İhtirazi kayıtla ödenen kamu zararlarının kamu kurumundan geri alınması

kamu kurumlarınca kişiler hakkında kişi borcu dosyası açılmadan kişilerce ihtirazi kayıt düşülerek ödenen paralar idarelerce iade edilmeli kamu zararları

İhtirazi kayıtla ödenen kamu zararlarının kamu kurumundan geri alınması

kamu kurumlarınca kişiler hakkında kişi borcu dosyası açılmadan kişilerce ihtirazi kayıt düşülerek ödenen paralar idarelerce iade edilmeli kamu zararları yönetmeliğine göre tahsil işlemi yapılmaldır.

İhtirazi kayıtla ödenen kamu zararlarının kamu kurumundan geri alınması

İhtirazi kayıtla ödenen kamu zararlarının kamu kurumundan geri alınması hakkında danıştay kararı 

Kamu Zararlarının Tahsiline İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelikte belirtilen tebliğ, takip ve tahsil işlemlerine başlanmaksızın, davacı tarafından rızaen ödeme niteliği taşımayacak şekilde ihtirazi kayıtla yapılan ödemenin davalı idare tarafından kabul edilmemesi, kabul edilmiş ise iade edilmesi gerekirken, davalı idarece kabul edilmiş olan ödemenin iadesi istemiyle açılan bu davada anılan tutarın davacıya iadesine karar verilmesi gerekmektedir.

Danıştay

10. Daire

Esas No                                : 2015 / 3917

Karar No                             : 2016 / 1292

Karar Tarihi                        : 11.03.2016

İstemin Özeti : Kayseri 1. İdare Mahkemesince davanın reddi yolunda verilen 22.4.2015 tarih ve E:2015/440, K:2015/564 Sayılı kararın temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

Savunmanın Özeti : tarafından temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuş; 'nca savunma verilmemiştir.

Düşüncesi : Temyiz isteminin kabulüyle davanın reddi yolunda verilen İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Onuncu Dairesince gereği görüşüldü:

KARAR : Dava, Avanos Belediye Başkanı olarak görev yapmakta olan davacı tarafından, kamu zararı olarak adına tespit edilen 12.024-TL'nin ödenmesi üzerine, ödenen söz konusu tutarın ödeme tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte iadesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.

Kayseri 1. İdare Mahkemesince; Dairemizin 23.10.2014 tarih ve E:2010/1383, K:2014/6100 Sayılı bozma kararına uyulmak suretiyle, davalı tarafından, kamu zararı olarak belirlenen tutarın, davacıdan tahsili amacıyla Kamu Zararlarının Tahsiline İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 22. maddesinde belirtilen süreç uyarınca ( genel hükümlere göre takip ) adli yargı yerlerinde dava açılması gerektiği, ancak böyle bir dava ya da takip olmaksızın söz konusu tutarın davacı tarafından 8.10.2007 tarihinde kendiliğinden davalı Belediye hesabına ödendiği görülmüş olup, rızaen ödenen bu tutarın davacıya iadesine olanak bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Davacı tarafından, anılan İdare Mahkemesi kararının hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek temyizen incelenip bozulması istenilmektedir.

5018 Sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanununun 1. maddesinde Kanunun amacı; "Bu Kanunun amacı, kalkınma planları ve programlarda yer alan politika ve hedefler doğrultusunda kamu kaynaklarının etkili, ekonomik ve verimli bir şekilde elde edilmesi ve kullanılmasını, hesap verebilirliği ve mali saydamlığı sağlamak üzere, kamu mali yönetiminin yapısını ve işleyişini, kamu bütçelerinin hazırlanmasını, uygulanmasını, tüm mali işlemlerin muhasebeleştirilmesini, raporlanmasını ve mali kontrolü düzenlemektir." olarak belirtildikten sonra devam eden maddelerde bu amacın sağlanması için kamu kurumlarında gerçekleştirilecek iç ve dış denetim yöntemlerine yer verilmiş, "kamu zararın" dair 71. maddesinde, "Kamu zararı, mevzuata aykırı karar, işlem, eylem veya ihmal sonucunda kamu kaynağında artışa engel veya eksilmeye neden olunmasıdır.

