Muhasebe Yetkilisi Dışındakilerin Hak Sahibinin Kimliğini Kontrol Sorumluluğu

Muhasebe Yetkilisi Dışındakilerin Hak Sahibinin Kimliğini Kontrol Sorumluluğu, ödeme evrakları üzerinde hak sahibinin kimlik kontrol görevinde sorumluluk

Muhasebe Yetkilisi Dışındakilerin Hak Sahibinin Kimliğini Kontrol Sorumluluğu

Muhasebe Yetkilisi Dışındakilerin Hak Sahibinin Kimliğini Kontrol Sorumluluğu, ödeme evrakları üzerinde hak sahibinin kimlik kontrol görevinde sorumluluk

Muhasebe Yetkilisi Dışındakilerin Hak Sahibinin Kimliğini Kontrol Sorumluluğu

Muhasebe Yetkilisi Dışındakilerin Hak Sahibinin Kimliğini Kontrol Sorumluluğu

Bildiği üzere, 5018 sayılı yasaya göre muhasebe yetkilileri ödeme yaparken hak sahibinin kimliğini kontrol etmekle mükelleftir. Bu yükümlülüğü yerine getirmemesi halinde olabilecek zararlardan sorumludur. Sayıştay Temyiz Kurulu, evrakı kontrol etmekle mükellef olan personel ile elektronik ortamda gönderen personelin de hak sahibinin kimliğinin doğruluğunu kontrol etmekle mükellef olduğu yönünde karar verdi.

Kamu İdaresi TürüYüksek Öğretim Kurumları
Yılı  2012
Dairesi  2
Dosya No   39561
Tutanak No   42688
Tutanak Tarihi    1.2.2017
Kararın Konusu    Sorumluluk ve Yargılama Usulleri ile İlgili Kararlar

Hak sahibinin kimliğine dikkat edilmeyerek yanlış yükleniciye ödeme yapılması;

195 sayılı İlamın 10. maddesiyle; … Üniversitesi … Fakültesi Hastanesinin elektrik faturalarının (hak sahibin kimliğine ilişkin bilgiler doğrulanmadan) … Elektrik Dağıtım A. Ş. (… Elektrik) yerine … Elektrik İnş. Tem. Güv. Ltd. Şti.’ne ödendiği gerekçesiyle … TL’nin tazminine ilişkin hüküm tesis edilmiştir.

(Münferiden) Sorumlu (Muhasebe Yetkilisi sıfatıyla temyiz talep eden …), temyiz dilekçesinde özetle;

a- 2008/6 Sayılı Uluslararası Banka Hesap Numarası Hakkında Tebliğin 7 nci maddesinde; "(1) Avrupa Ekonomik Alanında yer alan ülkelerdeki hesaba yapılan para transferinde alıcıya ait IBAN'ın doğrulaması ve kullanılması zorunludur. Ancak bankalar ile yurtdışında sınır ötesi ödemeleri gerçekleştiren kuruluşlar arasında kendi nam ve hesaplarına gerçekleştirilen işlemler ile talep edilmesine rağmen müşteri tarafından alıcıya ait IBAN'ın bildirilmeyeceğine ilişkin müşterinin yazılı beyanının alındığı işlemlerde bu zorunluluk aranmaz. (2) Bankalara gelen ve alıcı hesap numarası IBAN olarak belirtilen para transferinde IBAN'ın doğrulanması zorunludur." hükmünün yer almakta olduğunu, buna göre bankalar IBAN ve MÜŞTERİ ADI kontrolü yapsa idi, sehven yapılan bu hatalı ödemenin de yapılmayacak olduğunu, ikinci hatalı ödemede daha dikkatli davranılmış olunacağını; dolayısıyla, ödemenin tamamlanmasında asıl sorumluluğun bankada olduğunu, zira ödeme işleminin saymanlığın hatalı IBAN bildirmesi ile değil bankaların parayı hesaplar arasında aktarması ile tamamlanmakta olduğunu,

