İzinli ve Raporlu Günlerde Sosyal Denge Tazminatı

Sosyal Denge Sözleşmesi'ne istinaden yapılan sosyal denge ödemesinde izinli ve raporlu olunan günler dikkate alınmayarak fazla ödemede bulunulması.

İzinli ve Raporlu Günlerde Sosyal Denge Tazminatı

Sosyal Denge Sözleşmesi’ne istinaden yapılan sosyal denge ödemesinde izinli ve raporlu olunan günler dikkate alınmayarak fazla ödemede bulunulması. Sayıştay Temyiz Kurulu, fiilen çalışılmayan günler için ödenen sosyal denge tazminatı tutarının tazminine hükmetti.

İzinli ve Raporlu Günlerde Sosyal Denge Tazminatı

Sayıştay Temyiz Kurulu, fiilen çalışılmayan günler için ödenen sosyal denge tazminatı tutarının tazminine hükmetti.

Kamu İdaresi TürüBelediyeler ve Bağlı İdareler
Yılı2016
Dairesi6
Dosya No43823
Tutanak No45827
Tutanak Tarihi6.3.2019
Kararın KonusuPersonel Mevzuatı ile İlgili Kararlar

Konu: Sosyal Denge Sözleşmesi’ne istinaden yapılan sosyal denge ödemesinde izinli ve raporlu olunan günler dikkate alınmayarak fazla ödemede bulunulması.

66 sayılı İlamın 14’üncü maddesinde, ... Belediyesi ile ...Sen (... Sendikası) arasında 08.03.2012 tarihinde imzalanıp 15.05.2012 tarihinde yürürlüğe giren Sosyal Denge Sözleşmesi’ne istinaden yapılan sosyal denge ödemesinde izinli ve raporlu olunan günler dikkate alınmayarak fazla ödemede bulunulması sonucu kamu zararına neden olunduğu gerekçesiyle …..-TL’nin tazminine hükmolunmuştur.

İlamda Harcama Yetkilisi olarak sorumlu …, …, … ile Gerçekleştirme Görevlisi olarak sorumlu …. temyiz talebi ile vermiş oldukları müşterek imzalı dilekçelerinde özetle,

4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu’nun “Mahalli İdarelerde Sözleşme İmzalanması” başlıklı 32’nci maddesinde ;“ 27/6/1989 tarihli ve 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 15 inci maddesi hükümleri çerçevesinde sosyal denge tazminatının ödenmesine belediyelerde belediye başkanının teklifi üzerine belediye meclisince, il özel idaresinde valinin teklifi üzerine il genel meclisince karar verilmesi halinde, sözleşme döneminde verilecek sosyal denge tazminatı tutarını belirlemek üzere ilgili mahalli idarede en çok üyeye sahip sendikanın genel başkanı veya sendika yönetim kurulu tarafından yetkilendirilecek bir temsilcisi ile belediyelerde belediye başkanı, il özel idaresinde vali arasında toplu sözleşme sürecinin tamamlanmasını izleyen üç ay içerisinde sözleşme yapılabilir. Bu sözleşme bu Kanunun uygulanması bakımından toplu sözleşme sayılmaz ve bu kapsamda Kamu Görevlileri Hakem Kuruluna başvurulamaz.”

375 sayılı KHK’nın Ek 15’inci maddesinde ise; “Belediyeler ve bağlı kuruluşları ile il özel idarelerinin kadro ve pozisyonlarında istihdam edilen kamu görevlilerine sosyal denge tazminatı ödenebilir. Sosyal denge tazminatının ödenebilecek aylık tutarı, 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanununa göre yapılan toplu sözleşmede belirlenen tavan tutarı geçmemek üzere ilgili belediye ve il özel idaresi ile ilgili belediye ve il özel idaresinde en çok üyeye sahip kamu görevlileri sendikası arasında anılan Kanunda öngörülen hükümler çerçevesinde yapılabilecek sözleşmeyle belirlenir.” denildiğini,

Yukarıda belirtilen hükümler ile kurumlara “kendine özgü dönemsel bir sözleşme düzenlemesi hakkı verilmiş olup,” Kurum ile ...Sen ( ... Sendikası) arasında 08.03.2012 tarihinde imzalanıp 15.05.2012 tarihinde yürürlüğe giren Sosyal Denge Sözleşmesi imzalandığını, Sosyal Denge Sözleşmesi’nin “Aylık Sosyal Denge Sözleşmesi” başlıklı 15’inci maddesinde;

“A) Çalışana 657 sayılı devlet memurları kanununa göre verilen ücrete ilaveten işverence her ay verilecek olan net Sosyal denge sözleşmesi aşağıdaki şekilde düzenlenmiştir.

