İşyerinde odası değiştirilen memur bu işleme karşı dava açabilir mi?

Memurun odası değiştirilip eski görevinden daha az görev verilmesinin dava edilemeyeceğine ilişkin danıştay kararı

İşyerinde odası değiştirilen memur bu işleme karşı dava açabilir mi?

Memurun odası değiştirilip eski görevinden daha az görev verilmesinin dava edilemeyeceğine ilişkin danıştay kararı

İşyerinde odası değiştirilen memur bu işleme karşı dava açabilir mi?

İşyerinde odası değiştirilen memur bu işleme karşı dava açabilir mi?

Mahkeme kararı ile eski görevine dönen memurun çalışmış olduğu işyerinde  çalışma odasının değiştirilmesi ve memura daha önceki yapmış olduğu işlerden daha az ve farklı işler verilmesi sebebiyle memur tarafından açılan davada danıştay başkanlığı " Davacıya daha önce görev yaptığı başkanlık odası yerine başka bir oda tahsis edilmesi ve daha önce yürüttüğü bazı işlerin üzerinden alınması kurumun kendi çalışma düzenini ilgilendiren kurum başkanı tarafından düzenleme yetkisi kapsamında yapılan işlemler olup, davanın kesin ve yürütülmesi zorunlu bir nitelik taşımayan bu işlemlerin iptaline yönelik kısmının reddinde hukuka aykırılık bulunmamaktadır." şeklinde karar vermiştir.

Danıştay

5. Daire

Esas No                                : 2001 / 2787

Karar No                             : 2005 / 522

Karar Tarihi                        : 2.02.2005

ÖZÜ: KURUMUN KENDİ ÇALIŞMA DÜZENİNİ İLGİLENDİREN KONULARDAKİ İŞLEMLERİN, KESİN VE YÜRÜTÜLMESİ ZORUNLU NİTELİK TAŞIMADIĞI HAKKINDA

Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı): ...

Karşı Taraf : T.C. Başbakanlık Toplu Konut İdaresi Başkanlığı - ANKARA Vekili : Av. ...

İsteğin Özeti : Ankara 2. İdare Mahkemesi'nin 22.3.2001 günlü, E:2000/1121, K:2001/341 sayılı kararının dilekçede yazılı nedenlerle temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.

Cevabın Özeti : Temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır.

Danıştay Tetkik Hakimi : Hasan Turgut Düşüncesi : Davacıya daha önce görev yaptığı başkanlık odası yerine başka bir oda tahsis edilmesi ve görevi gereği yürüttüğü bazı işlerin üzerinden alınması kesin ve yürütülmesi zorunlu bir nitelik taşıyan işlemler olduğundan; Devlet Bakanlığı emrinde geçici görevlendirilmesine ilişkin işlemin iptali istemiyle açtığı dava sonucunda Ankara 7. İdare Mahkemesince verilen yürütmenin durdurulması kararı üzerine eski görevine döndürülmesinden kısa bir süre sonra kurulan sözkonusu işlemlerle yargı kararının etkisiz bırakılma amacı güdüldüğünden yargı kararının biçimsel olarak uygulanması suretiyle oluşan ağır hizmet kusuru nedeniyle manevi tazminata hükmedilmesi gerektiğinden aksi yöndeki mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmüştür.

Danıştay Savcısı : Saadet Ünal Düşüncesi : İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.

Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Beşinci Dairesi'nce işin gereği düşünüldü:

Başbakanlık Toplu Konut İdaresi Başkanlığında Personel ve Eğitim Dairesi Başkanı olarak görev yapmakta iken Devlet Bakanlığı emrinde geçici olarak görevlendirilen ve bu işlemin iptali ve yürütmenin durdurulması istemiyle açtığı davada Ankara 7. İdare Mahkemesince 3.8.2000 tarih ve E:2000/895 sayılı yürütmenin durdurulması kararının verilmesi üzerine geçici görevi kaldırılarak kurumuna dönen, ancak çalışma odası olarak daha önce görev yaptığı oda yerine başka bir oda tahsis edilen ve daha önce yürüttüğü bazı iş ve işlemler üzerinden alınan davacı, bu yöndeki işlemlerin iptali, hakkında kurulan işlemler nedeniyle beş milyar lira manevi tazminata hükmedilmesi istemiyle dava açmıştır.