Kamu zararının belirlenmesinde;

a- ) İş, mal veya hizmet karşılığı olarak belirlenen tutardan fazla ödeme yapılması,

b- ) Mal alınmadan, iş veya hizmet yaptırılmadan ödeme yapılması,

c- ) Transfer niteliğindeki giderlerde, fazla veya yersiz ödemede bulunulması,

d- ) İş, mal veya hizmetin rayiç bedelinden daha yüksek fiyatla alınması veya yaptırılması,

e- ) İdare gelirlerinin tarh, tahakkuk veya tahsil işlemlerinin mevzuata uygun bir şekilde yapılmaması,

f- ) ( 5436 Sayılı Kanun'un 10. maddesinin c/9 fıkrası ile çıkarılan bend )

g- ) Mevzuatında öngörülmediği halde ödeme yapılması, esas alınır.

( 5436 Sayılı Kanun'un 10. maddesinin a/21 fıkrası ile değişen fıkra ) Kontrol, denetim, inceleme, kesin hükme bağlama veya yargılama sonucunda tespit edilen kamu zararı, zararın oluştuğu tarihten itibaren ilgili mevzuatına göre hesaplanacak faiziyle birlikte ilgililerden tahsil edilir.

Alınmamış para, mal ve değerleri alınmış; sağlanmamış hizmetleri sağlanmış; yapılmamış inşaat, onarım ve üretimi yapılmış veya bitmiş gibi gösteren gerçek dışı belge düzenlemek suretiyle kamu kaynağında bir artışa engel veya bir eksilmeye neden olanlar ile bu gibi kanıtlayıcı belgeleri bilerek düzenlemiş, imzalamış veya onaylamış bulunanlar hakkında Türk Ceza Kanunu veya diğer kanunların bu fiillere dair hükümleri uygulanır. Ayrıca, bu fiilleri işleyenlere her türlü aylık, ödenek, zam, tazminat dahil yapılan bir aylık net ödemelerin iki katı tutarına kadar para cezası verilir.

Kamu zararlarının tahsiline dair usul ve esaslar, Maliye Bakanlığının teklifi üzerine Bakanlar Kurulu tarafından çıkarılacak yönetmelikle belirlenir." hükmüne yer verilmiştir.

5018 Sayılı Kanun'un 71. maddesi uyarınca, Bakanlar Kurulu tarafından çıkarılan ve 19.10.2006 tarih ve 26324 Sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak 1.1.2006 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yürürlüğe giren Kamu Zararlarının Tahsiline İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 1. maddesinde; bu Yönetmeliğin amacının, kontrol, denetim, inceleme, kesin hükme bağlama veya yargılama sonucunda tespit edilen kamu zararlarının tahsiline dair usul ve esasları belirlemek olduğu, "Tanımlar" başlıklı 4. maddesinde, ilgilinin; kendisine yersiz veya fazla ödeme yapılan gerçek ve/veya tüzel kişi ya da kişileri, sorumlunun; kamu zararının oluşmasına sebep olan kamu görevlisini ifade edeceği, "Sorumluluk" başlıklı 5. maddesinde, Kanunun ilgili maddeleri gereğince, kamu görevlilerinin; kamu kaynaklarının etkili, ekonomik, verimli ve hukuka uygun olarak elde edilmesinden, yönetilmesinden, kullanılmasından, korunmasından, kötüye kullanılmaması ve her an hizmete hazır bulundurulması için gerekli önlemlerin alınmasından sorumlu oldukları, kontrol, denetim, inceleme, kesin hükme bağlama veya yargılama sonucunda tespit edilen kamu zararının geri ödenmesi sürecine, kamu görevlileri ile birlikte ilgililerin de dahil edileceği, 7. maddesinde, tespit edilen kamu zararına dair yazı, tutanak, rapor, ilâm ve benzeri belgelerin ilgili kamu idarelerine gönderileceği, kontrol, denetim veya inceleme sonucunda tespit edilen kamu zararına dair belgelerde, sorumlularla birlikte tahsil sürecine dahil edilecek ilgililerin de belirtileceği, "Kamu Zararından Doğan Alacağın Tebliğ ve Takibi" başlıklı 10. maddesinde, kamu zararından doğan alacakların, yetkili birimlerce sorumluların ve ilgililerin bilinen adreslerine imzaları alınmak suretiyle veya Tebligat Kanunu hükümlerine göre tebliğ edileceği, tebliğde; borcun miktarı, sebebi, doğuş tarihi, faiz başlangıç tarihi, ödeme yeri, yedi günlük itiraz süresi ve itiraz mercii belirtilerek, söz konusu tutarın tebliğ tarihinden itibaren bir ay içerisinde ödenmesinin isteneceği, itiraz ve itirazı değerlendirme süresinin bir aylık ödeme süresini etkilemeyeceği, kamu zararı alacaklarının yapılan tebligata rağmen sorumlular ve/veya ilgililerce süresinde rızaen ödenmemesi halinde ilgili alacak takip dosyasının, sürenin bitiminden itibaren beş iş günü içerisinde alacağın hükmen tahsili için, strateji geliştirme birimi veya taşradaki ilgili takip birimince kamu idaresini temsile yetkili hukuk birimine gönderileceği, 12. maddesinde ise kamu zararından doğan alacakların rızaen ve sulh yolu ile ödenmek, Borçlar Kanunu hükümlerine göre takas yapılmak ve 2004 Sayılı İcra ve İflas Kanunu hükümleri uygulanmak suretiyle tahsil edileceği belirtilmiştir.

