Görevden Uzaklaştırılan Memurun İtiraz Hakkı 

Görevden Uzaklaştırılan Memurun İtiraz Hakkı 

Görevden Uzaklaştırılan Memurun İtiraz Hakkı 

Görevden Uzaklaştırılan Memurun İtiraz Hakkı 

Görevden Uzaklaştırılan Memurun İtiraz Hakkı 

Görevden Uzaklaştırılan Memurun İtiraz Hakkı 

2577 sayılı yasa hükümleri ve idare hukuk mevzuat ve ilkeleri dairesinde idare mahkemelerine dava açarak görevden uzaklaştırma tedbirinin iptalini sağlamak ve mahrum kalınan tüm parasal hakların faizi ile birlikte tahsiline yargı kararı ile ulaşmaktır. Görevden uzaklaştırma tedbirinin veya bu tedbirin adli soruşturmalara bağlı olarak 2 ayda bir uzatma kararlarının her birinin yazılı olarak tebliğ edildiği tarihten itibaren 60 gün içinde idare mahkemesine yürütmeyi durdurma istemli iptal veya sadece iptal davası açılabilir. Yürütmeyi durdurma bir ara karar olup, iptal kararına göre daha zor verilir. Zira 2577 sayılı yasanın 27.maddesine göre bu kararın verilebilmesi için, sadece hukuka aykırılık değil, “açıkça hukuka aykırılık” ve “telafisi güç veya imkansız zarar doğurma koşulu” nun açıkça hukuka aykırılık şartı ile birlikte gerçekleşmesi gerekir. Ama bu talebin her görevden uzaklaştırma tedbiri için açılan dava talep edilmesi faydalı olur. Bu ara karar talebi red edilse dahi, dava devam eder ve iptal kararı gelebilir.

Özetle;

a-Görevden uzaklaştırma işlemine,

b-Görevden uzaklaştırma süresinin uzatılmasına ilişkin her işlem için ayrı ayrı,

c-Mahrum kalınan tüm parasal hakların yasal faizi ile birlikte talep edilerek, dava açılması mümkündür.

d-Şartları var ise manevi tazminat davası da açılabilir. Yürütmeyi durdurma isteminin reddine dair idare mahkemesi kararına karşı Bölge İdare Mahkemesine bu red kararının tebliğinden itibaren 7 gün içinde itiraz etme hakkı ile davanın görüşülüp bitmesi sonrasında kaybedilmesi halinde de, 30 gün içinde Danıştay nezdinde temyiz hakkı bulunmaktadır.

Davanın kazanılması halinde Danıştay 5.Dairesinin 03/06/2008 tarih ve 2007/7369 esas, 2008/3234 sayılı kararında (//www.danistay.gov.tr)belirtildiği üzere “Kamu hizmeti görevlilerinin kişisel kusurundan kaynaklanan zararın karşılığı olarak ulusal ya da uluslararası bir Mahkemece hükmedilen tazminat devlet tarafından zarara uğrayan kişiye ödendikten sonra ilgili kamu kurumu tarafından sorumlu personele rücu edilmemesi, bu yükün toplum üzerinde bırakılması anlamına geleceğinden, her yurttaş ve özellikle kamu görevlilerinin kişisel kusuru nedeniyle zarara uğrayıp yargısal süreci başlatmış olan yurttaşlar, ilgili personele rücu edilmesini sağlamak amacıyla idareye başvurabilir ve bu başvurularının reddi üzerine de dava açma hakkını kullanabilirler.” Özetle açılan davanın kazanılması ve maddi-manevi kayıpların yasal faizi ile birlikte Devletten tahsil edilmesine müteakip, yargıla giderleri ile birlikte sebep olunan bu Devlet zararının hukuka aykırı bir yetki kullanımdan kaynaklandığı nazara alınarak, 2008 tarihli Danıştay içtihadı paralelinde, yetki kullanan kamu görevlisinden tüm bu zararların rücu edilmesi sureti ile tahsil edilmesi, bizzat davacı tarafından talep edilebilir ve bu talep kabul görmez ise ayrı bir dava konusu yapılabilir.

YORUM EKLE