Disiplin cezası verilirken öncelikle kusurlu halin veya fiilin tespiti gerektiği

Disiplin cezası verilirken öncekle kusurlu halin veya fiilin tespiti gerektiği

Disiplin cezası verilirken öncelikle kusurlu halin veya fiilin tespiti gerektiği

Disiplin cezası verilirken öncekle kusurlu halin veya fiilin tespiti gerektiği

Disiplin cezası verilirken öncelikle  kusurlu halin veya fiilin tespiti gerektiği

Disiplin cezası verilirken öncekle kusurlu halin veya fiilin tespiti gerektiği

Disiplin cezalarının hukuki denetimi yapılırken öncelikle cezaya konu fiilin ilgili tarafından işlenip işlenmediğinin ve bu fiilin verilen disiplin cezasını gerektirip gerektirmediğinin incelenmesi, fiilin işlendiğinin tespit edilmesi durumunda alt ceza verilmesine ilişkin hükümlerin uygulanıp uygulanmadığının belirlenmesi, varılacak sonuca göre de dava konusu işlemin hukuka uygunluğunun değerlendirilmesi gerektiği hakkında.

T.C.
DANIŞTAY
BEŞİNCİ DAİRE

Esas No: 2016/23778

Karar No: 2020/652

Yargılama Süreci:

Dava Konusu İstem: Davacının, Erzurum İl Emniyet Müdürlüğü emrinde emniyet amiri olarak görev yapmakta iken, "hizmet içinde resmi sıfatının gerektirdiği saygınlığı ve güven duygusunu sarsacak eylem ve davranışlarda bulunmak" suçunu işlediğinden bahisle Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü'nün 7/B-l. maddesi uyarınca 16 ay uzun süreli durdurma cezası ile cezalandırılmasına ilişkin 05/11/2014 tarih ve 2014/130 sayılı İçişleri Bakanlığı Yüksek Disiplin Kurulu kararının iptali istenilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti: Erzurum 2. İdare Mahkemesinin 14/09/2015 tarih ve E:2014/1266, K:2015/1010 sayılı kararında; davacının hizmet içinde resmi sıfatının gerektirdiği saygınlığı ve güven duygusunu sarsacak eylem ve davranışlarda bulunduğundan bahisle Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü'nün 7/B-l. maddesi uyarınca 16 ay uzun süreli durdurma cezası ile cezalandırılmasına dair İçişleri Bakanlığı Yüksek Disiplin Kurulunun dava konusu 05/11/2014 tarih ve 2014/130 kararında, aynı Tüzük'ün 15. maddesinde düzenlenen bir alt ceza verilmesine ilişkin olarak olumlu veya olumsuz değerlendirme yapılmaması nedeniyle hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

Temyiz Edenin İddiaları : Davalı idare tarafından, dava konusu işlemin hukuka uygun olarak tesis edildiği ileri sürülmektedir.

Karşı Tarafın Savunması : Davacı tarafından, savunma verilmemiştir.

Danıştay Tetkik Hakimi Deniz Dağıstanlı Altınordu’nun Düşüncesi : İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Beşinci Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İnceleme ve Gerekçe:

Maddi Olay :

Davacının, Erzurum İl Emniyet Müdürlüğünde emniyet amiri olarak görev yapmakta iken, hakkında tesis edilen İçişleri Bakanlığı Yüksek Disiplin Kurulunun 05/11/2014 tarih ve 2014/130 sayılı kararı ile; "hizmet içinde resmi sıfatın gerektiği saygınlığı ve güven duygusunu sarsacak eylem ve davranışlarda bulunmak" suçunu işlediğinden bahisle Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü'nün 7/B-l maddesi uyarınca "16 ay uzun süreli durdurma" cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.

Bunun üzerine, söz konusu kararın iptali istemiyle temyizen incelenen dava açılmıştır.