FİİLEN GÖREV YAPAN;

Çalışana 657 sayılı devlet memurları kanununa göre verilen ücrete ilaveten işverence her ay verilecek olan net Sosyal denge sözleşmesi aşağıdaki şekilde düzenlenmiştir.

a) Müdürlere ilave olarak net …. TL. S.D.S. (...) verilir.

b) Şef, Amir, Birim Yetkili ve Sorumlularına ilave olarak net …. TL. S.D.S. (...) verilir.

c) Memurlara ilave olarak net …. TL. S.D.S. (...) verilir.….”

Hükmü ile maddenin de içeriğinden anlaşılacağı gibi fiilen görev yapan ibaresinden “fiilen görev yapan kadro ünvanlarının” belirtilmek istendiğinin açık olduğunu ki kadro ünvanı Müdür, Şef olup da fakat fiilen bu görevi yapmayan Müdür ya da Şeflere bu ödemenin yapılmadığını, belirtilen kadro ve görev ünvanlarının belirtilen ücretleri alabilmesi için görevlerini fiilen yapma şartı arandığını,

Nitekim; Yerel Yönetim Hizmet Koluna İlişkin Mali ve Sosyal Haklara Dair Toplu Sözleşme’nin “Toplu Sözleşme Hükümleri” başlıklı ikinci bölümünün “Sosyal denge tazminatı” başlıklı 5’inci maddesinde; “Belediyeler ve bağlı kuruluşları ile il özel idarelerinin kadro ve pozisyonlarında istihdam edilen kamu görevlilerine, 4688 sayılı Kanunun 32 nci maddesinde yer alan usul ve esaslar çerçevesinde ödenebilecek sosyal denge tazminatı aylık tavan tutarı en yüksek Devlet memuru aylığının (ek gösterge dahil) %100’üdür. Sosyal denge tazminatının verilmesi yönünde yapılabilecek sözleşmelerde, tavan tutarı aşmamak kaydıyla ödenebilecek tazminatın aylık tutarı, görev yapılan birim ve iş hacmi, görevin önem ve güçlüğü, görev yerinin özelliği, çalışma süresi, kadro veya görev unvanı ile derecesi gibi kriterlere göre farklı olarak belirlenebilir.” hükmüne yer verilmiş olup, kadro veya görev unvanlarına göre tarafların sözleşme kriterlerinde belirleme yapabileceğine yer verildiğini, bu sebeple fiilen görev yapan kadro veya görev unvanlarına göre ücret belirlemesi yapıldığını,

Sosyal Denge Sözleşmesinin 4/B maddesinde “Yararlanma Şartları” başlıklı 20’nci maddesinde ise “Sosyal Denge Sözleşmesinden Yararlanamama Şartları” belirlenmiş olup, yıllık izin ve raporlu olunan günlerin sosyal denge tazminatı ödemesinden düşüleceğine dair bir hüküm bulunmadığını, Ayrıca, toplu sözleşme hakkı verilen 4688 sayılı Kanun’da da yıllık izin ve hastalık izin sürelerinin kesilmesi hususunda bir sınırlama bulunmadığı gibi Kamu Görevlilerinin Geneline ve Hizmet Kollarına Yönelik Mali ve Sosyal Haklara İlişkin 2016- 2017 Yıllarını kapsayan 3. Dönem Toplu Sözleşme metninde ve daha önceki toplu sözleşme metinlerinde de fiilen çalışılmaya ilişkin bir düzenlemeye yer verilmediğini, taraf iradeleri ile kararlaştırılan bu sözleşmede fiilen görev yapma ile sözleşmede belirtilen unvanlarda çalışıyor olma şartı ifade edilmiş olup tarafların kabulünün de bu yönde olduğunu,

