Öğretmenin görev yaptığı okula atanan yeni öğretmenin atamasını dava edebileceği

Davacının görev yaptığı okula, kendisiyle aynı branşta bulunan öğretmen atanmasına ilişkin işlemin iptalini istemekte; kişisel, meşru ve aktüel

Öğretmenin görev yaptığı okula atanan yeni öğretmenin atamasını dava edebileceği

Davacının görev yaptığı okula, kendisiyle aynı branşta bulunan öğretmen atanmasına ilişkin işlemin iptalini istemekte; kişisel, meşru ve aktüel menfaatinin bulunduğu hakkında. Öğretmenin görev yaptığı okula atanan yeni öğretmenin atamasını dava edebileceği

Öğretmenin görev yaptığı okula atanan yeni öğretmenin atamasını dava edebileceği

Öğretmenin görev yaptığı okula atanan yeni öğretmenin atamasını dava edebileceği 

Davacının görev yaptığı okula, kendisiyle aynı branşta bulunan öğretmen atanmasına ilişkin işlemin iptalini istemekte; kişisel, meşru ve aktüel menfaatinin bulunduğu hakkında.

T.C.

DANIŞTAY

İkinci Daire

Esas No : 2008/1077

Karar No : 2009/365

Özeti : Davacının görev yaptığı okula, kendisiyle aynı branşta bulunan öğretmen atanmasına ilişkin işlemin iptalini istemekte; kişisel, meşru ve aktüel menfaatinin bulunduğu hakkında.

Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı) : ...

Vekili : Av. ...

Karşı Taraf : 1-Milli Eğitim Bakanlığı 2-Malatya Valiliği

İsteğin Özeti : Malatya İdare Mahkemesi'nin 16.11.2007 günlü, E:2007/1839, K:2007/2642 sayılı kararının dilekçede yazılı nedenlerle temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.

Cevapların Özeti : Temyizi istenen kararın yöntem ve yasaya uygun

olduğu, bu nedenle istemin reddi gerekeceği yolundadır.

Danıştay Tetkik Hakimi: Asiye Değirmenci

Düşüncesi: İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

Danıştay Savcısı : S. Sema Kabukçu

Düşüncesi : İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların

temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.

Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay İkinci Dairesi'nce işin gereği düşünüldü:

Malatya Merkez Turgut Özal Anadolu Lisesi matematik öğretmeni olan davacı, norm kadro fazlası durumuna düşeceği ve ek ders ücreti alamayabileceğinden bahisle ...'in aynı okula matematik öğretmeni olarak atanmasına ilişkin 29.6.2007 gün ve 43580 sayılı işlem ile bu atamanın düzeltilmesi yolundaki başvurusunun reddine ilişkin Malatya Valiliği İl Milli Eğitim Müdürlüğü'nün 27.9.2007 günlü işleminin iptali istemiyle dava açmıştır.

Malatya İdare Mahkemesi'nin 16.11.2007 günlü, E:2007/1839, K:2007/2642 sayılı kararıyla; davacının görevli bulunduğu okula kendi branşında başka bir öğretmenin atanması sonucunda kendisinin norm fazlası durumuna düşebileceği veya ek ders ücreti akmayabileceği durumunun güncel olmadığı, varsayıma dayalı ihtimal dahilinde olduğu, dolayısıyla dava konusu işlemle davacı arasında kişisel, meşru ve güncel menfaat ihlalinin bulunmadığı anlaşıldığından, açılan bu davanın ehliyet yönünden reddi gerektiği gerekçesiyle 2577 sayılı idari Yargılama Usulü Kanununun 14/3-c ve 15/1-b maddesi uyarınca davanın ehliyet yönünden reddine karar verilmiştir.

Davacı; hukuka uygun olmayan dava konusu atama işlemi nedeniyle şahsının hak ve menfaatlerinin doğrudan ihlal edildiğini ileri sürmekte ve mahkeme kararının temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2. maddesinin (a) fıkrasında idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan davalar iptal davaları olarak tanımlanmış ve sübjektif ehliyet koşulu menfaat ihlali olarak yer almıştır.

Öte yandan, gerek doktrinde gerek yargı içtihatlarında iptal davası açılabilmesi için menfaat ihlali koşulu sübjektif ehliyet koşulu olarak kabul edilmekte ve genelde kişisel, meşru ve güncel bir menfaatin varlığı ve bunun ihlali menfaat ilişkisinin kurulmasında yeterli sayılmaktadır. Davanın niteliğine ve özelliğine göre, idari yargı yerlerince davacının idari işlemle ciddi ve makul bir ilişkisinin bulunduğunun anlaşılması dava açma ehliyetinin varlığı için yeterli görülmektedir.

Dosyanın incelenmesinden, davacı tarafından matematik öğretmeni olarak görev yaptığı Malatya Turgut Özal Anadolu Lisesi'ne, aynı İl Kubilay Lisesi matematik öğretmeni ...'in Fen, Sosyal Bilimler, Spor, Güzel Sanatlar, Anadolu Öğretmen ve Anadolu İmam Hatip Liseleri sınavında başarılı olduğundan 29.6.2007 günlü Bakanlık işlemiyle atanması üzerine norm kadro fazlası konuma getirildiği ileri sürülerek söz konusu atamanın ve bu atamanın düzeltilmesi yolundaki başvurusunun reddine ilişkin işlemin iptali için bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır. Olayda, davacının görev yaptığı Turgut Özal Anadolu Lisesindeki mevcut matematik öğretmeni sayısı ile matematik öğretmenliği norm kadronun ...in bu okulda görevde başladığı sırada 6 olduğu, dava konusu atama işlemi sonucu okuldaki matematik öğretmeni sayısının T ye yükselmesiyle birlikte davacının hizmet puanı itibariyle norm kadro fazlası olma durumuyla karşı karşıya kaldığı, söz konusu okulun matematik branşındaki öğretmelerden hizmet puanı az olanın norm kadro fazlası durumda olacağı dikkate alındığında, davacının kişisel, meşru ve aktüel menfaatinin, dava konusu atamadan hiç etkilenmeyeceğini söylemek olanaksızdır.

Bu durumda, davacının, görev yaptığı okula kendisiyle aynı branşta bulunan ...'in atanmasına ilişkin işlemin iptalini istemekte kişisel, meşru ve aktüel menfaati bulunduğundan, dava konusu uyuşmazlığın esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, davanın ehliyet yönünden reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.

Açıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin kabulüyle Malatya İdare Mahkemesi'nce verilen 16.11.2007 günlü, E:2007/1839, K:2007/2642 sayılı kararın 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinin l/b. fıkrası uyarınca bozulmasına, aynı maddenin 3622 sayılı Kanun'la değişik 3. fıkrası gereğince ve yukarıda belirtilen hususlar da gözetilerek yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen Mahkeme'ye gönderilmesine, 30.1.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

YORUM EKLE