşağıdaki şekilde yeniden düzenlenmiştir.

“1. Ticaret yetki belgeleri:

a) Kuyum ticareti ile iştigal edilebilmesi için şubeler dahil kuyum

işletmeleri adına düzenlenen yetki belgelerinden (Her yıl için) 30.000 TL

b) İkinci el motorlu kara taşıtı ticaretiyle iştigal edilebilmesi için şubeler

dahil işletme adına düzenlenen yetki belgelerinden (Her yıl için) 20.000 TL

c) Taşınmaz ticaretiyle iştigal edilebilmesi için şubeler dahil işletme ve sözleşmeli

işletmeler adına düzenlenen yetki belgelerinden (Her yıl için) 20.000 TL

Bu harçlar, büyükşehir belediyesi olan illerde, bir önceki takvim yılının son günü itibarıyla Türkiye İstatistik Kurumu tarafından yayımlanmış son verilere göre nüfusu 30.000’i geçmeyen ilçeler hariç olmak üzere, bir kat artırımlı uygulanır.”

b) “VI- Meslek erbabına verilecek tezkere, vesika ve ruhsatnamelerden alınacak harçlar:” başlıklı bölümünün;

1) (9) ve (10) numaralı fıkralarının başlığının sonuna “(Her yıl için)” parantez içi hükmü eklenmiş, (10) numaralı fıkrada yer alan “ve gıdai” ibaresi çıkarılmış, aynı fıkraya “verilecek ruhsatnameler” ibaresinden sonra gelmek üzere “ile özel gıda kontrol laboratuvarlarına verilen kuruluş izin belgeleri” ibaresi eklenmiştir.

2) Mülga (12) numaralı fıkrası aşağıdaki şekilde yeniden düzenlenmiştir.

“12. Ayakta teşhis ve tedavi yapılan özel sağlık kuruluşlarına ait ruhsatnameler (Her yıl için):

a) Muayenehane uygunluk belgesi 20.000 TL

b) Özel poliklinik ruhsatnamesi 30.000 TL

c) Özel tıp merkezi ruhsatnamesi 50.000 TL

Bu harçlar, büyükşehir belediyesi olan illerde, bir önceki takvim yılının son günü itibarıyla Türkiye İstatistik Kurumu tarafından yayımlanmış son verilere göre nüfusu 30.000’i geçmeyen ilçeler hariç olmak üzere, bir kat artırımlı uygulanır.”

3) Mülga (17) numaralı fıkrası aşağıdaki şekilde yeniden düzenlenmiştir.

“17. Ağız ve diş sağlığı hizmeti sunulan özel sağlık kuruluşlarına ait ruhsatnameler (Her yıl için):

a) Ağız ve diş sağlığı muayenehanelerinden 20.000 TL

b) Ağız ve diş sağlığı polikliniklerinden 30.000 TL

c) Ağız ve diş sağlığı merkezlerinden 40.000 TL

ç) Ağız ve diş sağlığı hastanelerinden 40.000 TL

Bu harçlar, büyükşehir belediyesi olan illerde, bir önceki takvim yılının son günü itibarıyla Türkiye İstatistik Kurumu tarafından yayımlanmış son verilere göre nüfusu 30.000’i geçmeyen ilçeler hariç olmak üzere, bir kat artırımlı uygulanır.”

4) (19) numaralı fıkrasının (f), (g), (h), (i), (j) bentlerinin sonuna “(Her yıl için)” parantez içi hükmü eklenmiştir.

5) Sonuna aşağıdaki fıkra eklenmiştir.

“21. Hayvanların muayene edildiği, hastalıklarının teşhis ve tedavilerinin yapıldığı muayenehane ve poliklinikler ile hastanelere verilen ruhsatnameler (Her yıl için):

a) Veteriner hekim muayenehane ruhsatı 10.000 TL

b) Veteriner hekim poliklinik ruhsatı 20.000 TL

c) Hayvan hastanesi ruhsatı 40.000 TL”

c) “XI- Finansal faaliyet harçları” başlıklı bölümünün mülga (2) numaralı fıkrası aşağıdaki şekilde yeniden düzenlenmiştir.

“2. Kıymetli madenler kuruluş ve faaliyet izin belgeleri:

a) Kıymetli maden rafinerileri kuruluş izin belgeleri 7.500.000 TL

b) Kıymetli maden rafinerileri faaliyet izin belgeleri (Her yıl için) 7.500.000 TL

c) Kıymetli madenler aracı kurumları faaliyet izin belgeleri (Her yıl için) 5.000.000 TL

ç) Kıymetli madenler aracı kuruluşları faaliyet izin belgeleri (Her yıl için) 5.000.000 TL”

ç) Sonuna aşağıdaki bölüm eklenmiştir.

“XVI- Havayolu ve genel havacılık işletme ruhsat harçları (Her yıl için):

1. Ticari hava taşıma işletmeleri ruhsatları:

a) Tarifeli ve tarifesiz seferlerle yolcu ve yük taşımacılığı yapacak

havayolu işletmelerine verilen ruhsatlar 2.000.000 TL

b) Sadece tarifesiz seferlerle yolcu ve yük taşımacılığı yapacak

havayolu işletmelerine verilen ruhsatlar 1.500.000 TL

c) Tarifeli ve tarifesiz seferlerle sadece yük taşımacılığı yapacak

havayolu işletmelerine verilen ruhsatlar 1.000.000 TL

ç) Hava taksi işletmesi ruhsat harcı 500.000 TL

2. Genel havacılık işletme ruhsatı 100.000 TL”

MADDE 10- 29/7/1970 tarihli ve 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanununun geçici 23 üncü maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“GEÇİCİ MADDE 23- 2025 yılında 2026 yılı için takdir edilen asgari ölçüde arsa ve arazi metrekare birim değerleri dikkate alınarak Kanunun 29 uncu maddesine göre 2026 yılı için hesaplanan bina ve arazi vergi değerleri, 2025 yılına ait vergi değerlerinin iki kat fazlasını geçemez.

33 üncü maddeye (8 numaralı fıkra hariç) göre mükellefiyet tesisi gereken hallerde bina ve arazi vergi değerlerinin hesabında, 2026 yılında uygulanmak üzere 2025 yılında takdir edilen asgari ölçüde arsa ve arazi metrekare birim değerleri esas alınır. Ancak esas alınan bu değerler, ilk yıl 2025 yılına ilişkin uygulanan asgari ölçüde arsa ve arazi metrekare birim değerlerinin iki kat fazlasını geçemez. Şu kadar ki, 33 üncü maddenin (6) numaralı fıkrası kapsamında mükellefin değişmesi durumunda birinci fıkra hükmü uygulanır.

Takip eden 2027, 2028 ve 2029 yıllarında, 29 uncu madde kapsamında bina ve arazi vergisi matrahları ile asgari ölçüde arsa ve arazi metrekare birim değerleri birinci ve ikinci fıkraya göre belirlenen değerler üzerinden hesaplanır.

Emlak vergi değeri veya asgari ölçüde arsa ve arazi metrekare birim değerleri esas alınarak uygulanan vergi, harç ve diğer mali yükümlülükler için de bu madde hükümlerine göre belirlenen değerler dikkate alınarak uygulanır.

Bu maddenin uygulamasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye Hazine ve Maliye Bakanlığı yetkilidir.”

MADDE 11- 1319 sayılı Kanunun 29 uncu maddesinin ikinci ve üçüncü fıkralarında yer alan “yeniden değerleme oranının yarısı nispetinde” ibareleri “yeniden değerleme oranında” şeklinde değiştirilmiş, beşinci fıkrasında yer alan “veya yeniden değerleme oranına kadar artırmaya” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır.

MADDE 12- 4/11/1981 tarihli ve 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun ek 9 uncu maddesinin ikinci fıkrasına aşağıdaki cümle eklenmiştir.

“Ancak hazırlık sınıfına ve/veya birinci sınıfa yerleştirme yılı dışındaki öğrenim ücretleri, cari yıl haziran ayı yıllık üretici fiyat endeksi artışı ile cari yıl haziran ayı yıllık tüketici fiyat endeksi artışı ortalaması da dikkate alınarak Yükseköğretim Kurulunun tespit edeceği esaslara göre belirlenir.”

MADDE 13- 13/10/1983 tarihli ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 20 nci maddesinin birinci fıkrasının (d) bendinin altıncı paragrafında yer alan “Bu bentte düzenlenen satış ve devir işlemleri her türlü harçtan, bu işlemlere” ibaresi “Bu bentte düzenlenen satış ve devir işlemlerine” şeklinde değiştirilmiştir.

MADDE 14- 25/10/1984 tarihli ve 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 17 nci maddesinin (4) numaralı fıkrasının (p) bendinde yer alan “belediyeler ve il özel idarelerinin” ibaresi “belediyeler, il özel idareleri ve yatırım izleme ve koordinasyon başkanlıklarının” şeklinde değiştirilmiştir.

MADDE 15- 3065 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.

“GEÇİCİ MADDE 46- 2026 UEFA Avrupa Ligi Finali ve 2027 UEFA Konferans Ligi Finali müsabakaları ile 2032 UEFA Avrupa Futbol Şampiyonası organizasyonuna ilişkin olmak üzere Avrupa Futbol Federasyonları Birliği (UEFA), katılımcı takımlar ve organizasyonda görevli tüzel kişilerden iş yeri, kanuni ve iş merkezi Türkiye’de bulunmayanlara, bu müsabakalar ve organizasyon dolayısıyla yapılacak mal teslimleri ve hizmet ifaları ile bunların bu müsabakalar ve organizasyon dolayısıyla yapacakları mal teslimleri ve hizmet ifaları katma değer vergisinden müstesnadır.

Bu maddede düzenlenen istisnalar dolayısıyla yüklenilen vergiler, vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan vergilerden indirilir. İndirim yoluyla telafi edilemeyen vergiler ise 32 nci madde hükümleri uyarınca istisna kapsamında işlem yapan mükellefin talebi üzerine nakden veya mahsuben iade edilir.

Hazine ve Maliye Bakanlığı istisna ve iadenin uygulamasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye yetkilidir.”

MADDE 16- 11/1/1989 tarihli ve 3516 sayılı Ölçüler ve Ayar Kanununa aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.

“GEÇİCİ MADDE 4- 1/1/2026 tarihi itibarıyla damga süresi geçmiş su sayaçları için; 31/12/2028 tarihine kadar muayenesinin yaptırılması veya geçerli muayenesi olan bir sayaçla değiştirilmesi şartıyla 15 inci maddenin birinci fıkrasının (c) bendine göre bu sayaçlara el konularak mülkiyetinin kamuya geçirilmesine karar verilmez ve idari para cezası verilmez, verilmiş olanlar tebliğ edilmez, tebliğ edilmiş olanların tahsilatından vazgeçilir, varsa açılmış davalar hakkında mahkemece karar verilmesine yer olmadığına karar verilir, yargılama ve takip giderleri taraflar üzerinde bırakılır ve vekâlet ücretine hükmedilmez. Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce tahsil edilmiş idari para cezaları iade edilmez.

Birinci fıkrada yer alan 31/12/2028 tarihini bir yıla kadar uzatmaya Bakanlık yetkilidir.”

MADDE 17- 4/4/1990 tarihli ve 3621 sayılı Kıyı Kanununa aşağıdaki ek madde ve ekli (9) numaralı kroki ile liste eklenmiştir.

“EK MADDE 7- Ekli (9) numaralı kroki ile listede sınır ve koordinatları gösterilen Orta Karadeniz Serbest Bölgesi alanında, 6/6/1985 tarihli ve 3218 sayılı Serbest Bölgeler Kanunu uyarınca sınai, ticari ve hizmetle ilgili faaliyetlerin yürütülebilmesi amacıyla yapı ve tesisler inşa edilebilir.”

MADDE 18- 25/8/1999 tarihli ve 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanununa aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.

“GEÇİCİ MADDE 35- İmalat sanayi sektörlerinde istihdamı koruma ve artırma amacıyla bu sektörlerde faaliyet yürüten işletmelere yönelik, 1/1/2026 ile 31/12/2026 tarihleri arasında Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı tarafından 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında çalışan sigortalılar için uygulanacak destek programlarında ihtiyaç duyulacak kaynak, İşsizlik Sigortası Fonunun 2025 yılı prim gelirlerinin yüzde onbeşini aşmamak kaydıyla, Fon tarafından Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı merkez muhasebe birimi hesabına yatırılır ve genel bütçenin (B) işaretli cetveline gelir kaydedilir. Kaydedilen bu tutarlar karşılığı, ilgili idare bütçelerine gerektiğinde Hazine yardımıyla ilişkilendirmek suretiyle ödenek eklemeye Cumhurbaşkanı yetkilidir. Bu madde kapsamında Fon kaynakları kullanılarak uygulanan destek programının uygulama esasları, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ve Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı ile Bakanlık tarafından müştereken belirlenir.”

MADDE 19- 28/3/2001 tarihli ve 4632 sayılı Bireysel Emeklilik Tasarruf ve Yatırım Sistemi Kanununun ek 1 inci maddesinin birinci fıkrasının ikinci cümlesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“Cumhurbaşkanı, bu oranı yüzde ellisine kadar artırmaya, sıfıra kadar indirmeye yetkilidir.”

MADDE 20- 28/3/2002 tarihli ve 4749 sayılı Kamu Finansmanı ve Borç Yönetiminin Düzenlenmesi Hakkında Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.

“GEÇİCİ MADDE 42- 5 inci maddede düzenlenen net borç kullanımı tutarı 2025 yılı için, 1/1/2025 tarihinden geçerli olmak üzere, Bakan ve Cumhurbaşkanı tarafından artırılan net borç kullanım tutarına 595 milyar Türk lirası ilave edilerek uygulanır.”

MADDE 21- 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun;

a) 41 inci maddesinin birinci fıkrasında yer alan “%32’si” ibaresi “(a) bendinde bulunanlar için %32’si diğerleri için %45’i”, “%20” ibaresi “%39”,

b) 46 ncı maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “kazancı” ibaresi “kazancının %45’i”,

c) Geçici 31 inci maddesinin birinci fıkrasında yer alan “esaslarına göre” ibaresi “esaslarına göre %45 oranı üzerinden”,

ç) Geçici 36 ncı maddesinin birinci fıkrasında yer alan “%32’si” ibaresi “%45’i” şeklinde, ikinci fıkrasında yer alan “kesenek ve karşılık oranları” ibaresi “kesenek ve karşılık oranları %45 olarak”,

d) Geçici 43 üncü maddesinin birinci fıkrasında yer alan “borçlanacakları süreye ilişkin olarak” ibaresi “borçlanacakları süreye ilişkin olarak %45 oranında”,

e) Geçici 44 üncü maddesinin birinci fıkrasında yer alan “emekli keseneğine esas aylık tutarları” ibaresi “emekli keseneğine esas aylık tutarlarının %45’i”,

f) Geçici 84 üncü maddesinin ikinci fıkrasının birinci cümlesinde yer alan “kazanç tutarı üzerinden” ibaresi “kazanç tutarının %45’i üzerinden”,

şeklinde değiştirilmiştir.

MADDE 22- 5510 sayılı Kanunun;

a) 52 nci maddesinin birinci fıkrasında yer alan “%32’sidir” ibaresi “%33’üdür”, “%20’si” ibaresi “%21’i”,

b) Ek 5 inci maddesinin altıncı fıkrasında yer alan “%34,5’i” ibaresi “%35,5’i”, “%20’si” ibaresi “%21’i”,

c) Ek 6 ncı maddesinin dördüncü fıkrasında yer alan “%32,5’i” ibaresi “%33,5’i”, “%20’si” ibaresi “%21’i”,

ç) Ek 9 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “%32,5” ibaresi “%33,5”, “%20’si” ibaresi “%21’i”,

şeklinde değiştirilmiştir.

MADDE 23- 5510 sayılı Kanunun 81 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinin birinci cümlesinde yer alan “%20’sidir.” ibaresi “%21’idir.”, ikinci cümlesinde yer alan “%11’i” ibaresi “%12’si”, (b) bendinde yer alan “%20” ibareleri “%21” şeklinde, (ı) bendinin birinci cümlesinde yer alan “dört” ibaresi “iki” şeklinde değiştirilmiş ve (k) bendi yürürlükten kaldırılmıştır.

MADDE 24- 5510 sayılı Kanunun 82 nci maddesinin birinci fıkrasında yer alan “7,5” ibaresi “9” şeklinde değiştirilmiştir.

MADDE 25- 5510 sayılı Kanuna aşağıdaki ek madde eklenmiştir.

“EK MADDE 24- Kurumdan gelir veya aylık alanların, kendi sigortalılığı ve/veya hak sahibi olduğu kişinin sigortalılığı nedeniyle oluşan genel sağlık sigortası primi dahil prim ve prime ilişkin borçları, %25 oranını geçmemek üzere gelir veya aylıklarından kesilmek suretiyle tahsil edilir.

Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Kurum tarafından düzenlenir.”

MADDE 26- 5510 sayılı Kanunun geçici 4 üncü maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir.

“15 inci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi hariç 5434 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılan borçlanma tutarları ile 926 sayılı Kanunun geçici 32 nci maddesi kapsamında Türk Silahlı Kuvvetlerinde geçmiş kabul edilen sürelere ait emekli keseneği ve kurum karşılık tutarlarının hesaplanmasında kesenek ve karşılık veya borçlanma oranı %45 olarak uygulanır.”

MADDE 27- 5510 sayılı Kanunun geçici 108 inci maddesinin birinci fıkrasında yer alan “dört” ibaresi “iki” şeklinde değiştirilmiştir.

MADDE 28- 5510 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.

“GEÇİCİ MADDE 110- 2025 yılında götürü bedel üzerinden hizmet alım sözleşmesi yapılmış kamu üniversite sağlık hizmeti sunucularının Kuruma 31/12/2025 tarihine kadar bu sözleşme kapsamında verdikleri tedavi hizmetlerine ilişkin toplam tahakkuk tutarının götürü bedel sözleşme tutarından düşük olması durumunda, aradaki fark terkin edilir. Terkin edilen tutar, Bakanlık bütçesine bu amaçla tahsis edilecek ödenekten karşılanır.

Bu maddeye ilişkin usul ve esaslar Hazine ve Maliye Bakanlığının görüşü alınarak Kurumca belirlenir.”

MADDE 29- 13/6/2006 tarihli ve 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun geçici 2 nci maddesinin birinci fıkrasında yer alan “31/12/2025” ibaresi “31/12/2035” şeklinde değiştirilmiştir.