b- Hatalı ödemenin yapıldığı 2012 yılı başında Döner Sermaye İşletmesi tarafından temin edilen ve 2005 yılından itibaren kullanılagelen paket muhasebe programı kullanılmakta idi olduğunu, 2012 yılı başında Maliye Bakanlığı Muhasebat Genel Müdürlüğü tarafından kısaca (DMİS) olarak adlandırılan muhasebe programının kullanılmasının bildirildiğini, ancak bu programın 2012 Şubat ayı ortalarında kullanıma açıldığını, 2011 yılı devirlerinin ve geçmiş günlerinin muhasebeleştirme belgelerinin kaydının yapılmasının çok zaman aldığını; bu nedenle, ancak 2012 Nisan ayı sonlarına doğru günlük kayıt yapmaya başlanabildiğini, bu arada eski programa kayıt yapmaya devam edildiğini, hatta eski muhasebe programının, hatalı işlem yapmamak adına 2012 ve 2013 yıllarında kontrol amaçlı DMİS programı ile birlikte kullanıldığını, bunun hata yapma gibi bir niyetlerinin bulunmadığını göstermekte olduğunu, ayrıca, 2012 yılında kullanılan DMİS programının muhasebe verilerinin alınması için yeterli olmadığını ve bu nedenle 2013 yılında yenilendiğini, muhasebe sistemine göre gerçek ve tüzel kişilere yapılan ödemelerin 320 hesabı kullanılmak suretiyle yapılmakta idi olduğunu, yargılama konusu ödemelerin de bu kapsamda muhasebe işlem fişi ile yapıldığını, V.K.İ … tarafından hazırlanan ilk hatalı ödemeye ait MİF incelendiğinde görüleceği üzere ödenecek firma Adı Soyadı/Unvanı bölümünde … … ELEKTRİK DAĞITIM A.Ş. yazdığını, bankaya gönderilen ödeme listesinde de alacaklı adının … olarak yazıldığını; yani MİF ile ödeme listesinin aynı olduğunu, ancak … firmasının İBAN numarasının yazıldığını; yani MİF'de yazılan İBAN numarası ile banka listesindeki İBAN numarasının aynı olduğunu, V.K.İ. … tarafından hazırlanan ve Defterdarlık Uzmanı … tarafından onaylanan ikinci hatalı ödemeye ait MİF incelendiğinde görüleceği üzere hak sahibinin kimlik bilgileri bölümünde … yazdığını, Hesap Ayrıntı Adı bölümünde … ELEKTRİK A.Ş. yazdığını, ödeme listesinde ise … yazdığını, her iki hatalı ödemede de MİF ile ödeme listelerinin aynı olduğunu, kendisinin bu hataları fark etmesinin mümkün olmadığını, çünkü iki firma ismi arasında bir tek (N) harfi farklılığı olduğunu, ayrıca Döner Sermaye İşletmesinin ikiyüzden fazla firma ile iş yapmakta olduğunu; dolayısıyla, kendisinin bir kastı ve ihmalinin söz konusu olmadığını, burada sistem hatasını da belirtmenin de yerinde olacağını,

1- Çünkü DMİS Fiş Giriş Sayfasında yer alan Kişi Ara butonunda hakediş sahibi … firmasının ismi yazıldığında, ilk sıraya … firmasının ismi ve banka bilgilerinin en üst sırada gelmekte olduğunu, olması gerekenin ise alfabetik sıralamaya göre … firmasının gelmesi olduğunu,

2- Ayrıca isim ekranının çok küçük olduğunu ve ismin tamamının ekranda görünmemekte olduğunu, dilekçeye ekli bahse konu sayfa dökümünde de görüldüğü üzere üst kısma … yazıldığı halde firma sıralamasında … firmasının ilk sıraya geldiğini, dolayısıyla hata oluşmasına sebep olduğunu, yani ortaya çıkan hatanın sebebinin sistem hatası olduğunu,

3- Kendisinin bir daha böyle bir hata olmaması için personele tebliğ ettiği … tarih … sayılı yazıda; "Döner Sermayeli İşletmelerin yeniden yapılandırılması kapsamında Bakanlığımız Muhasebat Genel Müdürlüğünce uygulamaya konulan DMİS programının kullanımı sırasında Muhasebe İşlem Fişlerinin ve Ödeme Emri Belgelerinin sisteme girilirken veri girişi yapan personel fiş giriş sayfasında yer alan kişi ara butonuna basıldığında ekrana gelen pencerede bulunan tümü, Gerçek kişi, Firma, yabancı uyruklu butonundan uygun olanının işaretlenerek sorgulamanın T.C Kimlik No, Vergi No, Pasaport No kullanılmak suretiyle yapılması gerekmektedir. Ödemenin hak sahibine yapması acısından bir sıkıntı yaşanmaması için tüm personelin yukarıda belirttiğim hususlara uyarak, gerekli özen ve dikkati göstermesi hususunda gereğini rica ederim." demek suretiyle gerekli uyarıyı yaptığını,

c- Bu süreçte tüm zamanını yeni muhasebe programının kullanılmasını sağlamak ve muhasebe kayıtlarının doğru yapılmasını sağlamak için kullanmakta idi olduğunu, ayrıca o dönemde Saymanlığın işlerinin de çok yoğun olduğunu, Döner Sermaye İşletmesine bağlı 50 civarında birim bulunduğunu, bunların muhasebe kayıtlarının ayrı ayrı tutulmakta olduğunu, Üniversitenin çeşitli birimlerinde 20’den fazla muhasebe yetkilisi mutemedi var olduğunu ve günde 500 civarında mutemet alındısı düzenlemekte olduğunu, mevzuatı gereği bunların kontrolünün tarafınca yapılmakta olduğunu, Saymanlığın yıllık yevmiye sayısının 35.000 civarında olduğunu, günlük ortalama 150 civarında muhasebeleştirme belgesi imzalamak durumunda olduğunu, her gün 1.000.000.-TL civarında banka tahsilatı yapıldığını, bir o kadar da ödeme yapıldığını, daha saymadığı birçok iş ve işlemler yaptığını, her akşam geç saatlere kadar çalışmak zorunda kaldığını, hatalı ödemenin yapıldığı dönemde Saymanlıkta 20’den fazla memurun çalışıyor olduğunu, her memurun düzenlediği her evrakı görevi gereği imzalamak durumunda olduğunu; dolayısıyla, her evrakı en ince ayrıntısına kadar incelemesinin mümkün olmadığını, mahiyetinde çalışan memuruma güvenmek durumunda olduğunu, kendisinin bu hataları fark edememesinin isim benzerliği, sistem hataları ve aşırı iş yoğunluğundan kaynaklandığını,

