Memura verilen disiplin cezası idarece geri alınabilir m?

Memura verilen disiplin cezası idarece geri alınabilir m? disiplin amiri vermiş olduğu cezayı geri alabilir mi

Memura verilen disiplin cezası idarece geri alınabilir m?

Memura verilen disiplin cezası idarece geri alınabilir m? disiplin amiri vermiş olduğu cezayı geri alabilir mi

Memura verilen disiplin cezası idarece geri alınabilir m?

Memura verilen disiplin cezası idarece geri alınabilir m?

Danıştay'ın yerleşik içtihatlarıyla da kabul edildiği ilgili yasal düzenlemeler çerçevesinde kesinleşen disiplin cezaları, disiplin cezalarını veren idari merciler yönünden bağlayıcı ve kesin nitelikte olup, idari mercilerin vermiş oldukları disiplin cezalarını geri almaları verdikleri disiplin cezası yerine bir başka disiplin cezası verme yoluna gitmeleri kural olarak olanaksızdır. Kamu hizmetinin belli bir düzen içerisinde yürütülmesi için gerekli önlemlerden olan disiplin cezası, niteliği gereği diğer idari işlemlerden farklı olup, disiplin cezası vermeye yetkili organlar, bu organların oluşumu, çalışma usulü, karar oluşturulması, bu kararlara itiraz ve bütün bu sürecin her aşaması için öngörülen süre koşulları ile disiplin cezası işlemi sıkı şekil şartına bağlı olarak uygulanabilmektedir. Bu özellik disiplin cezasının yeni bir idari işlemle ortadan kaldırılmasına engeldir.

İŞTE DANIŞTAY KARARI

T.C

DANIŞTAY

Onikinci Daire

Esas No: 2016/7572

Karar No: 2018/3400

Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı):.......

Vekili : Av....

Karşı Taraf (Davalı) : Posta ve Telgraf teşkilatı A.Ş

Vekili : .....Hukuk Müşaviri Av.....

İstemin Özeti: Gaziantep1.idare mahkemesince verilen 27/12/2012 tarihli ve E:2012/828, K:2012/1724 sayılı kararın dilekçede yazılı nedenlerle 2577 sayılı İdari yargılama Usulü Kanun'un 49.maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.

Savunmanın Özeti: İstemin reddi gerektiği savunulmaktadır.

Danıştay Tetkik Hakimi: Murat BOZKURT

Düşüncesi: Kural olarak hak yaratıcı niteliği bulunmayan hukuka aykırı bireysel işlemler idare tarafından her zaman kaldırılabilir ve geri alınabilirler. Ancak disiplin cezaları, niteliği gereği bu kurala bir istisna teşkil etmektedir.

Disiplin cezaları, adli cezalarda olduğu gibi kanun koyucunun koruma altına aldığı bir hukuki değere saldırıda bulunan kimseler için öngörülmüş objektif yaptırımlardır ve uygulanan kimse üzerinde ağır sönüşler doğurabilmektedirler. Disiplin cezalarını diğer diğer idari işlemlerden ayıran bu özelliği nedeniyle, disiplin cezasını verme yetkisine sahip makamların, davacının sübjektif özelliklerini dikkate alarak bu cezaları sonradan geri alma yoluna başvurmalarına engel olmak amacıyla disiplin cezalarını, ceza mahkemelerinden verilmiş bir mahkumiyet kararı gibi yalnızca ceza alan kişiye değil cezayı veren makamlar dahil herkesi bağlaması gerektiği yönündeki hukuki görüş doğmuş ve bu görüş yargı içtihatları ile koruma altına alınmıştır.