MADDE 30- 5520 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.

“GEÇİCİ MADDE 18- (1) 2026 UEFA Avrupa Ligi Finali ve 2027 UEFA Konferans Ligi Finali müsabakalarının Türkiye’de oynanması ile 2032 UEFA Avrupa Futbol Şampiyonasının Türkiye’de düzenlenmesine ilişkin olarak Türkiye’de elde ettikleri kazanç ve iratları dolayısıyla Avrupa Futbol Federasyonları Birliği (UEFA) ile işyeri, kanuni ve iş merkezi Türkiye’de bulunmayan katılımcı takımlar ve organizasyonda görevli tüzel kişiler gelir ve kurumlar vergisinden muaftır. Bu muafiyet, tevkif yoluyla alınan vergileri de kapsar. UEFA Türkiye Ofisinin bu müsabakalar ve Şampiyona kapsamında elde ettiği gelirler dolayısıyla iktisadi işletme oluşmuş sayılmaz.”

MADDE 31- 14/12/2009 tarihli ve 5941 sayılı Çek Kanununun geçici 3 üncü maddesinin beşinci fıkrasında yer alan “31/12/2025” ibaresi “31/12/2028” şeklinde değiştirilmiştir.

MADDE 32- 13/2/2011 tarihli ve 6111 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve Diğer Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun geçici 16 ncı maddesinin birinci fıkrasında yer alan “31/12/2025” ibaresi “31/12/2035” şeklinde değiştirilmiştir.

MADDE 33- 16/5/2012 tarihli ve 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanunun ek 4 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkralarında yer alan “31/12/2025” ibareleri “31/12/2027” şeklinde değiştirilmiştir.

MADDE 34- 6306 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.

“GEÇİCİ MADDE 5- (1) Başkanlık, 31/12/2027 tarihine kadar bu Kanun kapsamındaki uygulamalarda kullanılmak üzere kaynak temin etmek maksadı ile taksitli toplam alacak miktarı esas alınarak sermayesinin yarısından fazlası doğrudan veya dolaylı olarak kamuya ait olan bankalardan iç borçlanma yapabilir. Anapara, faiz ve borçlanma nedeniyle oluşacak giderlerin toplamı, muhasebe kayıtlarında gösterilen taksitli toplam alacak miktarının yüzde yirmi beşini aşamaz. Bu kapsamda yapılacak borçlanma miktarı ve ödeme yapısı, bu alacakların vade yapısına uyumlu olarak belirlenir. Bu kapsamda söz konusu alacaklardan tahsil edilen tutarlar, öncelikle borçlanma sebebiyle ortaya çıkan anapara, faiz ve diğer borçlanma giderleri için kullanılır.”

MADDE 35- 25/6/2019 tarihli ve 7179 sayılı Askeralma Kanununun 40 ıncı maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan “%32’si” ibaresi “%45’i” şeklinde değiştirilmiştir.

MADDE 36- 4/7/2001 tarihli ve 631 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Mali ve Sosyal Haklarında Düzenlemeler ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 12 nci maddesinin birinci fıkrasına aşağıdaki cümleler eklenmiştir.

“İlgili kanunları uyarınca seçimle göreve gelmiş bulunan; belediye başkanı ve vekili, belediye meclisi ve il genel meclisi başkanı, başkan vekili ve üyeleri, belediye encümeni ve il encümeni başkanı, başkan vekili ve üyelerinin 3/7/2005 tarihli ve 5393 sayılı Belediye Kanunu, 10/7/2004 tarihli ve 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu, 26/5/2005 tarihli ve 5355 sayılı Mahallî İdare Birlikleri Kanunu ve 22/2/2005 tarihli ve 5302 sayılı İl Özel İdaresi Kanunu kapsamında il özel idaresi, büyükşehir belediyesi, belediye ve mahalli idare birliği bünyesinde yürüttükleri görevler nedeniyle aldıkları ödenekler ve huzur hakları birinci cümle kapsamı dışındadır. Ancak ikinci cümlede yer alan görevler için ödenek ve/veya huzur hakkı ödenenlerden birinci cümle kapsamında görevi bulunanlara, ikinci cümlede yer alan görevlerden yalnızca biri için ödenek ve/veya huzur hakkı ödenir.”

MADDE 37- 3/6/2011 tarihli ve 635 sayılı Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının Araştırma, Geliştirme, Yenilikçilik ve Girişimcilik Faaliyetlerinin Karşılanması Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 1 inci maddesinin birinci fıkrasına aşağıdaki bent eklenmiştir.

“ğ) İşletmelere; kapasite geliştirme, ölçek ekonomisi oluşturma, verimlilik artırma, istihdamı koruma, piyasa koşullarındaki değişimlere karşı dayanıklılık kazandırma, rekabet gücünü koruma ve işletme sürdürülebilirliğini sağlama amaçlarıyla destek vermek ve bu desteklere ilişkin usul ve esasları belirlemek.”

MADDE 38- Bu Kanunun;

a) 1 inci ve 2 nci maddeleri 1/1/2025 tarihinden itibaren başlayan vergilendirme dönemleri gelir ve kazançlarına ilişkin verilecek beyannamelere uygulanmak üzere yayımı tarihinde,

b) 7 nci, 9 uncu, 13 üncü, 16 ncı, 21 inci, 24 üncü, 25 inci, 26 ncı ve 35 inci maddeleri 1/1/2026 tarihinde,

c) 14 üncü maddesi yayımını izleyen ayın başında,

ç) 22 nci, 23 üncü ve 27 nci maddeleri 2026 yılı Ocak ayı başında,

d) 34 üncü maddesi 1/1/2025 tarihinden geçerli olmak üzere yayımı tarihinde,

e) Diğer maddeleri yayımı tarihinde,

yürürlüğe girer.

MADDE 39- Bu Kanun hükümlerini Cumhurbaşkanı yürütür.

18/12/2025

Eki için tıklayınız

]]>
GENEL HABERLER https://www.mevzuatinyeri.com/vergi-ve-sosyal-guvenlik-mevzuatinda-onemli-degisiklikler Fri, 19 Dec 2025 09:23:00 +0300
<![CDATA[Üniversitelerde Eğitim Öğretim Ödeneği %300 Artırımlı Ödenecek]]> https://www.mevzuatinyeri.com/universitelerde-egitim-ogretim-odenegi-300-artirimli-odenecek 2026–2027 Toplu Sözleşmede Üniversitelerde Eğitim Öğretim Ödeneği %300 Artırımlı Ödenecek

Eğitim Öğretim Ödeneği 2026–2027 Döneminde Artırıldı mı?

2026–2027 yıllarını kapsayan toplu sözleşme hükümleri kapsamında, üniversitelerde görev yapan akademik personele ödenen eğitim öğretim ödeneği, %300 artırımlı olarak uygulanacaktır.

Bu düzenleme, 2914 sayılı Yükseköğretim Personel Kanunu ek 1’inci maddesi uyarınca yapılan ödemeleri kapsamaktadır.


Toplu Sözleşme Hükmü Ne Diyor?

MADDE 36 – Eğitim Öğretim Ödeneğinin Artırımlı Ödenmesi

“2914 sayılı Yükseköğretim Personel Kanununun ek 1 inci maddesi uyarınca ödenen eğitim öğretim ödeneğinin aylık tutarı %300 artırımlı uygulanır.
Bu maddeye göre ödenecek ilave tutar, 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun 58 inci maddesi ile diğer mevzuata göre yapılmakta olan döner sermaye ödemelerinin hesabında dikkate alınmaz.”


Eğitim Öğretim Ödeneği Nedir?

Eğitim öğretim ödeneği;

  • Üniversitelerde görev yapan

  • Akademik personelin

  • Eğitim-öğretim faaliyetleri karşılığında

aylık olarak ödenen bir mali haktır.

Bu ödeme, döner sermayeden bağımsızdır ve genel bütçeden karşılanır.


%300 Artırımlı Ödeme Ne Anlama Geliyor?

%300 artırımlı ödeme, mevcut eğitim öğretim ödeneğinin 3 katı ilave edilmesi anlamına gelmektedir.

Başka bir ifadeyle:

  • Mevcut ödenek = 1 birim

  • İlave artış = +3 birim

  • Toplam etki = 4 kat seviyesinde ödeme

Bu artış, aylık katsayıya bağlı olarak hesaplanır ve katsayı arttıkça tutar da artar.


Döner Sermaye Hesabına Dahil Edilecek mi?

Toplu sözleşme hükmü açık şekilde şunu belirtmektedir:

  • %300 artırımlı olarak ödenen ilave eğitim öğretim ödeneği,

  • 2547 sayılı Kanunun 58’inci maddesi kapsamındaki

  • döner sermaye ödemelerinin hesabında dikkate alınmaz.

]]>
AKADEMİK PERSONEL https://www.mevzuatinyeri.com/universitelerde-egitim-ogretim-odenegi-300-artirimli-odenecek Thu, 18 Dec 2025 22:07:00 +0300
<![CDATA[Öğretmenler 1 Ocak ve 1 Mayıs’ta Ek Ders Alır mı?]]> https://www.mevzuatinyeri.com/ogretmenler-1-ocak-ve-1-mayista-ek-ders-alir-mi Öğretmenler 1 Ocak ve 1 Mayıs’ta Ek Ders Alır mı? Toplu Sözleşme Hükmü Açıklandı

1 Ocak ve 1 Mayıs’ta Öğretmenlere Ek Ders Ödenir mi?

Milli Eğitim Bakanlığına bağlı örgün ve yaygın eğitim kurumlarında görev yapan yönetici ve öğretmenlerin, 1 Ocak ve 1 Mayıs günlerinde resmi tatil nedeniyle fiilen ders yapamamaları halinde ders görevlerini yapmış sayılacakları, toplu sözleşme hükmüyle açıkça düzenlenmiştir.

Bu düzenleme sayesinde öğretmenler, söz konusu günlerde ek ders ücreti kesintisiyle karşılaşmaz.


Toplu Sözleşme Hükmü Ne Diyor?

MADDE 26 – Genel Tatil Günlerinde Ders Yükünün Hesabı

“Milli Eğitim Bakanlığına bağlı örgün ve yaygın eğitim kurumlarında 1 Ocak ve 1 Mayıs günlerinde resmi tatil sebebiyle eğitim ve öğretim faaliyetlerini fiilen yerine getiremeyen **yönetici ve öğretmenler ders görevlerini yapmış sayılırlar.”

Bu hüküm, öğretmenlerin ders görevini fiilen yerine getirmese dahi ek ders açısından görevli kabul edilmesini sağlamaktadır.


1 Ocak’ta Öğretmenlere Ek Ders Ödenir mi?

📌 Evet, ödenir.

1 Ocak (Yılbaşı), resmi tatil olmasına rağmen;

  • Öğretmenlerin ders programında yer alan dersler

  • Fiilen yapılamasa bile

  • Yapılmış sayılır

Bu nedenle öğretmenler, 1 Ocak günü için ek ders ücretini tam olarak alır.


1 Mayıs’ta Öğretmenlere Ek Ders Ödenir mi?

📌 Evet, ödenir.

1 Mayıs (Emek ve Dayanışma Günü) resmi tatildir.
Ancak toplu sözleşme hükmü gereği;

  • 1 Mayıs günü ders yapılamasa bile

  • Öğretmenler ve yöneticiler

  • Ders görevlerini yapmış sayılır

Dolayısıyla 1 Mayıs’ta da ek ders kesintisi yapılmaz.


Hangi Öğretmenler Bu Hükümden Yararlanır?

Bu düzenleme;

  • Kadrolu öğretmenler

  • Kadrolu yöneticiler (müdür, müdür yardımcısı)

  • Örgün eğitim kurumlarında görev yapanlar

  • Yaygın eğitim kurumlarında görev yapanlar

için geçerlidir.

📌 Ders programında o gün için dersi bulunan öğretmenler esas alınır.


Ek Ders Ödemesi Açısından Önemli Noktalar

  • Ders fiilen yapılmasa bile yapılmış sayılır

  • Ek ders ücreti tam ödenir

  • Telafi dersi şartı aranmaz

  • İdare tarafından kesinti yapılması mevzuata aykırıdır

]]>
MEB MEVZUATI https://www.mevzuatinyeri.com/ogretmenler-1-ocak-ve-1-mayista-ek-ders-alir-mi Thu, 18 Dec 2025 21:52:00 +0300
<![CDATA[Adalet Hizmetleri Tazminatı 2026–2027 Döneminde Artacak mı?]]> https://www.mevzuatinyeri.com/adalet-hizmetleri-tazminati-2026-2027-doneminde-artacak-mi Adalet Hizmetleri Tazminatı 2026–2027 Döneminde Artacak mı?

2026–2027 yıllarını kapsayan toplu sözleşme sürecinde adalet hizmetleri tazminatı, adliye ve yargı teşkilatında görev yapan memur ve sözleşmeli personelin en çok merak ettiği mali hakların başında gelmektedir.

Toplu sözleşme metninde yer alan MADDE 22 ile birlikte, adalet hizmetleri tazminatında il bazlı artırımlı uygulama hüküm altına alınmıştır. Buna göre; görev yapılan ilin statüsüne göre tazminat oranları farklılaştırılmaktadır.


Adalet Hizmetleri Tazminatı Nedir?

Adalet hizmetleri tazminatı;
2006/10344 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Devlet Memurlarına Ödenecek Zam ve Tazminatlara İlişkin Karar ekindeki (III) sayılı Cetvel – F Adalet Hizmetleri Tazminatı kapsamında ödenmektedir.

Bu tazminat;

  • Adliyelerde

  • Cumhuriyet başsavcılıklarında

  • İcra ve iflas dairelerinde

  • Yargı teşkilatına bağlı birimlerde

görev yapan personele ödenen özel bir mali haktır.


2026–2027 Toplu Sözleşmeye Göre İl Bazlı Adalet Tazminatı Artışı

Toplu sözleşmede yer alan düzenlemeye göre adalet hizmetleri tazminatı oranları, görev yapılan ilin büyüklüğüne göre artırımlı uygulanacaktır.

İl Bazlı Artış Oranları

Görev Yapılan İl İlave Tazminat Artışı
Ankara, İstanbul, İzmir +15 puan
Diğer büyükşehirler +10 puan
Büyükşehir olmayan iller +5 puan

Bu artışlar, mevcut tazminat oranına ek puan şeklinde uygulanmaktadır.


Sözleşmeli Personel de Artıştan Yararlanacak mı?

Evet.
MADDE 22’nin ikinci fıkrası uyarınca;

  • Aynı yerlerde fiilen görev yapan sözleşmeli personel

  • Adalet hizmetleri tazminatı öngörülen kadrolarla aynı veya emsali pozisyonlarda çalışanlar

için de 375 sayılı KHK’ya göre ödenen ek ödeme oranları, il bazlı olarak 15 – 10 – 5 puan artırımlı şekilde uygulanacaktır.

Bu düzenleme ile memur-sözleşmeli ayrımı büyük ölçüde giderilmiştir.

]]>
MAAŞ https://www.mevzuatinyeri.com/adalet-hizmetleri-tazminati-2026-2027-doneminde-artacak-mi Thu, 18 Dec 2025 21:45:00 +0300
<![CDATA[Disiplin cezası zamanaşımının en son eyleme göre belirlenmesi gerektiği]]> https://www.mevzuatinyeri.com/disiplin-cezasi-zamanasiminin-en-son-eyleme-gore-belirlenmesi-gerektigi Disiplin cezası zamanaşımının en son eyleme göre belirlenmesi gerektiği

657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 127. maddesinin ikinci fıkrası gereğince disiplin cezasını gerektiren fiil ve hallerin işlendiği tarihten itibaren iki yılı geçmesi halinde disiplin cezası verme yetkisi zamanaşımına uğramaktadır. Danıştay 12. Dairesinin, disiplin cezası verme zamanaşımının en son eyleme göre belirlenmesi gerektiğine dair kararı aşağıda yer almaktadır.

T.C.
D A N I Ş T A Y
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No : 2018/804
Karar No : 2019/4048

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : …
VEKİLİ : …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLLERİ : …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: … İli, … İlçe Devlet Hastanesi eski Başhekimi olan ve … İlçe Devlet Hastanesi'nde doktor olarak görev yapan davacının, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125/E-(g) maddesi uyarınca Devlet memurluğundan çıkarma cezası ile cezalandırılmasına ilişkin 23.12.2015 tarih ve 2015/III-1 sayılı işlemin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; davacı hakkında narkotik ilaçların teslim alınması, teslim edilmesi, kullanımı, sarfiyatı ile kayıtların düzenli olarak tutulması ve bildirilmesi hususlarında yürürlükteki mevzuat hükümlerine uygun hareket etmeyerek, narkotik ilaçların suistimaline sebebiyet verdiği iddiasıyla hakkında soruşturma açıldığı, soruşturma sonucu düzenlenen raporda; tüketimi kontrole tabi tutulan, yeşil ve kırmızı reçete ile satılabilen uyuşturucu ve psikotrop ilaçları hileli davranışlar ile zimmetine geçirdiğinin sübuta erdiğinden bahisle davacının devlet memurluğundan çıkarma cezası ile cezalandırılmasının teklif edilmesi üzerine 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125/E-(g) maddesi uyarınca "Devlet memurluğundan çıkarma" cezası ile cezalandırılmasına ilişkin dava konusu Yüksek Disiplin Kurulu'nun 23.12.2015 tarih ve … sayılı işlemin tesis edildiği, davacıya isnad edilen fiillerin üzerinden iki yılı aşkın bir zaman geçtikten sonra dava konusu işlemin tesis edildiği, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 127. maddesinin ikinci fıkrası gereğince disiplin cezasını gerektiren fiil ve hallerin işlendiği tarihten itibaren iki yılı aşkın bir zaman geçtiği, bu sebeple işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesince; istinaf başvurusuna konu … İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davalı idare tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, davacının Devlet memurluğundan çıkarılmasını gerektirir fiil ve hallerinin 01/10/2013 tarihinde başladığı, 15/01/2014 tarihine kadar devam ettiği, davacının fiilinin mütemadi disiplin suçunu oluşturduğu, zaman aşımı süresinin bu tarihten itibaren başlayacağı, bu nedenle İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmadığı, bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ DÜŞÜNCESİ : Davacıya isnat edilen ve davacının ifadesinde kabul ettiği fiilerden; annesi …'a reçete ettiği ancak hastane kayıtlarında uygulama listesinde bulunmayan bir adet … adlı uyuşturucu ilacı hastaya uygulamayarak, 28/12/2013 tarihinde zimmetine geçirdiği, dava konusu işlemde cezalandırmayı gerektiren fiilerden birinin de bu olduğu dikkate alındığında, soruşturma konusu bu fiil açısından zamanaşımı süresinin dolmadığı anlaşılmaktadır. Temyiz isteminin kabulü ile; ceza zamanaşımı dolduğundan bahisle dava konusu işlemin iptaline ilişkin İdare Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu kararın bozulmasına karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.


TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra 25/08/2017 tarihli ve 30165 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 694 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Düzenlemeler Yapılması Hakkındaki Kanun Hükmünde Kararname'nin 203. maddesinde, belirlenen kanunlarda bulunan “Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumu, ” ibareleri yürürlükten kaldırılmış, diğer mevzuatta "Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumu ve … yapılmış olan atıflar … yapılmış sayılır." hükmüne yer verilmiş olduğundan, Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumu yerine hasım mevkiine alınarak işin gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
… İli, … İlçe Devlet Hastanesi eski Başhekimi olan ve … İlçe Devlet Hastanesi'nde doktor olarak görev yapan davacı hakkında, … İlçe Devlet Hastanesi Başhekimi olarak görev yaptığı döneme ilişkin olarak uyuşturucu ve psikotrop ilaçların kullanımında suistimal olduğu yönündeki 14.11.2014 tarihli şikayet dilekçesi üzerine yapılan soruşturma sonucu düzenlenen 07.08.2015 tarih ve … sayılı Disiplin Soruşturması Raporunda; "davacının 10.09.2013 tarihinde istemde bulunulan ve 01.10.2013 tarih 174 sayılı Taşınır İşlem Fişi ile adına çıkışı yapılan 25 adet … adlı uyuşturucu ilacı acil servise teslim etmediği, kendisi, annesi, babası ve anneannesi adlarına usulsüz kayıt açtırarak uyuşturucu ve psikotrop ilaçların suistimaline sebebiyet verdiği, bu kapsamda tüketimi kontrole tabi tutulan, yeşil ve kırmızı reçete ile satılan uyuşturucu ve psikotrop ilaçları hileli davranışlar ile zimmetine geçirdiğinin tespit edildiği", soruşturma raporuna göre sübut bulduğu iddia edilen bu eylemi nedeniyle 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125/E-(g) maddesi uyarınca "Devlet memurluğundan çıkarma" cezası ile cezalandırılmasının teklif edilmesi üzerine, teklif doğrultusunda Yüksek Disiplin Kurulu'nun 23.12.2015 tarih ve ... sayılı dava konusu işlemin tesis edildiği, bu işlemin iptali istemiyle bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

İLGİLİ MEVZUAT:
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun "Zamanaşımı" başlıklı 127. maddesinin ikinci fıkrasında;
"Disiplin cezasını gerektiren fiil ve hallerin işlendiği tarihten itibaren nihayet iki yıl içinde disiplin cezası verilmediği takdirde ceza verme yetkisi zamanaşımına uğrar."
hükmü yer almaktadır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Dava konusu uyuşmazlıkta; davacının … İlçe Devlet Hastanesi Başhekimi olarak görev yaptığı döneme ilişkin olarak uyuşturucu ve psikotrop ilaçların kullanımında suistimal olduğu yönündeki şikayet üzerine yapılan soruşturmada alınan ifadeler ve hastane kayıtları üzerinde yapılan incelemeler sonucunda düzenlenen raporda; davacının, 01.10.2013 tarih … sayılı Taşınır İşlem Fişi ile adına çıkışı yapılan 25 adet … adlı uyuşturucu ilacı acil servise teslim etmediği, kendisi için Dr… tarafından uygulandığı kayıt altına alınan 30.12.2013 tarihli 3 adet … adlı uyuşturucu ve Dr. ... tarafından uygulandığı kayıt altına alınan 05.08.2013 tarihli 3 adet … adlı uyuşturucu ile 23.08.2013 tarihli 2 adet … adlı uyuşturucu ve 1 adet … adlı uyuşturucuya ilişkin olarak ilgilinin bu ilaçları aldığı ve adı geçen doktorların bahsi geçen ilaçların uygulamasını davacıya yapmadıklarının tesbiti ve davacının babası adına 28.09.2013 tarihinde baş ağrısı tanısıyla 4 adet … uyuşturucu ampul, annesi adına 28.09.2013 tarihinde baş ağrısı tanısıyla 3 adet … uyuşturucu ampul ile anneannesine 13.10.2013 tarihinde bacak ağrısı tanısıyla 5 adet morfin ampul çıkışı olduğu, bu kayıtlara ait doktor hanesinde davacının adının yer aldığı hususunun poliklinik defteri, otomasyon sistemi ve acil serviste tutulan tutanaklardan anlaşıldığı, kendisi, annesi, babası ve anneannesi adlarına usulsüz kayıt açtırarak uyuşturucu ve psikotrop ilaçların suistimaline sebebiyet verdiği tespit edilmiştir. Davacı muhtelif tarihlerde annesi, babası, anneannesi adına, onlar hastaneye gelmeden sadece adlarına kayıt açtırarak muhtelif ilaçları reçete ettiğini ifadesinde de kabul etmiştir.
Soruşturma konusu edilen fiilerden birinin de davacının annesi ...'a reçete ettiği ancak hastane kayıtlarında uygulama listesinde bulunmayan bir adet … hastaya uygulamayarak, 28/12/2013 tarihinde zimmetine geçirmek olduğu soruşturma raporu ve bunun eki olan belgelerden anlaşılmaktadır. Davacının dava konusu işlemle, cezalandırılmasına neden olan fiillerinden birinin de bu olduğu dikkate alındığında, bu fiili açısından zamanaşımı süresi dolmadan dava konusu işlemin tesis edildiği açıktır. İdare Mahkemesince, sadece 01/10/2013 tarihinde adına çıkışı yapılan 25 adet … adlı uyuşturucu ilacın zimmete geçiriliş tarihi esas alınarak ceza verme yetkisinin zamanaşımına uğradığı kabul edilmektedir. Oysa davacının eylemlerinin devam ettiği ve son eyleminin 28/12/2013 tarihinde olduğu dikkate alındığında dava konusu işlemde zamanaşımı olmadığı görülmektedir.
Bu durumda; ceza verme yetkisinin zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline ilişkin … İdare Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu Bölge Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanun'un 49. maddesine uygun bulunan davalı idarenin temyiz isteminin kabulüne,
2. Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline ilişkin İdare Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesine gönderilmesine, (karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere) 28/05/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

]]>
DİSİPLİN SORUŞTURMASI https://www.mevzuatinyeri.com/disiplin-cezasi-zamanasiminin-en-son-eyleme-gore-belirlenmesi-gerektigi Thu, 18 Dec 2025 08:51:00 +0300
<![CDATA[Sene Sonunda Göreve Başlayan Memurun Yıllık İzin Hesabı]]> https://www.mevzuatinyeri.com/sene-sonunda-goreve-baslayan-memurun-yillik-izin-hesabi-1 Sene Sonunda Göreve Başlayan Memurun Yıllık İzin Hesabı Yıl sonunda memur olan kişi yıllık izin hakkını hizmet süresine göremi yoksa takvim yılına göremi kazanır, sene sonunda işe başlayan memurun yıllık izin hesabı

Bazı durumlarda memur olarak atanan kişilerin göreve başlamaları yılın son ayına denk gelmektedir.Bu yazımızda göreve yıl sonunda başlayan kişilerin izin hesabını açıklamaya çalışacağız.

657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 102. maddesinde hizmet süresi 1 yıldan 10 yıla kadar olan memurların yıllık izin haklarının 20 gün olduğu hükmü yer almaktadır.Bu hüküm doğrulusunda memuriyete yeni başlayan bir memur ilk izin hakkını 1 yıllık hizmet süresinin dolması ile kazanabilmektedir.Yine ilgili kanunun 103 . maddesinde ise birbirini izleyen iki yılın iznininde bir arada verilebileceği hükmüne yer verilmiştir.Bu mevzuat hükümleri doğrultusunda senenin sonunda örneğin 20 Aralık 2016 da göreve başlayan bir memurun izin hakkının ne olduğunu açıklayalım.

20 Aralık 2016 tarihinde göreve başlayan memur kanunda yer alan hüküm doğrultusunda 1 yıllık hizmet süresinin tamamlanacağı tarih olan 20.12.2017 tarihinde 20 günlük izin hakkını kazanmış olacaktır.Bu tarihten itibaren ise bu 20 günlük iznini amirlerinin uygun göreceği tarihlerde kullanabilecektir.Aynı memur 01.01.2018 tarihinden itibaren ise 2018 yılına ait 20 günlük izin hakkına sahip olacak ve 2017 yılından 20 gün 2018 yılından 20 gün olmak üzere 2018 yılında toplam 40 gün izin kullanabilecektir.

2017 yılında hak kazanılan ve kullanılamayan izin 657 sayılı kanunun 103. maddesinde yer alan hüküm doğrultusunda 2018 yılına devir olacaktır.

]]>
İZİNLER https://www.mevzuatinyeri.com/sene-sonunda-goreve-baslayan-memurun-yillik-izin-hesabi-1 Thu, 18 Dec 2025 08:50:00 +0300
<![CDATA[Görevlendirme Olmadan Geçici Görev Yolluğu Ödenir mi?]]> https://www.mevzuatinyeri.com/gorevlendirme-olmadan-gecici-gorev-yollugu-odenir-mi Görevlendirme Olmadan Geçici Görev Yolluğu Ödenir mi?
Bilindiği üzere harcırah kanununun 14 . maddesine göre yurt içinde geçici görevle görevlendirilenlere harcırah kanununda yer alan hükümler doğrultusunda geçici görev yolluğu ödenmektedir.Geçici görev yolluğu ödemeleri yapılırken istenen belgeler ise merkezi yönetim harcama belgeleri yönetmeliğinde belirlenmiştir.İlgili yönetmeliğin 22. maddesinde göre Yurt içi geçici görev yolluklarının ödenmesinde istenecek belgelerden biriside memurun görevlendirildiğine ilişkin " Görevlendirme yazısı veya harcama talimatı,"dır.Dolayısıyla geçici görevle memuriyet mahalli dışına görevlendirilen kişilerin geçici görev yolluğu alabilmeleri için geçici görev başlamadan ilgilinin kaç gün görevli olduğuna dair onay alınması ilgili onayda geçici görevli olunan günler için harcırah ödeneceğinin belirtilmesi ve ilgili onayın harcama yetkilisince onaylanmış olması gerekmektedir.Harcama onay veya görevlendirme yazısının tarihininde görevlendirme tarihinden önce olması gerekmektedir.
5018 sayılı Kanunun 32 nci maddesi hükmüne göre kamu idarelerince bütçeden bir giderin yapılabilmesi harcama yetkilisinin harcama talimatı vermesiyle mümkündür. Harcama talimatlarında hizmet gerekçesi, yapılacak işin konusu ve tutarı, süresi, kullanılabilir ödeneği, bütçe tertibi ile gerçekleştirme usulü ve gerçekleştirmeyle görevli olanlara ilişkin bilgiler yer alır.5018 sayılı kanunun 32 maddesindeki hüküm nedeniyle geçici görev yapıldıktan sonra alınacak olan onay ve harcama talimatına göre geçici görev yolluğu ödenmesi mümkün değildir.Konuya ilişkin olarak daha önceki yıllarda verilen sayıştay temyiz kurul kararıda yazımız ekinde yayınlanmıştır.
Temyiz Kurulu, Karar Tarihi : 2.10.2001 Tutanak No. : 25324
6245 sayılı Harcırah Kanununun 14’üncü maddesinde kurumlara ait bir vazifenin ifası maksadıyla geçici olarak yurt içinde veya dışında başka bir yere gönderilenlere geçici görev yolluğu verileceği; Devlet Harcama Belgeleri Yönetmeliğinin 22’nci maddesinde yurtiçi geçici görev yolluklarının ödenmesinde, görevlendirme yazısı ile Yurtiçi Geçici Görev Yolluğu Bildiriminin ödeme belgesine bağlanacağı belirtilmiştir. Rapor dosyasındaki ödeme belgesi eklerinin incelenmesinde, ilgili şahsın dava takibi ile görevli olduğunu belirten görevlendirme yazısının ödeme belgesine eklenmediği anlaşılmaktadır. Bir vazifenin ifası maksadıyla geçici olarak başka bir yere gönderildiğine ilişkin görevlendirme yazısı olmadan geçici görev yolluğu ödenmesi mevzuata aykırı olduğundan dilekçi iddialarının reddi ile tazmin hükmünün tasdikine, karar verildi.

]]>
HARCIRAH https://www.mevzuatinyeri.com/gorevlendirme-olmadan-gecici-gorev-yollugu-odenir-mi Thu, 18 Dec 2025 08:48:00 +0300
<![CDATA[Diploması sahte çıkan öğretmenden hangi ödemeler istendi?]]> https://www.mevzuatinyeri.com/diplomasi-sahte-cikan-ogretmenden-hangi-odemeler-istendi Diploması sahte çıkan öğretmenden ek ders, maaş geri alınabilir mi?

Danıştay 12. Dairesi, sahte mezuniyet belgesiyle memuriyete başlayan bir personel hakkında düzenlenen kamu zararı bildiriminin, idare tarafından gerekli inceleme yapılmadan tesis edildiğini belirterek, işlemin iptaline dair mahkeme kararını onadı. Kararda, idarenin “somut tespit yükümlülüğü” ve “usule uygun zarar belirleme” zorunluluğu sert bir dille vurgulandı.

Olay

Davalı idare, personelin memuriyete girişte sunduğu diplomanın sahte olduğunun anlaşılması üzerine adına kamu zararı bildirimi düzenledi ve tüm maaş ödemelerini zarar olarak kaydetti. Davacı ise bildirimin hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek dava açtı.

Yerel Mahkeme

İdare Mahkemesi, idarenin zararı belirlerken hiçbir ayrıntılı inceleme yapmadığını, zararın hangi döneme, hangi ödemelere, hangi hukuki kritere dayandığının somutlaştırılmadığını tespit ederek işlemi iptal etti.

Danıştay’ın İncelemesi

Danıştay 12. Dairesi, yerel mahkeme kararını yerinde bularak şu tespitleri yaptı:

Sahte diploma tespiti, tek başına kamu zararının tüm ödemeler olarak kabul edilmesi için yeterli değildir.

5018 sayılı Kanun, Kamu Zararı Tebliği ve ilgili mevzuat gereği idarenin olay bazlı, somut ve hesaplanabilir bir zarar belirlemesi zorunludur.

“Varsayıma dayalı” zarar belirleme hukuka aykırıdır.

Kamu zararı işlemleri, yetki, şekil, sebep, konu ve maksat unsurları yönünden eksiksiz olmak zorundadır.

Sonuç

Danıştay, kamu zararı bildiriminin usulüne uygun tespit yapılmadan tesis edildiği gerekçesiyle iptal hükmünü onayarak kesinleştirdi.
Bu karar, benzer işlemlerde idarelere usul ve ispat yükü konusunda açık bir uyarı niteliği taşımaktadır.

Danıştay 12. Daire Başkanlığı 2018/2626 E. , 2023/3609 K.

"İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No : 2018/2626
Karar No : 2023/3609

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALILAR) : 1- … Bakanlığı
2- … Kaymakamlığı
VEKİLLERİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: ................................................................ilçesi, … İlkokulunda sınıf öğretmeni olarak görev yapmakta olan davacının, mezuniyet belgesinin sahte olduğundan bahisle atama kararnamesi iptal edilerek, öğretmen olarak görev yaptığı 02/03/2006 - 20/10/2016 tarihleri arasında ödenmiş olan maaş, ek ders ve diğer ödemelerin toplam tutarı olan 269.565,38-TL'nin yasal faiziyle birlikte geri ödenmesinin istenilmesine ilişkin ............................................. Kaymakamlığının … tarih ve … sayılı işleminin iptali istenilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:… , K:… sayılı kararla; davacının sahte geçici mezuniyet belgesi ile memuriyete girmesinin gerçek dışı beyanından kaynaklandığı anlaşıldığından, hukuka aykırı olarak memuriyete girmiş olması nedeniyle kendisine ödenen meblağın, Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulunun 22/12/1973 tarih ve E:1968/8, K:1973/14 sayılı kararı uyarınca, süre aranmaksızın, her zaman geri alınabilmesinin mümkün olduğu, bu durumda, davacının yapmış olduğu öğretmenlik süreleri içerisinde ödenmiş olan maaş, ek ders ve diğer ödemelerin toplam tutarı olan 269.565,38-TL'nin yasal faiziyle birlikte geri ödenmesinin istenilmesine ilişkin Şalpazarı Kaymakamlığının … tarih ve … sayılı işleminde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davalı idare tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını gerektirecek nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Aynı konuda … Asliye Hukuk Mahkemesinin E:… sayılı dosyasında halen derdest olan alacak davasının bulunduğu, Karadeniz Teknik Üniversitesi Öğrenci İşlerinden aldığı ve kendilerinin vermediklerini iddia ettikleri geçici mezuniyet belgesini ıslak imzalı ve mühürlü olarak bizzat kendisinin öğrenci işlerinden aldığı, anılan Üniversite tarafından verilmediği iddia edilen belgenin alındığı tarihten memuriyet görevinden ihraç edildiği tarihe kadar, usulsüz olduğundan hiçbir aşamada haberinin olmadığı, bu nedenle, Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulunun 22/12/1973 tarih ve E:1968/8, K:1973/14 sayılı kararı uyarınca açık bir hatası, gerçek dişi bir beyanı ve hilesinin söz konusu olmadığı, ücretli öğretmenlikle birlikte 12 yıl boyunca devletine başarı ile hizmet ettiği, öğrencilerini elinden geldiği kadar vatanına, milletine, ailesine saygılı ve ahlaklı bireyler olarak yetiştirmeye çalıştığı, göreve başladığı tarihten ihraç olduğu tarihe kadar teftiş için okula gelen bütün müfettişlerden 90 ve üzeri puanlar aldığı, başarı belgesi ile ödüllendirildiği, çalıştığı 12 yılın her döneminde emek vererek çalıştığı, mezuniyet belgesinin sahte olduğundan bahisle görevine son verilmiş olması, vermiş olduğu hizmetleri ortadan kaldırmadığından, verilen hizmet karşılığı ödenen ücretlerin geri istenilmesinin hak ve hukuka aykırı olduğu, kaldı ki işbu konu hakkında açılmış davanın, … Ağır Ceza Mahkemesinin E:… sayılı dosyada dava halen devam ettiği, bu davanın sonucunun beklenmesi gerekirken, karar verilmesinin de yerinde olmadığı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Dava konusu işlemin hukuka ve kanuna uygun olduğu belirtilerek, temyiz istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Trabzon ili, Şalpazarı ilçesi, … İlkokulunda sınıf öğretmeni olarak görev yapmakta olan davacının, mezuniyet belgesinin sahte olduğundan bahisle atama kararnamesi iptal edilerek, 02/03/2006 ile 15/08/2014 tarihleri arasında … İlkokulunda, 15/08/2014 ile 20/10/2016 tarihleri arasında … İlkokulunda yapmış olduğu öğretmenlik görevi karşılığında kendisine ödenmiş olan maaş, ek ders ve diğer ödemelerin toplam tutarı olan 269.565,38-TL'nin yasal faiziyle birlikte geri ödenmesinin istenilmesine ilişkin Şalpazarı Kaymakamlığının … tarih ve … sayılı işleminin iptali istemiyle temyizen incelenen dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde; idari işlemler hakkında, yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından iptal davası açılabileceği belirtilmiş, aynı Kanun'un 14. maddesinde; dava dilekçeleri üzerinde yapılacak ilk incelemede idari davaya konu olacak kesin ve yürütülmesi gereken bir işlemin dava konusu olup olmadığının inceleneceği, 15. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde ise; kesin ve yürütülmesi gereken nitelikte olmayan işleme karşı açılan davanın reddedileceği hükme bağlanmıştır.