d- Elektrik arz eden … firmasının düzenlemiş olduğu 31.03.2012 tarih 134658 ve 138811 nolu faturalarda bakiye borç göründüğü ve firma tarafından faturalar üzerine “bakiye borç 5 iş günü içerisinde ödenmediği takdirde elektrik arzı durdurulacaktır” notu düşüldüğü halde hiçbir işlem yapılmadığını, ikinci hatalı ödemede … firmasının da kusuru bulunduğunu,

e- Yukarıda belirtilen faturaların ödenmesinde Üniversite idaresinin de kusuru bulunduğunu, faturalar üzerinde geçmiş borç göründüğü halde sorgulamadan yani gözetim ve denetim görevini yerine getirilmeden 4535 ve 4537 nolu Ödeme Emri Belgeleri düzenlenerek ödenmek üzere Saymanlığa gönderildiğini,

f- Ödemenin yapıldığını 05.06.2012 tarihinde öğleden sonra VHKİ …'ın odasına gelip söylemesi ile öğrendiğini, bunun üzerine evrakları kontrol ettiğini ve …firma yetkilisini daireye çağırmasını söylediğini, firma yetkilisi … ve ağabeyi …’ın 08.06.2012 tarihinde sabah mesaisinde odasına geldiğini, odasında Müdür Yardımcısı … ve VHKİ …’ın bulunduğunu, …’ın parayı aldığını, borçları olduğu için borçlarına dağıttığını, parası olduğunda ödeyeceğini söylediğini, ağabeyi …’ın ise kardeşine bu borcu ödemesi için yardımcı olacağını söylediğini ve 13.06.2012 tarihinde Döner Sermaye İşletmesinin … … Şubesi hesabına … .-TL yatırdığını, bunun üzerine … Elektrik İnş. Tem. Güv. Tic. Ltd. Şti.’ye … tarih … sayılı yazı yazarak bu paranın ödenmesini talep ettiğini, … tarih ve …sayılı yazı ile … … Şubesine ve … tarih … sayılı yazı ile … Bankası … Şubesine yazılan yazı ile İBAN kontrolü yapılmadığı için paranın iadesi hususunda yazı yazdığını, sehven ödenen bu paranın hukuki yollardan tahsili için … Üniversitesi Rektörlüğü Hukuk Müşavirliğinden … tarih ve … sayılı yazı ile talepte bulunduğunu, … tarih ve … sayılı yazı ile bağlı bulunduğu … Defterdarlığına bilgi verdiğini, ayrıca 11.06.2012 tarihinde … Üniversitesi Rektörlüğüne ve … Defterdarlığına bizzat giderek sözlü bilgi verdiğini, hatalı ödenen tutarları 08.06.2012 tarih 7282 yevmiye numaralı MİF ile 136.02.01.01.00001 hesaba … Elektrik İnş. Tem. Güv. Tic. Ltd. Şti. adına borç kaydı yaptırdığını, kendisinin hiçbir şeyi saklamadığını, gizlemediğini, tahsili için her türlü girişimde bulunduğunu,

g- … Elektrik İnş. Tem. Güv. Tic. Ltd. Şti. yetkililerinin haksız yere aldıkları bu paraları geri ödememeleri üzeine İdarenin de ilgili firma hakkında herhangi bir hukuki işlem yapmadığını gördüğünü ve 06.11.2012 tarihli dilekçesiyle … Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunduğunu, … 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 2013/69 Esas, 2013/150 Karar Sayılı Kararı ile ilgili şirket yetkilisi …'ın … .-TL para cezası ile cezalandırılmasına karar verildiğini, kararın taraflarınca temyiz edildiğini, temyiz aşamasının halen devam etmekte olduğunu,

h- Konu ile ilgili olarak Vergi Başmüfettişi … tarafından düzenlenen 12.06.2013 günlü, 2013-B-2009/5 sayılı "Görüş ile Öneri" başlıklı raporunun Veri Denetim Kurulu Başkanlığınca … Üniversitesi Rektörlüğüne ve Saymanlığa gönderildiğini, raporda …'ın … şirketini sevk ve idare ettiği kanaatine varıldığı görüşü belirtildiğinden .. tarih ve …sayılı yazıyla ilgili hakkında her türlü takibin yapılmasının istendiğini, … Üniversitesi Rektörlüğü Hukuk Müşavirliğinden alınan … tarih ve … sayılı yazıda anılan raporun bir örneğinin gönderilmesinin istendiğini, … tarih ve .. sayılı yazı ekinde raporun gönderildiğini, raporun Saymanlıkça incelenmesi neticesinde … Elektrik İnş. Tem. Güv. Hiz. Ltd. Şti İle … İnş. Elk. San. Taah. Tic. Ltd. Şti. arasında tespit edilen muvazaalı ilişkilerin 6 madde halinde 24.09.2013 tarih ve 888 sayılı yazı ekinde … Üniversitesi Hukuk Müşavirliğine gönderildiğini, ancak Üniversite İdaresinin bununla ilgili halen hiçbir işlem yapmadığını,

i- … Üniversitesi Rektörlüğü Hukuk Müşavirliğinin, … Asliye Ticaret Mahkemesinde 17.10.2012 tarih 2012/567 Esas no ile Davalılar … Bankası A.Ş.-Türkiye … Bankası T.A.O.-… Elektrik İnş. Tem. Güv. Tic. Ltd. Şti.- …-T.C. … Valiliği-…-T.C. Maliye Bakanlığı-… hakkında dava açtığını ve davanın halen devam etmekte olduğunu,