Sosyal denge tazminatı ödemesinden personelin yıllık izinlerine ve hastalık izinlerine isabet eden sürenin düşülmesi uygulamasının yasal dayanaktan yoksun olduğunun ortaya çıktığını, Şöyle ki; 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun “Kademe ve kademe ilerlemesi” başlıklı 64.’üncü maddesinin “… Yıllık izinde geçirilen süreler fiilen çalışılmış sayılır…” hükmünü ihtiva ettiğini, sosyal denge ödemesinin maktu ücret gibi değerlendirilmemesi gerektiğini, maktu mesai ücretlerinin ödenmesinde fiilen çalışılan süreyle ilgili bir sınırlama getirilirken sosyal denge tazminatının ödenmesinde bu şekilde bir sınırlandırma bulunmadığını,

Memurun izinli ve raporlu olduğu günlerde de fiili çalışıyor sayılacağını en iyi açıklayan mevzuatın ise; 17.4.2006 tarihli ve 2006/10344 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Devlet Memurlarına Ödenecek Zam ve Tazminatlara İlişkin Karar’ın “Görevin fiilen yapılması “başlıklı 6’ncı maddesinde yer alan “(1) Zam ve tazminatların ödenebilmesi için, I, II ve III sayılı cetvellerde gösterilen personelin, kadro unvanı ile kariyer ve yürüttüğü görevin gerektirdiği hizmetleri kanunların öngördüğü durumlar saklı kalmak üzere fiilen yapması zorunludur.” hükmüne istinaden aylık ve buna bağlı olarak diğer özlük hakların ödendiğini

Maliye Bakanlığının Devlet Memurları Genel Tebliği Seri No: 159 sayılı Tebliği’nin 5’inci maddesinde; ’’Veri Hazırlama ve Kontrol İşletmenlerine 17 inci sıradan iş güçlüğü ve temininde güçlük zammı ile yine Dip Not 3/b sırasından ek temininde güçlük zammı, 3/c sırasından ise iş riski zammı verilmesi öngörülmüştür. Bu zamların ödenebilmesi için söz konusu personelin, kadrolarının gerektirdiği işlerde (bilgisayar, kelime işlem makinası, daktilo gibi araçları kullanarak veri hazırlama ve yazım işlerinde) fiilen çalışmaları gerekmekte, Veri Hazırlama ve Kontrol İşletmeni kadrosunda bulunmakla birlikte Memur, Sekreter gibi farklı işlerde görev yapan personele ise söz konusu sıralardan ödeme yapılması mümkün bulunmamaktadır.’’ denildiğini, bu maddeden de anlaşılacağı üzere fiili görev yapması ibaresinde kişinin kadrosunun bulunduğu görevi yapıp yapmadığının ifade edildiğini,

Söz konusu maddenin fiili çalışma kavramından, belirtilen cetvellerde bulunan memurların, kadro unvan ile kariyer ve yürüttüğü görevin gerektirdiği hizmetlerin yerine getirilmesi olduğunu açıkça ifade ettiğini, bu nedenle de taraflarınca da söz konusu memur izin ve raporlu olsa dahi sosyal denge ödemesi yapıldığını,

657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun “Mazeret İzni” başlıklı 104/G maddesinde “Yıllık izin ve mazeret izinleri sırasında fiili çalışmaya bağlı her türlü ödemeler hariç malî haklar ile sosyal yardımlara dokunulmaz.” hükmü ile izinler sırasında mali haklara dokunulamayacağının da hüküm altına alındığını,

Sosyal denge tazminatı ödemelerinde sözleşmeye yansıyan taraf iradelerine uygun olarak ilgili kadro unvanında görevli olanlara o unvana ilişkin sosyal denge tazminatı ödemesi yapılmış olduğunu, mevzuata aykırı bir işlem yapılmamış ve bu yönde bir kasıtla da hareket edilmemiş olduğunu, yukarıda da değinildiği üzere o unvana sahip olsa dahi fiilen unvana ilişkin kadroda fiilen çalışmayanlara bu ödemenin çalıştıkları kadro esas alınarak yapıldığını, dolayısıyla 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu’nun 71’inci maddesinde yer alan kamu zararına ilişkin şartların oluşmadığını belirterek tazmin hükmünün kaldırılmasını talep etmişlerdir.