Ankara 2. İdare Mahkemesi'nin 22.3.2001 günlü, E:2000/1121, K:2001/341 sayılı kararıyla; davacının daire başkanı olarak görevi gereği yürüttüğü iş ve işlemlerin üzerinden alınması ve kendisine başka bir başkanlık odası tahsis edilmesine ilişkin işlemlerin kurumun iç işleyişine ilişkin olarak Kurum Başkanı tarafından düzenleme yetkisi kapsamında yapılan işlemler niteliğinde bulunması nedeniyle idari davaya konu olabilecek kesin ve yürütülmesi zorunlu bir işlem niteliği taşımadığı, manevi tazminata hükmedilmesi için gerekli olan idarenin hizmet kusurunun da söz konusu olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Davacı, kurumda bütün daire başkanlarının servislerinin yanında bulunan ve daire başkanlarına tahsis edilen ofislerde hizmet verdiğini, Personel ve Eğitim Daire Başkanına tahsis edilen odanın kilitlenerek kendisine altı kat yukarıda çalışma odası verildiğini, idarelere tanınan takdir yetkisinin mutlak ve sınırsız olmadığını, onuruyla oynanıp sindirme amacı taşıyan işlemle yargı kararının giderilmeye çalışıldığını öne sürmekte ve İdare Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.

Dosyanın incelenmesinden, davacının davalı idarede Personel ve Eğitim Dairesi Başkanı olarak görev yapmakta iken bu görevinden alınarak Dış İlişkiler Daire Başkanlığına uzman olarak atandığı, bu işleme karşı açtığı davada Ankara 5. İdare Mahkemesinin 21.10.1999 gün ve E:1999/261, K:1999/932 sayılı iptal kararı üzerine 21.12.1999 tarihinde görevine döndürüldüğü, 18.5.2000 tarihinde bu görevden tekrar alınarak uzmanlığa atandığı, Ankara 5. İdare Mahkemesinin 1.6.2000 gün ve E:2000/572 sayılı kararıyla yürütmenin durdurulması isteminin kabul edildiği ve bu kararın 5.7.2000 tarihinde uygulandığı, ancak 11.7.2000 tarihli işlemle bu kez Devlet Bakanlığında geçici görevlendirildiği, bu işlemin iptali ve yürütmenin durdurulması istemiyle açtığı davada Ankara 7. İdare Mahkemesinin 3.8.2000 tarih ve E:2000/895 sayılı yürütmenin durdurulmasına karar verilmesi üzerine geçici görevlendirilmesi kaldırılarak kurumuna döndürüldüğü, ancak çalışma odası olarak daha önce görev yaptığı oda yerine başka bir oda tahsis edildiği ve daha önce yürüttüğü işlerin bir kısmının üzerinden alındığı, davacının bu işlemlerin iptali ve beş milyar lira manevi tazminat istemiyle görülen davayı açtığı anlaşılmıştır.

İptal davası açılabilmesi için ortada idarenin kamu gücüne dayanarak tek yanlı irade beyanıyla tesis ettiği, hukuk düzeninde değişiklik yapan başka bir deyişle ilgililerin hukukunu etkileyecek nitelikte kesin ve yürütülmesi zorunlu bir işlem bulunmalıdır.

Davacıya daha önce görev yaptığı başkanlık odası yerine başka bir oda tahsis edilmesi ve daha önce yürüttüğü bazı işlerin üzerinden alınması kurumun kendi çalışma düzenini ilgilendiren kurum başkanı tarafından düzenleme yetkisi kapsamında yapılan işlemler olup, davanın kesin ve yürütülmesi zorunlu bir nitelik taşımayan bu işlemlerin iptaline yönelik kısmının reddinde hukuka aykırılık bulunmamaktadır.

Dava dosyasının incelenmesinden, davanın manevi tazminat istemine ilişkin kısmının, davacının hakkında kurulan çeşitli atama ve geçici görevlendirme işlemleri nedeniyle uğradığı manevi zararın giderilmesine yönelik olduğu anlaşılmaktadır.

Davacının Personel ve Eğitim Dairesi Başkanı olarak görev yapmakta iken iki kez başka görevlere atandığı ve geçici olarak görevlendirildiği, bu işlemlerin iptali istemiyle açtığı davalarda verilen kararlar üzerine eski görevine döndürüldükten sonra, hakkında gerekçesiz olarak yeni işlemler kurulduğu gözönüne alındığında, söz konusu işlemlerle yargı kararlarını etkisiz bırakma amacı güdüldüğü sonucuna varıldığından yargı kararlarının biçimsel olarak uygulanması suretiyle oluşan ağır hizmet kusuru nedeniyle manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken aksi yöndeki Mahkeme kararında hukuksal isabet bulunmamaktadır.

Açıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin kısmen reddiyle Ankara 2. İdare Mahkemesi'nce verilen 22.3.2001 günlü, E:2000/1121, K:2001/341 sayılı kararın; davacının daire başkanı olarak yürüttüğü görevlerin bir kısmının üzerinden alınmasıyla daha önceki odasından başka bir oda tahsisine ilişkin işlemin iptali istemi yönünden davanın reddine ilişkin kısım yönünden onanmasına, adı geçenin temyiz isteminin kısmen kabulüyle anılan kararın manevi tazminat isteminin reddine ilişkin kısım yönünden 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesini

YORUM EKLE