Sonuç olarak, yukarıda arz etmeğe çalıştığı gibi mahiyetinde çalışan her görevlinin yaptıkları her işi en ince ayrıntısına kadar inceleme imkânı olamadığını, aksi takdirde her işi kendisinin yapması gerektiğini ki takdir edileceği üzere bunun mümkün olmadığını, kendisinin memuruna hatalı evrak düzenlemesi için bir talimat vermediğini ve yanlış ödeme yapılan firma ile hiçbir bağının olmadığını, hatayı fark edememesinin tamamen iş yoğunluğundan ve isim benzerliğinden dolayı göz yanılgısından kaynaklandığını, yanlış ödenen tutarın en kısa sürede tahsil edilebilmesi için her türlü girişimde bulunduğunu, fazla ödenen tutarın muhasebe kayıtlarında mevcut olduğunu, bu aşamada konu ile ilgili olarak hukuk ve ceza davalarının devam etmekte olduğunu, davaların sonuçlandığında uygulanacağının aşikâr olduğunu, Yargıtay Genel Kurulunun 29.06.2011 tarih, 2011/4-206 Esas, 2011/461 Karar sayılı Kararı ile … 4. İcra Hukuk Mahkemesinin 2013/981 Esas, 2014/117 Karar sayılı kararlarının da bu doğrultuda olduğunu; bu nedenle, yargılama konusu işlemde 5018 sayılı KMYKK'nın 71 inci maddesinde belirtilen mahiyette bir kusuru bulunmadığından ve olaya ilişkin sürmekte olan davalar henüz sonuçlanmamış olduğundan itirazına konu ilam hükmünün kaldırılmasını arz etmiştir.

Başsavcılık karşılamasında özetle; dilekçede; muhasebe kayıtlarının Maliye Bakanlığı Muhasebat Genel Müdürlüğü tarafından önerilen sistem kullanılarak tutulduğu, sistemde görülen hatalar nedeniyle sonraki dönemlerde değişikliğe gidildiği, bu süreçte yapılan işlemlerde hatalar meydana geldiği, hatalı işlemen tespitini müteakip gerekli işlemlerin uygulanmaya başlanıldığı belirtilerek, verilen tazmin hükmünün kaldırılmasına karar verilmesinin talep edildiği ifade edildikten sonra, ortaya konulanların Daire yargılaması öncesinde de ileri sürülmüş olup, karar aşamasında dikkate alındığı; bu itibarla, adı geçenin temyiz talebinin reddi ile verilen tazmin hükmünün tasdikine karar verilmesinin uygun olacağı mütalaa edilmiştir.

Yukarıda adı geçen Sorumlu, Başsavcılık karşılamasına yanıt olarak gönderdiği ikinci temyiz dilekçesinde özetle; ilk dilekçesindeki itirazların Savcılık Mütalaasında değerlendirmeye alınmadığını; bu sebeple yeniden itirazda bulunduğunu ve bu itiraza ilişkin gerekçelerinde aynı gerekçeleri saydıktan sonra farklı olarak özetle;

- … 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 2013/69 esas sayılı dosyasının tetkikinde ve dilekçe ekinde örneği sunulan 03/04/2013 tarih - 16/05/2013 celse zabıtlarından da görüleceği üzere; dava konusu olayda asıl sorumlu ve parayı ödemesi gereken sebepsiz zenginleşen; parayı aldığını, kullandığını ifade eden kişinin … olduğunu, mezkur ceza dosyasındaki beyan ve ifadelerinde de hesaba intikal eden paraları aldığını kabul ederek, kullandığını Üniversiteye borcunu ödeyeceğini kabul ve taahhüt ettiğini,

- Dilekçe ekinde sunulan … 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/367 Esas, 2008/142 Karar sayılı ve 22/04/2008 günlü Kararı ve Y.3.H.D.’nin 2008/18995 E.2008/22136 sayılı onama ilamında da anlaşılacağı üzere; idarece sehven şirket hesabına gönderilen paranın kullanıldığı, parayı iade edeceklerinin bildirilmesi üzerine, şirket yönünden davanın kabulüne karar verildiğini, Yargıtay ilamıyla da bu kararın onandığını, Ceza Mahkemesindeki bu beyanların ve emsal yargı kararlarının da Heyetimizce değerlendirilerek, adına çıkartılan ilamın iptal edilerek hüküm dışı bırakılmasını talep ettiğini, burada asıl sorumlu ve kötü niyetli olanın; … şirketi ile parayı alan … olduğunu, adı geçen şirketle, … arasında illiyet bağı bulunduğunu, bunun kendilerinin kabulünde olduğunu, …’ın ceza dosyasındaki ifadesinde Davacı Üniversiteye … -TL lik iş yaptığını ve Sayıştay ilamına konu iki seferde hesaba yanlışlıkla aktarılan … -TL ile … - TL yi aldığı ve kullandığının kabulünde olup, borcunu da ödeyeceğini taahhüt ettiğini, sehven gönderilen bu paraları bir sefer değil iki seferde aldıklarını, yaptıkları işten çok fazla bir para diye bir değerlendirmeleri olmadığını, kullandıklarını, Üniversiteye de bilgi vermediklerini, bütün bunların iyi niyetli olmadıklarının göstergesi olduğunu, iyi niyetle bağdaşmayan adı geçenlerin bu tutumundan kaynaklanan bu duruma kendisinin katlanmasının beklenemeyeceğini, dürüstlük kuralının hukuki olayların ve muamelelerin yorumunda önem taşımakta olduğunu; şöyle ki, yorumun karşı tarafta uyandırılan güvene göre yapılması gerektiğini, tarafların tutum ve davranışlarının olayın özelliği muamelelerin niteliğinde yorum yapılırken göz önünde bulundurulmak zorunda olduğunu, aksi halde yanlış sonuçlara varılabileceğini, Yargıtayın yerleşik kararlarında, objektif iyi niyet kurallarının uygulanmasına kesin sınır konulamayacağının, objektif iyi niyet kurallarının kamu düzenine ilişkin olduğunun, resmi kuruluşların iyi niyet kurallarına daha sıkı riayet etmesi gerektiğinin ortaya konulduğunu,