5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu'nun 1. maddesinde, Kanun'un amacının; kalkınma planları ve programlarda yer alan politika ve hedefler doğrultusunda kamu kaynaklarının etkili, ekonomik ve verimli bir şekilde elde edilmesi ve kullanılmasını, hesap verebilirliği ve mali saydamlığı sağlamak üzere kamu mali yönetiminin yapısını ve işleyişini, kamu bütçelerinin hazırlanmasını, uygulanmasını, tüm mali işlemlerin muhasebeleştirilmesini, raporlanmasını ve mali kontrolü düzenlemek olduğu belirtilmiş; 71. maddesinin birinci fıkrasında, kamu zararı; kamu görevlilerinin kasıt, kusur veya ihmallerinden kaynaklanan mevzuata aykırı karar, işlem veya eylemleri sonucunda kamu kaynağında artışa engel ve eksilmeye neden olunması olarak tanımlanmış; üçüncü fıkrasında, kontrol, denetim, inceleme, kesin hükme bağlama veya yargılama sonucunda tespit edilen kamu zararının, zararın oluştuğu tarihten itibaren ilgili mevzuatına göre hesaplanacak faiziyle birlikte ilgililerden tahsil edileceği; dördüncü fıkrasında, kamu zararının, bu zarara neden olan kamu görevlisinden veya diğer gerçek ve tüzel kişilerden tahsiline ilişkin usul ve esasların Maliye Bakanlığının teklifi üzerine Bakanlar Kurulu tarafından çıkarılacak Yönetmelikle düzenleneceği hükme bağlanmış; ikinci fıkrasının (g) bendinde de, mevzuatında öngörülmediği hâlde ödeme yapılması, kamu zararının belirlenmesinde esas alınacak durumlardan biri olarak düzenlenmiştir.
Anılan Kanun hükmüne dayanılarak yürürlüğe konulan Kamu Zararlarının Tahsiline İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 7. maddesinin birinci fıkrasında, kamu zararlarının 6. maddede belirtilen hususlar göz önünde bulundurulmak suretiyle a) Kontrol, denetim veya inceleme, b) Sayıştayca kesin hükme bağlama, c) Adlî, idarî veya askerî yargılama sonucunda tespit edileceği; dördüncü fıkrasında, yargı kararları ve Sayıştay ilâmlarıyla tespit edilen kamu zararı alacakları ile değerlendirme sonucunda takip ve tahsiline karar verilen alacakların, merkezde strateji geliştirme birimlerince, taşrada ise takibe yetkili idare birimince takip edileceği; aynı Yönetmeliğin 12. maddesinde de kamu zararından doğan alacakların, sorumlulardan ve/veya ilgililerden, zararın oluştuğu tarihten itibaren ilgili mevzuatına göre hesaplanacak faiziyle birlikte tahsil edileceği, tespit edilen kamu zararlarının a) Rızaen ve sulh yolu ile ödenmek, b) 22/4/1926 tarihli ve 818 sayılı Borçlar Kanunu hükümlerine göre takas yapılmak, c) 2004 sayılı Kanun hükümleri uygulanmak suretiyle tahsil edileceği düzenlenmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
İdari işlemin icrai (yürütülebilir) nitelikte kabul edilmesi için ilgililerin hukuksal durumunda değişiklik meydana getirmesi, ilgilileri hukuksal yönden etkilemesi gerekmektedir. Ayrıca idari işlemin icrailik unsurunu değerlendirirken işlemin "kesin" ve "nihai" olması hususları üzerinde de durulması gerekmektedir.

Danıştay yerleşik içtihatlarında, kesin ve yürütülmesi zorunlu, idari davaya konu edilebilecek işlemlerin, idarenin kamu gücüne dayanarak, tek yanlı irade beyanıyla tesis ettikleri, hukuk düzeninde değişiklik yapan, başka bir deyişle ilgililerin hukukunu etkileyen işlemler olduğu kabul edilmektedir.

Dosyanın incelenmesinden; Trabzon ili, Şalpazarı ilçesi, … İlkokulunda sınıf öğretmeni olarak görev yapmakta olan davacının, mezuniyet belgesinin sahte olduğundan bahisle atama kararnamesi iptal edilerek, 02/03/2006- 15/08/2014 tarihleri arasında Doğancı İlkokulunda, 15/08/2014-20/10/2016 tarihleri arasında Atatürk İlkokulunda yapmış olduğu öğretmenlik görevi karşılığında ödenmiş olan maaş, ek ders ve diğer ödemelerin toplam tutarı olan 269.565,38-TL'nin yasal faiziyle birlikte geri ödenmesinin istenilmesine ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin tesis edildiği anlaşılmaktadır.
Buna göre; fazladan ve yersiz ödendiği iddia edilerek davacı adına borç çıkarılan tutarların geri ödenmesini öngören dava konusu işlemin, Kamu Zararlarının Tahsiline İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik uyarınca tesis edilmiş bir işlem olduğu, bu işlemle zararın rızaen ve sulhen tahsil edilememesi halinde adli yargı yoluyla tahsili cihetine gidileceğinin bildirildiği, bu haliyle dava konusu işlemin bildirim niteliği taşıdığı ve idari davaya konu olabilecek kesin ve icrai bir işlem olmadığı görüldüğünden, davacıya 02/03/2006 tarihinden bu yana haksız maaş ödemesi yapıldığından bahisle 269.565,38-TL borç çıkarılarak ödenmesinin istenilmesine ilişkin dava konusu işlemin icrai bir niteliği bulunmadığı ve idari davaya konu olabilecek kesin ve yürütülmesi gereken bir işlem niteliği taşımadığından, İdare Mahkemesince, davanın incelenmeksizin reddine karar verilmesi gerekirken, davanın esası incelenerek davanın reddine karar verilmesinde hukuka uygunluk görülmemiştir.

Bu durumda; davanın reddi yolundaki İdare Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine ilişkin temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararının yukarıda belirtilen gerekçeyle onanması gerekmektedir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davavının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının yukarıda belirtilen gerekçe ile ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, bu kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin gönderilmesini teminen dosyanın … İdare Mahkemesine gönderilmesine, kesin olarak 20/06/2023 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.


(X) KARŞI OY :

Temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararının aynen onanması gerektiği görüşüyle aksi yöndeki çoğunluk kararına katılmıyorum.

]]>
DİSİPLİN SORUŞTURMASI https://www.mevzuatinyeri.com/diplomasi-sahte-cikan-ogretmenden-hangi-odemeler-istendi Wed, 17 Dec 2025 20:11:00 +0300
<![CDATA[Emeklilikte 65 yaş beklemenin avantajı]]> https://www.mevzuatinyeri.com/emeklilikte-65-yas-beklemenin-avantaji Devlet Memuru İçin 65 Yaş Haddini Beklemenin Avantajı Var mı?

İkramiye Farkı, Mevzuat Dayanağı ve Hesaplama Esasları

Devlet memurlarının emeklilik sürecinde en çok merak ettiği konulardan biri, emekliliğe hak kazanılmış olsa dahi 65 yaş haddinin beklenip beklenmemesinin bir avantaj sağlayıp sağlamadığıdır. Bu konu, yürürlükteki mevzuat hükümleri çerçevesinde açıklanmıştır.

65 Yaş Haddi ve Zorunlu Emeklilik

5434 sayılı T.C. Emekli Sandığı Kanunu’nun 40. maddesi uyarınca, devlet memurlarının görev yapabilecekleri azami yaş sınırı 65 yaştır. Memurlar, 65 yaşını doldurdukları tarih itibarıyla resen (zorunlu olarak) emekliye sevk edilir. Bu hüküm, hem 5434 sayılı Kanuna tabi memurlar hem de 5510 sayılı Kanun kapsamında bulunan memurlar için uygulanmaktadır.

65 Yaş Haddinden Emekli Olmanın Tek Avantajı: İkramiye Farkı

Yaş haddinden emekli olmanın devlet memurlarına sağladığı tek somut ve mevzuata dayalı avantaj, emekli ikramiyesi farkı ödenmesidir.

Bu hak, 5434 sayılı Kanun’un 89. maddesi ile düzenlenmiştir. Buna göre; emekliliğe hak kazanılan tarihi izleyen dönemde, memur maaş katsayılarında meydana gelen artışlardan kaynaklanan ikramiye farkı, emekli ikramiyesine ek olarak bir defaya mahsus ödenmektedir.

Bu fark:

  • Emekli aylığına sürekli bir artış sağlamaz,

  • Sadece tek seferlik bir ek ödeme niteliği taşır.

İkramiye Farkından Kimler Yararlanabilir?

İkramiye farkı alma hakkı aşağıdaki durumlarla sınırlıdır:

  • Yaş haddi (65 yaş) nedeniyle resen emekli edilen memurlar

  • Kadrosuzluk nedeniyle emekliye sevk edilenler

  • Vazife malullüğü aylığı bağlananlar

  • Görevde vefat eden memurların hak sahipleri

Önemli:
Kendi isteğiyle (ihtiyari) emekli olan memurlar, ikramiye farkı hakkından yararlanamaz. Bu nedenle 65 yaş dolmadan isteğe bağlı emeklilik talebinde bulunulması, bu hakkın kaybedilmesine yol açar.

Emekli Maaşı ve İkramiye Hesaplamasında Dikkate Alınan Süreler

Emekli maaşı ve emekli ikramiyesi hesaplamasında esas alınan hizmet süreleri aynı olmakla birlikte, hesaplama yöntemi farklıdır.

Dikkate Alınan Süreler:

  • Fiili hizmet süresi

  • Borçlanılan askerlik süresi

  • Fiili hizmet süresi zammı

Hesaplama Esasları:

  • Emekli aylığı, toplam hizmet süresinin tamamı (yıl + ay) üzerinden hesaplanır.

  • Emekli ikramiyesi, yalnızca tam hizmet yılları üzerinden ödenir. Ay ve günler ikramiyeye yansıtılmaz.

Örnek:
Toplam hizmet süresi 25 yıl 8 ay olan bir memurun:

  • Emekli maaşı 25 yıl 8 ay üzerinden,

  • Emekli ikramiyesi ise sadece 25 tam yıl üzerinden hesaplanır.

65 Yaşını Beklemek mi, İsteğe Bağlı Emeklilik mi?

Emekliliğe hak kazanmış bir memur açısından iki temel seçenek bulunmaktadır:

1️⃣ 65 Yaşını Bekleyerek Resen Emekli Olmak

  • İkramiye farkı alma hakkı vardır.

  • Hizmet süresine 65 yaşına kadar çalışılan süre eklenir.

  • Emeklilik tarihi kanunen sabittir.

2️⃣ 65 Yaş Öncesi İsteğe Bağlı Emeklilik

  • İkramiye farkı hakkı yoktur.

  • Hizmet süresine çalışılan süre eklenir.

  • Emeklilik tarihi memurun kendi tercihine bağlıdır.

Sonuç ve Değerlendirme

Mevzuat hükümleri çerçevesinde yapılan değerlendirmeye göre:

  • 65 yaş haddini beklemenin emekli maaşı yönünden ilave veya sürekli bir avantajı bulunmamaktadır.

  • Tek mali avantaj, emeklilik sonrası bir defaya mahsus ödenen emekli ikramiyesi farkıdır.

  • Bunun dışında yaş haddini beklemenin memur lehine başka bir mali veya hukuki kazanımı yoktur.

]]>
SGK https://www.mevzuatinyeri.com/emeklilikte-65-yas-beklemenin-avantaji Tue, 16 Dec 2025 21:29:00 +0300
<![CDATA[Kariyer uzmanları ve denetim elemanları özlük hakları için açıklama yaptı]]> https://www.mevzuatinyeri.com/kariyer-uzmanlari-ve-denetim-elemanlari-ozluk-haklari-icin-aciklama-yapti Kariyer uzmanları ve denetim elemanları özlük hakları için açıklama yaptı

Merkez Kariyer Uzmanları ve Denetim Elemanları Platformu, merkez teşkilatında görev yapan uzmanlarla denetim elemanlarının özlük haklarına ilişkin talepleri dile getirmek için basın toplantısı düzenledi.

Merkez ve bakanlıklarda görev yapan uzmanlar ile denetim elemanlarının (müfettiş, denetçi ve denetim elemanlarının) özlük haklarının iyileştirilmesi amacıyla düzenlenen toplantıya, ilgili meslek örgütleri ve sendikalar katılım sağladı. Toplantıda, uzmanları temsil eden Aile ve Sosyal Hizmetler Kariyer Uzmanları Derneği, Avrupa Birliği Uzmanlar Derneği, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Kariyer Uzmanları Derneği, Çevre ve Orman Uzmanları Derneği, Çevre ve Şehircilik Uzmanları Derneği, Devlet Gelir Uzmanları Derneği, Enerji Uzmanları Derneği, Enerji ve Tabii Kaynaklar Uzmanları Derneği, Hazine ve Maliye Uzmanları Derneği, İstihdam Uzmanları Derneği, Kamu İhale Uzmanları Derneği, Marka Patent Uzmanları Derneği, RTÜK Üst Kurul Uzmanları Derneği, Sağlık Uzmanları Derneği, Sosyal Güvenlik Uzmanları Derneği, Strateji ve Bütçe Uzmanları Derneği, Tapu ve Kadastro Uzmanları Derneği, Ticaret Uzmanları Derneği ve Yüksek Kurum Uzmanları Derneği yer aldı. Denetim ve teftiş kesimini ise Aile ve Sosyal Hizmetler Müfettişleri Derneği, Devlet Denetim Elemanları Derneği, Gümrük ve Ticaret Müfettişleri Derneği, İçişleri Bakanlığı Dernekler Denetçiliği Derneği, Kamu Gözetimi Kurumu Meslek Personeli Derneği, Milli Eğitim Müfettişleri Derneği, Sağlık Müfettişleri Derneği, Sanayi ve Teknoloji Müfettişleri Derneği, Sosyal Güvenlik Müfettişleri Derneği, TRT Müfettişleri Derneği ve Vergi Müfettişleri Derneği temsil etti. Ayrıca, Merkez Kariyer Büro Sendikası ile Merkez Kariyer Enerji ve Sanayi Sendikası da toplantıda hazır bulunarak görüşmelere dahil oldu.

Platform Sözcüsü ve Vergi Müfettişleri Derneği Genel Başkanı Bilal Yüksel, Devlet Denetim Elemanları Derneği Başkanı Kadir Kemaloğlu ve Sosyal Güvenlik Müfettişleri Derneği Başkanı Ayşe Özer Ulu birer açıklama yaptı.

Platform Sözcüsü Bilal Yüksel, kariyer mesleklerin önemini, yetiştirilmelerini ve yürüttükleri görevin zorluklarını ifade ederek söze başladı. Yüksel konuşmasını; "Devletimizin kritik görevlerini yerine getiren kariyer personelin, uzun yıllardır ertelenen özlük haklarının makul, dengeli ve hakkaniyetli bir şekilde iyileştirilmesidir. Talebimiz, herhangi bir meslek grubunun kazanımını tartışma konusu yapmak değil, kendi meslek grubumuzun süredir ötelenen ve objektif gerekçelere dayanan haklı beklentisinin karşılanmasıdır. Söz konusu düzenlemenin, Türkiye Büyük Millet Meclisi Plan ve Bütçe Komisyonu’nda tüm siyasi parti gruplarının imzası ve oy birliğiyle kabul edilmiş olması son derece önemlidir. Bu durum, söz konusu düzenlemenin siyasi değil, devletimizin uzun vadeli menfaatleri doğrultusunda hazırlandığını açıkça göstermektedir. Merkez kariyer uzmanları ve denetim elemanları olarak beklentimiz açıktır. Kamuoyunda oluşturulan mesnetsiz tartışmalara son verilmesi ve ilgili düzenlemenin herhangi bir erteleme olmaksızın yürürlüğe girmesidir." şeklinde sürdürdü.

Sosyal Güvenlik Müfettişleri Derneği Başkanı Ayşe Özer Ulu, denetim elemanlarının yürüttükleri görevin öneminden ve yaşadıkları zorluklardan bahsetti. Özellikle kadın denetim elemanlarının problemlerine de değinen Ulu, özlük haklarına ilişkin düzenlemenin bir an evvel tamamlanması gerektiğini ifade etti.

Kariyer meslek mensupları olarak amaçlarının diğer kamu çalışanlarıyla kıyaslama yapmak olmadığını belirterek söze başlayan Devlet Denetim Elemanları Derneği Başkanı Kadir Kemaloğlu da "Meclis gündeminde olan bu düzenleme daha önceki diğer meslek gruplarına yapılan iyileştirmeler gibi kariyer meslek mensuplarının yıllar içindeki özlük haklarında yaşanan kaygının telafisine yöneliktir. Esasen uzmanlık gerektiren işler ancak nitelikli kamu personeli ile yapılabilir. Benzer nitelikteki işleri yapanların çok gerisine kalan bir kariyer meslek mensupları kamu görevinden istifa ederek özel sektöre, çalışma hayatına devam etmek zorunda kalmaktadır. " şeklinde açıklamada bulundu.

