Makamların özel kaleminde çalışanların aylık mesai sınırı

Kamu kurumlarında rektör vali belediye başkanı v.b kadrolarda görev yapan kişilerin yanında ilgili kamu görevlileri ile birlikte hizmet veren kişilere

Makamların özel kaleminde çalışanların aylık mesai sınırı

Kamu kurumlarında rektör vali belediye başkanı v.b kadrolarda görev yapan kişilerin yanında ilgili kamu görevlileri ile birlikte hizmet veren kişilere aylık ödenecek olan mesai sınırı kişi başı 90 saattir. Makamın yanında çalışanların alabileceği aylık toplam mesai ücreti ise 450 saattir.

Makamların özel kaleminde çalışanların aylık mesai sınırı

Makamların özel kaleminde çalışanların aylık mesai sınırı 

Kurul Başkanı (Bakanlıklar), Genel Müdür ve daha üst birim yöneticileri, Strateji Geliştirme Başkanı, Vali, General ve Amiral rütbesini haiz olmak kaydıyla Genelkurmay Başkanlığı, Milli Savunma Bakanlığı, kuvvet komutanlıkları ile Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığındaki Daire Başkanı ve daha üst birimlerin yöneticileri, Rektör, Büyükşehir ve İl Belediye Başkanları ile birlikte çalışan personele ayda 90 saati geçmemek üzere makam onayına istinaden fazla mesai ücreti ödenmektedir.Makamın emrinde çalışan memurlara aylık toplam ödenece olan fazla mesai ücreti ise 450 saat ile sınırlanmıştır. Kişi bazında 90 saat veya toplamda 450 saati geçen fazla çalışmalar için ücret ödenmesi mümkün değildir. Konuya ilişkin yazımız ekinde yayımladığımız sayıştay temyiz kurulu kararında benzer yönde karar verilmiştir. Belirlenen sınır üzerinde yapılan ve ücret ödenemeyen çalışmalar için ise memura fazla çalışma izni kullandırılması gerekmektedir.

Kamu İdaresi Türü: Belediyeler ve Bağlı İdareler
Yılı2015
Dairesi5
Dosya No42687
Tutanak No:  46481
Tutanak Tarihi 19.6.2019
Kararın Konusu Personel Mevzuatı ile İlgili Kararlar

KONU: Fazla Çalışma Ücreti.

2- 187 sayılı İlamın 9. maddesiyle, Belediye Başkanı ile birlikte çalışan personel için öngörülen fazla çalışma ücret ödemelerinde Kanun’da belirlenen 450 saatlik üst sınıra riayet edilmemesi gerekçesi ile ... TL’ye tazmin hükmü verilmiş,

hükmün 25.04.2018 tarih ve 44420 tutanak sayılı Temyiz Kurulu Kararının 2. maddesiyle TASDİKİNE karar verilmiştir.

İlamda Gerçekleştirme Görevlisi sıfatıyla sorumlu tutulan ..., Harcama Yetkilisi sıfatıyla sorumlu tutulan ... adlarına Avukat ...’ın karar düzeltilmesi talebi ile vermiş olduğu dilekçede özetle;

187 sayılı ilamın 9. maddesinde, yasal limitin üzerinde çalıştırılan personele verilen fazla mesai ücretleri için sorumlulara tazmin borcu çıkarıldığını,

Oysa T.C. 1982 Anayasası 18/1. maddesinde; "Hiç kimse zorla çalıştırılamaz. Angarya yasaktır," denildiğini, buna uygun olarak; Türkiye Cumhuriyeti tarafından 14,12.1960 tarih ve 162 sayılı kanunla kabul edilen ve 21.12.1960 tarih 10686 sayılı Resmi Gazete ile yürürlüğe giren İLO’nun 05.06.1957 tarih ve 105 No'lu sözleşmesinin 1. maddesinde Milletlerarası Çalışma Teşkilatının bu Sözleşmeyi onayan her üyesinin, cebri veya mecburi çalıştırmayı menetmekte olduğunu,