Başsavcılık mütalaasında;

“…

Temyiz dilekçesinde özetle, Sosyal denge ödüllendirmesi ödemelerinde sözleşmeye yansıyan taraf iradelerine uygun olarak “Fiilen Görev Yapan” ifadesinden kastın kadro ve ya görev unvanı olduğu ve yıllık izinde geçen sürelerin çalışılmış gibi sayılması gerektiği belirtilerek sorumlu tutulmamaları gerektiğini ve haklarında ki tazmin hükmünün kaldırılmasını talep etmektedirler.

Dosya üzerinde yapılan incelemede ise; ... Belediyesi ile ...Sen arasında 08.03.2012 tarihinde sosyal denge sözleşmesi imzalanmış ve sözleşmenin 22’nci maddesi gereğince 15.05.2012 tarihinde yürürlüğe girmiştir.

Mezkur sözleşmenin “Aylık Sosyal Denge Sözleşmesi” başlıklı 15’inci maddesinde;

“A) Çalışana 657 sayılı devlet memurları kanununa göre verilen ücrete ilaveten işverence her ay verilecek olan net Sosyal denge sözleşmesi aşağıda ki şekilde düzenlenmiştir.

FİİLEN GÖREV YAPAN;

c) Müdürlere ilave olarak net …. TL S.D.S. (...)verilir.

d) Şef, amir, birim yetkili ve sorumlularına ilave olarak net …. TL S.D.S. (...) verilir.

e) Memurlara ilave olarak net … TL S.D.S. (...) verilir” denmektedir.

Bu hükme istinaden yapılan sosyal denge ödemesinde izinli ve raporlu olunan günler dikkate alınmayarak fazla ödemede bulunulduğu tespit edilmiştir.

Sorumluların sözleşmenin bu hükmüyle işgal edilen kadroya değil fiilen çalışılan kadroya karşılarında yazan tutarda ödeme yapılmasının sözleşmenin taraflarınca kast edildiğini ve bu niyet ile ödemeleri gerçekleştirdiklerini beyan etmelerine karşın sözleşmede bu hususun daha açık yazılması gerektiği anlaşılmaktadır.

Çünkü; 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun “Mazeret izni” Başlıklı 104 üncü maddesinin “G” Bendinde; “Yıllık izin ve mazeret izinleri sırasında fiili çalışmaya bağlı her türlü ödemeler hariç malî haklar ile sosyal yardımlara dokunulmaz” hükmü yer almaktadır.

Sosyal denge ödemesine ilişkin sözleşmede belirtilen fiilen görev yapan müdürlere, şef, amir, birim yetkilisi ile sorumlularına ve memurlara fiilen görev yaptıkları süre için ödeme yapılabileceği ifadesi ile yukarıda belirtilen Mezkur Kanunun madde metninde fiili çalışmaya bağlı her türlü ödemeler hariç demek suretiyle ücretli izin süreleri de dahil raporlu günler için sosyal denge tazminatı ödenemeyeceği ortaya çıkmaktadır.

Sorumlu tarafından öne sürülen hususlar Dairesince hüküm kurarken dikkate alındığından, Temyiz taleplerinde dayanılan gerekçelerin dışında yeni bir izah ve delil de içermediği için Daire Kararının korunmasının uygun olacağı değerlendirilmektedir.” denilmiştir.

Duruşma talebinde bulunan …. ve Sayıştay Savcısının sözlü açıklamalarının dinlenmesinden ve dosyada mevcut belgelerin okunup incelenmesinden sonra,

GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ.

... Belediyesi ile ...Sen (... Sendikası) arasında 08.03.2012 tarihinde imzalanıp 15.05.2012 tarihinde yürürlüğe giren Sosyal Denge Sözleşmesi’ne istinaden yapılan sosyal denge ödemesinde izinli ve raporlu olunan günler dikkate alınmayarak fazla ödemede bulunulduğu tespit edilmiştir.

