Harcırahta yanlış beyanda harcırahın geri alınması

Harcırahta yanlış beyanda harcırahın geri alınması , 6245 sayılı harcırah kanununa göre yanlış yapılan beyana göre ödenen harcırahın geri alınmasında

Harcırahta yanlış beyanda harcırahın geri alınması

Harcırahta yanlış beyanda harcırahın geri alınması , 6245 sayılı harcırah kanununa göre yanlış yapılan beyana göre ödenen harcırahın geri alınmasında uygulanacak tahsil yöntemi

Harcırahta yanlış beyanda harcırahın geri alınması

Harcırahta yanlış beyanda harcırahın geri alınması 

6245 sayılı harcırah kanununa göre ödenecek olan harcırahta memurun yanlış beyanına istinaden fazla ödeme yapılmış ise 6245 sayılı yasanın 60. maddesine göre tahsilat yapılmalıdır.

Danıştay 5. Dairesi 

Esas No : 1996 / 800

Karar No : 1999 / 1280

Karar Tarihi : 27.04.1999

İlgili Mevzuat : 6245 60 made 

ÖZÜ : HARCIRAH ÖDENEN KİŞİLERİN BEYANLARININ GERÇEK DIŞI OLDUĞUNUN SAPTANMASI HALİNDE HER ZAMAN 6245 SAYILI HARCIRAH KANUNUNUN 60. MADDESİNİN 1.FIKRASI HÜKMÜNÜN UYGULANABİLECEĞİ HAKKINDA


Köy Hizmetleri Niğde İl Müdürlüğünde memur olarak görev yapmakta iken emekliye ayrılan davacı; kendisine ödenen harcırahın geri istenilmesine ilişkin ... günlü, ... sayılı işlemin iptali ile ... lira manevi tazminatın kendisine ödenmesine hükmedilmesi istemiyle dava açmıştır.
... İdare Mahkemesinin ... günlü, ... sayılı kararıyla; davacının eşinin ... Endüstri Meslek Lisesinde öğretmen olarak göreve devam ettiği, davacının emekli olduktan sonraki resmi yazışmalarında Niğde adresini gösterdiği, evlilik kurumunun karı ile kocanın birlikte yaşaması kuralı üzerine kurulduğu, davacıya Hopa-Kemalpaşa'da ikamet ettiğine ilişkin ikamet senedi düzenleyen muhtar ile davacının kızlık soyadının aynı olduğu; daha sonra Jandarma marifetiyle yapılan araştırmada düzenlenen ve aynı muhtarca da imzalanan tutanakta, davacının Kemalpaşa'da ikamet etmediğinin tespit edildiği, bu nedenle davacının ikamet adresini yanlış beyan ederek aldığı harcırahın 6245 sayılı Kanunun 60. maddesi uyarınca kendisinden geri istenilmesinde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle dava reddedilmiştir.

Davacı, ikamet adresinin Hopa-Kemalpaşa olduğunu, bu hususun muhtardan alınan belge ile kanıtlandığını öne sürmekte ve İdare Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir. İdare ve Vergi Mahkemeleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkündür. 6245 sayılı Harcırah Kanununun 10. maddesinin 2851 sayılı Yasa ile değişik 2. fıkrasında; emekliliğini isteyen veya emekliye sevk olunan, yahut haklarında toptan ödeme hükümleri uygulanan memur ve hizmetlilere, Türkiye dahilinde ikamet edecekleri yere kadar ve yalnız bir defaya mahsus olmak üzere yol masrafı, yevmiye, aile masrafı ve yer değiştirme masraflarının birlikte ödeneceği; 56. maddesinin (a) bendinde de; re'sen veya isteği üzerine emekliye ayrılan memur ve hizmetlilerden, görevden ayrıldıkları tarihten itibaren 6 ay içinde başvuranlara, bu Kanuna göre hak ettikleri harcırahın verileceği hükme bağlanmış olup, bu hükümlere göre; emekliye ayrılan memura ikamet edeceği yere kadar harcırah ödenebilmesi için, görevden ayrıldıkları tarihten itibaren 6 ay içinde kurumlarına başvurarak Türkiye dahilinde yerleşmek niyeti ile oturacakları yeri belirtmiş olmaları yeterli görülmüş, bu konunun belgeye dayalı olarak kanıtlanması şartı aranmamıştır.


Ancak yine aynı Yasanın 60. maddesinin 1. fıkrasında; bu Kanuna göre tahakkuk edecek istihkakın miktarını artıracak şekilde gerçeğe aykırı beyanname verenlerin, bu yolla aldıkları fazla harcırahın Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanuna veya genel hükümlere göre tahsil olunacağı hükme bağlanmış olmakla; kendisine, yukarıda anılan 10. maddesinin 2. fıkrası ve 56. maddenin (a) bendi uyarınca harcırah ödenen kişilerin beyanının gerçek dışı olduğunun saptanması halinde 60. maddenin 1. fıkrası hükmünün uygulanacağı açıktır. Açıklanan nedenlerle, ... İdare Mahkemesinin ... günlü, ... sayılı karar ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir sebep de bulunmadığından temyiz isteminin reddi ile anılan kararın onanmasına karar verildi.

YORUM EKLE