Anayasa Mahkemesi, terör örgütü elebaşısı lehine slogan atan sendika yöneticisinin başvurusunu reddetti

Anayasa Mahkemesi, terör örgütü elebaşısı lehine slogan atan sendika yöneticisinin başvurusunu reddetti

Anayasa Mahkemesi, terör örgütü elebaşısı lehine slogan atan sendika yöneticisinin başvurusunu reddetti

Anayasa Mahkemesi, terör örgütü elebaşısı lehine slogan atan sendika yöneticisinin başvurusunu reddetti

Anayasa Mahkemesi, terör örgütü elebaşısı lehine slogan atan sendika yöneticisinin başvurusunu reddetti

Anayasa Mahkemesi, terör örgütü elebaşısı lehine slogan atan sendika yöneticisinin başvurusunu reddetti


Anayasa Mahkemesi, terör örgütü lehine yapılan gösteriye katılıp, terör örgütü elebaşı için sloganlar atan sendika şube yöneticisinin başka bir ile atanmasının sendika haklarını ihlal etmediğine karar verdi.

Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ilgili olaylar özetle şöyledir:

Başvurucu 1967 doğumlu olup olay tarihinde Diyarbakır Vergi Dairesi Başkanlığı Cahit Sıtkı Tarancı Vergi Dairesi Müdürlüğünde gelir uzmanı olarak çalışmaktadır. Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonuna (KESK) bağlı Büro Emekçileri Sendikası (Sendika) üyesi olan başvurucu, anılan Sendikanın Diyarbakır Şube başkanıdır.

Başvurucu hakkında 23/5/2008 tarihli basın açıklamasına katılması ve açıklamaya konu dilekçeyi imzalaması, 16/9/2008 tarihinde düzenlenen tiyatro gösterisi ve basın açıklamasına katılması, 21/10/2008, 23/10/2008 ve 25/10/2008 tarihlerinde yapılan basm açıklamalarına katılması nedeniyle dört ayrı disiplin soruşturması açılmış ve bu soruşturmalar sonucunda başvurucuya bir uyarı ve üç kınama cezası verilmiştir.

Diyarbakır Emniyet Müdürlüğünün (Emniyet Müdürlüğü) 5/6/2008, 24/9/2008, 31/10/2008 ve 3/11/2008 tarihli yazılarında başvurucunun katıldığı eylemlere yer verilmiştir. Söz konusu 5/6/2008 tarihli yazıda 23/5/2008 tarihinde 12.45-14.30 saatleri arasında Diyarbakır Adliye binası önünde "Abdullah Öcalan'a biz de sayın diyoruz, biz de bu suçu işliyoruz ve kendimizi ihbar ediyoruz" konulu dilekçenin Cumhuriyet Başsavcılığına verileceğine dair yapılan basm açıklamasına başvurucunun da katılarak destek verdiği belirtilmiştir.

24/9/2008 tarihli yazıda; 16/9/2008 tarihinde Demokratik Toplum Partisi (DTP) Diyarbakır il örgütü tarafından DTP'nin Anayasa Mahkemesinde görülen kapatma davasına ait iddianamede yer alan hususların temsilî bir mahkeme kurularak halka sorulduğu ve akabinde basm açıklaması yapıldığı, söz konusu etkinliklere başvurucunun da katıldığı tespitlerine yer verilmiştir.

31/10/2008 tarihli yazıda; 21/10/2008 tarihinde 12.20-12.40 saatleri arasında Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi önünde Abdullah Öcalan'a İmralı Ceza İnfaz Kurumunda uygulandığı iddia edilen fiziksel şiddet olayını protesto etmek amacıyla DTP Genel Başkanı Ahmet Türk tarafından bir basm açıklaması yapıldığı ve başvurucunun söz konusu basm açıklamasına katılarak destek verdiği belirtilmiştir. Aynı yazıda 23/10/2008 tarihinde Diyarbakır Platformu tarafından Büyükşehir Belediyesi Konukevi önünde Abdullah Öcalan'a İmralı Ceza İnfaz Kurumunda uygulandığı iddia edilen fiziksel şiddet olayını protesto etmek amacıyla ve Doğu ve Güneydoğu Anadolu ile Adana ve Mersin'de yaşanan olaylara ilişkin basm açıklaması düzenlendiği, akabinde yapılan oturma eylemine başvurucunun da katıldığı ifade edilmiştir.

3/11/2008 tarihli yazıda da 25/10/2008 tarihinde saat 11.30'da Turgut Özal Bulvarı üzerinde bulunan MTA Parkı'nda Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (EĞİTİM-SEN) Diyarbakır Şubesi tarafından yapılan basm açıklaması ile Adalet ve Kalkınma Partisi il binasına siyah çelenk bırakma eylemine başvurucunun da katıldığı ifade edilmiştir.

Disiplin soruşturması raporunda özetle, başvurucunun Diyarbakır'da gerçekleştirilen ve soruşturma açılmasına konu olan bu tür olaylara katılmaya devam edip destek vererek çalıştığı yerde huzursuzluk yaratacağı, hizmet dışında devlet memurunun itibar ve güven duygusunu sarsacak davranışlarda bulunmaya devam edeceği düşünüldüğünden başka bir ile atanmasının uygun görüldüğü belirtilmiştir.

Başvurucu, söz konusu disiplin cezaları üzerine 27/3/2009 tarihinde Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığının onayı ve Yozgat Valiliğinin 21/5/2009 tarihli Oluru ile Yozgat Defterdarlığı Sarıkaya Mal Müdürlüğüne gelir uzmanı olarak atanmıştır.

Başvurucu, atama işlemine karşı 6/7/2009 tarihinde Diyarbakır 2. İdare (İdare Mahkemesi) iptal davası açmıştır. İdare Mahkemesi 8/12/2010 tarihinde davayı reddetmiştir.

İdare Mahkemesinin ret kararında, 14/7/1965 tarihli ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 76. maddesi ile 22/9/2000 tarihli ve 24178 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Maliye Bakanlığı Personelinin Yer Değiştirme Suretiyle Atanmalarına İlişkin Yönetmelik'in (Yönetmelik) 12. maddesine yer verilmiş (bkz. § 20) ve disiplin soruşturması raporu ile Emniyet Müdürlüğünün yukarıda bahsedilen yazılarına değinilmiştir.

İdare Mahkemesi kararında; anılan fiillerin 657 sayılı Kanun'un 7. maddesine aykırı hareket olarak değerlendirilip başvurucu hakkında soruşturma açıldığının ve yapılan soruşturma sonucunda fiillerin sabit olması nedeniyle soruşturmacı tarafından başka bir ile atamasının uygun olacağının belirtildiği, söz konusu fiiller nedeniyle başvurucu hakkında yapılan soruşturma sonucunda düzenlenen raporda getirilen teklif doğrultusunda tesis edilen naklen atama işleminde takdir hakkının kamu yararı ve hizmet gereklerine uygun olarak kullanıldığı ifade edilmiştir.

Başvurucu, kararı temyiz etmiştir. Danıştay 28/2/2014 tarihinde, kararın ve dayandığı gerekçenin hukuka ve usule uygun olduğunu belirterek temyiz talebini reddetmiş ve kararı onamıştır. Başvurucunun kararın düzeltilmesi talebi de Danıştay tarafından 20/11/2014 tarihinde reddedilmiştir. Karar 5/2/2015 tarihinde tebliğ edilmiştir.

Başvurucu 6/3/2015 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.

Kararın tamamını okumak için tıklayınız

Güncelleme Tarihi: 19 Şubat 2020, 10:36
YORUM EKLE