4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu’nun “Mahalli idarelerde sözleşme imzalanması” başlıklı 32’nci maddesinde;

“27/6/1989 tarihli ve 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 15 inci maddesi hükümleri çerçevesinde sosyal denge tazminatının ödenmesine belediyelerde belediye başkanının teklifi üzerine belediye meclisince, il özel idaresinde valinin teklifi üzerine il genel meclisince karar verilmesi halinde, sözleşme döneminde verilecek sosyal denge tazminatı tutarını belirlemek üzere ilgili mahalli idarede en çok üyeye sahip sendikanın genel başkanı veya sendika yönetim kurulu tarafından yetkilendirilecek bir temsilcisi ile belediyelerde belediye başkanı, il özel idaresinde vali arasında toplu sözleşme sürecinin tamamlanmasını izleyen üç ay içerisinde sözleşme yapılabilir. Bu sözleşme bu Kanunun uygulanması bakımından toplu sözleşme sayılmaz ve bu kapsamda Kamu Görevlileri Hakem Kuruluna başvurulamaz.”

375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin Ek 15’inci maddesinde ise;

“Belediyeler ve bağlı kuruluşları ile il özel idarelerinin kadro ve pozisyonlarında istihdam edilen kamu görevlilerine sosyal denge tazminatı ödenebilir. Sosyal denge tazminatının ödenebilecek aylık tutarı, 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanununa göre yapılan toplu sözleşmede belirlenen tavan tutarı geçmemek üzere ilgili belediye ve il özel idaresi ile ilgili belediye ve il özel idaresinde en çok üyeye sahip kamu görevlileri sendikası arasında anılan Kanunda öngörülen hükümler çerçevesinde yapılabilecek sözleşmeyle belirlenir.” hükümleri yer almaktadır.

Anılan hükümler ile mahalli idarelerce, mahalli idarede en çok üyeye sahip sendika ile imzalanacak sosyal denge sözleşmesi çerçevesinde kamu görevlilerine sosyal denge tazminatı ödenebileceği hüküm altına alınmıştır.

... Belediyesi ile ...Sen arasında 08.03.2012 tarihinde sosyal denge sözleşmesi imzalanmış ve sözleşmenin 22’nci maddesi gereğince 15.05.2012 tarihinde yürürlüğe girmiştir.

Mezkur sözleşmenin “Aylık Sosyal Denge Sözleşmesi” başlıklı 15’inci maddesinde;

“A) Çalışana 657 sayılı devlet memurları kanununa göre verilen ücrete ilaveten işverence her ay verilecek olan net Sosyal denge sözleşmesi aşağıda ki şekilde düzenlenmiştir.

FİİLEN GÖREV YAPAN;

Çalışana 657 sayılı devlet memurları kanununa göre verilen ücrete ilaveten işverence her ay verilecek olan net Sosyal denge sözleşmesi aşağıdaki şekilde düzenlenmiştir.

……

c) Müdürlere ilave olarak net … TL S.D.S.(...)verilir.

d) Şef, amir, birim yetkili ve sorumlularına ilave olarak net …. TL S.D.S. (...) verilir.

e) Memurlara ilave olarak net …. TL S.D.S. (...) verilir…”

denilmektedir.

Yukarıda belirtilen hükme istinaden kamu görevlilerine her ay ücretlerine ek olarak sosyal denge ödemesi yapılmaktadır. Sözleşmenin bu maddesinde geçen “fiilen görev yapan” ifadesi ile personelin sadece fiilen görev yaptığı günler için bu haktan yararlanacağı karara bağlanmıştır.

