Yazılı Sınavın İptal Edilmesine Dayanılarak Tazminat Talebinde Bulunulabilir mi?

Yazılı sınavda başarısız sayılmasına ilişkin işlemin iptal edilmiş olması davacının doğrudan Gelir Uzmanlığına atanmasını gerektirmediği için

Yazılı Sınavın İptal Edilmesine Dayanılarak Tazminat Talebinde Bulunulabilir mi?

Yazılı sınavda başarısız sayılmasına ilişkin işlemin iptal edilmiş olması davacının doğrudan Gelir Uzmanlığına atanmasını gerektirmediği için tazminat talebinde bulunamaz

Yazılı Sınavın İptal Edilmesine Dayanılarak Tazminat Talebinde Bulunulabilir mi?

Yazılı Sınavın İptal Edilmesine Dayanılarak Tazminat Talebinde Bulunulabilir mi?

Yazılı sınavda başarısız sayılmasına ilişkin işlemin iptal edilmiş olması davacının doğrudan Gelir Uzmanlığına atanması sonucunu doğurmadığından tazminata hükmedilmesinin hukuka uygun olmadığı hakkında.

T.C.

DANIŞTAY

İkinci Daire

Esas No : 2017/2639

Karar No : 2018/1881

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay İkinci Dairesi'nce işin gereği düşünüldü:

Dava; Devlet gelir uzman yardımcısı olarak görev yapan davacı tarafından, 21-22 Ocak 2015 tarihlerinde yapılan devlet gelir uzmanlığı yeterlik yazılı sınavında başarısız sayılmasına ilişkin işlemin iptali ile işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının yasal faiziyle birlikte tarafına ödenmesi istemiyle açılmıştır.

Ankara 13. İdare Mahkemesi'nin 13/01/2016 günlü, E:2015/932; K:2016/117 sayılı kararıyla; Mahkemece yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesinde düzenlenen bilirkişi raporu ve dosyadaki bilgi-belgeler birlikte değerlendirildiğinde, davacının Devlet gelir uzmanlığı yeterlik sınavında girmiş olduğu vergi sınavından 60 puan, muhasebe sınavından 60 puan ve gider kanunları sınavından 62 puan alması gerektiği, asgari geçme notu olan 60 puan ve üzerinde olduğu belirlenen bu sınavlardan başarılı sayılması gerektiği dikkate alındığında; davacının Devlet gelir uzmanlığı yeterlik yazılı sınavında başarısız sayılmasına dair dava konusu işlemde hukuka uygunluk görülmediği gerekçesiyle iptaline; davacının işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının emsallerinin atandığı tarihten itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine hükmedilmiştir.

Davalı idarenin, anılan karara karşı yapmış olduğu temyiz başvurusu, Danıştay İkinci Dairesi'nin 24/05/2017 günlü, E:2016/11867; K:2017/4232 sayılı kararıyla reddedilerek, İdare Mahkemesi kararı onanmıştır.

Davalı idare, dava konusu işlemin hukuka uygun olduğunu öne sürmekte ve Danıştay İkinci Dairesi'nce verilen onama kararının düzeltilerek, İdare Mahkemesi kararının bozulmasını istemektedir.

Danıştay dava daireleri ile İdari veya Vergi Dava Daireleri Kurulları tarafından verilen kararların düzeltme yolu ile yeniden incelenebilmelerini gerektiren nedenler 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun, düzeltilmesi talep edilen kararın verildiği tarih itibariyle yürürlükte olan 54. maddesi, 1. fıkrasında gösterilmiş; aynı maddenin 2. fıkrasında ise, anılan daire ve kurulların kararın düzeltilmesi isteminde ileri sürülen nedenlerle bağlı oldukları belirtilmiş bulunmaktadır. İdare Mahkemesi kararının, davacının, 21-22 Ocak 2015 tarihlerinde yapılan devlet gelir uzmanlığı yeterlik yazılı sınavında başarısız sayılması işlemin iptaline ilişkin kısmının onanmasına ilişkin Danıştay İkinci Dairesi kararının bu kısmının düzeltilmesi isteğine ilişkin olarak dilekçede ileri sürülen düzeltme nedenleri, anılan maddede sayılan nedenlere uymamaktadır.

Buna karşılık, Danıştay İkinci Dairesi kararının; davacının, dava konusu işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının emsallerinin atandığı tarihten itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine hükmedilmesi yolunda verilen İdare Mahkemesi kararının onanmasına ilişkin kısmının düzeltilmesi isteğine ilişkin olarak ileri sürülen nedenler, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun, düzeltilmesi talep edilen kararın verildiği tarih itibarıyla yürürlükte olan 54. maddesi, 1/c fıkrasına uygun bulunduğundan karar düzeltme isteminin kabulü ile Danıştay İkinci Dairesi'nce verilen 24/05/2017 günlü, E:2016/11867; K:2017/4232 sayılı kararın bu kısmı kaldırılarak uyuşmazlığın esası bu yönden yeniden incelendi:

05/05/2005 günlü, 5345 sayılı Gelir İdaresi Başkanlığı’nın Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun’un 29. maddesi, 3.fıkrasında, "Devlet gelir uzmanları, vergi istihbarat uzmanları ve gelir uzmanları; en az dört yıllık lisans eğitimi veren hukuk, siyasal bilgiler, iktisat, işletme, iktisadi ve idari bilimler fakülteleri ve mühendislik fakültelerinin lisans bölümleri ile matematik ve istatistik lisans bölümlerinden mezun olanlar arasından yapılacak özel yarışma sınavı sonucuna göre mesleğe Devlet gelir uzman yardımcısı, vergi istihbarat uzman yardımcısı ve gelir uzman yardımcısı olarak alınırlar. Bunlar en az üç yıl çalışmak ve olumlu sicil almak kaydıyla yeterlik sınavına girmeye hak kazanırlar. Yapılacak yeterlik sınavında başarılı olanlar durumlarına uygun Devlet gelir uzmanlığı, gelir uzmanlığı veya vergi istihbarat uzmanlığına, başarılı olamayanlar ise derecelerine uygun memur kadrosuna atanırlar. Bunların mesleğe alınmaları ve yeterlik sınavları ile çalışma usul ve esasları yönetmelikle düzenlenir." hükmüne, Geçici 4. maddesinde, "Bu Kanunda öngörülen yönetmelikler yürürlüğe girinceye kadar, aynı konuları düzenleyen tüzük ve yönetmeliklerin bu Kanuna aykırı olmayan hükümlerinin uygulanmasına devam olunur." hükmüne yer verilmiştir.

05/05/2005 günlü, 5345 sayılı Gelir İdaresi Başkanlığı’nın Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun’un 29. maddesi ile 14/7/1965 günlü 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun Ek 41. maddesine dayanılarak hazırlanan ve 27/07/2012 günlü, 28366 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Devlet Gelir Uzmanlığı Yönetmeliği'nin Geçici 1. maddesinde, “Başkanlıkta 2/11/2011 tarihinden önce uzman yardımcılığı kadrolarına atanmış olanların yeterlik sınavları ve uzmanlık kadrolarına atanmaları bu Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten önce tabi oldukları mevzuat hükümlerine göre sonuçlandırılır.” düzenlemesine yer verilmiş; aynı Yönetmeliğin 38. maddesi ile de, 25/12/1994 günlü, 22152 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Maliye Bakanlığı Gelirler Genel Müdürlüğü Devlet Gelir Uzmanlığı Görev, Çalışma ve Atama Yönetmeliği yürürlükten kaldırılmıştır.

Davacının, davalı idare bünyesinde, 02/11/2011 tarihinden önceki bir tarih olan 31/10/2011 tarihinde uzman yardımcılığı kadrosuna atanarak göreve başlamış olması nedeniyle; yeterlik sınavına ilişkin söz konusu uyuşmazlığın, davacının göreve başladığı tarihte tabi olduğu Maliye Bakanlığı Gelirler Genel Müdürlüğü Devlet Gelir Uzmanlığı Görev, Çalışma ve Atama Yönetmeliği hükümlerine göre sonuçlandırılması gerekmektedir.

25/12/1994 günlü, 22152 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan (Mülga) Maliye Bakanlığı Gelirler Genel Müdürlüğü Devlet Gelir Uzmanlığı Görev, Çalışma ve Atama Yönetmeliği'nin "Yeterlik Sınavı" başlıklı 27. maddesinde, "Yeterlik sınavı Devlet gelir uzman yardımcılarının görev ve yetki alanlarını ilgilendiren yürürlükteki mevzuat ve uygulamasını, araştırma, inceleme yöntemlerini öğrenip, öğrenmediklerini, mesleğin gerektirdiği diğer bilgi ve nitelikleri kazanıp kazanmadıklarını saptamak için yapılan sınavdır. Yeterlik sınavı yazılı ve sözlü olmak üzere iki bölümdür.", "Yeterlik Sınavının Değerlendirilmesi" başlıklı 31. maddesinde, "Yeterlik sınavının yazılı ve sözlü bölümleri sınav kurulunca ayrı ayrı değerlendirilir. Yazılı, sözlü ve genel yetişme notları 100 tam puan üzerinden verilir. Yazılı sınav konularının her birinden en az 60 puan alınması zorunludur. Başarı derecesi yazılı ve sözlü notu ile stajyerlik döneminde alınan genel yetişme notunun aritmetik ortalaması alınarak bulunacak nota göre belirlenir." düzenlemesi yer almaktadır.

Yukarıda zikredilen düzenleme uyarınca, Devlet gelir uzmanlığı kadrosuna atanabilmek için, yeterlik yazılı ve sözlü sınavlarından başarılı olma şartı aranmış; sadece yazılı sınavdan başarılı olanların doğrudan anılan kadroya atanacağına ilişkin bir kurala yer verilmemiştir.

Bu durumda, 21-22 Ocak 2015 tarihlerinde yapılan devlet gelir uzmanlığı yeterlik yazılı sınavında başarısız sayılan davacı tarafından, başarısız sayılmasına ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan davada, Mahkemece anılan işlemin iptaline karar verilmiş olması, davacının doğrudan Devlet gelir uzmanlığı kadrosuna atanacağı anlamına gelmeyeceğinden; bu aşamada, davacının işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının yasal faiziyle iadesi istemi hakkında karar verilmesine olanak bulunmamakta olup, istemin kabulü yolunda verilen İdare Mahkemesi kararında bu yönüyle hukuki isabet bulunmamaktadır.

Açıklanan nedenlerle, davalı idarenin karar düzeltme isteminin kısmen kabulüyle,...

Güncelleme Tarihi: 15 Şubat 2020, 09:27
YORUM EKLE