Anayasanın 90/1. maddesine göre; "Türkiye Cumhuriyeti adına yabancı devletlerle ve milletlerarası kuruluşlarla yapılacak antlaşmaların onaylanması, Türkiye Büyük Millet Meclisinin onaylamayı bir kanunla uygun bulmasına bağlıdır." ve aynı madde son fıkrada "Usulüne göre yürürlüğe konulmuş milletlerarası andlaşmalar kanun hükmündedir. Bunlar hakkında Anayasaya aykırılık iddiası ile Anayasa Mahkemesine başvurulamaz. Usulüne göre yürürlüğe konulmuş temel hak ve özgürlüklere ilişkin milletlerarası antlaşmalarla kanunların aynı konuda farklı hükümler içermesi nedeniyle çıkabilecek uyuşmazlıklarda milletlerarası antlaşma hükümleri esas alınır." denilmek suretiyle usulüne uygun yürürlüğe girmiş uluslararası antlaşmalara kanun karşısında üstünlük tanındığını, bu nedenle personele yaptırılacak olan fazla mesailere ve ödenecek olan fazla mesai ücretlerine İLO'nun 29 ve 105 No'lu sözleşme hükümlerinin uygulanması gerekmekte olduğu, oysa bunlar dikkate alınmadan karar verildiğini,

Yukarıda sayılı nedenler karşısında; Belediye Başkanı ile çalışan personele yapılan ödemelerde 2015 Mali Yılı Bütçe Kanunu’nun K Cetvelinin III-Fazla Çalışma Ücreti Bölümünde yer alan düzenlemeye göre; A) Saat Başı Fazla Çalışma Ücreti 2 (b) bendinde ; "Her bir makam için aylık 450 saati geçmemek üzere yapılacak fazla mesai" sınırlamalarına uygun olduğunu, sorguda bu çalışanların fazla mesai yapmadığına dair bir saptama da yapılmadığına göre çalışma karşılığı ödenen bu ücretler için kamu zararının varlığından söz edilemeyeceğini,

Ayrıca, fazla çalışma yapıldığı ve bundan kamunun yararlandığı gerçeği karşısında, hizmetten yararlanıp bunun karşılığını ödemeyen idarenin sebepsiz zenginleştiğini, bu durumun ise etik açıdan bu kamu idaresine yakışmayacağı, belirtilen nedenlerle söz konusu kararın bozulması gerektiğini belirterek,

Yukarıda belirtilen gerekçelerle, Sayıştay Temyiz Kurulu Kararının bozulmasını, yargılamanın duruşmalı yapılmasını, hüküm verilinceye kadar sanıklar çok zor duruma düşeceği için kararın icrasının durdurulmasını, yargılama giderleri ve özellikle vekâlet ücretinin karşı tarafa yüklendiğinin ilamda gösterilmesini arz etmişlerdir.

Başsavcılık mütalaasında;

“İlamın 9 uncu maddesine ilişkin;

-Anayasanın 18 inci maddesinin birinci fıkrasında "Hiç kimse zorla çalıştırılamaz. Angarya yasaktır" denildiği,

- Yine Anayasanın 90 ıncı maddesinin birinci fıkrası hükmü uyarınca usulüne uygun yürürlüğe girmiş uluslararası antlaşmalara kanun karşısında üstünlük tanındığı, bu nedenle personele yaptırılacak olan fazla mesailere ve ödenecek olan fazla mesai ücretlerine İLO’nun 29 ve 105 nolu sözleşme hükümlerinin uygulanmasının gerekmekte olduğu, oysa bunlar dikkate alınmadan karar verildiği,

- Fazla çalışma yapıldığı ve bundan kamunun yararlandığı gerçeği karşısında, hizmetten yararlanıp bunun karşılığını ödemeyen idarenin sebepsiz zenginleştiği, bu durumun ise etik açıdan bu kamu idaresine yakışmayacağı,

belirtilerek, Kararın bozulması gerektiği ifade edilmiştir.

2015 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanununa ekli “K” Cetvelinin “III. FAZLA ÇALIŞMA ÜCRETİ” başlıklı bölümünün A-2/b maddesinde “Her bir makam için aylık toplam 450 saati geçmemek üzere Kurul Başkanı (Bakanlıklar), Genel Müdür ve daha üst birim yöneticileri, Strateji Geliştirme Başkanı, Vali, General ve Amiral rütbesini haiz olmak kaydıyla Genelkurmay Başkanlığı, Milli Savunma Bakanlığı, kuvvet komutanlıkları ile Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığındaki Daire Başkanı ve daha üst birimlerin yöneticileri, Rektör, Büyükşehir ve İl Belediye Başkanları ile birlikte çalışan personele ayda 90 saati geçmemek üzere makam onayına istinaden saat başına yapılacak ödeme 1,71 Türk Lirasıdır.” denilmiştir.

