Sağlık izninde olan memurdan disiplin soruşturması kapsamında savunma alınabilir mi?

sağlık raporu alıp hastalık izni alan memurdan disiplin soruşturması kapsamında savunma alınabilir mi, raporlu memura savunma yapmak için tebligat yapılır

Sağlık izninde olan memurdan disiplin soruşturması kapsamında savunma alınabilir mi?

sağlık raporu alıp hastalık izni alan memurdan disiplin soruşturması kapsamında savunma alınabilir mi, raporlu memura savunma yapmak için tebligat yapılır mı?

Sağlık izninde olan memurdan disiplin soruşturması kapsamında savunma alınabilir mi?

Sağlık izninde olan memurdan disiplin soruşturması kapsamında savunma alınabilir mi?

Disiplin işlemlerinin, soruşturma ve ceza zamanaşımı sürelerine tabi olması nedeniyle gecikmesinde sakınca bulunan işlerden olduğu kuşkusuzdur.

Bu durumda, davacının raporlu olduğu ve iki yıllık ceza zamanaşımı süresinin dolmasının yakın olduğu göz özünde bulundurulduğunda, savunma isteme yazısının davalı idare memurları eliyle tebliğinin yapılmasında hukuka aykırılık bulunmamaktadır.

Danıştay

12. Daire

Esas No                                : 2015 / 3979

Karar No                             : 2019 / 1977

Karar Tarihi                        : 14.03.2019

İSTEMİN KONUSU : Ankara 9. İdare Mahkemesi'nin 25/05/2015 tarih ve E:2014/1975, K:2015/770 Sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:

Dava konusu istem: Yükseköğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu Genel Müdürlüğünde müşavir olarak görev yapan davacının, 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun  125 /C- ( a ) maddesi uyarınca "1/30 oranında aylıktan kesme cezası" ile cezalandırılmasına ilişkin 15/10/2014 tarih ve 903.08.02 Sayılı işlemin iptali ile işlem nedeniyle yoksun kalınan parasal hakların yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Ankara 9. İdare Mahkemesince; davacı hakkında yürütülen soruşturmada istenen, savunma istem yazısının, davacının raporlu olduğu bilinmesine karşın memur eliyle bilinen adresine kapıya yapıştırma suretiyle tebliğ edilmeye çalışıldığı, ayrıca dava konusu işlemin tesis edildiği tarihte davacının raporunun devam ettiği anlaşıldığından, herhangi bir şekilde savunması alınmayan davacının savunma hakkı kısıtlanarak tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle işlemin iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, savunma istek yazısının Tebligat Kanunu hükümleri uyarınca 29.09.2014 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen davacının savunmasını vermediği, davacı tarafından dava konusu disiplin cezasına yapılan itirazın Yüksek Disiplin Kurulunda görüşülüp karara bağlanmasından önce dava açıldığı, dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek, kararın bozulması istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, kararın usul ve yasaya uygun olduğu belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ DİLEK YÜCEL'İN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulüyle İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince, 09.07.2018 tarihli ve 30743 ( 3. mükerrer ) sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 703 Sayılı Anayasada Yapılan Değişikliklere Uyum Sağlanması Amacıyla Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname uyarınca davalı konumunda bulunan "Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu Genel Müdürlüğü", "Gençlik ve Spor Bakanlığı" olarak düzeltilerek, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

KARAR :  İNCELEME VE GEREKÇE:

MADDİ OLAY :

Yükseköğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu Genel Müdürlüğünde müşavir olarak görev yapan davacının, davalı idare ile Şeker Sanayi Mensupları Hayır ve Eğitim Müesseseleri Kurma Derneği arasında yapılan protokol uyarınca anılan derneğe tahsis edilen kontenjan sayısının aşılarak belirlenen sayıdan daha fazla öğrencinin yurtlara yerleşmesine ilişkin birim yazısını imzalayarak protokol hükümlerine aykırı davrandığından bahisle 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun  125 /C- ( a ) maddesi uyarınca "1/30 oranında aylıktan kesme cezası" ile cezalandırılmasına ilişkin işlemin tesis edilmesi üzerine bakılan dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:

657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun  125 /C- ( a ) maddesinde; "Kasıtlı olarak; verilen emir ve görevleri tam ve zamanında yapmamak, görev mahallinde kurumlarca belirlenen usul ve esasları yerine getirmemek, görevle ilgili resmi belge, araç ve gereçleri korumamak, bakımını yapmamak, hor kullanmak" fiili, aylıktan kesme cezasını gerektiren fiil ve haller arasında sayılmıştır.

7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun  1 . maddesinde; kamu idarelerinin tüm tebligatlarının, bu Kanun hükümlerine göre Posta ve Telgraf Teşkilatı Genel Müdürlüğü veya memur vasıtasıyla yapılacağı hüküm altına alınmıştır.

Tebligat Kanunu'nun 2. maddesinde ise; diğer kanunlarda özel hüküm bulunması halinde veya tehirinde zarar umulan işlerde veya aynı yerde bulunan birinci maddede yazılı daire ve müesseseler arasında veya bu daire ve müesseselerde bulunan şahıslara yapılacak tebligatın, kendi memurları veya mahalli mülkiye amirinin emriyle zabıta vasıtasıyla yaptırılacağı kurala bağlanmıştır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:

Bakılan olayda, davacının özel bir hastaneden önce 26.09.2014 tarihinden 05.10.2014 tarihine kadar, sonrasında yine aynı hastaneden 08.10.2014 tarihinden 17.10.2014 tarihine kadar istirahat raporu aldığı, 26.09.2014 tarihli savunma istek yazısının ise davacının ikametgah adresinde bulunamaması üzerine 29.09.2014 tarihinde mahalle muhtarına teslim edilerek, tebligat haber kağıdının davacının kapısına yapıştırıldığı ve bu durumun tutanak altına alındığı görülmektedir.

Disiplin işlemlerinin, soruşturma ve ceza zamanaşımı sürelerine tabi olması nedeniyle gecikmesinde sakınca bulunan işlerden olduğu kuşkusuzdur.

Bu durumda, davacının raporlu olduğu ve iki yıllık ceza zamanaşımı süresinin dolmasının yakın olduğu göz özünde bulundurulduğunda, savunma isteme yazısının davalı idare memurları eliyle tebliğinin yapılmasında hukuka aykırılık bulunmamaktadır.

Öte yandan, Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 5. maddesinde, memur vasıtasıyla tebligat yaptırılmasını gerektiren sebebin tebligat evrakında gösterileceği düzenlenmiş ise de, bu hüküm idarenin iç işleyişi ile ilgili olduğundan, dava konusu olayda memur vasıtasıyla tebligat yaptırılmasını gerektiren sebebin tebligat evrakında gösterilmemiş olmasının dava konusu işlemi sakatlar mahiyette olmadığı sonucuna varılmıştır.

Bu itibarla, Mahkemece işin esasına girilerek bir karar verilmesi gerekirken, usulüne uygun savunma alınmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptali yolunda verilen kararda hukuki isabet görülmemiştir.

SONUÇ :  Açıklanan nedenlerle;

1.2577 Sayılı Kanun'un  49 . maddesine uygun bulunan davalının temyiz isteminin kabulüne,

2. Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline ilişkin temyize konu Ankara 9. İdare Mahkemesi'nin 25/05/2015 tarih ve E:2014/1975, K:2015/770 Sayılı kararının BOZULMASINA,

3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,

4. 2577 Sayılı Kanun'un ( Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen ) 54. maddesinin birinci fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 14.03.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

YORUM EKLE