Anayasa değişikliği dava açma süresi geçen disiplin cezaları açısından yeni hak doğurmaz

Anayasa değişikliği dava açma süresi geçen disiplin cezaları açısından yeni hak doğurmaz

Anayasa değişikliği dava açma süresi geçen disiplin cezaları açısından yeni hak doğurmaz

Anayasa değişikliği dava açma süresi geçen disiplin cezaları açısından yeni hak doğurmaz

Anayasa değişikliği dava açma süresi geçen disiplin cezaları açısından yeni hak doğurmaz

Anayasa değişikliği dava açma süresi geçen disiplin cezaları açısından yeni hak doğurmaz

Anayasa değişikliğinin, değişiklikten önce kesinleşerek dava açma süresi geçen disiplin cezalarına karşı yeni dava açma hakkı vermesine imkan bulunmadığından, davanın süre aşımı nedeniyle reddi gerektiği hakkında

T.C.
DANIŞTAY
ONİKİNCİ DAİRE

Esas No: 2012/11451

Karar No: 2016/500

Tarih: 04.02.2016

İstemin Özeti : Ankara 2. İdare Mahkemesince verilen 30/12/2011 tarihli ve E:2010/2534; K:2011/2211 sayılı kararın, dilekçede yazılı nedenlerle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

Savunmanın Özeti : İstemin reddi gerektiği savunulmaktadır.

Danıştay Tetkik Hakimi : .....

Düşüncesi : Bakılan olayda, her ne kadar dava konusu işlemin tesis edildiği tarihte uyarma ve kınama cezalarına karşı yargı yolu kapalı olsa da, Anayasa ve 657 sayılı Kanunda yapılan değişiklikler uyarınca uyarma ve kınama cezalarına karşı yargı yolu açılmış olduğundan, yeni oluşan bu hukuki durum gereği davacı tarafından anılan yasal değişiklikler üzerine açılan davada süre aşımı bulunmadığı anlaşıldığından, dava konusu kınama cezası hakkında işin esasına girilerek davanın reddi yolunda verilen İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince işin gereği görüşüldü:

Dava, Hatay Tarım İl Müdürlüğü'nde Hayvan Sağlığı Şube Müdürü olarak görev yapan davacının,657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125/B-a maddesi uyarınca kınama cezası ile cezalandırılmasına ilişkin işlemin iptali istemiyle açılmıştır.

İdare Mahkemesince, davacı sistem tarafından kendisine düzeltme yapma yetkisi verildiğinden bu yetkiye dayanarak düzeltme yaptığını ileri sürmekte ise de, sistemde yetki verilmiş olsa dahi düzeltme yapması davacının yaptığı işlemleri tam ve zamanında eksiksiz olarak yerine getiremediği gibi verilerin sağlıklı olarak sisteme kaydını da yapmadığını gösterdiğinden, fiiline uygun olarak kınama cezası ile cezalandırılmasında hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Davacı tarafından, mahkeme kararının hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek temyizen incelenip bozulması istenilmektedir.

T.C. Anayasası'nın 129. maddesinde yer alan uyarma ve kınama cezaları dışında disiplin kararlarının yargı denetimi dışında bırakılamayacağına ilişkin düzenleme 5982 sayılı Kanun'un 13/3. maddesi ile disiplin kararlarının yargı denetimi dışında bırakılamayacağı şeklinde değiştirilmiştir.

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun "Dava açma süresi" başlıklı 7. maddesinin birinci fıkrasında, dava açma süresinin, özel kanunlarında ayrı süre gösterilmeyen hallerde Danıştay ve idare mahkemelerinde altmış gün, vergi mahkemelerinde otuz gün olduğu, aynı maddenin ikinci fıkrasının (a) bendinde de, bu sürelerin; idari uyuşmazlıklarda, yazılı bildirimin yapıldığı tarihi izleyen günden başlayacağı hükmüne yer verilmiştir.

Dava dosyasının incelenmesinden, davalı idarece, davacının büyükbaş hayvan kayıt sisteminde yapmış olduğu kayıt işlemlerinde gereken önem ve hassasiyeti göstermediğinden bahisle 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125/B-a maddesi uyarınca kınama cezası ile cezalandırılması üzerine bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

Bakılan olayda, soruşturma raporunda getirilen teklif doğrultusunda dava konusu 02.11.2007 tarihli kınama cezası verilmesine ilişkin işlemin tesis edildiği, bu işlemin davacıya 20.11.2007 tarihinde tebliğ edildiği, uyarma ve kınama cezalarına karşı yargı yolunun açılmasını sağlayan 23.09.2010 tarihli ve 27708 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa değişikliğinden sonra söz konusu işleme karşı 29.11.2010 tarihinde mahkeme kayıtlarına giren dilekçeyle bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

Cezanın kesinleştiği tarihte, uyarma ve kınama cezalarına karşı yargı yolu kapalı olmakla birlikte, yukarıda yer verilen Anayasa değişikliğinden sonra bu cezalara karşı yargı yolu açılmış olsa da, kanunların metinlerinde belirtilen tarihte yürürlüğe gireceği ve yürürlüğe girmesinden itibaren uygulanacağı yolundaki genel kural da gözetildiğinde, söz konusu disiplin cezasının kesinleşmesinden itibaren, idare mahkemelerinde 60 gün içinde dava açılması gerekirken, davacı tarafından bu süre geçirildikten sonra davanın açıldığı görülmektedir.

Bu durumda, yapılan Anayasa değişikliğinin, değişiklikten önce kesinleşerek dava açma süresi geçen disiplin cezalarına karşı yeni dava açma hakkı vermesine imkan bulunmadığından, davanın süre aşımı nedeniyle reddi gerekirken, davanın reddi yolunda verilen idare mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmadığı sonucuna varılmıştır.

Açıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin kabulü ile Mahkeme kararının bozulmasına, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın İdare Mahkemesine gönderilmesine, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (onbeş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere 04.02.2016 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.

KARŞI OY :

Dava, Hatay Tarım İl Müdürlüğü'nde Hayvan Sağlığı Şube Müdürü olarak görev yapan davacının,657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125/B-a maddesi uyarınca kınama cezası ile cezalandırılmasına ilişkin işlemin iptali istemiyle açılmıştır. Cezanın kesinleştiği tarihte, uyarma ve kınama cezalarına karşı yargı yolu kapalı olmakla birlikte Anayasa değişikliğinden sonra bu cezalara karşı yargı yolu açılmış olsa da, kanunların metinlerinde belirtilen tarihte yürürlüğe gireceği ve yürürlüğe girmesinden itibaren uygulanacağı yolundaki genel kural da gözetildiğinde, söz konusu disiplin cezasının kesinleşmesinden itibaren, idare mahkemelerinde 60 gün içinde dava açılması gerekirken, davacı tarafından bu süre geçirildikten sonra davanın açıldığı görülmektedir.

Bu durumda, yapılan Anayasa değişikliğinin, değişiklikten önce kesinleşerek dava açma süresi geçen disiplin cezalarına karşı yeni dava açma hakkı vermesine imkan bulunmadığından, davanın süre aşımı nedeniyle reddi gerekirken, işin esasına girilerek davanın reddi yolunda verilen idare mahkemesi kararında gerekçe yönünden hukuki isabet bulunmasa da karar sonucu itibariyle yerindedir.

Açıklanan nedenlerle idare mahkemesi kararının gerekçe değiştirerek onanması gerektiği görüşü ile bozma yönündeki karara katılmıyorum.

YORUM EKLE