KPSS'ye lise mezunu olarak girenler üst öğrenim bitirirlerse memuriyete giriş derecesi nasıl belirlenir?

KPSS'ye lise mezunu olarak girenler üst öğrenim bitirirlerse memuriyete giriş derecesi nasıl belirlenir?

KPSS'ye lise mezunu olarak girenler üst öğrenim bitirirlerse memuriyete giriş derecesi nasıl belirlenir?

KPSS'ye lise mezunu olarak girenler üst öğrenim bitirirlerse memuriyete giriş derecesi nasıl belirlenir?

KPSS'ye lise mezunu olarak girenler üst öğrenim bitirirlerse memuriyete giriş derecesi nasıl belirlenir?

KPSS'ye lise mezunu olarak girenler üst öğrenim bitirirlerse memuriyete giriş derecesi nasıl belirlenir?

Danıştay Onikinci Dairesi; lise mezunu olarak KPSS'ye giren ve bu KPSS puanı esas alınmak suretiyle sözleşmeli personel kadrosuna atanan personelin, memuriyete girişten önce yüksek öğrenim mezunu olduğu için memuriyete giriş derece ve kademesinin yüksek öğrenim mezuniyetine göre belirlenmesi gerektiği yönünde karar verdi.

T.C.

DANIŞTAY

Onikinci Daire

Esas No: 2018/8167

Karar No: 2020/1602

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

Karar :

Maddi Olay :

……………. 1 numaralı acil sağlık hizmetleri istasyonunda acil tıp teknisyeni olarak görev yapan davacı, 2008 yılında lise mezunları için yapılan Kamu Personeli Seçme Sınavına girmiş, 24/07/2009 tarihinde Atatürk Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Meslek Yüksekokulu, Ambulans ve Acil Bakım Teknikerliği Önlisans Bölümünden mezun olduktan sonra 15/07/2010 tarihinde ise lise mezunu olarak olarak katıldığı Kamu Personel Seçme Sınavı sonucuna göre 657 Sayılı Kanun'un 4/B maddesi uyarınca göreve başlamıştır.

Davacı tarafından intibakının yapılması istemiyle yapmış olduğu başvurusunun davalı idarenin, Devlet Personel Başkanlığının görüş yazısında "KPSS kılavuzlarında yer verilen usul ve esaslara uygun olarak bir alt öğrenim düzeyinden KPSS ye giren ve bu puanı esas alınmak suretiyle sözleşmeli personel pozisyonlarına atananların, 657 Sayılı Kanun'un geçici 37 maddesi uyarınca memur kadrolarına atanmaları durumunda memuriyete giriş derecelerinin üst öğrenim düzeyi yerine alt öğrenim düzeyine göre tespit edilmesi gerektiği" görüşü nedeniyle reddi üzerine bakılmakta olan dava açılmıştır.

İlgili Mevzuat Ve Hukuki Değerlendirme:

657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 36. maddesinin "Ortak Hükümler" başlıklı bölümünün "A" bendinde sınıfların öğrenim durumlarına göre giriş ve yükselebilecek derece ve kademeleri gösterilmiştir. İlgili maddede lise dengi mesleki veya teknik öğrenimi bitirenlerin 12. derecenin 2. kademesinden, 2 yıl süreli yüksek öğrenimi bitirenlerin ise 10. derecenin 2. Kademesinden memuriyete giriş yapacakları kuralına yer verilmiştir.

Aynı maddenin 12- ( d ) numaralı alt bendinde ise ( İptal: Anayasa Mahkemesi'nin 16/4/2003 tarihli ve E.: 2003/22, K.:2003/34 Sayılı kararı ile.; Yeniden düzenleme: 17/9/2004 - 5234/1 md. ) Memuriyette iken veya memuriyetten ayrılarak ( 87.maddeye tâbi kurumlarda çalışanlar dahil ) üst öğrenimi bitirenler, aynı üst öğrenimi tahsile ara vermeden başlayan ve normal süresi içinde bitirdikten sonra memuriyete giren emsallerinin ulaştıkları derece ve kademeyi aşmamak kaydıyla, bitirdikleri üst öğrenimin giriş derece ve kademesine memuriyette geçirdikleri başarılı hizmet sürelerinin tamamı her yıl bir kademe, her üç yıl bir derece hesabıyla ilave edilmek suretiyle bulunacak derece ve kademeye yükseltilirler." kuralına yer verilmiştir.

Uyuşmazlığın kaynağının; lise mezunu olarak KPSS'ye giren ve bu KPSS puanı esas alınmak suretiyle sözleşmeli personel kadrosuna atanan davacının, Devlet Personel Başkanlığının görüş yazısı doğrultusunda memuriyete giriş derecesinin ön lisans mezuniyeti yerine KPSS'ye girdiği tarihteki lise mezuniyetine göre belirlenmesi olduğu görülmektedir.

Bu durumda, davacının memuriyete girişten önce yüksek öğrenim mezunu olduğu ve bu hususun ihtilafsız olduğu dikkate alındığında, memuriyete giriş derece ve kademesinin yüksek öğrenim mezuniyetine göre belirlenmesi gerekirken aksi yönde tesis edilen dava konusu işlemde ve davanın reddi yolundaki Mahkeme kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.

Sonuç :

Açıklanan nedenlerle;

1.2577 Sayılı Kanun'un 49. maddesine uygun bulunan davacının temyiz isteminin kabulüne,

YORUM EKLE