]]>
GENEL HABERLER https://www.mevzuatinyeri.com/kariyer-uzmanlari-ve-denetim-elemanlari-ozluk-haklari-icin-aciklama-yapti Tue, 16 Dec 2025 15:36:00 +0300
<![CDATA[Kariyer meslek derneklerinin ortak kamuoyu duyurusu]]> https://www.mevzuatinyeri.com/kariyer-meslek-derneklerinin-ortak-kamuoyu-duyurusu Bütçe görüşmelerinde 2. haftaya başlandı. 21 Aralık 2025 tarihinde bitecek bütçe maratonunda en çok merak edilen konulardan birisi de kariyer meslek gruplarına seyyanen zam verilip verilmeyeceği hususu oldu. 18 Aralık tarihindeki görüşmelerde netleşmesi beklenen zam teklifi ile ilgili kariyer meslek mensupları dernekleri ortak bir bildiri yayımladı.
Bildiri şu şekilde:

1765726042646

1765726042320

]]>
GENEL HABERLER https://www.mevzuatinyeri.com/kariyer-meslek-derneklerinin-ortak-kamuoyu-duyurusu Mon, 15 Dec 2025 10:34:00 +0300
<![CDATA[Devlet Denetim Elamanları Derneğinden açıklama]]> https://www.mevzuatinyeri.com/devlet-denetim-elamanlari-derneginden-aciklama Devlet Denetim Elemanları Derneği, sosyal medya hesabından açıklama yayımladı. Son günlerde kariyer memurlara yapılacağı ifade edilen zam ile ilgili olarak yapılan açıklamada "Emeğin karşılığı, ayrıcalık değil, liyakate verilen değerdir." denildi.

Açıklama şu şekilde:

1765741952704

]]>
GENEL HABERLER https://www.mevzuatinyeri.com/devlet-denetim-elamanlari-derneginden-aciklama Mon, 15 Dec 2025 09:16:00 +0300
<![CDATA[Çekilmiş sayılan kişiye aynı fiilden ceza verilir mi?]]> https://www.mevzuatinyeri.com/cekilmis-sayilan-kisiye-ayni-fiilden-ceza-verilir-mi

İdare Aynı Fiil İçin Hem “Çekilmiş Sayma” Hem de “Disiplin Cezası” Uygulayamaz

Danıştay 12. Dairesi, kamu personel hukuku açısından önemli bir içtihada imza atarak, aynı devamsızlık fiili nedeniyle bir memur hakkında hem “memuriyetten çekilmiş sayılma” hem de “devlet memurluğundan çıkarma” yaptırımlarının birlikte uygulanamayacağına hükmetti.

Karar Bilgileri

  • Tarih: 01 Haziran 2023

  • Esas No: 2019/102

  • Karar No: 2023/3082

  • Daire: Danıştay 12. Daire


Olayın Özeti

Davacı, Antalya Su ve Atıksu İdaresi Genel Müdürlüğünde (ASAT) Daire Başkanı olarak görev yapmaktayken, görev yeri değişikliğine ilişkin işlemlere karşı açtığı davalarda yürütmenin durdurulması kararları almasına rağmen, fiilen kadrosuna uygun bir görev ve çalışma ortamı sağlanmadı.

İdare tarafından, 2015–2016 dönemine ilişkin geçmişe dönük kamera kayıtları incelenerek davacının bu süreçte toplam 128 gün izinsiz ve mazeretsiz olarak göreve gelmediği tespit edildi.

Bu tespit üzerine idare tarafından iki ayrı işlem tesis edildi:

  • 05.04.2016 tarihinde, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 94. maddesi uyarınca, davacının kesintisiz 10 gün mazeretsiz devamsızlığı bulunduğu gerekçesiyle memuriyetten çekilmiş sayılmasına,

  • Aynı devamsızlık süreleri esas alınarak, 657 sayılı Kanun’un 125. maddesinin (E) bendinin (d) alt bendi uyarınca, özürsüz olarak bir yılda toplam 20 gün göreve gelmemek fiilinden dolayı devlet memurluğundan çıkarma cezası verilmesine

karar verildi.


Yargılama Süreci

Davacı, memuriyetten çıkarma cezasının iptali istemiyle dava açtı.
İdare Mahkemesi, disiplin cezasını hukuka aykırı bularak iptal etti. Bu karar, istinaf incelemesi sonucunda Bölge İdare Mahkemesince de onandı.

Davalı idareler tarafından karar temyiz edildi.


Danıştay’ın Hukuki Değerlendirmesi

Danıştay 12. Dairesi, alt derece mahkemelerinin gerekçelerini yerinde bulmamakla birlikte, sonuca farklı ve daha temel bir hukuki nedene dayanarak ulaştı.

Kararda şu tespitlere yer verildi:

  • 657 sayılı Kanun’un 94. maddesi uyarınca memuriyetten çekilmiş sayılma, kamu görevinin kendiliğinden sona ermesine yol açan sonuç doğurucu bir işlemdir.

  • Kamu görevi sona eren bir kişi hakkında, aynı fiiller esas alınarak disiplin hukuku kapsamında ayrıca memuriyetten çıkarma cezası verilmesi hukuken mümkün değildir.

  • Aynı hukuki olguya dayanılarak, bir kişiye iki ayrı ağır yaptırım uygulanması, hukuk devleti ilkesiyle bağdaşmaz.

Danıştay, kararında şu ifadeye yer verdi:

“İlk 10 günlük devamsızlık gerçekleştikten sonra davacının memuriyetten çekilmiş sayılmasına karar verilmesi ile davacının kamu görevi sona erdiğinden; kamu görevi sona eren davacının, aynı süreleri kapsayan günler için izinsiz ve mazeretsiz göreve gelmediğinden bahisle devlet memurluğundan çıkarma disiplin cezası ile cezalandırılmasında hukuka uyarlık bulunmamaktadır.”


Sonuç ve Değerlendirme

Danıştay, davalı idarelerin temyiz istemlerini reddederek, disiplin cezasının iptaline ve davacının işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal ve özlük haklarının iadesine ilişkin kararın kesinleşmesine hükmetti.

Bu karar ile;

  • DMK m.94 ile m.125 hükümlerinin birlikte ve mükerrer şekilde uygulanamayacağı,

  • İdarelerin, uzun süreli devamsızlık hâllerinde ya çekilmiş sayma ya da disiplin cezası yolunu tercih etmek zorunda olduğu,

  • Aynı fiil nedeniyle zincirleme yaptırım tesis edilmesinin hukuka aykırı olduğu

açıkça ortaya konulmuştur.

Karar, kamu idareleri açısından disiplin uygulamalarında hukuki sınırları netleştiren emsal nitelikte bir içtihat olarak değerlendirilmektedir.

Danıştay 12. Daire Başkanlığı 2019/102 E. , 2023/3082 K.

"İçtihat Metni"

T.C.

D A N I Ş T A Y

ONİKİNCİ DAİRE

Esas No : 2019/102

Karar No : 2023/3082

TEMYİZ EDEN (DAVALILAR) : 1- … Büyükşehir Belediye Başkanlığı

VEKİLİ : Av. …

2- … İdaresi Genel Müdürlüğü

VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …

VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :

Dava konusu istem: Antalya Su ve Atıksu İdaresi Genel Müdürlüğünde Daire Başkanı kadrosunda görev yapan davacının, özürsüz olarak bir yılda toplam 20 gün göreve gelmediğinden bahisle, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125. maddesinin birinci fıkrasının (E) bendinin (d) alt bendi uyarınca Devlet memurluğundan çıkarma cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin …tarih ve … sayılı kararının iptali ile bu işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal hakların yasal faiziyle birlikte ödenmesine ve özlük haklarının iadesine karar verilmesi istenilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararla; davacının, Gündoğmuş İlçesindeki Büyükşehir Belediyesi Hizmet Biriminde oluşturulan ASAT Çalışma Biriminde görevlendirilmesine ilişkin işlemin iptali istemiyle …İdare Mahkemesinin E:… sayılı dosyasında açtığı davada yürütmenin durdurulmasına karar verilmesi üzerine, davacının, işlemin tesis edildiği tarihteki Abone Hizmetleri Daire Başkanlığı görevi uhdesinde kalmak üzere Büyükşehir Belediyesi Zabıta Dairesi Başkanlığına bağlı Toptancı Hal Şube Müdürlüğü görevini vekaleten yürütmesi şeklinde göreve iadesi veya davacının kadro ve unvanına denk ve kendisinin de rıza göstereceği bir göreve atanması suretiyle yargı kararının gereğinin yerine getirilmesi olanaklı iken, … tarih ve … sayılı işlem ile Genel Müdürlük makamının sekreterya hizmetlerini yürüten özel kalem bünyesinde ve Mahkemece yürütmenin durdurulmasına karar verilen … tarih ve … sayılı işlemde olduğu gibi ucu açık şekilde görevlendirildiği görülmekte olup; ... İdare Mahkemesinin E: … sayılı dosyasında verilen 06/05/2016 tarihli ara kararı ile "ASAT Genel Müdürlüğü … olan davacının … İdare Mahkemesinin K:… sayılı iptal kararı gereğince görevine iadesinin nasıl uygulandığının; kadro görevine fiilen iade edilmedi ise, statüsüne uygun olarak, çalışma odası tahsis edilip edilmediğinin; Genel Müdür tarafından görev tevdi edilip edilmediğinin, sorulması" üzerine, davalı idarece verilen cevap dilekçesinde, "...davacı her ne kadar Kurumumuzda fiili görev yapmasa da, kadrosuna iadesi gerçekleştirilmiş, kadrosu ile alakalı bir görev tevdi edilmiş ve tevdi edilen görevi gerçekleştirmesi hususunda bir oda tahsisi ihtiyacı söz konusu olmadığından herhangi bir tahsis sağlanmamıştır..." denilmiş olması karşısında, belirtilen maddi ve hukuki olgulara göre, davalı idarenin yargı kararını şeklen uygulayıp esasen uygulamama kastı taşıdığı; bunun sonucunda ise, kadro ve unvanına uygun olarak bilgi kaynaklarına ulaşmaya elverişli şekilde donatılmış bir çalışma ofisi tahsis edilmeyen davacı hakkında, sadece geçmişe dönük kamera kayıtları incelemesine dayanılarak, özürsüz olarak bir yılda toplam 20 gün göreve gelmediğinden bahisle tesis edilen işlemin haksız ve açıkça hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline, davacının bu işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal ve özlük haklarının davalı tarafından hesaplanarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesince; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davalı idareler tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını gerektirecek nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI :

Antalya Büyükşehir Belediye Başkanlığı tarafından; Dava konusu işlemin mevzuata uygun olarak tesis edildiği, davacının davasının yasal dayanaktan yoksun olduğu belirtilerek, Mahkeme kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

Antalya Su ve Atıksu İdaresi Genel Müdürlüğü tarafından; Mahkeme kararında usule ilişkin itirazlarının dikkate alınmadığı, davacının davasının derdest olduğu, dava konusu işlemin hukuka ve mevzuata uygun olduğu belirtilerek, Mahkeme kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : ...

DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının gerekçeli olarak onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:

MADDİ OLAY :

Davacı, Antalya Büyükşehir Belediyesi Su ve Atıksu Genel Müdürlüğünde … olarak görev yapmakta iken Gündoğmuş İlçesi Hizmet Biriminde oluşturulan Asfalt Çalışma Biriminde süresiz olarak görevlendirilmesine dair işleme karşı açtığı davada … İdare Mahkemesince verilen yürütmenin durdurulması kararı üzerine Daire Başkanlığı kadrosuna iade edildiği, bu defa Genel Müdürlük Özel Kalem bünyesine ve yine "6360 sayılı Kanun ile genişleyen Genel Müdürlük hizmet alanları ile ilgili araştırma ve incelemeler yapmak, gerekli koordinasyon sağlanarak abone bilgilerinin güncellenmesi, tahakkuk ve takip işlemlerinin sağlıklı yürümesi ve işletme verimliliğinin arttırılması gibi unsurları da kapsayacak şekilde gerekli çalışmaların yapılması ve periyodik olarak Genel Müdürlük makamına rapor sunulması ve hazırlanan raporların hayata geçirilmesi hususunda çalışmalar yapmak üzere" görevlendirildiği; Genel Müdürlüğün … tarih ve … sayılı ile … tarih ve … sayılı "Daire Başkanı …'ın, 01/01/2015-05/08/2015 ile 06/08/2015-24/02/2016 tarihleri arasında kalan dönemdeki mesaiye devam durumunun araştırılması" hakkındaki görev emirleri üzerine, müfettişlikçe görevlendirilen personel marifetiyle hizmet binası kamera kayıtlarının geçmişe dönük olarak incelenmesi sonucunda, 27/08/2015 tarihli ve 02/03/2016 tarihli izleme raporlarına dayanılarak düzenlenen 22/03/2016 tarihli araştırma raporunda; izinsiz ve mazeretsiz olarak 2015 yılı içinde 4 kez kesintisiz 10 günü aşan ve fasılalı olarak toplam 107 gün ve 2016 yılı içinde kesintisiz 1 kez 10 günü aşan ve fasılalı olarak toplam 21 gün görevine gelmediğinin anlaşılması nedeniyle, 657 sayılı Kanun'un 94. maddesinin birinci fıkrasının değişik 2. cümlesi kapsamında kalan eyleminden dolayı 2560 sayılı Kanun'un 9/m maddesi uyarınca işlem yapılması (ayrıca 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125. maddesinin birinci fıkrasının (E) bendinin (d) alt bendi kapsamında kalan eylemi nedeniyle disiplin soruşturması açılması) önerisini benimseyen Genel Müdür'ün teklifi üzerine memuriyetten çekilmiş sayılmasına karar verildiği; bu işlemin iptali istemiyle açılan davada; … Bölge İdare Mahkemesinin bozma kararına uyarak verdiği … tarih ve E:… , K:… sayılı, dava konusu işlemin iptaline ilişkin kararın Dairemizin 07/03/2023 tarih ve E: 2020/5372, K:2023/921 sayılı kararı ile onandığı; ayrıca davacı hakkında yapılan disiplin soruşturması sonucunda 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125. maddesinin birinci fıkrasının (E) bendinin (d) alt bendi kapsamında kalan eylemi nedeniyle Devlet memurluğundan çıkarma cezasıyla cezalandırılması üzerine temyizen incelenen davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

İLGİLİ MEVZUAT:

657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 'Çekilme' başlıklı 94. maddesinde; "Devlet memuru bağlı olduğu kuruma yazılı olarak müracaat etmek suretiyle memurluktan çekilme isteğinde bulunabilir. Mezuniyetsiz veya kurumlarınca kabul edilen mazereti olmaksızın görevin terk edilmesi ve bu terkin kesintisiz 10 gün devam etmesi halinde, yazılı müracaat şartı aranmaksızın, çekilme isteğinde bulunulmuş sayılır." hükmü yer almıştır.

Aynı Kanun'un 125. maddesinin birinci fıkrasının (E) bendinin (d) alt bendinde, "Özürsüz olarak bir yılda toplam 20 gün göreve gelmemek" fiilinin Devlet memurluğundan çıkarma cezasını gerektirdiği düzenlenmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :

Uyuşmazlıkta; davacının, 2015 yılı içinde 4 kez kesintisiz 10 günü aşan ve fasılalı olarak toplam 107 gün ve 2016 yılı içinde kesintisiz bir kez 10 gün ve fasılalı olarak toplamda 21 gün göreve gelmediğinin tespiti üzerine, 10 günden fazla süreyle izinsiz ve mazeretsiz olarak görevine gelmediğinden bahisle, önce, 05/04/2016 tarihinde 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 94. maddesi uyarınca memuriyetten çekilme isteğinde bulunmuş sayılmasına karar verilmiş; sonrasında, aynı döneme ilişkin olarak izinsiz ve mazeretsiz 20 günden fazla göreve gelmediği için 657 sayılı Kanun'un 125. maddesinin birinci fıkrasının (E) bendinin (d) alt bendi uyarınca Devlet memurluğundan çıkarma cezasıyla cezalandırılmasına karar verilmiş ise de; ilk 10 günlük devamsızlık gerçekleştikten sonra davacının memuriyetten çekilmiş sayılmasına karar verilmesi ile davacının kamu görevi sona erdiğinden; kamu görevi sona eren davacının, aynı süreleri kapsayan günler için izinsiz ve mazeretsiz göreve gelmediğinden bahisle Devlet memurluğundan çıkarma disiplin cezası ile cezalandırılmasında hukuka uyarlık bulunmamaktadır.

Bu durumda; İdare Mahkemesi kararının gerekçesi yerinde bulunmamakta ise de, sözü edilen husus sonucu itibarıyla hukuka uygun bulunan İdare Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :

Açıklanan nedenlerle;

1. Davalı idarelerin temyiz istemlerinin reddine,

2. Dava konusu işlemin iptaline, davacının bu işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal ve özlük haklarının davalı tarafından hesaplanarak davacıya verilmesine ilişkin İdare Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının yukarıda belirtilen gerekçeyle ONANMASINA,

3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,

4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın … İdare Mahkemesine gönderilmesine, 01/06/2023 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.

]]>
DİSİPLİN SORUŞTURMASI https://www.mevzuatinyeri.com/cekilmis-sayilan-kisiye-ayni-fiilden-ceza-verilir-mi Sun, 14 Dec 2025 21:15:00 +0300
<![CDATA[Onarım işi hizmet alımı olarak ihale edilebilir mi?]]> https://www.mevzuatinyeri.com/onarim-isi-hizmet-alimi-olarak-ihale-edilebilir-mi Onarım işi hizmet alımı olarak ihale edilebilir mi?

Soru: "Kurumumuzda acil yerine getirilmesi gereken bir iş bulunmaktadır. İşin projesi henüz hazırlanamadığından bu işi hizmet alımı şeklinde gerçekleştirmek istiyoruz. Mevzuat açısından bir sakıncası bulunmakta mıdır?"

Cevap:
Kamu kurumlarında acil ihtiyaç gerekçesiyle yapılan alımlarda ihale türünün mevzuata uygun olarak belirlenmesi gerekmekte olup, aksi hâlde idareciler açısından sorumluluk doğabileceği değerlendirilmektedir.