Bu düzenlemeye göre; İl Belediye Başkanı ile çalışan personele ödenecek saat başı fazla çalışma ücreti kişi başı ayda 90 saati geçmeyecek; toplamda ise 450 saati aşmayacaktır. Belediye Başkanı ile çalışan personele 450 saatlik üst sınır dikkate alınmaksızın fazla çalışma ücreti ödendiğinden, mevzuata aykırı işlem yapıldığı dolayısıyla kamu zararına neden olunduğu değerlendirilmektedir. Zorla fazla mesai yaptırıldığına ilişkin iddia ve tespite yer verilmediğinden Anayasanın 18/1 inci maddesi hükmünün ihlal edildiğinden bahsetmek de mümkün değildir.

Bu nedenle dilekçinin, kararın düzeltilmesine ilişkin talebinin reddedilmesinin uygun olacağı düşünülmektedir.”

Denilmiştir.

Duruşma talebinde bulunan Avukat ... ile Sayıştay Savcısının sözlü açıklamalarının dinlenmesinden ve dosyada mevcut belgelerin okunup incelenmesinden sonra,

GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:

Dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerin incelenmesi sonucunda; Daire İlamında, Belediye Başkanı ile birlikte çalışan personel için öngörülen fazla çalışma ücret ödemelerinde Kanun’da belirlenen 450 saatlik üst sınıra riayet edilmemesi gerekçesi ile tazmin hükmü verildiği, Temyiz Kurulu Kararıyla da tazmin hükmünün tasdik edildiği görülmüştür.

25.04.2018 tarih ve 44420 tutanak sayılı Temyiz Kurulu Kararında belirtildiği gibi;

6583 sayılı 2015 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanununa ekli (K) cetvelinin III no.lu bölümünün “Saat Başı Fazla Çalışma Ücreti” başlıklı alt bölümünün 2. maddesinin (b) bendinde aynen;

“Her bir makam için aylık toplam 450 saati geçmemek üzere Kurul Başkanı (Bakanlıklar), Genel Müdür ve daha üst birim yöneticileri, Strateji Geliştirme Başkanı, Vali, General ve Amiral rütbesini haiz olmak kaydıyla Genelkurmay Başkanlığı, Milli Savunma Bakanlığı, kuvvet komutanlıkları ile Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığındaki Daire Başkanı ve daha üst birimlerin yöneticileri, Rektör, Büyükşehir ve İl Belediye Başkanları ile birlikte çalışan personele ayda 90 saati geçmemek üzere makam onayına istinaden saat başına yapılacak ödeme 1,71 Türk Lirasıdır” hükmüne yer verilmiştir.

Anılan hükme göre belediye başkanları ile birlikte çalışan personele fazla mesai ücreti ödenebilecektir. Belediye başkanları ile birlikte çalışan personel ise Özel Kalem Müdürlüğü çalışanları, sekreteri, odacısı, koruması, şoförü gibi, mesaisi tamamen Başkana tabi olan personeldir. Söz konusu ödeme, fiilen İl Belediye Başkanları ile birlikte çalışan personele yapılabilecek bir ödeme olduğundan, Belediye personelinden bu şartı taşımadığı halde istenilen kişilere verilmesi mümkün görülmemektedir.

Söz konusu bentte, fazla çalışma ücreti ödenecek personele ilişkin sınıflandırma, makamlar itibariyle yapılmış olup, sorumluların temyiz dilekçelerinde belirttikleri, fazla çalışma ücreti ödenen memurların her birinin bütçeleri ayrı olan birimlerde çalıştıkları hususu kanuni dayanaktan yoksundur.

