Danıştaydan Saatlik İzin Düzenlemesi Hakkında Karar

Danıştaydan Saatlik İzin Düzenlemesi Hakkında Karar

Danıştaydan Saatlik İzin Düzenlemesi Hakkında Karar

Danıştaydan Saatlik İzin Düzenlemesi Hakkında Karar

Danıştaydan Saatlik İzin Düzenlemesi Hakkında Karar

Danıştaydan Saatlik İzin Düzenlemesi Hakkında Karar

Türkiye İstatistik Kurumu İzin Yönergesi ile “Zorunlu hallerde, kadrolu ve geçici personele idari izin verilebilir. İdari izinlerin toplamı sekiz saati bulması halinde bir gün olarak yıllık izinden düşülür.” düzenlemesi getirilmiştir.

657 Sayılı Kanun’da yıllık izin ve mazeret süreleri ile bu izinlerin ne şekilde kullanılacağına ilişkin hükümler yer almakta olup, yıllık izinlerin saatlik kullanımına ilişkin herhangi bir düzenleme bulunmaması sebebiyle iptal davası açılmıştır.

Danıştay 12. Dairesi 12.03.2019 tarih, 2018/4539 E. ve 2019/1783 K. sayılı kararı ile, “… izin kullanılabilecek hallerin Kanunda ve Bakanlar Kurulu Kararında belirtilmiş olduğu, saatlik izin düzenlemesinin sadece süt izni kullanımında söz konusu olduğu, hangi izinlerin diğer izinlerden düşülebileceğinin açıkça belirtilmiş olduğu, memurlara ve geçici personele tanınan bir hak olmayan saatlik (idari) iznin, toplanarak yıllık izinden düşülmesine imkan tanıyan bir düzenlemenin bulunmadığı” gerekçesi ile dava konusu 25.02.2014 tarihli ve 295 Sayılı Olur ile yürürlüğe giren Türkiye İstatistik Kurumu İzin Yönergesinin 26. maddesinin “İdari izinlerin toplamı sekiz saati bulması halinde bir gün olarak yıllık izinden düşülür” şeklindeki ikinci cümlenin İPTALİNE karar verilmiştir.

DANIŞTAY
ONİKİNCİ DAİRE

Esas No: 2018/4539
Karar No : 2019/1783

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dava, 25/02/2014 tarihli ve 295 sayılı Olur ile yürürlüğe giren Türkiye İstatistik Kurumu İzin Yönergesinin "Zorunlu hallerde, kadrolu ve geçici personele idari izin verilebilir. İdari izinlerin toplamı sekiz saati bulması halinde bir gün olarak yıllık izinden düşülür." biçimindeki 26. maddesinin tamamının iptali istemiyle açılmış ise de; maddenin sadece ikinci cümlesi davacının menfaatini ihlal ettiğinden, dava konusu istem maddenin ikinci cümlesi ile sınırlı olarak incelenerek, gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:

İLGİLİ MEVZUAT:

657 sayılı Devlet Memurları Kanununun “İzin” başlıklı 23. maddesinde, “Devlet memurları, bu Kanunda gösterilen süre ve şartlarla izin hakkına sahiptirler.” denilmek suretiyle, belli şartlar altında izin kullanmanın memurun genel haklarından biri olduğu hüküm altına alınmıştır. İzin düzenlemelerinde, hangi iznin; ay, gün ya da saat şeklinde kullanılabileceği de açıkça belirtilmiştir.

657 sayılı Kanunun “Yıllık izin” başlıklı 102. maddesinde, “Devlet memurlarının yıllık izin süresi, hizmeti 1 yıldan on yıla kadar (on yıl dahil) olanlar için yirmi gün, hizmeti on yıldan fazla olanlar İçin 30 gündür. Zorunlu hallerde bu sürelere gidiş ve dönüş için en çok ikişer gün eklenebilir.” hükmüne yer verilmiştir.

Anılan Kanun'un 103. maddesinde, yıllık izinlerin, amirin uygun bulacağı zamanlarda, toptan veya ihtiyaca göre kısım kısım kullanılabileceği, birbirini izleyen iki yılın izninin bir arada verilebileceği belirtildikten sonra cari yıl ile bir önceki yıl hariç, önceki yıllara ait kullanılmayan izin haklarının düşeceği kurala bağlanmış; "Mazeret izni" başlıklı 104. maddesinde ise; doğum, evlenme, ölüm, emzirme mazeretleri sebebiyle memurlara, mazeretin türüne göre mazeret izni kullanabilme hakkı tanınmış, mazeret izni verilmesini gerektiren bu haller haricinde, başka bir mazeret sebebiyle memurlara bir yıl içinde toptan veya bölümler halinde 10 gün süre ile mazeret izni verilebileceği; ayrıca, zorunlu hallerde, öğretmenler hariç olmak üzere memurlara 10 gün daha mazeret izni verilebileceği, bu takdirde, ikinci kez verilen bu iznin yıllık izinden düşüleceği öngörülmüştür.