- 6085 sayılı Sayıştay Kanununun 50 inci maddesinin (3) nolu bendinde; "hesap yargılaması sırasında, mahkemelere veya yürütülen bir soruşturma için ilgili idari mercilere verilmiş olması nedeniyle belgeleri bulunmayan hesap yargılamasına konu olan bir işleme ilişkin bilgi ve belgelerin yeterli görülmemesi ve kovuşturma veya soruşturma sonucunun beklenmesine gerek görülen hallerde, bu hususlara ilişkin hesap ve işlemlerin yargılanması durdurularak, hüküm dışı bırakılabilir. Hüküm dışı bırakılan hususlara ilişkin noksanlıklar giderildikten sonra bu hesap ve işlemlerin yargılanmasına devam edilir." hükmünün yer almakta olduğunu, … 6. Asliye Ticaret Mahkemesi Hakimliği tarafından alınan 24.02.2014 tarihli 'Bilirkişi Kurulu Raporu'nun Sonuç bölümünde İlgili Şirket, Bankalar, Maliye Bakanlığı (Saymanlık personelini istihdam eden sıfatıyla) ve … Üniversitesinin kusurlu bulunduğunun rapor edildiğini, bundan dolayı mahkeme kararı hükmü ile Sayıştay ilam hükmünün birbirinden farklı olacağının anlaşılmakta olduğunu,

Sonuç olarak, yapılan birinci hatalı ödemeden IBAN kontrolü yapmayan bankaların sorumlu olduğu, konunun Sayıştay Denetçilerince tespiti yapılmadan daha önce tespiti yapılarak hem adli hem idari makamlara bildirildiği ve muhasebe kayıtlarına kaydının yapıldığı; bu konuda mahkemece verilecek kararın uygulanacağı, ancak mahkeme kararı kesinleşinceye kadar geçecek süre içinde ilam hükmünün mağduriyetine sebep olacağını belirterek kendisinin bu olayda 5018 Sayılı Yasanın 71 inci maddesinde belirtilen mahiyette bir kusur ve ihmali bulunmadığından ilam hükmünün kaldırılmasını veya 6085 Sayılı Yasanın 50 inci maddesine göre konu ile ilgili acılan davaların karara bağlanmasına kadar hüküm dışı bırakılmasını istemiştir.

Sorumlu, ikinci temyiz dilekçesi sonrasında gönderdiği dilekçede ise özetle; ikinci temyiz dilekçesinde belirttiği … 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/875 esas sayılı davasının sonuçlanmış olup, 29.05.2015 tarihli duruşma tutanağı ile "Davalı … Elektrik İnşaat Temizlik Güvenlik Ticaret Ltd. Şti. yönünden davanın kısmen kabulüne … TL'nin 13.06.2012 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte kendisinden tahsili ile davacıya ödenmesine, diğer davalılar yönünden davanın reddine," karar verildiğini, yukarıda belirtiği 09.09.2014 tarihli ilama itiraz dilekçesinin (f) bendinde hatalı ödemenin yapıldığını öğrendiği 08.06.2012 tarihinde adı geçen şirket adına 136.02.01.01.00001 hesaba borç kaydı yaptırdığını ve üniversite idaresini hem yazılı hem sözlü bilgilendirdiğini, aynı zamanda ilgili şirket hakkında hukuki işlem başlatılmasını her fırsatta yazılı olarak talep ettiğini, Sayıştay Başkalığı Denetçileri tarafından düzenlenen ve Başkanlığın İnternet sitesinde yayımlanan "… Üniversitesi Döner Sermaye İşletmesi 2012 Yılı Denetim Raporunun" "DENETİM GÖRÜŞÜ" başlıklı bölümünde "… Üniversitesi Döner Sermaye İşletmesinin 2012 yılına ilişkin mali rapor ve tablolarının tüm önemli yönleriyle doğru ve güvenilir bilgi içerdiği; gelir, gider ve mallarına ilişkin hesap ve işlemlerinin kanun ve diğer hukuki düzenlemelere uygun olduğu kanaatine varılmıştır." görüşü yer aldığı halde Sayıştay Başkanlığı Denetçileri tarafından düzenlenen inceleme raporunda yukarıda bahsedilen muhasebe kaydının tenkit edilmediğini, hatalı ödeme işlemi Sayıştay denetimi esnasında tespit edilmiş gibi işlem yapıldığını, oysa bu işlemde yapılan muhasebe kaydında bir hata varsa ancak bu inceleme raporuna konu edilmesi gerektiği kanaatinde olduğunu, yukarıda bahsedilen mahkeme kararı gereğince … Üniversitesi Döner Sermaye Saymanlığınca yapılan işlemlerin mevzuata uygun olduğu ve Sayıştay Denetçilerince düzenlenen denetim raporunda da aksine bir görüş bulunmadığının görüleceğini belirterek diğer hususlar ile daha önce vermiş olduğum bilgi ve belgelerde belirtilen hususlar değerlendirilerek ilam hükmünün kaldırılması gerektiğini dile getirmiştir.