İlgili Mevzuat:

Emniyet teşkilatı personeli, disiplin suç ve cezaları yönünden dava konusu işlemin tesis edildiği tarih itibarıyla Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü hükümlerine tabi olup, anılan Tüzük'ün 7. maddesinin (B)

fıkrasının 1. bendinde, "hizmet içinde resmi sıfatın gerektirdiği saygınlığı ve güven duygusunu sarsacak eylem ve davranışlarda bulunmak" eyleminin "16 ay uzun süreli durdurma" cezasını gerektirdiği hüküm altına alınmıştır.

Aynı Tüzük'ün 15. maddesinin uyuşmazlık tarihinde yürürlükte bulunan şeklinde, "Kararın verildiği güne kadar geçmiş hizmetleri olumlu ve sicilleri iyi olan memurlara Tüzükte gösterilen cezanın bir derece aşağısı uygulanabilir." kuralı yer almıştır.

Hukuki Değerlendirme:

Disiplin cezaları, kamu hizmetinin gereği gibi yürütülmesi bakımından kamu görevlilerinin mevzuat uyarınca yerine getirmek zorunda oldukları ödev ve sorumlulukları ifa etmemeleri veya mevzuatta yasaklanan fiillerde bulunmaları durumunda uygulanan yaptırımlar olup, memurların özlük hakları üzerinde doğrudan ve önemli sonuçlar doğurmaları sebebiyle sübjektif ve bireysel etkileri bulunduğu gibi, kamu görevinin gereği gibi sürdürülmesi ve kamu düzeninin sağlanması bakımından objektif ve kamusal öneme de sahiptirler. Bu nedenle, disiplin cezası verilebilmesi için öncelikle isnat edilen kusurlu halin veya fiilin tespiti gerekmektedir. Kusurlu halin veya fiilin tespitinden kasıt ise, disiplin cezasına konu edilen fiil veya halin zamanı, yeri, şekli gibi tüm unsurlarının ortaya konulması, böylelikle fiilin kim tarafından, ne zaman, nerede ve ne şekilde işlendiğinin açık ve net bir şekilde belirlenmesidir.

idarelerce belirtilen şekilde tesis edilen disiplin cezalarının İdare Mahkemelerince hukuki denetimi yapılırken de benzer şekilde, öncelikle dosya içeriği fiilin ilgili tarafından işlenip işlenmediğinin ve bu fiilin verilen disiplin cezasını gerektirip gerektirmediğinin, başka bir ifadeyle, fiilin sübuta erip ermediğinin incelenmesi, isnat edilen fiilin işlendiğinin tespit edilmesi durumunda, alt ceza verilmesine ilişkin hükümlerin uygulanıp uygulanmadığının belirlenmesi, varılacak sonuca göre de dava konusu işlemin hukuka uygunluğunun değerlendirilmesi gerekmektedir.

Belirtilen değerlendirmeler ışığında temyize konu İdare Mahkemesi kararı incelendiğinde; dava konusu disiplin cezasının hukuki denetimi yapılırken davacının fiilinin sübuta erip ermediği irdelenmeden Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü'nün 15. maddesi uyarınca bir alt ceza verilmesi ile ilgili değerlendirme yapılmadığı gerekçesiyle disiplin cezasının iptaline karar verilmesinde hukuki isabet bulunmadığı sonucuna varılmıştır.

Karar Sonucu :

Açıklanan nedenlerle;

1. 2577 sayılı Kanun’un 49. maddesine uygun bulunan davalının temyiz isteminin kabulüne;

2. Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline ilişkin temyize konu Erzurum 2. İdare Mahkemesinin 14/09/2015 tarih ve E-.2014/1266, K:2015/1010 sayılı kararının bozulmasına,

3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,

4. 2577 sayılı Kanun'un (geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (onbeş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 11.02.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


 

Güncelleme Tarihi: 22 Eylül 2021, 09:45
YORUM EKLE