Dava konusu olayda davacı hakkında soruşturma raporunda getirilen teklif doğrultusunda yetkili disiplin amiri tarafından verilerek tebliğ edilen, 657 sayılı Kanun'un 135.maddesinde yer alan yedi günlük itiraz süresinin dolması ile de idari yönden kesinleşen aylıktan kesme cezasının, idare tarafından geri alınarak yeni bir disiplin cezası tesis edildiği anlaşıldığından, davacı hakkında verilen ikinci cezanın hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince; 23/05/2013 tarihli ve 28655 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6475 sayılı Posta İşlemleri Kanunu'nun 3.maddesinin birinci fıkrasının (y)bendinde "PTT: Posta ve Telgraf Teşkilatı Anonim Şirketi" olarak tanımlanmış, "Değiştirilen ve yürürlükten kaldırılan hükümler ile atıflar" başlıklı 31.maddesinin 3.fıkrasında da "...T.C Posta ve telgraf Teşkilatı Genel Müdürlüğüne yapılan atıflar PTT'ye yapılmış sayılır." hükümlerine yer verilmiş olduğundan, PTT Genel Müdürlüğü yerine, Posta Ve Telgraf Teşkilatı Anonim Şirketi hasım mevkiine alınarak, işin gereği düşünüldü:

Dava, Gaziantep PTT Başmüdürlüğü Şehitkamil PTT Merkezi Gatem Şubesinde gişe memuru olarak görev yapan davacının, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125/E-(g) maddesi ile 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 45/d maddesi ve hizmet sözleşmesinin 15/b maddesi gereğince sözleşmenin feshine ilişkin PTT Genel Müdürlüğü Yüksek Disiplin Kurulu'nun 01.02.2012 tarihli ve 15 sayılı işleminin iptali istemiyle açılmıştır.

İdare Mahkemesince dosyada mevcut bilgi ve belgeler ile Gaziantep 3.Ağır Ceza Mahkemesi kararının incelenmesi sonucunda, 04/07/2011tarihinde gün sonu kasa sayımında tespit edilen 43.807,00 TL kasa açığının, davacının bu parayı zimmetine geçirmesinden kaynaklandığının anlaşıldığı, hakkında tesis edilen dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Davacı tarafından. Mahkeme kararının hukuka aykırı olduğu öne sürülere temyizen incelenip bozulması istenilmektedir.

Dosyanın incelenmesinden; Gaziantep PTT Başmüdürlüğü Şehitkamil PTT Merkezi Gatem Şubesinde gişe memuru olarak görev yapan davacının, çalıştığı 1 nolu gişede 04.07.2011 tarihinde gün sonu kasa sayımında 43.807,00TL kasa açığının tespit edildiği, davacının bu durumun işlem yaparken bir müşteriden hata ile eksik para alınmasından kaynaklandığını ileri sürerek ertesi gün kasa açığını kapattığı, bu olay nedeniyle başlatılan soruşturma sonucunda düzenlenen 05.08.2011 tarihli soruşturma raporunda söz konusu kasa açığının bir usulsüzlükten kaynaklanıp kaynaklanmadığı hususunun adli yargılama sonucunda kesinlik kazanacağı belirtilerek davacının aylıktan kesme (sözleşme ücretinden kesme)cezası ile cezalandırılmasının teklif edildiği, getirilen teklif doğrultusunda disiplin amiri tarafından, davacının 399 sayılı KHK Hükümleri ile 657 sayılı Kanun'un 125/C-(1) maddesi uyarınca 1/8 oranında aylıktan kesme cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği ancak PTT Genel Müdürlüğü Yüksek Disiplin Kurulunun 10.10.2011 toplantısında, davacıya verilen aylıktan kesme cezasının, davacının zimmet suçundan yargılandığı davada Gaziantep 3.Ağır Ceza Mahkemesince 8 ay 10 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hükmün açıklanmasının geri bakılmasına karar verildiği göz önünde bulundurularak, disiplin amirinin yetkisini aşmak suretiyle bu cezayı verdiğinden bahisle iptal edildiği, daha sonra da davacının son savunması alınarak, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125/E-(g) maddesi ile 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 45/d maddesi ve hizmet sözleşmesinin 15/b maddesi uyarınca sözleşmenin feshine karar verilmesi ve bu kararın 24.02.2012 tarihinde yönetim kurulu tarafından onaylanması üzerine sözleşme feshine ilişkin işlemin iptal istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

Disiplin cezaları kamu görevlilerinin mevzuata, çalışma düzenine, hizmetin gereklerine aykırı fiillerine karşı düzenlenen idari yaptırımlardır. Kamu görevlerinden sürekli uzaklaştırılabilmek gibi ağır sonuçlara neden olabilen disiplin cezaları, ağırlığı ve önemi sebebiyle Anayasanın 38.maddesindeki suç ve cezalara ilişkin kurallara tabi tutulmuşlardır.