Göndermiş olduğunuz e-postada, ………………… onarımı işinin projesi hazır olmadığı için yapım işi olarak ihale edilmesi gerekirken hizmet alımı olarak ihale edildiğini ve işin aciliyetine binaen açık ihale usulü yerine 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nun 21’inci maddesinin (b) bendine göre pazarlık usulüyle ihale edildiğini belirtmiş bulunmaktasınız.

Bildiğiniz üzere, 4734 sayılı Kanun’un “Tanımlar” başlıklı 4’üncü maddesinde yapım işi; bina, yol, köprü, tünel, altyapı ve benzeri her türlü inşaat işleri ile bu işlere ilişkin tesisat, imalat, ihzarat, nakliye, tamamlama, büyük onarım, restorasyon, çevre düzenlemesi, yıkım, güçlendirme ve montaj işleri olarak tanımlanmıştır.

Her ne kadar Kanun’da “hizmet” tanımı içerisinde bakım ve onarım kavramına yer verilmiş olsa da Kamu İhale Genel Tebliği’nin “Bakım ve onarım işleri” başlıklı 63’üncü maddesinde bu kavramın makine ve ekipman bakım ve onarımlarını kapsadığı açıkça belirtilmiş; küçük onarımlar da dâhil olmak üzere yapıya ilişkin onarımların hizmet alımı kapsamında ihale edilmesinin mümkün olmadığı vurgulanmıştır.

Aynı Kanun’un “İdarelerce uyulması gereken diğer kurallar” başlıklı 62’nci maddesinde, yapım işlerinde uygulama projesi yapılmadan ihaleye çıkılamayacağı hüküm altına alınmış; onarım işlerinde ise kesin proje ile ihaleye çıkılabileceği düzenlenmiştir.

Öte yandan, 4734 sayılı Kanun’un 21’inci maddesinin (b) bendinde düzenlenen pazarlık usulünün, idare tarafından önceden öngörülemeyen ve idareden kaynaklanmayan durumlarda başvurulabilecek istisnai bir yöntem olduğu; planlama eksikliğinden kaynaklanan işlerde bu usule başvurulmasının mevzuata aykırılık teşkil edebileceği değerlendirilmektedir.

5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanunu’nun “Hesap verme sorumluluğu” başlıklı 8’inci maddesinde ise; kamu kaynaklarının elde edilmesi ve kullanılmasında görevli ve yetkili olanların, bu kaynakların etkili, ekonomik, verimli ve hukuka uygun şekilde kullanılmasından ve gerekli önlemlerin alınmasından sorumlu oldukları hüküm altına alınmıştır.

Sonuç olarak; kurum ihtiyaçlarının son ana bırakılmadan önceden planlanması gerektiği, yapım işi niteliği taşıyan işlerin hizmet alımı kapsamında ihale edilmesinin 4734 sayılı Kanun ve ilgili mevzuata aykırılık oluşturacağı değerlendirilmektedir. Bu tür uygulamaların 5018 sayılı Kanun kapsamında idari, mali ve hukuki sorumluluk doğurabileceği riskini hatırlatmak isteriz.

]]>
İHALELER https://www.mevzuatinyeri.com/onarim-isi-hizmet-alimi-olarak-ihale-edilebilir-mi Sun, 14 Dec 2025 12:42:00 +0300
<![CDATA[Sağlıkçıların mesai dışı çalışma karşılığı izin talebine red]]> https://www.mevzuatinyeri.com/saglikcilarin-mesai-disi-calisma-karsiligi-izin-talebine-red Mesai Dışı Çalışma Karşılığı İzin Talebine Ombudsman’dan Ret

T.C. Türkiye Büyük Millet Meclisi Kamu Denetçiliği Kurumu (KDK), Hakkari İl Sağlık Müdürlüğü'ne yapılan mesai dışı çalışma karşılığı idari izin talebine ilişkin başvuruyu reddetti. Kurum, ilgili mevzuat çerçevesinde, söz konusu çalışmanın karşılığının ek ödeme ile karşılandığını, bu nedenle izin kullandırılamayacağını değerlendirdi.

Başvuru Konusu ve İddialar

Başvuran vekili, Hakkari Devlet Hastanesi'nde Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları uzmanı olarak görev yapan müvekkilinin , 2025 yılı Şubat, Mart ve Nisan aylarında toplam 47 saat fazla mesai yaptığını. Müvekkil, bu çalışmalar karşılığında idari izin kullanmak üzere başvuruda bulunmuş , ancak Sağlık Bakanlığı Genelgesi gerekçe gösterilerek başvuru reddedilmiştir.

Vekil, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 178. maddesi uyarınca fazla çalışmanın karşılığının izin veya ücretle telafi edilmesinin esas olduğunu ve 99. maddesinin haftalık 40 saati aşan çalışmaların ancak zorunlu hallerde ve karşılığında izin verilerek yapılabileceğini açıkça belirttiğini iddia etti. Ayrıca, önceki tarihlerde yapılan benzer izin taleplerinin Başhekimlik tarafından onaylandığını , bu nedenle son ret işleminin çelişkili ve keyfi nitelik taşıdığını öne sürdü. Mesai dışı çalışmaların, hizmet sunumunun aksamaması için gönüllülük esasına dayalı olarak yerine getirildiği ifade edildi.

İdarenin Savunması ve Mevzuat Dayanakları

Başvuruya konu idare olan Hakkari İl Sağlık Müdürlüğü, yapılan mesai dışı çalışılan saatler için icap ve normal nöbet ücreti ödenmemesi gerektiğini , ayrıca yine mesai dışı çalışma saatleri için izin kullandırılması uygulamasının bulunmadığını ifade etti.

İdare, 209 sayılı Kanun ve buna dayalı Sağlık Tesislerinde Mesai Dışı Sağlık Hizmeti Sunumuna Yönelik Usul ve Esaslar Genelgesi düzenlemelerine uygun işlem tesis edildiğini ve keyfi nitelikte işlem tesis edilmediğini belirtti.

KDK'nın Değerlendirme ve Gerekçesi

KDK, başvuruyu 657 sayılı Kanun, 209 sayılı Kanun, Sağlık Bakanlığı Ek Ödeme Yönetmeliği ve Mesai Dışı Sağlık Hizmeti Sunumuna Yönelik Usul ve Esaslar Genelgesi ışığında inceledi.

Temel tespitler ve gerekçe şu şekildedir:

  1. Hizmetin Tanımı ve Karşılığı: 657 sayılı Kanunun Ek 33. maddesi, nöbet karşılığında kurumunca izin kullanmasına müsaade edilmeyen memurlara nöbet ücreti ödeneceğini düzenlemektedir. Ancak 209 sayılı Kanun ise nöbet hizmetleri hariç olmak üzere mesai saatleri dışında gelir getirici çalışmalarından doğan katkılara karşılık ilgililere ayrıca ek ödeme yapılacağını hükmetmiştir.

  2. Mesai Dışı Çalışma Hükmü: Sağlık Bakanlığı mevzuatında "mesai dışı çalışma", nöbet ve icap nöbetleri haricinde, başhekimlikçe belirlenen çalışma zamanlarında yapılan çalışmalar olarak tanımlanmıştır. Bu çalışmanın gönüllülük esasına göre ve talebi doğrultusunda belirleneceği , listelerin ise mesai dışı ek ödeme hesabında kullanılacağı belirtilmiştir.

  3. Hukuka Uygunluk: Başvuranın yaptığı ve başvuruya konu edilen çalışmanın nöbet olmadığı, gönüllülük esasına göre yapılan mesai dışı çalışma olduğu anlaşılmaktadır. Bu çalışmanın ek ödeme hesabında kullanıldığı ve karşılığında teşvik ödemesi yapıldığı belirtildiğinden , mesai dışı hizmet karşılığında idari izin verilmesinin mevzuat çerçevesinde uygun olmadığı değerlendirilmiştir.

Kurum, sonuç olarak, idare tarafından mevzuat çerçevesinde işlem tesis edildiği ve başvuranın yaptığı mesai dışı çalışmalar için izin talebinin yerine getirilmemesi işleminde hukuka ve hakkaniyete aykırılık tespit edilemediği gerekçesiyle BAŞVURUNUN REDDİNE karar vermiştir.

İyi Yönetim İlkeleri Açısından Eleştiri

KDK, hukuka uygunluk yönünden ret kararı verirken, idarenin bir eksiğini de tespit etmiştir. İdare tarafından başvurana hitaplı 22.05.2025 tarihli yazıda, idari işleme karşı hangi sürede hangi mercie başvurabileceğinin gösterilmediği belirlenmiştir. Bu durumun, "karara karşı başvuru yollarının gösterilmesi" ilkesine aykırılık teşkil ettiği tespitiyle idarenin bahse konu ilkeye uygun davranması önerilmiştir.

T.C.

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU

(OMBUDSMANLIK)

SAYI : 2025/16623-S.25.23461

BAŞVURU NO : 2025/18171

KARAR TARİHİ : 08/12/2025

RET KARARI

BAŞVURAN : ,TCKN:

Adres:

BAŞVURAN VEKİLİ / TEMSİLCİSİ :

Adres:

TCKN:

BAŞVURUYA KONU İDARE : HAKKARİ İL SAĞLIK MÜDÜRLÜĞÜ

BAŞVURUNUN KONUSU : Mesai dışı çalışmaları için izin kullandırılması taleplidir.

BAŞVURU TARİHİ : 07/10/2025

I. BAŞVURANIN İDDİA VE TALEPLERİ

1. Başvuran vekili özetle; Müvekkilin Hakkari Devlet Hastanesinde Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları uzmanı olarak görev yaptığını, 2025 yılı Şubat, Mart ve Nisan aylarında toplam 47 saat fazla mesai yaptığını, söz konusu fazla çalışmaları karşılığında 20.05.2025, 23.06.2025 ve 24-27.06.2025 tarihleri arasında toplam 47 saati karşılayacak şekilde idari izin kullanmak üzere Hakkari Devlet Hastanesi Başhekimliğine başvuruda bulunduğunu, 22.05.2025 tarihli ve ……………………sayılı yazı ile Sağlık Bakanlığının 31.05.2024 tarihli ve sayılı Genelgesi gerekçe gösterilerek başvurunun reddedildiğini, ret gerekçesinde dayanak olarak gösterilen düzenlemelerin mesai dışı hizmetin ücretlendirilmesine yönelik olduğunu ve fazla mesai karşılığında izin verilmesini yasaklayan bir hüküm içermediğini, 657 sayılı Kanunun 178 inci maddesi uyarınca memurların fazla çalışmaları hâlinde bu çalışmaların karşılığının izin ya da ücretle telafi edilmesinin esas olduğunu, anılan Kanunun 99 uncu maddesinde haftalık 40 saati aşan çalışmaların ancak zorunlu hâllerde ve karşılığında izin verilerek yapılabileceğinin açıkça belirtildiğini, kurumların ihtiyaç hâlinde personeline fazla çalışma yaptırabileceği ve bunun karşılığının izin olarak kullandırılmasının önünde herhangi bir yasal engel bulunmadığını, daha önceki tarihlerde verdiği “fazla mesailerin bildirileceği tarihlerde idari izin olarak kullanılacağına dair” dilekçelerin Başhekimlik tarafından onaylanarak uygulamada da izin hakkı tanınmış olduğunu, bu yönüyle de talebin reddinin çelişkili ve keyfi nitelik taşıdığını, nöbet hizmeti dışındaki fazla mesailerin büyük kısmının görev tanımı dışında yer alan ek görevlerin yerine getirilmesi sırasında gerçekleştirildiğini ve hizmet sunumunun aksamaması için gönüllülük esasına dayalı olarak yerine getirmiş olduğunu ifade ve iddia etmiş olup 2025 yılı Şubat, Mart ve Nisan aylarında Müvekkilin yapmış olduğu toplam 47 saat fazla mesai karşılığında idari izin kullandırılmasını talep etmektedir.

II.İDARENİN BAŞVURUYA İLİŞKİN AÇIKLAMALARI

2.Başvuran adına Hekim Birliği, Sağlık ve Sosyal Hizmetler Çalışanları Sendikası temsilcisi Avukat tarafından yapılan 2025/12540 numaralı şikayet başvurusu kapsamında hazırlanan Kurumumuzun 08.08.2025 tarihli ve sayılı yazısına istinaden Hakkari Valiliği İl Sağlık

Müdürlüğü tarafından gönderilen 08.09.2025 tarihli ve özetle;

2.1.657 sayılı Kanunun ek 33 üncü maddesi düzenlemesi uyarınca nöbet karşılığında kurumunca izin kullanmasına müsaade edilmeyen memurlar ile sözleşmeli personele nöbet ücreti ödemesi yapılmakta olduğu, aynı Kanunun 101 inci maddesinde personelin çalışma saat ve şekillerinin kurumlarınca belirleneceğinin düzenlendiği, konuya ilişkin düzenlemeler kapsamında mesai dışı çalışmanın; vatandaşın sağlık hizmetine erişimi, hasta yoğunluğu, ilgili branştaki tabip sayısı gibi hususlar göz önüne alınarak mesai dışı çalışacak personelin, gönüllülük esasına göre ve talebi doğrultusunda başhekim tarafından planlanmakta olduğu, mesai dışı çalışılan saatler için icap ve normal nöbet ücreti ödenmemesi gerektiği, icap nöbet hizmetleri ile normal nöbet hizmetlerinde genel tıbbi işlemler puanına mesai içi işlem puanının girilmesi gerektiği, ayrıca yine mesai dışı çalışma saatleri için izin kullandırılması uygulaması bulunmadığı,

2.2.Başvuruda belirtilen, kurumların ihtiyaç hâlinde personeline fazla çalışma yaptırabileceği ve bunun karşılığının izin olarak kullandırılmasının önünde herhangi bir yasal engel bulunmadığı, Başhekimlik tarafından daha önceki tarihlerde başvuran tarafından verilen ‘fazla mesailerin bildirileceği tarihlerde idari izin olarak kullanılacağına dair’ dilekçelerin onaylanarak uygulamada da izin hakkı tanınmış olduğu, bu yönüyle talebin reddinin çelişkili ve keyfi nitelik taşıdığı hususlarına dair; Sağlık Bakanlığına Bağlı Sağlık Kurumları ile Esenlendirme Tesislerine Verilecek Döner Sermaye Hakkında Kanunun 5 inci maddesi düzenlemesi ile Sağlık Tesislerinde Mesai Dışı Sağlık Hizmeti Sunumuna Yönelik Usul ve Esaslar Genelgesinin 5 inci maddesi düzenlemelerine yer verilerek, mevzuat hükümlerine uygun işlem tesis edildiği ve keyfi nitelikte işlem tesis edilmediği,

belirtilmiş ve talep edilen belgeler yazı ekinde gönderilmiştir.

III.İLGİLİ MEVZUAT

3.2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın;

3.1.“Dilekçe, bilgi edinme ve kamu denetçisine başvurma hakkı” başlıklı 74 üncü maddesinde

“Herkes, bilgi edinme ve kamu denetçisine başvurma hakkına sahiptir. Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı'na bağlı olarak kurulan Kamu Denetçiliği Kurumu idarenin işleyişiyle ilgili şikâyetleri inceler.",

3.2.“Kamu hizmeti görevlileriyle ilgili hükümler” ana başlıklı 128 inci maddesinin ikinci fıkrasında

“Memurların ve diğer kamu görevlilerinin nitelikleri, atanmaları, görev ve yetkileri, hakları ve yükümlülükleri, aylık ve ödenekleri ve diğer özlük işleri kanunla düzenlenir. (Ek cümle: 7/5/2010- 5982/12 md.. Ancak, malî ve sosyal haklara ilişkin toplu sözleşme hükümleri saklıdır.",

4.6328 sayılı Kamu Denetçiliği Kurumu Kanununun “Kurumun görevi" başlıklı 5 inci maddesinin birinci fıkrasında “Kurum, idarenin işleyişi ile ilgili şikâyet üzerine, idarenin her türlü eylem ve işlemleri ile tutum ve davranışlarını; insan haklarına dayalı adalet anlayışı içinde, hukuka ve hakkaniyete uygunluk yönlerinden incelemek, araştırmak ve idareye önerilerde bulunmakla görevlidir.",

5.657 sayılı Devlet Memurları Kanununun;

5.1.Ek 33 üncü maddesinin birinci fıkrasında “Yataklı tedavi kuramları, seyyar hastaneler, ağız ve diş sağlığı merkezleri, aile sağlığı merkezleri, toplum sağlığı merkezleri ve 112 acil sağlık hizmetlerinde haftalık çalışma süresi dışında normal, acil veya branş nöbeti tutarak, bu nöbet karşılığında kurumunca izin kullanmasına müsaade edilmeyen memurlar ile sözleşmeli personele, izin suretiyle karşılanamayan her bir nöbet saati için (nöbet süresi kesintisiz 6 saatten az olmamak üzere), aşağıda gösterilen gösterge rakamlarının aylık katsayısı ile çarpılması sonucu hesaplanacak tutarda nöbet ücreti ödenir. (Ek cümle: 2/1/2014 - 6514/10 md.) Bu ücret yoğun bakım, acil servis ve 112 acil sağlık hizmetlerinde tutulan söz konusu nöbetler için yüzde elli oranında artırımlı ödenir. Ancak ayda aile sağlığı ve toplum sağlığı merkezlerinde 60 saatten, diğer yerlerde ve hiçbir şekilde 130 saatten fazlası için ödeme yapılmaz. Bu ücret damga vergisi hariç herhangi bir vergi ve kesintiye tabi tutulmaz.",

5.2.“Günün 24 saatinde devamlılık gösteren hizmetlerde çalışma saat ve usulünün tesbiti" başlıklı 101 inci maddesinin birinci fıkrasında (Değişik: 13/2/2011 - 6111/105 md.) “Günün yirmidört saatinde devamlılık gösteren hizmetlerde çalışan Devlet memurlarının çalışma saat ve şekilleri kurumlarınca düzenlenir.",

6.209 sayılı Sağlık Bakanlığına Bağlı Sağlık Kurumları ile Esenlendirme (Rehabilitasyon) Tesislerine Verilecek Döner Sermaye Hakkında Kanunun 5 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkrasında

“(...) döner sermaye gelirlerinden, döner sermayeli sağlık kurum ve kuruluşlarında görev yapan memurlar ve sözleşmeli personel ile açıktan vekil olarak atananlara mesai içi veya mesai dışı ayrımı yapılmaksızın ek ödeme yapılabilir.

