Davada Taraf Olmayan İdare Muvaffakat Vermeme İşleminin İptali Kararına Uymalı mı?

Davada Taraf Olmayan İdare Muvaffakat Vermeme İşleminin İptali Kararına Uymalı mı?

Davada Taraf Olmayan İdare Muvaffakat Vermeme İşleminin İptali Kararına Uymalı mı?

Davada Taraf Olmayan İdare Muvaffakat Vermeme İşleminin İptali Kararına Uymalı mı?

Davada Taraf Olmayan İdare Muvaffakat Vermeme İşleminin İptali Kararına Uymalı mı?

Davada Taraf Olmayan İdare Muvaffakat Vermeme İşleminin İptali Kararına Uymalı mı?
 

Danıştay, muvafakat vermeme işleminin iptaline taraf olmayan idarenin de verilen yargı kararına uymak zorunda olduğunda hükmetti.

T.C.

D A N I Ş T A Y

İkinci Daire

Esas No : 2017/534

Karar No : 2017/8383

Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı) : ...

Karşı Taraf (Davalı) : .....

Vekili                         :   .

İsteğin Özeti : Bursa 3. İdare Mahkemesi'nce verilen 06/12/2016 günlü, E:2016/1212, K:2016/1595 sayılı kararın, dilekçede yazılı nedenlerle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.

Cevabın Özeti :  Cevap   verilmemiştir.

Danıştay Tetkik Hakimi Düşüncesi :  Mahkeme       kararının        bozulması       gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay İkinci Dairesi'nce; Danıştay Beşinci Dairesi tarafından, Danıştay Başkanlık Kurulu'nun 01/08/2016 günlü, K:2016/32 sayılı kararının "Ortak Hükümler" kısmının 1. fıkrası uyarınca, ayrıca bir gönderme kararı verilmeksizin, Dairemize iletilen dosyada işin gereği düşünüldü:

Dava, .............. Kaymakamlığı'nda şoför olarak görev yapan davacının, ..... Belediye Başkanlığı'nda münhal bulunan bilgisayar işletmeni kadrosuna atanma istemiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin 22/11/2012 günlü, 560 sayılı işlemin iptali istemiyle açılmıştır.

Danıştay Beşinci Dairesi'nin 17/05/2016 günlü, E:2014/4121, K:2016/3115 sayılı bozma kararına uyulmak suretiyle verilen Bursa 3. İdare Mahkemesi'nin 06/12/2016 günlü, E:2016/1212, K:2016/1595 sayılı kararıyla; davacı tarafından, münhal bulunan bir bilgisayar işletmeni kadrosuna atanma istemiyle yapılan başvuru üzerine davalı İdarece ........... Kaymakamlığı'ndan atamaya esas olarak incelenmek üzere bilgi ve belge    istenildiği, ancak, davacının atanmasına muvafakat verilmediği; muvafakat vermeme işleminin yargı kararı ile iptali üzerine, davalı İdarece mevcut kadro ve ihtiyaç durumuna göre atama yapma konusunda takdir yetkisine sahip olduğundan, davacının görevlendirilmesi düşünülen yere, birim içerisinde görevlendirme yapılarak personel ihtiyacının giderildiğinden bahisle atamasının yapılmamasına yönelik tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine hükmedilmiştir.

Davacı, dava konusu işlemin hukuka aykırı olduğunu ileri sürmekte ve idare mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.

Anayasanın 2. maddesinde Türkiye Cumhuriyetinin Hukuk Devleti olduğu vurgulanmakta ve 138. maddesinin son fıkrasında "Yasama ve Yürütme Organları ile idare, mahkeme kararlarına uymak zorundadır; bu organlar ve idare, mahkeme kararlarını hiç bir suretle değiştiremez ve bunların yerine getirilmesini geciktiremez." yolunda açık ve kesin bir kurala yer verilmektedir.

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 28. maddesinin 1. fıkrasının birinci cümlesi de, "Danıştay, bölge idare mahkemeleri, idare ve vergi mahkemelerinin esasa ve yürütmenin durdurulmasına ilişkin kararlarının icaplarına göre idare, gecikmeksizin işlem tesis etmeye ve eylemde bulunmaya mecburdur." şeklindeki kuralıyla Anayasa'nın 2. maddesinde yer alan "Hukuk Devleti" ilkesine uygun bir düzenleme getirmektedir. Söz konusu ilke karşısında, idarenin maddi ve hukuki koşullara göre uygulanabilir nitelikte olan bir yargı kararını "aynen" ve "gecikmeksizin" uygulamaktan başka bir seçeneği bulunmamaktadır.

Dava dosyasının incelenmesinden, .... Kaymakamlığı emrinde 4. derece şoför kadrosunda görev yapan davacının, ..... Belediye Başkanlığı'nda münhal bulunan 3. dereceli Bilgisayar İşletmeni kadrosuna atanma istemiyle başvurduğu, atanması uygun görülerek Belediye Başkanlığı'nın 26/07/2012 günlü, 400 sayılı yazısı ile kurumundan muvafakat verilmesinin istenildiği, ancak .... Valiliği'nin 09/08/2012 günlü, 10797 sayılı işlemi ile davacıya muvafakat verilmediği, davacının bu işlemin iptali istemiyle açtığı davada, Bursa 2. İdare Mahkemesi'nin 24/12/2012 günlü, E:2012/914, K2012/1490 sayılı kararıyla, davacıya muvafakat verilmemesine ilişkin işlemin iptaline karar verildiği ancak davalı idarece bu arada geçen sürede, davacının görevlendirilmesi düşünülen yere, birim içerisinde görevlendirme yapılarak bu alandaki personel ihtiyacının giderildiğinden bahisle davacının atanma işleminin yapılmaması üzerine temyizen incelenen davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

Uyuşmazlık konusu olayda, davacının, muvafakat verilmemesine ilişkin işlemin iptali istemiyle açtığı davada Bursa 2. İdare Mahkemesi'nin 24/12/2012 günlü, E:2012/914, K2012/1490 sayılı iptal kararının, temyiz edilmeyerek kesinleştiği görülmüştür.

Bu durumda, davalı idarenin daha önce davacının atanma talebini kabul ederek muvafakat istemesi karşısında atama konusundaki iradesinin mevcut olduğu, muvafakat verilmemesine ilişkin işlemin ise yargı kararı ile iptal edilmiş olması ve söz konusu kararın kesinleşmesi de göz önüne alındığında, yargı kararı uyarınca işlem tesis edilmesi gerekirken, atanma talebinin reddedilmesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık, davanın reddi yolunda verilen İdare Mahkemesi kararında ise hukuki isabet görülmemiştir.

Açıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin kabulü ile

...

Güncelleme Tarihi: 24 Ağustos 2020, 09:32
YORUM EKLE