Dava dosyasının incelenmesinden, Avanos Belediyesi'nde çalışan işçilerin bir kısım alacaklarını ve ücretlerini alamadıklarından bahisle, dilekçe vermek suretiyle ücretleri ödenene kadar işyerine geleceklerini, ancak görevlerini yerine getirmeyeceklerini belirttikleri; bunun üzerine Avanos Belediye Başkanı olarak görev yapan davacı tarafından, sözü edilen işçilerin kanunsuz greve gittiklerinden bahisle işçilerin iş akitlerine son verildiği; adli yargı yerinde açılan davalar sonucunda Avanos Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından ( İş Mahkemesi sıfatıyla ) işçilerin iş akitlerinin feshinin geçersizliğine ve işe iadelerine karar verildiği; işten çıkarılan işçilere, belediye tarafından yargılama gideri ve avukatlık ücreti olarak toplam 12.024-TL ödendiği, bu ödeme sebebiyle kamu zararına sebebiyet verdiğinden bahisle Kontrolörlüğünce 3.10.2007 tarih ve 24/17 numaralı kamu zararı tespit raporunun tanzim edildiği; bu raporda kamu zararı olarak belirlenen söz konusu tutarın davacıdan tahsilinin sağlanması gerektiğinin bildirilmesi üzerine, davacının kendisi hakkında başkaca bir işlem tesis edilmesini beklemeksizin 8.10.2008 tarihinde ihtirazi kayıtla belirtilen miktarı davalı belediye hesabına ödediği ve söz konusu tutarın iadesi istemiyle bakılmakta olan davayı açtığı anlaşılmıştır.

5018 Sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanununun belirtilen hükümleri ile bu Kanunun 71. maddesi uyarınca çıkarılan Kamu Zararlarının Tahsiline İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik hükümlerinin incelenmesinden, 5018 Sayılı Kanunun, kamu kaynaklarının belirlenen amaçlar doğrultusunda, ilgili mevzuatta yer alan kurallara uygun, etkili, ekonomik ve verimli bir şekilde kullanımını sağlamak için oluşturulan kontrol sistemi ile mali disiplinin sağlanmasının hedeflendiği, kontrol, denetim, inceleme, kesin hükme bağlama veya yargılama sonunda kamu kaynağında artışa engel veya eksilmeye neden olunması halinin tespit edilmesi durumunda, kusur sorumluluğu ilkesi uyarınca bu zarara sebebiyet veren kamu görevlisinden ve ilgililerden zararın tahsil edilmesinin öngörüldüğü; kamu zararından doğan alacağın tebliğ ve takibinde ise, kamu zararından doğan alacakların, yetkili birimlerce sorumlulara ve ilgililere tebliğ edileceği, tebliğde; borcun miktarı, sebebi, doğuş tarihi, faiz başlangıç tarihi, ödeme yeri, yedi günlük itiraz süresi ve itiraz mercii belirtilerek, söz konusu tutarın tebliğ tarihinden itibaren bir ay içerisinde ödenmesinin isteneceği, kamu zararı alacaklarının yapılan tebligata rağmen sorumlular ve/veya ilgililerce süresinde rızaen ödenmemesi halinde ilgili alacak takip dosyasının, sürenin bitiminden itibaren beş iş günü içerisinde alacağın hükmen tahsili için kamu idaresini temsile yetkili hukuk birimine gönderileceği, kamu zararından doğan alacakların rızaen ve sulh yolu ile ödenmesi söz konusu değilse, 2004 Sayılı İcra ve İflas Kanunu hükümleri uygulanmak suretiyle tahsil edileceği anlaşılmaktadır.