Danıştay'ın yerleşik içtihatlarıyla da kabul edildiği ilgili yasal düzenlemeler çerçevesinde kesinleşen disiplin cezaları, disiplin cezalarını veren idari merciler yönünden bağlayıcı ve kesin nitelikte olup, idari mercilerin vermiş oldukları disiplin cezalarını geri almaları verdikleri disiplin cezası yerine bir başka disiplin cezası verme yoluna gitmeleri kural olarak olanaksızdır. Kamu hizmetinin belli bir düzen içerisinde yürütülmesi için gerekli önlemlerden olan disiplin cezası, niteliği gereği diğer idari işlemlerden farklı olup, disiplin cezası vermeye yetkili organlar, bu organların oluşumu, çalışma usulü, karar oluşturulması, bu kararlara itiraz ve bütün bu sürecin her aşaması için öngörülen süre koşulları ile disiplin cezası işlemi sıkı şekil şartına bağlı olarak uygulanabilmektedir. Bu özellik disiplin cezasının yeni bir idari işlemle ortadan kaldırılmasına engeldir.

Yetkili disiplin amiri ya da kurullarınca verilen disiplin cezaları ancak; bir yasama tasarrufu olan disiplin affı kanunu ile bir yargı (iptal) kararıyla ya da 657 sayılı Kanun'un 133.maddesinde öngörülen şartların gerçekleşmesi durumunda sicil dosyasından silinmesi hallerinde ortadan kalkabilir.

Dairemizin 12.04.2018 tarihli ve E:201/7512 sayılı ara kararı ile davacı hakkında yapılan disiplin soruşturması sonucunda hazırlanan 05.08.2011 tarihli ve 27 sayılı soruşturma raporuyla getirilen teklif uyarınca davacının 1/8 oranında aylıktan kesme cezası ile cezalandırılmasına ilişkin PTT Gaziantep Başmüdürlüğünce tesis edilen 11.08.2011 tarihli işlem ile bu işlemin davacıya tebliğine ilişkin tebliğ belgesinin aslının veya onaylı bir örneğinin davalı idareden istenilmesine karar verilmiştir. Davalı idarenin ara kararına cevaben göndermiş olduğu bilgi ve belgelerin incelenmesinden; davacı hakkında yapılan disiplin soruşturması sonucunda hazırlanan 05.08.2011 tarihli ve 27 sayılı soruşturma raporuyla getirilen teklif doğrultusunda, yetkili disiplin amiri tarafından davacının 399 sayılı Kanun Hükmünde kararnamenin 45/d maddesi ve hizmet sözleşmesinin 15/b maddesi uyarınca sözleşmenin feshine karar verildiği anlaşılmaktadır.

Bu durumda, davacı hakkında, soruşturma raporunda getirilen teklif doğrultusunda yetkili disiplin amiri tarafından verilerek tebliğ edilen, 657 sayılı Kanun'un 135 inci maddesinde yer alan yedi günlük itiraz süresinin dolması ile de idari yönden kesinleşen aylıktan kesme cezasının, idare tarafından geri alınarak yeni bir disiplin cezası tesis edilmesi mümkün olmadığından, dava konusu işlemde bu yönüyle hukuka uyarlık bulunmamaktadır.

Açıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin kabulü ile Mahkeme kararının bozulmasına, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın İdare Mahkemesine gönderilmesine, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (onbeş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere 03.10.2018 tarihinde oy çokluyla karar verildi.

KARŞI OY

İdare Mahkemesince verilen karar ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olduğundan davacının temyiz isteminin reddi ile kararın onanması gerektiği görüşüyle çoğunluk kararına katılmıyorum

YORUM EKLE