Sorumlular tarafından Sosyal Denge Sözleşmesinin sosyal denge tazminatına ilişkin maddesinde yer verilen “Fiilen Görev Yapan” ifadesinden kastın kadro veya görev ünvanı olduğu ve yıllık izinde geçen sürelerin çalışılmış gibi sayılması gerektiği, bu sebeple ilgili personele yapılacak sosyal denge tazminatı ödemesinde, ilgili personelin kadro veya görev ünvanı değişmedikçe, fiilen çalışmamış olsa bile herhangi bir kesinti yapılmaması gerektiği,

Yerel Yönetim Hizmet Koluna İlişkin Mali ve Sosyal Haklara Dair Toplu Sözleşme’nin “Toplu Sözleşme Hükümleri” başlıklı ikinci bölümünün “Sosyal denge tazminatı” başlıklı 5’inci maddesinde yer verilen; “Belediyeler ve bağlı kuruluşları ile il özel idarelerinin kadro ve pozisyonlarında istihdam edilen kamu görevlilerine, 4688 sayılı Kanunun 32 nci maddesinde yer alan usul ve esaslar çerçevesinde ödenebilecek sosyal denge tazminatı aylık tavan tutarı en yüksek Devlet memuru aylığının (ek gösterge dahil) %100’üdür. Sosyal denge tazminatının verilmesi yönünde yapılabilecek sözleşmelerde, tavan tutarı aşmamak kaydıyla ödenebilecek tazminatın aylık tutarı, görev yapılan birim ve iş hacmi, görevin önem ve güçlüğü, görev yerinin özelliği, çalışma süresi, kadro veya görev unvanı ile derecesi gibi kriterlere göre farklı olarak belirlenebilir.” hükmünden personelin, atandığı kadro veya görev ünvanında çalışmaya devam ettiği müddetçe bu görevde fiilen çalışmasa bile sosyal denge ödenmesinden eksiksiz yararlanacağı sonucunun çıkarıldığı ileri sürülmekte ve bu savunmaları 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun “Kademe ve kademe ilerlemesi” başlıklı 64’üncü maddesinde kademe ve derece yükselmesi için aranan görev süresinde “… Yıllık izinde geçirilen süreler fiilen çalışılmış sayılır…” hükmü ile desteklenmekte ise de; ilgili madde hükmünde fiilen çalışılmayan günlerde de sosyal denge ödemesi alınabileceğine ilişkin bir ifade bulunmayıp, sadece kademe ve derece yükselmesi ile ilgili olarak, bunun için aranan görev süresinde yıllık izinli olarak geçirilen sürelerinde çalışılmış gibi sayılacağı belirtilmektedir.

Yine sorumlular tarafından, 657 sayılı Kanun’un “Mazeret İzni” başlıklı 104’üncü maddesinin (G) fıkrasında “Yıllık izin ve mazeret izinleri sırasında fiili çalışmaya bağlı her türlü ödemeler hariç malî haklar ile sosyal yardımlara dokunulmaz.” hükmüne yer verilmek suretiyle sosyal denge ödemesinin çalışılmayan günlerde kesilemeyeceğini belirtmişlerse de; söz konusu madde hükmünde, fiili çalışmaya bağlı her türlü ödemenin bu madde kapsamından hariç tutulduğu net olarak görülmektedir.

İlgili Sosyal Denge Sözleşmesinin “Aylık Sosyal Denge Sözleşmesi” başlıklı 15’inci maddesinde sosyal denge ödemesi için fiilen görev yapma şartı öngörüldüğünden bu ödemenin fiilen çalışmaya bağlı bir ödeme olduğu anlaşılmakta olup 657 sayılı Kanun’un anılan maddesinde hariç tutulan kısımda yer aldığı açıktır. Dolayısıyla bu hüküm dayanak gösterilerek fiilen çalışılmayan günler için kesinti yapılmaksızın sosyal denge tazminatının tam ödeneceği çıkarımında bulunmak mümkün değildir.

Açıklanan nedenlerle sorumluların iddialarının reddi ile 66 sayılı İlamın 14’üncü maddesiyle ….-TL’nin tazminine dair hükmün TASDİKİNE, Oy çokluğuyla (2.Daire Başkanı …., Üyeler …, …, … ile ….’ın aşağıda belirtilen ayrışık görüşlerine karşı),

Karar verildiği 06.03.2019 tarih ve 45827 sayılı tutanakta yazılı olmakla işbu ilam tanzim kılındı.

Güncelleme Tarihi: 18 Mayıs 2020, 12:05
YORUM EKLE