2 yıldan az süreyle sözleşmeli çalışan personelde sözleşme uzatımına ilişkin haklı beklenti oluşabilir mi?

2 yıldan az süreyle sözleşmeli çalışan personelde sözleşme uzatımına ilişkin haklı beklenti oluşabilir mi?

2 yıldan az süreyle sözleşmeli çalışan personelde sözleşme uzatımına ilişkin haklı beklenti oluşabilir mi?

2 yıldan az süreyle sözleşmeli çalışan personelde sözleşme uzatımına ilişkin haklı beklenti oluşabilir mi?

2 yıldan az süreyle sözleşmeli çalışan personelde sözleşme uzatımına ilişkin haklı beklenti oluşabilir mi?

2 yıldan az süreyle sözleşmeli çalışan personelde sözleşme uzatımına ilişkin haklı beklenti oluşabilir mi?

657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 4/B maddesi kapsamında sözleşmeli kadın doğum uzmanı olarak görev yapan davacının sözleşmesinin yenilenmemesine ilişkin işlemde, görev yaptığı birimin niteliği göz önünde bulundurulduğunda, kamu varan ve hizmet gereklerine aykırılık bulunmadığı, idarede iki yıldan kısa bir süre görev yaptığı, dolayısıyla sözleşmesinin devamı konusunda haklı bir beklentisinden de söz edilemeyeceği hakkında.

T.C.

DANIŞTAY

İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU

Esas No: 2020/100

Karar No: 2020/1644

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:

MADDİ OLAY:

Davacı ile davalı idare arasında ilk defa 18/07/2012 tarihinde haftada 5 gün. günde 3 saat görev yapmak üzere varı zamanlı hizmet sözleşmesi imzalanmış, sözleşme süresi sonunda 01/01/2013-31/12/2013 tarihlerini kapsayacak şekilde sözleşmesi uzatılmıştır.

2013 yılı sözleşme süresi sonunda sözleşmesinin yenilenip venilenmeveceği hususunda...........................Üniversitesi Sağlık Kültür ve Spor Daire Başkanlığından görüş sorulmuş, ilgili birim tarafından ikinci bir kadın doğum uzmanına ihtiyaç kalmadığının belirtilmesi üzerine 2014 yılında sözleşmesinin yenilenmemesine karar verilerek keyfiyet 16/12/2013 tarihli dava konusu işlemle davacıya bildirilmiştir.

Bunun üzerine temyizen incelenen dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT :

Kamu hizmeti görevlilerinin genel niteliklerini düzenleyen Anayasa'nın 128. maddesinde; “Devletin, kamu iktisadi teşebbüsleri ve diğer kamu tüzel kişilerinin genel idare esaslarına göre yürütmekle yükümlü oldukları kamu hizmetlerinin gerektirdiği asli ve sürekli görevler, memurlar ve diğer kamu görevlileri eliyle görülür.” hükmüne yer verilmiştir.

657 sayılı Devlet Memurları Kanıınu’nun 4. maddesinde, kamu hizmetlerinin memurlar, sözleşmeli personel, geçici personel ve işçiler eliyle gördürüleceği belirtilmiş, maddenin (A) bendinde memurlar, (B) bendinde sözleşmeli personel, (mülga) (C) bendinde sözleşmeli personel, (D) bendinde ise isçi tanımlanmıştır.

Kanun'un 4/B bendinde; “ Sözleşmeli personel: Kalkınma planı, yıllık program ve iş programlarında ver alan önemli projelerin hazırlanması, gerçekleştirilmesi, işletilmesi ve işlerliği için şart olan, zaruri ve istisnai hallere münhasır olmak üzere özel bir meslek bilgisine ve ihtisasına ihtiyaç gösteren geçici işlerde, Bakanlar Kurulunca belirlenen esas ve usuller
çerçevesinde kurumun teklifi ve Devlet Personel Başkanlığının görüşü üzerine Malive Bakanlığınca vizelenen pozisyonlarda, mali yılla sınırlı olarak sözleşme ile çalıştırılmasına karar verilen ve işçi sayılmayan kamu hizmeti görevlileridir.” şeklinde tanımlanmış ve bu bendin üçüncü paragrafının dava konusu işlem tarihi itibarıyla yürürlükte olan halinde “...sözleşme fesih halleri, pozisyonların iptali, istihdamına dair hususlar ile sözleşme esas ve usulleri Devlet Personel Başkanlığının görüşü ve Maliye Bakanlığının teklifi üzerine Bakanlar Kurulunca belirlenir.” düzenlemesi yer almıştır.

Anayasa Mahkemesinin 10/03/2011 tarih ve E:2008/54, K:2011/45 sayılı kararında; Anavasa’nm 128. maddesinde, Devletin, kamu iktisadi teşebbüsleri ve diğer kamu tüzel kişilerinin genel idare esaslarına göre yürütmekle yükümlü oldukları kamu hizmetlerinin gerektirdiği asli ve sürekli görevlerin, memurlar ve diğer kamu görevlileri eliyle görüleceği, maddede sözü edilen “diğer kamu görevlileri” kavramının memurlar ve işçiler dışında, kamu hizmetinin gerektirdiği asli ve sürekli görevlerde, kamu hukuku ilişkisiyle çalışanları kapsadığı belirtilmek suretiyle, 657 sayılı Kanun'un 4/B maddesi kapsamında çalışanlar, Anayasa'nın 128. maddesinde belirtilen "diğer kamu görevlileri" kapsamında görülmüştür.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:

İdarenin, davacının yıllık olarak düzenlenen sözleşmesini yenileyip yenilememe hususunda takdir yetkisi bulunduğu ve yargı kararlarıyla sözleşmenin yenilenmesi hususunda zorlanamayacağı açık olmakla birlikte, takdir hakkını kullanırken haklı bir sebebe dayanması, diğer bir ifade ile sözleşmeyi yenilememe yetkisinin, kamu yararı ve hizmet gerekleri sebebiyle kullanılması gerektiği kuşkusuzdur.

Dosyanın incelenmesinden; ..........................Üniversitesi Sağlık Kültür ve Spor Daire Başkanlığı Sağlık ve Rehberlik Merkezinde 657 sayılı Kanun'un 4/B maddesi kapsamında yarı zamanlı sözleşmeli kadın doğum uzmanı olarak görev yapan davacının, sözleşme süresinin sonunda, davalı idarece, davacının idarelerinde görev yapan yarı zamanlı ikinci kadın doğum uzmanı olduğu ve hizmetine ihtiyaç kalmadığından bahisle takdir yetkisi kullanılmak suretiyle sözleşmesinin yenilenmemesine yönelik dava konusu işlemin tesis edildiği anlaşılmaktadır.

Davacının görev yaptığı birimin niteliği göz önünde bulundurulduğunda, davalı idarece, yukarıda belirtilen sebeple tesis edilen dava konusu işlemde, kamu yararı ve hizmet gerekleri yönünden hukuka aykırılık görülmemiştir.

Öte yandan, davacının davalı idare emrinde iki yıldan kısa bir süre görev vaptığı, dolayısıyla sözleşmesinin devamı konusunda haklı bir beklentisinden de söz edilemeyeceği sonucuna varılmıştır.

15u itibarla, dava konusu işlemin iptali yolundaki İdare Mahkemesi ısrar kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU:

Açıklanan nedenlerle;

Davalı idarenin TEMYİZ İSTEMİNİN KABULÜNE;

YORUM EKLE