Zimmet suçuna iştirak eden sivil şahıs zimmet suçunu işlemiş olur mu?

Zimmet suçuna iştirak eden sivil şahıs zimmet suçunu işlemiş olur mu?

Zimmet suçuna iştirak eden sivil şahıs zimmet suçunu işlemiş olur mu?

Zimmet suçuna iştirak eden sivil şahıs zimmet suçunu işlemiş olur mu?

Zimmet suçuna iştirak eden sivil şahıs zimmet suçunu işlemiş olur mu?

Zimmet suçuna iştirak eden sivil şahıs zimmet suçunu işlemiş olur mu?

Yargıtay 19. Ceza Dairesi, ASCK'nın 131’inci maddesinde düzenlenmiş olan zimmet suçunun özgü suçlardan olup ancak kamu görevlisi olan ya da kamu görevlisi gibi cezalandırılabilen kişilerce işlenebileceği, bu suça iştirak eden kişilerin TCK 40/2. maddesi gereğince azmettiren veya yardım eden olarak sorumlu tutulabileceği gözetilmeden sivil şahıs sanık ...’un müşterek fail olarak kabul edilmesi suretiyle yazılı şekilde hüküm tesisi yönünde karar verdi.

19. Ceza Dairesi         2019/27965 E.  ,  2020/9372 K.



"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi

SUÇ : 1632 Sayılı Kanuna Aykırılık

HÜKÜMLER : Mahkumiyet



Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:

Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.

Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;

I) Sanıklar ... ve Bülent KAZALİ hakkında verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz istemlerinin incelenmesinde;

TCK'nin 53. maddesinin Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal Kararı doğrultusunda uygulanmasının infaz sırasında nazara alınması mümkün görülmüş, ayrıca TCK’nın 53/1-a madde-fıkra-bendindeki hak ve yetkileri kötüye kullanmak suretiyle yüklenen suçu işleyen sanıklar hakkında memuriyetten yoksun bırakılmalarına karar verilmek suretiyle sınırlı uygulama yapılması aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni sayılmamıştır.

Yükletilen suçun sanıklar ... ve Bülent KAZALİ tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,

Cezanın kanuni bağlamda uygulandığı,

Anlaşıldığından, sanık ... müdafisi ile sanık ... KAZALİ müdafisinin temyiz nedenleri yerinde görülmemiş olmakla, tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA,

II) Sanık ... hakkında verilen mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;

Sanığın ASCK’nın 131’inci maddesinde düzenlenmiş olan “zimmet” suçunu işlediği kabul edilerek mahkûmiyet hükmü kurulmuş ise de;

ASCK’nın 131’inci maddesinde düzenlenmiş olan zimmet suçunun özgü suçlardan olup ancak kamu görevlisi olan ya da kamu görevlisi gibi cezalandırılabilen kişilerce işlenebileceği, bu suça iştirak eden kişilerin TCK 40/2. maddesi gereğince azmettiren veya yardım eden olarak sorumlu tutulabileceği gözetilmeden sivil şahıs sanık ...’un müşterek fail olarak kabul edilmesi suretiyle yazılı şekilde hüküm tesisi,

Kanuna aykırı ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden tebliğnameye aykırı olarak, HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nun 321. Maddesi uyarınca, BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 01/07/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

Güncelleme Tarihi: 27 Eylül 2020, 13:00
YORUM EKLE