Başsavcılık ikinci karşılamasında özetle; dilekçede adı geçen tarafından ileri sürülen hususların önceki mütalaada belirtilen görüşlerin değiştirilmesini sağlayacak bir mahiyet taşımaması hasebiyle yargılamanın söz konusu mütalaaya göre karara bağlanmasının uygun olacağı mütalaa edilmiştir.

İşbu dosyayla duruşmalı temyiz talebinde bulunan sorumlu … ile Sayıştay Başsavcı Vekilinin sözlü açıklamalarının dinlenmesinden ve dosyada mevcut belgelerin okunup incelenmesinden sonra gereği görüşüldü:

5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanununun ‘Muhasebe hizmeti ve muhasebe yetkilisinin yetki ve sorumlulukları’ başlıklı 61 inci maddesinde aynen:

“(Değişik birinci fıkra: 22/12/2005-5436/10 md.) Muhasebe hizmeti; gelirlerin ve alacakların tahsili, giderlerin hak sahiplerine ödenmesi, para ve parayla ifade edilebilen değerler ile emanetlerin alınması, saklanması, ilgililere verilmesi, gönderilmesi ve diğer tüm malî işlemlerin kayıtlarının yapılması ve raporlanması işlemleridir. Bu işlemleri yürütenler muhasebe yetkilisidir. Memuriyet kadro ve unvanlarının muhasebe yetkilisi niteliğine etkisi yoktur.

Muhasebe yetkilisi, bu hizmetlerin yapılmasından ve muhasebe kayıtlarının usulüne uygun, saydam ve erişilebilir şekilde tutulmasından sorumludur. 9.12.1994 tarihli ve 4059 sayılı Kanun hükümleri saklı kalmak kaydıyla, genel bütçe kapsamındaki kamu idarelerinin muhasebe hizmetleri Maliye Bakanlığınca yürütülür. Muhasebe yetkilileri gerekli bilgi ve raporları düzenli olarak kamu idarelerine verirler.

Muhasebe yetkilileri ödeme aşamasında, ödeme emri belgesi ve eki belgeler üzerinde;

a) Yetkililerin imzasını,

b) Ödemeye ilişkin ilgili mevzuatında sayılan belgelerin tamam olmasını,

c) Maddi hata bulunup bulunmadığını,

d) Hak sahibinin kimliğine ilişkin bilgileri,

Kontrol etmekle yükümlüdür.

Muhasebe yetkilileri, ilgili mevzuatında düzenlenmiş belgeler dışında belge arayamaz. Yukarıda sayılan konulara ilişkin hata veya eksiklik bulunması halinde ödeme yapamaz. Belgesi eksik veya hatalı olan ödeme emri belgeleri, düzeltilmek veya tamamlanmak üzere en geç bir iş günü içinde gerekçeleriyle birlikte harcama yetkilisine yazılı olarak gönderilir. Hataların düzeltilmesi veya eksikliklerin giderilmesi halinde ödeme işlemi gerçekleştirilir.

Muhasebe yetkilileri işlemlerine ilişkin defter, kayıt ve belgeleri muhafaza eder ve denetime hazır bulundurur.

Muhasebe yetkilileri, 34 üncü maddenin ikinci fıkrasındaki ödemeye ilişkin hükümler ile bu maddenin üçüncü fıkrasında belirtilen ödemeye ilişkin kontrol yükümlülüklerinden dolayı sorumludur. Muhasebe yetkililerinin bu Kanuna göre yapacakları kontrollere ilişkin sorumlulukları, görevleri gereği incelemeleri gereken belgelerle sınırlıdır. (Ek cümle: 22/12/2005-5436/10 md.; Değişik: 24/7/2008-5793/35 md.) Muhasebe yetkililerinin görev ve yetkilerinin yardımcılarına devredilmesine, muhasebe yetkililerinin herhangi bir nedenle görevlerinden ayrılmalarında muhasebe hizmetlerinin yürütülmesine ilişkin düzenleme yapmaya ve sertifika sınavlarına girmeye hak kazanılması bakımından muhasebe yetkilisi yardımcısı eşiti görevleri belirlemeye Maliye Bakanlığı yetkilidir.

Muhasebe yetkilisi adına ve hesabına para ve parayla ifade edilebilen değerleri geçici olarak almaya, vermeye ve göndermeye yetkili olanlar muhasebe yetkilisi mutemedidir. Muhasebe yetkilisi mutemetleri doğrudan muhasebe yetkilisine karşı sorumludur. Muhasebe yetkilisi mutemetlerinin görevlendirilmeleri, yetkileri, denetimi, tutacakları defter ve belgeler ve diğer hususlara ilişkin usul ve esaslar Maliye Bakanlığınca çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.”

Denilmek suretiyle muhasebe yetkilisinin yetki ve sorumlulukları açık ve net olarak ifade edilmiştir.

Bu hususlar, Muhasebe Yetkililerinin Eğitimi, Sertifika Verilmesi İle Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmeliğin ilgili maddelerinde de aynı şekilde dile getirilmiştir.