Sorumluların, angaryanın yasak olduğu, dolayısıyla fazla mesai yapan kişilerin fazla mesai ücretlerini almak zorunda olduğu tezinin kabulü de mümkün değildir. Zira fazla mesai yapan kişilerin söz konusu işi iradeleri dışında gerçekleştirdikleri, itiraz mekanizmasını çalıştırmalarına rağmen çalışmama isteklerinin yerine getirilmediği, yapılan işin dayanılmaz ve katlanılmaz bir yük oluşturduğu gibi konularda sorumlular tarafından herhangi bir iddia ve delile yer verilmemiştir. Anayasa Mahkemesi’nin 14.01.2014 tarih ve 2013/5062 sayılı Kararında; angaryanın, zorla çalıştırmanın bedel ödenmeksizin yaptırılan şekli olduğu, angarya yasağı ile ilgili şikâyetlerin zorla çalıştırma yasağı kapsamında incelenmesi gerektiği belirtilmiştir. Zorla çalıştırma ise, "herhangi bir kişinin ceza tehdidi altında ve bu kişinin tam isteği olmadan mecbur edildiği tüm iş veya hizmetler” olarak tanımlanmış, zorla çalıştırmadan söz edilebilmesi için, kişinin ceza tehdidi altında ve rızası bulunmaksızın çalıştırılması gerektiği ifade edilmiştir. Somut olayda kişiler tarafından ifa edilen fazla çalışmada zorla çalıştırmadan bahsedilemeyeceği için angaryadan bahsetmek de mümkün değildir.

Bununla birlikte kanun koyucu fazla çalışma yapılmasını ücretsiz bir hizmet olarak değerlendirmemiş, söz konusu çalışmalar için saat başı ücret ödenmesine karar vermiştir. Ancak yine kanun koyucu her memurun her durumda fazla mesai yapması prensibini benimsememiş, belli durum ve şartlarda olan işlerin belli sınırlar içerisinde fazla mesai ile yaptırılabileceğini, diğer işlerin ise mesai saatleri içerisinde sonuçlandırılması gerektiğine karar vermiştir.

Bu kapsamda, 2015 yılı Bütçe Kanunu’na ekli K cetvelinde belediye başkanları ile çalışan personele aylık 450 saat ve personel başına 90 saati geçmemek üzere ücret karşılığında fazla mesai yaptırabileceği hükme bağlanmıştır.

Diğer taraftan, Uluslararası Çalışma Örgütünün değişik tarihlerde gerçekleştirdiği Genel Konferanslarında kabul edilen ve Türkiye Büyük Millet Meclisince de birer kanunla onaylanmasının uygun bulunması üzerine tasdik edilen sözleşmelerle, kamu hizmetlerinde çalışanların örgütlenme hakkı ve istihdam koşullarının belirlenme yöntemleri konularında bazı hakların sağlanması yoluna gidildiği görülmektedir. Her ne kadar Anayasamızın 90. maddesinin son fıkrası uyarınca, usulüne uygun olarak yürürlüğe konmuş uluslararası antlaşmalar kanun hükmünde olup bunlar hakkında anayasaya aykırılık iddiasıyla Anayasa Mahkemesi’ne başvurulamamakta ise de, söz konusu sözleşme ile sağlanan hakların hayata geçirilmesi, ancak bu husustaki mevzuat hükümlerinde gerekli değişikliklerin yapılması ve uygulama esaslarının belirlenmesi halinde mümkün olabilecektir. Dolayısıyla, Uluslararası Çalışma Örgütünün T.B.M.M.’ce onaylanan sözleşmelerinden yola çıkılarak, herhangi bir kanun hükmüne dayanmaksızın Devlet Memurlarına herhangi bir menfaat sağlanması mümkün değildir.

Yapılan incelemede Elazığ Belediye Başkanı ile birlikte çalışanlar için fazla çalışma ücreti ödendiği, bu ödemeler sırasında kişi başı 90 saatlik sınıra dikkat edildiği ancak toplamda aylık 450 saatlik sınırın tüm yıl boyunca aşıldığı tespit edilmiştir.

Bu sebeple, 6085 sayılı Kanunun 57. maddesinde belirtilen karar düzeltilmesini gerektiren yeni bir husus ileri sürülmediğinden 25.04.2018 tarih ve 44420 tutanak sayılı Temyiz Kurulu Kararının DÜZELTİLMESİNE MAHAL OLMADIĞINA, oybirliğiyle

Karar verildiği 19.06.2019 tarih ve 46481 sayılı tutanakta yazılı olmakla işbu ilam tanzim kılındı

YORUM EKLE