01/01/2014 tarihli ve 28869 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe konulan 2013/5762 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ekinde yer alan; "Kamu Kurum ve Kuruluşlarındaki Geçici Mahiyetteki İşleri Yürütmek Üzere Geçici Personel İstihdamı ve Bu Personele Ödenecek Ücretler Hakkında Karar"ın "İzinler” başlıklı 11. maddesinde, geçici personelin izinleri düzenlenmiş, maddenin birinci fıkrasında, bu karar gereğince istihdam edilecek geçici personele, çalıştıkları her ay için azami 2 gün ücretli izin verilebileceği, bu izinlerin sözleşme dönemi içinde toptu olarak da kullandırılabileceği belirtilmiştir. Aynı maddenin üçüncü fıkrasında fıkrasında, doğum, evlenme, ölüm; dördüncü fıkrasında, analık ve emzirme mazeretleri sebebiyle geçici personele, mazeretin türüne göre mazeret izni kullanabilme hakkı da tanınmış, maddenin üçüncü fıkrasında, ayrıca, mazeret izni verilmesini gerektiren bu haller dışında başka bir mazeret sebebiyle geçici personele bir sözleşme döneminde toplamda 10 günü geçmemek üzere mazeret izni verilebileceği de öngörülmüştür.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:

Yukarıda yer verilen düzenlemelerin birlikte değerlendirilmesinden açıkça görüleceği üzere; Devlet Memurları Kanunu'nda sayılan izin halleri arasında ve diğer hükümlerinde “saatlik izin” ya da “idari izin” diye adlandırılan bir izin türüne yer verilmemiştir.

657 sayılı Kanun ve ilgili diğer mevzuat hükümleri çerçevesinde, izinli olunmayan günlerde memurun mesai saatleri içerisinde görevi başında olamayacağı haller (görev sebebiyle ayrılış halleri hariç), süt izni kullanımı ve hastalık sebebiyle tabip ya da sağlık kuruluşlarına gitme hali ile sınırlı tutulmuştur.

Devlet Memurları Kanunu, bu haller dışında memurun görevi başında olmasını öngören bir düzenlemeye gitmiş ve mesai saatleri içerisinde görevi başında bulunmayan memur hakkında disiplin cezası uygulanmasını öngörmüştür. Bu durumun doğurduğu sakıncaları gidermek için uygulamada, memurlara mesai saatleri içinde saatlik izin verilmekte, davalı idare uygulamadaki bu izni, dava konusu Yönerge ile mevzuata aktarmış bulunmakta ve saatlik izni, idari izin olarak isimlendirmektedir.

Yıllık izin uygulamasında “gün” esası benimsenirken, mazeret izni uygulamalarında kullanılacak iznin türüne göre “gün” ya da “hafta” olarak izin kullandırılması öngörülmekte, mazeret izni kapsamında değerlendirilen süt izni ise “saat” esasına göre belirlenmektedir.

Dava konusu düzenleme, memurlar yanında davalı idare emrinde görev yapan geçici personeli de kapsadığından, konuya geçici personel açısından da bakılacak olursa;

657 sayılı Kanunun 4/C maddesinde geçici personel, bir yıldan az süreli veya mevsimlik hizmet olduğuna Devlet Personel Başkanlığının ve Maliye Bakanlığının görüşüne dayanılarak Bakanlar Kurulunca karar verilen görevlerde ve belirtilen ücret ve adet sınırları içinde sözleşme ile çalıştırılan ve işçi sayılmayan kimseler olarak tanımlanmıştır. 657 sayılı Kanundaki bu hükme dayanılarak her yıl Bakanlar Kurulunca, kamu kurum ve kuruluşlarındaki geçici mahiyetteki işleri yürütmek üzere kurumu, adedi ve sözleşme süresi belirtilen belli sayıdaki kişinin o yıl için geçici personel olarak sözleşmeli çalıştırılmasına ilişkin usul ve esaslar yayımlanmaktadır.

Bu kapsamda, Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe konulan ve 2014 yılına ilişkin usul ve esaslar olan "Kamu Kurum ve Kuruluşlarındaki Geçici Mahiyetteki İşleri Yürütmek Üzere Geçici Personel İstihdamı ve Bu Personele Ödenecek Ücretler Hakkında Karar"ın yukarıda belirtilen hükümlerinden de açıkça görüleceği üzere; Devlet memurlarına koşut biçimde, sözleşmeli personelin yıllık izin uygulamasında “gün" esası benimsenirken, mazeret izni uygulamalarında ise kullanılacak iznin türüne göre “gün” ya da “hafta” olarak izin kullandırılması öngörülmüştür Mazeret izni kapsamında değerlendirilen süt izni ise “saat” esasına göre belirlenmiştir.

Yukarıda belirtilen düzenlemelere ve açıklamalara bir bütün olarak bakılacak olursa, izin kullanılabilecek hallerin Kanunda ve Bakanlar Kurulu Kararında belirtilmiş olduğu, saatlik izin düzenlemesinin sadece süt izni kullanımında söz konusu olduğu, hangi izinlerin diğer izinlerden düşülebileceğinin açıkça belirtilmiş olduğu, memurlara ve geçici personele tanınan bir hak olmayan saatlik (idari) izinin, toplanarak yıllık izinden düşülebilmesine imkan tanıyan bir düzenlemenin bulunmadığı anlaşılmaktadır.

Bu durumda, Kanunda ve Bakanlar Kurulu Kararında, yıllık izinden düşülebilecek sürelerin tahdidi biçimde sayılmış olması karşısında, alt derece bir düzenleme olan Yönerge ile yıllık izinden düşülebilecek sürelerin genişletilerek saatlik (idari) iznin de bu sürelere eklenebilmesine, normlar hiyerarşisi kuralı uyarınca hukuken imkan bulunmadığından, dava konusu düzenlemede hukuka uyarlık görülmemiştir.

Güncelleme Tarihi: 23 Eylül 2019, 14:46
YORUM EKLE