Diğer taraftan, Sayıştayca yapılan incelemeler sonucunda kamu zararı tespit edildiğinde ve kamu kaynağının verimli, etkin ve ekonomik kullanılmadığı saptandığında, 10.12.2003 tarihli ve 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu çerçevesinde sorumlu tutulacak görevli ve yetkililerin belirlenmesi hakkındaki 14.06.2007 tarih ve 5189/1 sayılı Sayıştay Genel Kurulu Kararının muhasebe yetkililerinin görev ve sorumluluklarını düzenleyen 5 inci bölümünde:

“…

c) Muhasebe Yetkilisinin Gideri Hak Sahibine Ödeme Görevi

Muhasebe yetkilisinin, usul ve mevzuatına göre tahakkuk ettirilmiş gideri hak sahibine ödemek ve ödeme yaparken hak sahibinin kimliğini kontrol etmekle görevli olduğu, 5018 sayılı Kanunun 61’inci maddesinde ve Muhasebe Yetkililerinin Eğitimi, Sertifika Verilmesi ile Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmeliğin 23 ve 29’uncu maddelerinde hüküm altına alınmıştır.

Muhasebe yetkilisi mutemetlerinin hesabına bakmak ve onları aklamak, Kanunun 61’inci maddesinin son fıkrasına göre, muhasebe yetkilisinin görevi olduğundan, gideri hak sahibine ödemeden doğan sorumlulukta mutemetlerin, Sayıştaya karşı sorumlu kabul edilmemesi gerekmektedir.

Bu nedenle, hak sahibi olmayan kişilere ödeme yapılması nedeniyle ortaya çıkan kamu zararından, doğrudan ve tek başına muhasebe yetkilisinin sorumlu tutulması gerektiğine oybirliğiyle,”

Denilmiştir.

Yukarıda belirtilen 5018 sayılı Kanunun 61 inci maddesine göre muhasebe yetkilileri ödemeye ilişkin ilgili mevzuatında sayılan belgelerin tamam olmasından sorumlu olup bunun dışında belge aramayacaklardır. Yani ödeme emri kanıtlayıcı belgelerin içeriği muhasebe yetkilisini ilgilendirmemektedir. Bu belgelerin içeriğindeki şekil noksanlığı ve bakıldığında görülemeyecek maddi hatalar muhasebe yetkilisinin sorumluluğunda değildir. Ancak, buradaki kusur idarenin saymanlığa gönderdiği ödeme emri belgesi ve ödemeye esas belgelerde değil, saymanlığın bankaya gönderdiği belgelerdedir. Diğer bir ifadeyle, idarenin saymanlığa teslim ettiği evraklarda herhangi bir hata söz konusu olmayıp, hatanın tamamı muhasebe biriminin düzenlediği ve hak sahibinin kimliğini gözetmeden ödeme yapan muhasebe yetkilisinin imzaladığı evraklardadır.

Olayın bu yönüyle, zikredilen mevzuat hükümleri ve Sayıştay Genel Kurulu Kararı karşısında temyize konu olan olayda temyize konu olayda muhasebe yetkilisinin sorumluluğu konusunda herhangi bir tereddüt bulunmamaktadır.

Ancak, kamu zararı ile ilgili olarak verilen Sayıştay Genel Kurulunun 14.6.2007 tarih 5189/1 sayılı Kararında sorumluluk hukuku bakımından kamu görevlileri için 5018 sayılı Kanundan önce kusursuz sorumluluk (objektif) ilkesinin geçerli olduğu, 5018 sayılı Kanunla bu ilkeden vazgeçilip kusur sorumluluğu (sübjektif) ilkesinin benimsendiği, işlemlerin tek başına mevzuata aykırı olmasının, bu işlemleri yapan kamu görevlilerinin sorumlu tutulmaları için yeterli olmadığı belirtilmiştir. Başka bir ifadeyle, eskiden bir işlemin mevzuata aykırı olması tazmin hükmü vermek için yeterli iken; 5018 sayılı Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra, mevzuata aykırılığın yanı sıra kamu görevlilerinin kasıt, kusur veya ihmallerinin varlığının da ispatlanmasının gerekli olacağı ifade edilmiştir.

Bu doğrultuda, 5018 sayılı Kanuna göre mali sorumluluğun oluşabilmesi için;

- Kamu görevlilerinin kasıt, kusur veya ihmallerinden kaynaklanan mevzuata aykırı karar, işlem, eylem bulunmalıdır.

- Ortada bir kamu zararı olmalıdır.

- Mevzuata aykırı karar, işlem ve eylemle zarar arasında bir illiyet olmalıdır.

Olaya bu yönüyle bakıldığında ise; muhasebe yetkilisinin imzaladığı evrakları …’ın yanlış düzenlemesi ile kamu zararına sebep olan eylem başlamış, bu evrakları kontrol etmekle yükümlü …’in bu yükümlülüğünü yerine getirmemesi ile devam etmiş ve söz konusu evrakların elektronik ortamda yanlış olarak gönderilmesi ile sonuçlanmıştır.

Dolayısıyla, kamu zararına sebep olan olayda kusuru (ve illiyet bağı) bulunan ve yukarıda adı geçen kamu görevlilerinin de sorumluluğa dahil edilmesi gerekmektedir.