...Nöbet hizmetleri hariç olmak üzere mesai saatleri dışında gelir getirici çalışmalarından doğan katkılarına karşılık olarak profesör, doçent ve eğitim görevlilerine bu fıkradaki oranların yüzde 50’sini, tabip, diş tabibi ve tıpta uzmanlık mevzuatına göre uzman olanlara bu fıkradaki oranların yüzde 30 ’unu, diğer personele yüzde 20 ’sini geçmeyecek şekilde ayrıca ek ödeme yapılır... ”,

7.13.01.1983 tarihli ve 17927 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Yataklı Tedavi Kurumları İşletme Yönetmeliğinin “B- Çalışma Düzeni ve Çalışma Saatleri" başlığı altındaki;

7.1.37 nci maddesinde “Yataklı tedavi kurumlarında çalışmalar günün 24 saatinde kesintisiz devam eder. Normal mesai saatleri dışındaki hizmetler, acil vak'aların muayene ve tedavisini acil ameliyat ve müdahalelerin yapılmasını ve yatmakta olan hastaların bakımlarının devamını kapsar.",

7.2.38 inci maddesinde (Değişik: 1/4/2005-2005/8720 K.) “Yataklı tedavi kurumlarında tüm personelin mesai başlama ve bitiş saatleri, hizmetin ve mahallin özelliği ve kurum personel kadrosu göz önüne alınarak ilgili kanunlara göre Valilikçe belirlenir.

Hastane baştabipleri, sağlık hizmetlerinin sürekliliği ve kesintiye uğramaması amacıyla personel sayısını da dikkate alarak vardiya ve nöbet gibi hizmetlerde farklı çalışma saatleri belirleyebilir ”,

8.06.08.2024 tarihli ve 32624 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Sağlık Bakanlığı Ek Ödeme Yönetmeliğinin 4 üncü maddesinin birinci fıkrasında “Bu Yönetmelikte geçen; ... (h) Genel tıbbi işlemler puanı: Bakanlıkça belirlenen o dönem içinde genel tıbbi işlemler yapan uzman tabip, uzman diş tabibi, tabip ve diş tabiplerinden her biri için ilgili formüllerinde kullanılmak üzere mesai içi ve mesai dışı olmak üzere ayrı ayrı hesaplanan, genel tıbbi işlemler karşılığı elde edecekleri puanların toplamını,...

(ö) Mesai dışı çalışma: Nöbet ve icap nöbetlerinde yapılan çalışmalar ile mesai saatleri içinde yapılan çalışmalar hariç, Bakanlıkça belirlenen mesai içi genel tıbbi işlem puanı eşiğini aşan tabipler ile görev verilen diğer personelin, başhekimlikçe belirlenen çalışma zamanlarında yapılan çalışmaları,.

(ş) Mesai içi çalışma: Mesai saatleri içinde yapılan çalışmalar ile nöbet ve icap nöbetlerinde yapılan çalışmaları, ...ifade eder.”,

9.Sağlık Tesislerinde Mesai Dışı Sağlık Hizmet Sunumuna Yönelik Usul ve Esasların;

9.1.“Kapsam” başlıklı 2 nci maddesinde “Sağlık Bakanlığına bağlı ikinci ve üçüncü basamak sağlık tesislerini ve bu tesislerde görev yapan, 209 sayılı Kanun ve Sağlık Bakanlığı Ek Ödeme Yönetmeliği çerçevesinde mesai dışı çalıştığında ek ödeme verilmesi gereken tabip, diş tabibi ve diğer personeli kapsar.”,

9.2.“Mesai dışı çalışma” başlıklı 4 üncü maddesinin birinci ve dördüncü fıkralarında “(1) Nöbet ve icap nöbetleri haricinde mesai dışında verilen sağlık hizmetine personelin katılımıdır. Tabip ve diş tabiplerinin mesai dışı çalışmalarının mesai dışı ek ödemeye esas hesaplanabilmesi için Bakanlıkça belirlenen mesai içi genel tıbbi işlem puanı eşiğini aşmaları gerekir. Mesai dışı çalışma saatleri; sağlık tesisleri başhekimleri tarafından sağlık hizmetlerinin sürekliliği ve kesintiye uğramaması amacıyla personel sayısı da dikkate alınarak vardiya ve nöbet gibi hizmetlerde aksaklık olmayacak şekilde, valilikçe belirlenen mesai saatleri dışında belirlenir. Ancak mesai süresi, mevzuatı kapsamında valilikçe belirlenen mesai saatlerinden önce tamamlanan personele, başhekim tarafından mesaisini tamamlamasını müteakip mesai dışı çalışma yaptırabilir. Mesai dışı sağlık hizmetleri tatil günlerinde de verilebilir.

(4) Sağlık tesisindeki ihtiyaç göz önüne alınarak Başhekimlikçe sağlık tesisi veya klinik veya branş bazında ayrı ayrı mesai dışı çalışma yaptırılabilir.”,

9.3.“Mesai dışı çalışma temel esasları” başlıklı 5 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkralarında “(1) Mesai dışı çalışma, vatandaşın sağlık hizmetine erişimi, hasta yoğunluğu, ilgili branşta tabip sayısı gibi hususlar göz önüne alınarak ihtiyaç ve hizmet gerekleri çerçevesinde, ilgili sağlık tesisinin başhekimi tarafından planlanır. (2) Başhekim tarafından;

a)Sağlık tesisi, klinik veya her bir branş yönünden mesai dışı çalışma ihtiyacı belirlenir. İhtiyaca göre belirlenen mesai dışı çalışma listeleri her ayın başında ilan edilir. Bu listeler mesai dışı ek ödeme hesabında kullanılır. Mesai dışı çalışma takvimi sağlık tesisinin internet sayfası, sosyal mecralar ve ayrıca sağlık tesisinin görünür alanlarında yazılı ve görsel ilan edilerek vatandaşın bilgilendirilmesi sağlanır.

b)Mesai dışı çalışma günleri ve saatleri sağlık tesisinin tümü veya ihtiyaç duyulan branşlar için belirlenir. Mesai dışı çalışma için tıbbi işlem puanı bulunmayan tabip veya tabip dışı personelin çalıştığı saatler kayıt altına alınır ve personelin ek ödeme hesabında kullanılır.

c)Mesai dışı çalışma için MHRS bekleyen talepleri göz önünde bulundurularak MHRS’de randevu oluşturulması temin edilir.

ç) Mesai dışı çalışma sadece sağlık hizmeti sunumu için planlanır.

d)Mesai dışı çalışacak personel gönüllülük esasına göre ve talebi doğrultusunda belirlenir. Tabip ve diğer personelin çalışma gün ve sürelerine ilişkin takvimin oluşturulmasında ilgili personel ile işbirliği içerisinde karar verilir.”,

düzenlemelerine yer verilmiştir.

IV.KAMU DENETÇİSİ SADETTİN KALKAN'IN KAMU BAŞDENETÇİSİ'NE ÖNERİSİ

10.Kamu Denetçisi tarafından yapılan inceleme ve değerlendirme neticesinde hazırlanan Ret Karar Önerisi, Kamu Başdenetçisi’ne sunulmuştur.

V.DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE

A. Hukuka, Hakkaniyete ve İnsan Haklarına Uygunluk Yönünden Değerlendirme

11. Başvuran vekili tarafından; Hakkari Devlet Hastanesi bünyesinde Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları uzmanı olarak görev yapmakta olan Müvekkilin, 2025 yılı Şubat, Mart ve Nisan aylarında toplam 47 saat fazla mesai yaptığı, memurların fazla çalışmaları hâlinde bu çalışmaların karşılığının izin ya da ücretle telafi edilmesinin esas olduğu, nöbet hizmeti dışındaki fazla mesailerin hizmet sunumunun aksamaması için gönüllülük esasına dayalı olarak yerine getirildiği ifade edilerek 2025 yılı Şubat, Mart ve Nisan aylarında yapılmış olan toplam 47 saat fazla mesai karşılığında idari izin kullandırılması talep edilmektedir.

12. Başvuru konusuna ilişkin idare tarafından; mesai dışı çalışılan saatler için icap ve normal nöbet ücreti ödenmemesi gerektiği, icap nöbet hizmetleri ile normal nöbet hizmetlerinde genel tıbbi işlemler puanına mesai içi işlem puanının girilmesi gerektiği, ayrıca yine mesai dışı çalışma saatleri için izin kullandırılması uygulaması bulunmadığı, mevzuat hükümlerine uygun işlem tesis edildiği ve keyfi nitelikte işlem tesis edilmediği ifade edilmiştir.

13. 657 sayılı Kanunda; günün 24 saatinde devamlılık gösteren hizmetlerde çalışan Devlet memurlarının çalışma saat ve şekillerinin kurumlarınca düzenleneceğine; Ek 33 üncü maddesinin birinci fıkrasında sayılan birimlerde haftalık çalışma süresi dışında normal, acil veya branş nöbeti tutarak, bu nöbet karşılığında kurumunca izin kullanmasına müsaade edilmeyen memurlar ile sözleşmeli personele, izin suretiyle karşılanamayan her bir nöbet saati için nöbet ücreti ödeneceğine; 209 sayılı Kanunda ise nöbet hizmetleri hariç olmak üzere mesai saatleri dışında gelir getirici çalışmalarından doğan katkılarına karşılık olarak ilgililere ayrıca ek ödeme yapılacağına hükmedilmiştir.

14.Yataklı Tedavi Kurumlan İşletme Yönetmeliğinde; hastane baştabiplerinin, sağlık hizmetlerinin sürekliliği ve kesintiye uğramaması amacıyla personel sayısını da dikkate alarak, vardiya ve nöbet gibi hizmetlerde farklı çalışma saatleri belirleyebileceği düzenlenmiş; Sağlık Bakanlığı Ek Ödeme Yönetmeliğinde mesai dışı çalışma; nöbet ve icap nöbetlerinde yapılan çalışmalar ile mesai saatleri içinde yapılan çalışmalar hariç, Bakanlıkça belirlenen mesai içi genel tıbbi işlem puanı eşiğini aşan tabipler ile görev verilen diğer personelin, başhekimlikçe belirlenen çalışma zamanlarında yapılan çalışmalar; mesai içi çalışma ise mesai saatleri içinde yapılan çalışmalar ile nöbet ve icap nöbetlerinde yapılan çalışmalar olarak tanımlanmıştır.

15.Sağlık Tesislerinde Mesai Dışı Sağlık Hizmet Sunumuna Yönelik Usul ve Esaslarda; mesai dışı çalışmanın, nöbet ve icap nöbetleri haricinde mesai dışında verilen sağlık hizmetine personelin katılımı olduğu; mesai dışı çalışmanın; vatandaşın sağlık hizmetine erişimi, hasta yoğunluğu, ilgili branşta tabip sayısı gibi hususlar göz önüne alınarak ihtiyaç ve hizmet gerekleri çerçevesinde, ilgili sağlık tesisinin başhekimi tarafından planlanacağı, tabip ve diş tabiplerinin mesai dışı çalışmalarının mesai dışı ek ödemeye esas hesaplanabilmesi için Bakanlıkça belirlenen mesai içi genel tıbbi işlem puanı eşiğini aşmaları gerektiği, mesai dışı çalışma saatlerinin; sağlık tesisleri başhekimleri tarafından sağlık hizmetlerinin sürekliliği ve kesintiye uğramaması amacıyla personel sayısı da dikkate alınarak vardiya ve nöbet gibi hizmetlerde aksaklık olmayacak şekilde, valilikçe belirlenen mesai saatleri dışında belirleneceği, mesai dışı sağlık hizmetlerinin tatil günlerinde de verilebileceği; ihtiyaca göre belirlenen mesai dışı çalışma listelerinin mesai dışı ek ödeme hesabında kullanılacağı, mesai dışı çalışma için tıbbi işlem puanı bulunmayan tabip veya tabip dışı personelin çalıştığı saatlerin kayıt altına alınarak personelin ek ödeme hesabında kullanılacağı, mesai dışı çalışacak personelin gönüllülük esasına göre ve talebi doğrultusunda belirleneceği hususlarına yer verilmiştir.

16.Buna göre; 657 sayılı Kanunda haftalık çalışma süresi dışında normal, acil veya branş nöbeti tutarak bu nöbet karşılığında kurumunca izin kullanmasına müsaade edilmeyen memurlar ile sözleşmeli personele, izin suretiyle karşılanamayan her bir nöbet saati için nöbet ücreti ödeneceğine hükmedildiği, 209 sayılı Kanunda nöbet hizmetleri hariç olmak üzere mesai saatleri dışında gelir getirici çalışmalarından doğan katkılarına karşılık olarak ilgililere ayrıca ek ödeme yapılacağının düzenlendiği, mesai dışı çalışmanın, ihtiyaç ve hizmet gerekleri çerçevesinde ilgili sağlık tesisinin başhekimi tarafından planlanacak çalışma olduğu, mesai dışı çalışacak personelin gönüllülük esasına göre ve talebi doğrultusunda belirleneceği, nöbet ve icap nöbetlerinde yapılan çalışmalar ile mesai saatleri içinde yapılan çalışmaların mesai dışı çalışma sayılmayacağı, zira mesai saatleri içinde yapılan çalışmalar ile nöbet ve icap nöbetlerinde yapılan çalışmaların mesai içi çalışma olduğu, mesai dışı çalışma listelerinin mesai dışı ek ödeme hesabında kullanılacağı, mesai dışı çalışma için tıbbi işlem puanı bulunmayan tabip veya tabip dışı personelin çalıştığı saatlerin kayıt altına alınarak personelin ek ödeme hesabında kullanılacağı, Müvekkilin yaptığı ve başvuruya konu edilen çalışmanın nöbet olmadığı, gönüllülük esasına göre ve talebi doğrultusunda yapılan mesai dışı çalışma olduğu, söz konusu mesai dışı çalışmasının ek ödeme hesabında kullanıldığı ve bahsi geçen çalışma için izin kullandırılamayacağı anlaşılmakla mesai dışı yapılan hizmetin karşılığında teşvik ödemesi yapıldığından Müvekkile idari izin verilmesinin uygun olmadığını belirtmiş olan idare tarafından mevzuat çerçevesinde işlem tesis edildiği değerlendirilmiştir.

17.Diğer taraftan başvuruda belirtilen, daha önceki tarihlerde verilen “fazla mesailerin bildirileceği tarihlerde idari izin olarak kullanılacağına dair” dilekçelerin Başhekimlik tarafından onaylanarak uygulamada da izin hakkı tanınmış olduğu hususuna dair dosya kapsamında herhangi bir veriye rastlanmamış olup bahsedildiği şekilde dilekçelerin Başhekimlik tarafından onaylanmış olması durumunda dahi mevzuat karşısında zaten talebin yerine getirilemeyeceği açıktır.

18.Kurumumuzca yapılan değerlendirme neticesinde; başvuranın yaptığı mesai dışı çalışmaları için izin talebinin yerine getirilmemesi işleminde hukuka ve hakkaniyete aykırılık tespit edilememiştir.

B. İyi Yönetim İlkeleri Yönünden Değerlendirme

19.İyi yönetim ilkelerine 28.03.2013 tarihli ve 28601 mükerrer sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Kamu Denetçiliği Kurumu Kanununun Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin “İyi yönetim ilkeleri” başlıklı 6 ncı maddesinde yer verilmiştir. Söz konusu ilkeler yönünden yapılan değerlendirme neticesinde, Kurumumuzca istenilen bilgi ve belgelerin idare tarafından süresi içinde ve gerekçeli olarak gönderildiği, ancak Hakkari Devlet Hastanesinin başvurana hitaplı 22.05.2025 tarihli ve

sayılı yazısında, idari işleme karşı hangi sürede hangi mercie başvurabileceğinin gösterilmediği ve bu nedenle de “karara karşı başvuru yollarının gösterilmesi” ilkesine uyulmadığı tespitiyle idarenin bahse konu ilkeye uygun davranması önerilmektedir.

VI.HAK ARAMA ÖZGÜRLÜĞÜNE İLİŞKİN AÇIKLAMA

20.6328 sayılı Kamu Denetçiliği Kurumu Kanununun 21 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca, bu Ret Kararının başvurana tebliğ tarihinden itibaren, durmuş olan dava açma süresi kaldığı yerden işlemeye devam edecek olup (varsa) dava açma süresinden arta kalan sürede görevli ve yetkili mahkemelerde yargı yolu açıktır.

VII.KARAR

Açıklanan gerekçelerle BAŞVURUNUN REDDİNE,

Kararın BAŞVURAN VEKİLİNE ve HAKKARİ İL SAĞLIK MÜDÜRLÜĞÜNE tebliğine,

Türkiye Cumhuriyeti Kamu Başdenetçisince karar verildi.

Mehmet AKARCA Kamu Başdenetçisi

.

]]>
SAĞLIK MEVZUATI https://www.mevzuatinyeri.com/saglikcilarin-mesai-disi-calisma-karsiligi-izin-talebine-red Sat, 13 Dec 2025 19:26:00 +0300
<![CDATA[Atölye ve laboravuvar öğretmenlerini ilgilendiren görüş]]> https://www.mevzuatinyeri.com/atolye-ve-laboravuvar-ogretmenlerini-ilgilendiren-gorus

Okulda Alanı Bulunmayan Atölye ve Laboratuvar Öğretmenlerine Ek Eğitim-Öğretim Tazminatı Ödenir mi?

Mesleki ve teknik öğretim kurumlarında görev yapan atölye ve laboratuvar öğretmenlerinin, okulda kendi alanlarının bulunmaması halinde ek eğitim-öğretim tazminatından yararlanıp yararlanamayacakları hususu uygulamada tereddütlere neden olmaktadır. Konuya ilişkin yürürlükteki mevzuat ve Milli Eğitim Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğü görüşü birlikte değerlendirildiğinde, tartışmaya son noktayı koyan net bir tablo ortaya çıkmaktadır.


YASAL ÇERÇEVE NET: TAZMİNATIN DAYANAĞI 2006’YA UZANIYOR

05.05.2006 tarihli ve 26159 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 2006/10344 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile;

  • Milli Eğitim Bakanlığına bağlı mesleki ve teknik öğretim okul ve kurumlarına,

  • Atölye, laboratuvar veya meslek dersleri öğretmeni olarak atananlara,

  • Atandıkları branş ve tamamladıkları yükseköğrenim sürelerine göre

  • %4 ile %15 arasında değişen oranlarda ek eğitim-öğretim tazminatı ödenmesi hüküm altına alınmıştır.