Bakılan davada; Kontrolörlüğünce hazırlanan 3.10.2007 tarih ve 24/17 Sayılı kamu zararı tespit raporunda kamu zararı olarak belirlenen 12.024-TL'nin davacıdan tahsilinin sağlanması gerektiğinin belirtilmesi üzerine davalı idarece Kamu Zararlarının Tahsiline İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelikte belirtilen tebliğ, takip ve tahsil işlemlerine başlanmaksızın, davacı tarafından rızaen ödeme niteliği taşımayacak şekilde ihtirazi kayıtla yapılan ödemenin davalı idare tarafından kabul edilmemesi, kabul edilmiş ise iade edilmesi gerekirken, davalı idarece kabul edilmiş olan ödemenin iadesi istemiyle açılan bu davada anılan tutarın davacıya iadesine karar verilmesi gerekmekte iken aksi yönden davanın reddine yönelik temyize konu mahkeme kararında hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.

SONUÇ : Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin kabulüyle, Kayseri 1. İdare Mahkemesi'nin 22.4.2015 tarih ve E:2015/440, K:2015/564 Sayılı kararının BOZULMASINA, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan İdare Mahkemesine gönderilmesine 11.3.2016 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

KARŞI OY AÇIKLAMASI:

1- ) Dava, Kontrolörlüğünce kamu zararı olarak tespit edilen ve Avanos Belediye Başkanı olan davacı tarafından Avanos Belediyesine ihtirazi kayıtla yatırılan 12.024-TL'nin iadesine karar verilmesi istemiyle ve na karşı açılmıştır.

2- ) Kayseri 1. İdare Mahkemesince davanın kabulü yolunda verilen 30.7.2009 tarihli ve E:2007/548, K:2009/633 Sayılı karar, davalı idarelerden nın temyiz talebi üzerine Danıştay 10. Dairesinin 23.10.2014 tarihli ve E:2010/1383, K:2014/6100 Sayılı kararıyla, davacı tarafından belediye hesabına ödenen tutarın, davalı tarafından davacıya iadesine olanak bulunmadığı gerekçesiyle yönünden bozulmuştur.

3- ) Kayseri 1. İdare Mahkemesi'nin sözü edilen kararı, davalı idarelerden açısından, temyiz edilmemek suretiyle kesinleşmiş olup, Danıştay 10. Dairesinin bozma kararı üzerine mahkemece yapılacak incelemenin ve verilecek kararın yalnızca açısından olması gerekmektedir.

4- ) Hal böyle iken, Kayseri 1. İdare Mahkemesince, önceki kararın davalılardan bakımından kesinleştiği hususu gözardı edilerek her iki idarenin husumeti ile dava görülüp davanın reddi yolundaki temyize konu karar tesis edilmiştir.

5- ) Mahkemece, daha önce kesinleşmiş bir hususta yeniden hüküm kurulması usule uygun olmadığından, temyize konu kararın yönünden bu gerekçeyle bozulması gerekmektedir.

6- ) Temyize konu kararın, davalı yönünden ise onanması gerekmektedir. Şöyle ki; davanın konusu, davacı tarafından ihtirazi kayıtla Avanos Belediyesine yatırılmış olan bir miktar paranın iadesi istemidir. Bu paranın şayet davacıya iadesi gerekiyorsa, bunu yapması gereken, para hesabına yatırılmış olan dır. Bu hususa dair olarak da yukarda izah edildiği üzere zaten kesinleşmiş olan bir yargı kararı mevcuttur. na yatırılmış bir para yoktur ki iadesi söz konusu olsun.

7- ) Davacı tarafından Avanos Belediyesine yapılmış olan ödemenin dayanağının kontrolörlerince düzenlenen bir "kamu zararı tespit raporu" olması da bu durumu değiştirmez. Zira söz konusu rapor tek başına davacının söz konusu ödemeyi yapmasını zorunlu kılan bir işlem değildir.

8- ) Bu şartlar altında, davacı hakkında "kamu zararı tespit raporu" düzenlenmiş olması sebebiyle davalı na bir hizmet kusuru atfedilmesi de sözkonusu değildir.

9- ) Açıklanan nedenlerle, temyize konu kararın; yönünden yukarda belirtilen gerekçeyle BOZULMASI, yönünden ise ONANMASI gerektiği görüşü ile karara katılmıyorum.

YORUM EKLE