Son olarak, sorumlunun, konu ile ilgili açılan ceza davasında; … 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 2013/69 Esas, 2013/150 Karar sayılı Kararı ile ilgili şirket yetkilisi …'ın … .-TL para cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, kararın taraflarınca temyiz edildiği, temyiz aşamasının halen devam etmekte olduğu ve ayrıca açılan alacak davasında; Davalılar … Bankası A.Ş.-Türkiye … Bankası T.A.O.-… Elektrik İnş. Tem. Güv. Tic. Ltd. Şti.- …-T.C. … Valiliği-…-T.C. Maliye Bakanlığı-… hakkında dava açtığı ve … 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/875 Esas sayılı davasında; (gerekçeli karar yazılmamış olmakla birlikte) 29.05.2015 tarihli duruşma tutanağı ile "Davalı … Elektrik İnşaat Temizlik Güvenlik Ticaret Ltd. Şti. yönünden davanın kısmen kabulüne … TL'nin 13.06.2012 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte kendisinden tahsili ile davacıya ödenmesine, diğer davalılar (… Bankası A.Ş.-… Bankası T.A.O.-… Elektrik İnş. Tem. Güv. Tic. Ltd. Şti.- …-T.C. Ankara Valiliği-…-T.C. Maliye Bakanlığı-…) yönünden davanın reddine," karar verildiğini iddia etmekte ise de; 6085 sayılı Sayıştay Kanununun ‘Suç teşkil eden fiiler’ başlıklı 78 inci maddesi gereğince adli, idari ve askeri mahkemelerce verilen hükümler, Sayıştayın denetim yapmasına ve hükme bağlamasına engel olmaması bir yana, muhasebe yetkilinin hak sahibinin kimliğine bakmadan yaptığı ödeme sonucu üniversitenin döner sermaye bütçesinden çıkan tutarın yeniden üniversite bütçesine alındığına ilişkin herhangi bir beyanda da bulunulmamıştır. Kaldı ki, (yapılan internet sorgulamasına göre) sorumlunun, lehine sonuçlandığı yönünde bildirimde bulunduğu … 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/875(E), 29/05/2015 tarih ve 2015/487(K) sayılı Kararı, temyiz edilmek üzere 2016/2255 Esas nosu ile Yargıtay 11. Hukuk Dairesine taşınmış olup, davanın devam ettiği görülmektedir.

Tüm bu açıklamalar çerçevesinde, 6085 sayılı Sayıştay Kanununun 55 inci maddesinin 7 nci fıkrası uyarınca 195 sayılı İlamın 10. maddesiyle verilen … TL’nin tazminine ilişkin hükmün sorumluluk yönünden BOZULMASINA ve kamu zararına sebep olan olayda kusuru (ve illiyet bağı) bulunan kamu görevlilerinin de sorumluluğa dahil edilmesini teminen yeniden hüküm tesisi için dosyanın hükmü veren DAİREYE GÖNDERİLMESİNE;

(Üye …’nın; “Konu, Sayıştay yargısı dışında ve hala derdest haldedir. Adalet ve hakkaniyet gereği sorumlular, sorumluluklar ve kamu zararı açısından derdest halde bulunan cari davaların sonuçları ilgili daire tarafından göz önünde bulundurularak değerlendirilmelidir. Dolayısıyla, Temyiz Kurulunca alınan “bozma” kararının gerekçesinden farklı olarak, 6085 sayılı Sayıştay Kanununun 50 inci maddesinin 3 üncü fıkrasında yer alan; “Hesap yargılaması sırasında, mahkemelere veya yürütülen bir soruşturma için ilgili idari mercilere verilmiş olması nedeniyle belgeleri bulunmayan hesap yargılamasına konu olan bir işleme ilişkin bilgi ve belgelerin yeterli görülmemesi ve kovuşturma veya soruşturma sonucunun beklenmesine gerek görülen hallerde, bu hususlara ilişkin hesap ve işlemlerin yargılanması durdurularak, hüküm dışı bırakılabilir. Hüküm dışı bırakılan hususlara ilişkin noksanlıklar giderildikten sonra bu hesap ve işlemlerin yargılanmasına devam edilir.” hükmü gereğince ilama konu olayın hüküm dışı bırakılarak sorumlu tarafından ifade edilen davaların (temyiz aşamaları da bittikten sonraki) sonucuna göre hüküm tesis edilmesini teminen bozularak Dairesine gönderilmesi gerekir.”

(Üyeler … ve …’in; “Sayıştay yargılaması açısından, üniversitenin elektrik faturası ödemelerinde hak sahibi firmanın kimliğinin yanlış yazılması sonucu hak sahibi olmayan başka bir firmaya ödeme yapılarak aynı ödemenin döner sermaye bütçesinden mükerrer olarak (iki defa) yapılması ve yanlış ödeme yapılan firmadan hali hazırda tahsil edilmemiş olması kamu zararı teşkil etmekle birlikte söz konusu ödemede muhasebe yetkilisinin münferiden sorumlu tutulmasında mevzuata herhangi bir aykırılık bulunmamaktadır.

Bu itibarla, tazmin hükmünün olduğu gibi tasdiki gerekir.”

Şeklindeki ayrışık görüşlerine karşı) oy çokluğuyla,

Karar verildiği 01.02.2017 tarih ve 42688 sayılı tutanakta yazılı olmakla işbu ilam tanzim kılındı.

Güncelleme Tarihi: 05 Mayıs 2020, 00:28
YORUM EKLE