III SAYILI CETVEL: FİİLİ DERSE GİRME ŞARTI ESAS ALINIYOR

Aynı Karara ekli III Sayılı Cetvel (A) Eğitim-Öğretim Tazminatı bölümünde;

  • Ek V Sayılı Cetvelde yer alan mesleki ve teknik okul ve kurumlara atanan öğretmenlere,

  • Branşlarına göre belirlenen oranlarda ek tazminat ödeneceği,

  • Mesleki Açık Öğretim Lisesi ile Mesleki ve Teknik Açık Öğretim Okulu kadrolarında bulunanlar hariç olmak üzere,

  • Branşında fiilen derse girmeyenlere tazminat ödenmeyeceği

açıkça düzenlenmiştir.


GENEL TEBLİĞ: DÖRT ŞART BİRLİKTE ARANIYOR

11.05.2006 tarihli ve 26165 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 160 Seri Numaralı Devlet Memurları Kanunu Genel Tebliği ile ek eğitim-öğretim tazminatından yararlanabilmek için şu şartların birlikte bulunması gerektiği belirtilmiştir:

  • Eğitim ve Öğretim Hizmetleri Sınıfında öğretmen unvanlı kadroda bulunmak,

  • Ek V Sayılı Cetvelde yer alan mesleki ve teknik okul/kurumlara atölye, laboratuvar veya meslek dersleri öğretmeni olarak atanmış olmak,

  • Söz konusu okul ve kurumlarda fiilen görev yapmak,

  • (Açık öğretim kadroları hariç) branşında fiilen derse girmek.


HASTA VE YAŞLI HİZMETLERİ ALANI 2014’TE KAPSAMA ALINDI

16.01.2014 tarihli ve 28884 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 2014/5800 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile Hasta ve Yaşlı Hizmetleri alanı öğretmenleri de ek eğitim-öğretim tazminatı kapsamına dahil edilmiştir.


MEB PERSONEL GENEL MÜDÜRLÜĞÜ GÖRÜŞÜ: KRİTİK DEĞERLENDİRME

Milli Eğitim Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğünün 27.03.2024 tarihli ve 99686242 sayılı görüş yazısında;

Öğretmenlik alanı hasta ve yaşlı hizmetleri olan personelin, mevzuatta belirtilen şartların tamamını taşıması halinde, eğitim-öğretim tazminatına ek olarak öğretmenlik alanı için öngörülen oranlarda ek eğitim-öğretim tazminatından yararlandırılması gerektiği; şartlardan herhangi birinin taşınmaması durumunda ise söz konusu tazminattan yararlanmasının mümkün bulunmadığı

değerlendirilmesine yer verilmiştir.


SONUÇ: ALANIN OKULDA BULUNMAMASI TAZMİNATA ENGEL DEĞİL

Mevzuat hükümleri ve MEB görüşü birlikte değerlendirildiğinde;

✔ Öğretmenin branşının okulda açılmamış olması,
✔ Atölye veya laboratuvar bulunmaması,

tek başına ek eğitim-öğretim tazminatının ödenmemesi için hukuki gerekçe oluşturmamaktadır.

Belirleyici olan; öğretmenin mesleki ve teknik öğretim kurumuna atanmış olması, öğretmen unvanlı kadroda görev yapması ve branşı kapsamında fiilen ders görevinin bulunmasıdır.

Bu şartları taşıyan okulda alanı bulunmayan atölye ve laboratuvar öğretmenlerinin, ek eğitim-öğretim tazminatından yararlandırılmaları gerekmektedir.

E38Bbdaf Adbe 41Ff A790 Edb5495Af331-1

]]>
MEB MEVZUATI https://www.mevzuatinyeri.com/atolye-ve-laboravuvar-ogretmenlerini-ilgilendiren-gorus Sat, 13 Dec 2025 12:59:00 +0300
<![CDATA[Sağlık Bakanlığı Ek Ödeme Yönetmeliğinde değişiklik]]> https://www.mevzuatinyeri.com/saglik-bakanligi-ek-odeme-yonetmeliginde-degisiklik

Sağlık Bakanlığı Ek Ödeme Yönetmeliğinde Değişiklik Resmî Gazete’de Yayımlandı

Sağlık Bakanlığı Ek Ödeme Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik, 13 Aralık 2025 tarihli ve 33106 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Düzenleme, sözleşmeli aile hekimliği uzmanlık eğitimi alanlar ile Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığına (TÜSEB) görevlendirilen personelin ek ödeme usullerine ilişkin önemli değişiklikler içeriyor.

Sözleşmeli Aile Hekimliği Asistanlarının Ek Ödeme Usulleri Netleşti

Yönetmeliğin 5’inci maddesine eklenen yeni fıkra ile sözleşmeli aile hekimliği uzmanlık eğitimi alanların, eğitim kurumlarında geçirdikleri rotasyon sürelerine ilişkin teşvik ek ödeme hesaplamaları düzenlendi.

Buna göre, söz konusu personelin rotasyon süresince alacağı teşvik ek ödemeler, motivasyon amacıyla yapılan döner sermaye ödemeleri hariç tutulmak üzere, eğitim aldıkları aile hekimliği ana bilim dalları veya kliniklerde görev yapan diğer asistanlarla aynı esaslara göre hesaplanacak. İlgili personelin tavan ek ödeme tutarı ise Ek Ödeme Yönetmeliği’nin 5’inci maddesinin birinci fıkrasının (h) bendi kapsamında belirlenecek.

Düzenleme ile sözleşmeli aile hekimliği asistanlarının rotasyon dönemlerinde ek ödeme bakımından uygulama birliğinin sağlanması amaçlanıyor.

TÜSEB’e Görevlendirilen Personelin Ek Ödeme Esası Değişti

Yönetmeliğin EK-5 (A) cetveline eklenen yeni satır ile Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığına görevlendirilen personelin ek ödeme hesaplama yöntemi belirlendi.

Buna göre, TÜSEB’e görevlendirilen personelin ek ödemeleri, görevlendirme süresi boyunca, kadrosunun bulunduğu sağlık tesisinin puan ortalaması esas alınarak hesaplanacak. Böylece görevlendirme nedeniyle ek ödeme kaybı yaşanmasının önüne geçilmesi hedefleniyor.

Yürürlük Tarihi Geriye Dönük Belirlendi

Yönetmelik hükümleri, 24 Temmuz 2025 tarihinden geçerli olmak üzere, Resmî Gazete’de yayımlandığı tarihte yürürlüğe girdi. Bu yönüyle düzenleme, belirtilen tarihten itibaren uygulanacak ek ödeme işlemlerini kapsıyor.

Yürütme Yetkisi

Söz konusu yönetmelik hükümleri Sağlık Bakanı tarafından yürütülecek.


13 Aralık 2025 CUMARTESİ

Resmî Gazete

Sayı : 33106

YÖNETMELİK

Sağlık Bakanlığından:

SAĞLIK BAKANLIĞI EK ÖDEME YÖNETMELİĞİNDE

DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR YÖNETMELİK

MADDE 1- 6/8/2024 tarihli ve 32624 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Sağlık Bakanlığı Ek Ödeme Yönetmeliğinin 5 inci maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir.

“(12) Sözleşmeli aile hekimliği uzmanlık eğitimi alanların, eğitim kurumlarında geçirdikleri rotasyon süreleri için (döner sermaye ek ödemelerinden motivasyonunun artırılması amacıyla yapılan ödeme hariç olmak üzere) eğitim aldıkları aile hekimliği ana bilim dalları veya kliniklerindeki diğer asistanlar ile aynı teşvik ek ödeme hesaplamaları yapılır. İlgili personelin tavan ek ödeme tutarı, birinci fıkranın (h) bendi kapsamında belirlenir.”

MADDE 2- Aynı Yönetmeliğin EK-5’inin (A) bölümüne aşağıdaki satır eklenmiştir.

31

Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığına görevlendirilenler kadrosunun bulunduğu sağlık tesisinden

Görevlendirme süresince

Sağlık tesisi puan ortalamasından

MADDE 3- Bu Yönetmelik 24/7/2025 tarihinden geçerli olmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

MADDE 4- Bu Yönetmelik hükümlerini Sağlık Bakanı yürütür.

]]>
SAĞLIK MEVZUATI https://www.mevzuatinyeri.com/saglik-bakanligi-ek-odeme-yonetmeliginde-degisiklik Sat, 13 Dec 2025 06:15:00 +0300
<![CDATA[2008 sonrası memur olanlara ek göstergenin etkisi]]> https://www.mevzuatinyeri.com/2008-sonrasi-memur-olanlara-ek-gostergenin-etkisi 2008 sonrası memur olanlara ek göstergenin emeklilik aylığına etkisi

Soru: "Soru; "İlkokul öğretmeni olarak 10.01.2022 tarihinde göreve başladım. Benim sorunum ek gösterge ile alakalı olacak. Ek göstergemin 3600 olması emekliliğimi etkiler mi?"

Cevap: Özellikle kamu görevlileri için ek gösterge, maaş ve emeklilik hesaplamalarında önemli bir unsurdur. Bir ilkokul öğretmeni olarak 10 Ocak 2022 tarihinde göreve başladıysanız ve ek göstergenizin 3600 olmasının emekliliğinizi nasıl etkileyeceğini merak ediyorsanız, bu makale tam size göre. Öncelikle belirtmeliyiz ki, emeklilik hesaplamalarındaki etki, memuriyete başlama tarihinize göre değişiklik göstermektedir.

Ekim 2008 Sonrası ve Öncesi Memurlar Arasındaki Temel Fark

Ekim 2008 tarihinden sonra memuriyete girenlere 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu hükümleri uygulanırken, bu tarihten önce memur olanlara 5434 sayılı T.C. Emekli Sandığı Kanunu hükümleri geçerlidir. Sizin gibi 2022'de göreve başlayan bir öğretmen olarak, 5510 sayılı Kanun kapsamında değerlendirileceksiniz.

5434 Sayılı Kanuna Tabi Olanlar İçin Ek Gösterge Etkisi

Ekim 2008 öncesi memuriyete başlayanlar için ek gösterge artışı emekli maaşını doğrudan etkiler. Bunun nedeni:

  • Emekli maaşının hesaplanmasında ek gösterge aylığı doğrudan bir unsurdur.

  • Özel hizmet aylığı (ek md.70) hesaplamasında ek gösterge kritik rol oynar. Ek göstergeniz 3600 olduğunda, tazminat yansıtma oranı %85'ten %145'e çıkarak emekli maaşınızı artırır.

  • Emekli ikramiyesi hesaplamasında ek gösterge aylığı dikkate alınır, bu nedenle ek gösterge artışı ikramiyenizi de yükseltir.

  • Ek 73. madde kapsamında, yüksek ek göstergeli bir görevde en az 6 ay çalışanların emekli maaşı bu ek gösterge üzerinden hesaplanır.

5510 Sayılı Kanuna Tabi Olanlar (Ekim 2008 Sonrası) İçin Durum

Sizin gibi 2008 sonrası memuriyete başlayanlar için durum farklıdır:

Emekli Maaşına Etkisi Sınırlı

5510 sayılı Kanuna göre emekli aylıkları "ortalama aylık kazanç" üzerinden belirlenir. Prime esas kazancı oluşturan unsurlar içinde ek gösterge aylığı bulunsa da, bu tek başına emekli maaşınızı belirleyici değildir. Ek göstergeniz 3600 olması, maaşınızı artırsa da, bu artış emekli maaşınıza sınırlı yansıyacaktır.

Ayrıca, 5434 sayılı Kanundaki "yüksek ek göstergeli görevde 6 ay çalışma" kuralı 5510 sayılı Kanunda bulunmamaktadır. Bu nedenle, ek göstergenizin 3600 olması emekli maaşınızın hesaplanmasında "kazanılmış hak" teşkil etmez.

Emekli İkramiyesine Önemli Etki

Burada dikkat çekici nokta: Emekli ikramiyesi hesaplamasında memuriyete başlama tarihinin önemi yoktur. 5510 sayılı Kanuna tabi olanların emekli ikramiyesi, 5434 sayılı Kanuna tabi olanlarla aynı esaslara göre hesaplanır.

Ek göstergeniz 3600 olduğunda:

  • Emekli ikramiyesi hesaplamasında dikkate alınan "özel hizmet aylığı" tutarı artar.

  • Tazminat yansıtma oranı %85'ten %145'e çıkar.

  • Sonuç olarak, emekli olduğunuzda alacağınız ikramiye önemli ölçüde yükselecektir.

İlkokul Öğretmeni Olarak Sizin Durumunuz

10 Ocak 2022'de göreve başladığınız için 5510 sayılı Kanun kapsamındasınız. Ek göstergenizin 3600 olması:

  1. Emekli maaşınıza sınırlı etki yapacaktır.

  2. Emekli ikramiyenize önemli ölçüde olumlu etki yapacaktır.

  3. Aktif çalışma döneminizdeki maaşınızı artıracağı için, prime esas kazancınız ve dolayısıyla emeklilik için ödenen primler de artacaktır.

Sonuç ve Öneriler

  • Ek gösterge artışı, 2008 sonrası memuriyete başlayanlar için emekli maaşından çok emekli ikramiyesini etkiler.

  • İlkokul öğretmeni olarak ek göstergenizin 3600 olması, çalışma hayatınız boyunca daha yüksek maaş almanızı sağlar.

  • Emekli olduğunuzda alacağınız ikramiye miktarı önemli ölçüde artar.

  • Emeklilik planlaması yaparken, sadece aylık maaş değil, ikramiye gibi toplu ödemeleri de dikkate almanız önemlidir.

]]>
SGK https://www.mevzuatinyeri.com/2008-sonrasi-memur-olanlara-ek-gostergenin-etkisi Fri, 12 Dec 2025 20:25:00 +0300
<![CDATA[9 üniversiteye rektör ataması yapıldı]]> https://www.mevzuatinyeri.com/10-universiteye-yeni-rektor-atandi

9 üniversiteye rektör atandı

2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu ile 3 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi hükümleri uyarınca yapılan atamalar şöyle:

Atanan Rektörler

  • Altınbaş Üniversitesi Rektörlüğü
    Prof. Dr. Cemal İBİŞKarar: 2025/472

  • Antalya Belek Üniversitesi Rektörlüğü
    Prof. Dr. Abdullah KUZUKarar: 2025/473

  • Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi Rektörlüğü
    Prof. Dr. Faruk YİĞİT

  • Ege Üniversitesi Rektörlüğü
    Prof. Dr. Musa ALCIKarar: 2025/475

  • İzmir Bakırçay Üniversitesi Rektörlüğü
    Prof. Dr. Rasim AKPINAR

  • Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Rektörlüğü
    Prof. Dr. Ahmet Sacit AÇIKGÖZOĞLUKarar: 2025/477

  • Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi Rektörlüğü
    Prof. Dr. Hasan USLU

  • Türkiye Uluslararası İslam, Bilim ve Teknoloji Üniversitesi Rektörlüğü
    Prof. Dr. Mehmet GÖRMEZKarar: 2025/479
    (Atama, 2809 sayılı Kanunun ek 164. maddesine göre gerçekleştirildi.)

  • Uşak Üniversitesi Rektörlüğü
    Prof. Dr. Ahmet DEMİRKarar: 2025/480

ATAMA KARARLARI

Cumhurbaşkanlığından:

Karar: 2025/472

Altınbaş Üniversitesi Rektörlüğüne, 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun 13 üncü maddesi ile 3 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 2 nci, 3 üncü ve 7 nci maddeleri gereğince Prof. Dr. Cemal İBİŞ atanmıştır.

Cumhurbaşkanlığından:

Karar: 2025/473

Antalya Belek Üniversitesi Rektörlüğüne, 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun 13 üncü maddesi ile 3 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 2 nci, 3 üncü ve 7 nci maddeleri gereğince Prof. Dr. Abdullah KUZU atanmıştır.

Cumhurbaşkanlığından:

Karar: 2025/474

Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi Rektörlüğüne, 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun 13 üncü maddesi ile 3 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 2 nci, 3 üncü ve 7 nci maddeleri gereğince Prof. Dr. Faruk YİĞİT atanmıştır.

Cumhurbaşkanlığından:

Karar: 2025/475

Ege Üniversitesi Rektörlüğüne, 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun 13 üncü maddesi ile 3 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 2 nci, 3 üncü ve 7 nci maddeleri gereğince Prof. Dr. Musa ALCI atanmıştır.

Cumhurbaşkanlığından:

Karar: 2025/476

İzmir Bakırçay Üniversitesi Rektörlüğüne, 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun 13 üncü maddesi ile 3 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 2 nci, 3 üncü ve 7 nci maddeleri gereğince Prof. Dr. Rasim AKPINAR atanmıştır.

Cumhurbaşkanlığından:

Karar: 2025/477

Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Rektörlüğüne, 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun 13 üncü maddesi ile 3 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 2 nci, 3 üncü ve 7 nci maddeleri gereğince Prof. Dr. Ahmet Sacit AÇIKGÖZOĞLU atanmıştır.

Cumhurbaşkanlığından:

Karar: 2025/478

Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi Rektörlüğüne, 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun 13 üncü maddesi ile 3 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 2 nci, 3 üncü ve 7 nci maddeleri gereğince Prof. Dr. Haşan USLU atanmıştır.

Cumhurbaşkanlığından:

Karar: 2025/479

Türkiye Uluslararası İslam, Bilim ve Teknoloji Üniversitesi Rektörlüğüne, 2809 sayılı Yükseköğretim Kurumlan Teşkilatı Kanununun ek 164 üncü maddesi gereğince Prof. Dr. Mehmet GÖRMEZ atanmıştır.

Cumhurbaşkanlığından:

Karar: 2025/480

Uşak Üniversitesi Rektörlüğüne, 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun 13 üncü maddesi ile 3 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 2 nci, 3 üncü ve 7 nci maddeleri gereğince Prof. Dr. Ahmet DEMİR atanmıştır.

11 Aralık2025

Recep Tayyip ERDOĞAN

CUMHURBAŞKANI

]]>
GENEL HABERLER https://www.mevzuatinyeri.com/10-universiteye-yeni-rektor-atandi Fri, 12 Dec 2025 09:04:00 +0300
<![CDATA[Mevzuatinyeri]]> https://www.mevzuatinyeri.com/foto-galeri/mevzuatinyeri-1

]]>
İndirim https://www.mevzuatinyeri.com/foto-galeri/mevzuatinyeri-1 Thu, 15 Oct 2020 08:47:00 +0300
<![CDATA[Mevzuatinyeri]]> https://www.mevzuatinyeri.com/foto-galeri/mevzuatinyeri
]]>
İndirim https://www.mevzuatinyeri.com/foto-galeri/mevzuatinyeri Wed, 14 Oct 2020 16:51:00 +0300